Bir daha üzerine basa basa diyorum. Evrim bir yasadır ve bu binlerce kez kanıtlandı. Bilim doğası gereği yanlışlanabilir diyebilir ama çürütülemez. Israrla belirtiyorum evrim değişimi esas alır ve canlıların değiştiğini kesin olarak biliyoruz, bu tartışmaya kapalı bir konu, bu yarın da aynı şekilde olmaya devam edecek. Dediğim evrim içindeki türler, sınıflandırmalar, mekanizmalar bunlar değişebilir, değişecek ama bu evrimin çürüteleceği manasına gelmiyor. Evrende değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.
Evrim tamamen bir yasa tamamen bir teori değildir. Değişim vardır ancak bunu açıklayan teori çürütülebilirdir. Bilim kuşku ile ilerler. Bu kesindir, çürütülemez cümleleri bilimden uzaktır.
Zaman kavramındaki mantıksal hatalara cevap verin önce. Köşeye sıkıştınız mı hemen de tanrı için zaman diye bir şey yok deyin. Tipik yaratıcı masallarını anlatmayın bize. Ayetlerin müteşabih olduğu falan da yok. Kuran kendi ayetlerinde de kendi kitabının dilinin anlaşılır ve sade olduğunu defalarca bildiriyor. Öyle bilimsel yanlışları orada öyle yazmıyor, müteşabih diyerek de işin içinden çıkamazsın, yok öyle bir dünya.
"Yewn" olarak bahsettiğiniz kelime olan "Yevm" kelimesi klasik Arapça sözlüklerinde (Kur'an'ın indiği dönem dahil) bağlama göre 'an', 'süreç', 'devir' veya 'dönem' anlamına gelir. "Sahtekarlık" olarak nitelemeniz Arapça dilbiliminden uzak, cahillikten ileri gelen bir iddiadır.
Bahsettiğiniz ayetlerdeki (Hac 47 ve Mearic 4) farklı zaman birimleri bir çelişki değil, tam aksine zamanın 'göreceli' (izafi) olduğunun vurgusudur. Einstein'ın İzafiyet Teorisi'nden çok önce, zamanın mutlak olmadığı, algılayana (veya mekana) göre değişebileceği belirtilmiştir. Bir ayette Allah katındaki zamanın işleyişinden, diğerinde ise O'na yükselme sürecinin (meleklerin boyutu/hızı) farklılığından bahsedilir. 'Sayı büyüyor' diyerek basite indirgediğiniz şey, aslında zamanın sabit bir akış olmadığının, farklı boyutlarda farklı aktığının ifadesidir.
Fussilet Suresi'ndeki anlatımı basit bir inşaat projesi gibi okuyup "Önce Dünya bitti, sonra Evren başladı" demek yüzeysel, derinlikten yoksun bir yorumdur. Buradaki anlatım, Dünya'nın şekillenmesi ile evrenin (göklerin) düzenlenmesinin iç içe süreçler olduğuna, göklerin o sırada 'duman' halinde beklediğine işaret eder ki bu durum modern kozmoloji ile örtüşür.
Sonuç olarak, bilimsel bir eleştiri getirdiğini sanarak yaptığınız şey, metinleri en dar ve literal anlamlarıyla yorumlayıp, sonra bu dar yorumu 'mantıksız' bulmaktan ibaret. Oysa metnin derinliği ve dilin esnekliği, çizdiğiniz o dar çerçevenin çok ötesinde.
Evrenin 7 kat olduğu saçmalığına inanan bir bilgisizsin kime ne anlatıyorsun. Senin dincilerin bu kat ibaresini atmosfer 7 kattır onu kastediyor diyerek çeviriyor bana gelmişsin bu saçmalıklardan bahsediyorsun.
7 saçmalığı nereden geliyor ona da değineyim. Sümerlerden geliyor o da. Sümerlerde 7 sayısı çok önemli bir yer tutar. 7 ışık, 7 ağaç, 7 kapı, 7 gün geçmek, 7 dağ gibi. Bu 7 ibaresi Tevrat ve Kuranda da var. İslama göre cennetin 7 kapısı vardır. Sümer yeraltı dünyasının da 7 kapısı vardır. Bunlar hepsi tesadüf değil mi? Aynı şekilde Sümer tanrıları da ol der ve her şey oluverir. Aynı zamanda Sümer kralları, Tanrıların yeryüzündeki vekili sayılıyordu. Bu inanç İslamiyette Halifeye, Hristanlıkta da Papaya geçerek devam etmiştir. Bugün inandığınız din Sümer mitolojisinden kopyalanmış bir dindir. Önce gidin bunları öğrenin.
İslam dini kendinden önceki dinlerle ortak mesajları taşır. İslam kendinden önceki dinlerin reddi değil, tamamlayıcısıdır. Dinler İslam ile başlamadı ancak İslam ile bitecektir.
Bilim karşısında diz çökmeye mahkumsunuz. Ne İslam, ne de diğer dinler asıl bilimin alternatifi olamaz. Görüyoruz İslam'ın neleri düzelttiğini. Burası şeriatla yönetilse kıyameti koparacaksın gelmiş bize İslam şöyle, İslam böyle mavalları okuyorsun. Şeriat ile yönetilen hangi ülkede huzur var görüyoruz. Gerçi sen şeriatı da şimdi gerçek İslam bu değil diye yalanlıyorsundur kesin.
İşte sizinle bizim aramızdaki en net ayrım buradadır. Biz bilimi araç olarak kullanır, vuslata erişmeye vasıta kılarız. Sizler ise bilimi amaç olarak görüp asıl amacı göremez, aya bakarak güneşi anlamlandırmaya çalışırsınız. İslam'ın alternatifini bulamayacak; Reddettiğiniz hükümlerini uygulamadıkça suçu yönetenlere yıkacak; Yıkanı değil yıkılanı, öldüreni değil öleni baz alıp Şeriat'ı yorumlayacak; Kendi kıyametinizi unutup kıyameti dışarıda arayacaksınız.