Albert Camus, insanların hayata bir anlam yükleme çabasını "absürt" olarak tanımlar.
"Yaşamın anlamını aramayı sürdürdüğün sürece hiç yaşayamayacaksın."
Camus, bu anlam arama çabasının Kral Sisifos'un hikayesine benzetir. Sisifos, günahkar bir kraldır ve tanrılar bunu fark eder, Sisifos'u cezalandırır. Tanrılar Sisifos'a bir kaya parçası verirler ve bu kayayı bir dağın tepesine çıkartmasını isterler. Sisifos kayayı dağın en tepesine kadar yuvarlar ama her seferinde kaya tekrar aşağıya yuvarlanır ve Sisifos kayayı tekrar dağın tepesine itmeye çalışır, bu sonsoza kadar sürer. Camus da insanın anlam arayışına bu duruma benzetir. Sisifos ne kadar güçlü ve hırslı bir kral olsa da o kayayı asla tepeye çıkartamaz. İnsan da ne kadar zeki ve entelektüel olsa da, hayatın anlamını keşfedemez.
Camus her ne kadar yaşamın gereksiz olduğunu söylese de, aynı zamanda insanları yaşamaya motive etmiş, intihardan uzaklaştırmıştır.
"Hayat hiçbir şey değildir, itina ile yaşayınız.”
"İnsanın her gün yaptığı en iyi şey intihar etmemeye karar vermektir."
Kısaca, yaşamın bir anlamı yoktur, yaşama bir anlam bağlamaya çalışmak da gereksizdir. Yaşamın amacı ise bu anlamsızlığa baş kaldırıp hayata devam etmektir.