Merhabalar, gerek COVID salgını gerekse tedavi sürecinde (aşı, ilaç vb) türlü kurmacalara şahit olduk. her geçen gün de yenileri eklenmeye devam ediyor. Öncelikle hem bu konuda hem diğer konularda sizlere "kaynak" adı altında sunulan her metne ve videoya itibar etmemenizdir. Güvenilir kaynaklardan bilgi edinmek, bilgi edinmekten daha kıymetlidir. Aşıların yapım yöntemi, yapım süreci hakkında bir yargı oluşturmak için de temel tıp bilgisine sahip olmanız gerekir.
Herhangi bir ilaç oluşturulurken türlü aşamalardan geçer. Bu aşamalar temelde preklinik ve klinik deneyler olmak üzere ikiye ayrılır ve bunlar da kendi içlerinde türlü aşamalardan oluşmuştur. Her bir aşamada yapımdaki ilacın farklı bir özelliği test edilir (örneğin ilaç yarılanma süresi, etkinlik düzeyi, toksik düzeyi gibi). Olmaması gereken herhangi bir etki ile karşılaşıldığında bir sonraki aşamaya geçilemez. Ekranlardan sıklıkla duyduğumuz faz çalışmalarından faz 3'ün sonu ilacın ruhsat aldığı dönemdir. Bu süreç öyle 3-5 ayda olacak kadar hızlı değildir lakin bunda çalışmalara gelen maddi desteğin de önemli olduğunu belirtmek isterim.
Gerek ana akım medyada gerek sosyal medyada türlü türlü yanlış haberler, fikirler bizlere sunuluyor. Lütfen her gördüğünüze itibar edip kendinizi bu kurmacalara kaptırmayın. "COVID testi alınırken beynimize çip takıyorlar"dan tutun 8 ilaç içip intihar etti haberleriyle favipravir kullanımının ilişkilendirilmesine kadar ne kurmacalar gördük (ilaçların etkin düzeye ulaşması için farklı dozlar vardır. Her ilacın kullanımının farklı olmasının farmakolojik olarak türlü sebepleri vardır, emilimi, reseptör etkileşimi kurması için doz aralıkları ve miktarı her ilaca uygun olarak düzenlenmiştir. Bahse konu olan ilacın kan miktarının etkin düzeye ulaşması için öncelikle havuzunu doldurmalıdır. Bunu çaydanlığa su doldurmak gibi düşünebilirsiniz. Suyun kendiliğinden akmaya başlaması için önce delikleri geçecek şekilde suyu doldurmalısınız, sonrasında üzerine ilave ettiğiniz su kendiliğinden akacaktır. İntiharla, toksisiteyle bir alakası yoktur).
mRNA konusuna gelince; DNA ve RNA birbirinden ayrı iki yapıdır. DNA'dan mRNA oluşturulur ve bu messenger (mesajcı) RNA'dır. Proteinlerin sentezinde görevlidir. RNA'dan DNA yapılması için ise reverse transkriptaz denilen özel bir enzim gerekmektedir. Bu enzim insan vücudunda bulunmamaktadır (HIV ve Hepatit B gibi virüslerin kendine ait reverse transkriptazları vardır ve onların savunmadan kaçma mekanizmalarındandır. HIV virüsü kendi RNA'sından DNA üretebilir. Bu üretilen DNA'yı yine kendi metabolik işlevleri için kullanır. İnsanın DNA'sını değiştiremez). Dolayısıyla mRNA aşısının gidip de insan DNA'sını değiştirmesini beklemiyoruz. Yine de yan etkiler konusunda şüpheniz varsa bu konuda üretici firma fark etmeksizin son derece haklısınız.
Hayatımıza giren birçok şeyin yan etkileri konusunda net bilgimiz yok, çünkü bu ancak zamanla belli olabilecek bir şeydir. En basitinden, hayatımızın her alanına girmiş ve kaçışı neredeyse mümkün olmayan hale gelmiş Wi-Fi'ı örnek verebiliriz. Uzun dönem etkilerinin ne olacağını ancak önümüzdeki 20-30 yıl sonunda görebiliriz. Aşı meselesi de aynı şekilde. Yan etkilerden tedirgin oluyorsanız sizi elbette anlarım. Burada size tavsiye edebileceğim tek şey kar zarar oranını iyi hesaplamanız. Hastalığa yakalananların büyük çoğunluğunun ölmüyor olması hayat kalitesini düşürmediği anlamına gelmiyor ne yazık ki. Bunun için de tansiyon örneğini vermek istiyorum. Yüksek tansiyonu olan bir kişi ilaç yan etkilerinden tedirginlik duyuyor olsa ona bu yan etkilerin beyin kanaması geçirme riskinin yanında oransal olarak göz ardı edilebilir olduğunu, ilaçlarını düzenli kullanmasını ve tansiyonunu kontrol altında tutmasını öneririm. Yine de tercih kişinin kendisinindir.
Tarih boyunca birçok hastalığın aşılarla kontrol altına alındığını da hatırlatmak istiyorum. Çiçek hastalığı gibi korkunç bir hastalıktan tutun başta masum görünen ama yetişkin yaşta geri dönüşü olmayan beyin hastalığına sebebiyet verebilen kızamık hastalığına kadar birçok hastalık aşılarla kontrole alındı. Sizlerden ricam tercihiniz her ne olursa olsun aşı karşıtlığı yapmayın. Bunun başta sevdikleriniz ve yakınınızdakiler olmak üzere tüm topluma ne kadar zararlı olacağını bilmenizi isterim. Her tedavinin elbet iyi yanları olduğu kadar kötü yanları, eksikleri var. Unutmayın bizler ilah değiliz, kimse size ölümsüzlük şerbetini sunamaz. Kullanıp kullanmama tercihi ise sizlere kalmış.
Ben bilgilerim yettiğince sizlere faydalı olmaya çalıştım. Makaleleri okuyup doğru bilgiye ulaşmak isterseniz Pubmed'de araştırma yapabilirsiniz. Sağlıkla kalın...