Depremi HAARP mı yaptı?

1513 yılından beri kırılmamış bir hatmış burası. 510 yıldır kıpırtı bile yok ve bu normal değil diye çok uyarılmış. Hatta yabancı biri özellikle nokta atışı olarak uyarmış bile. HAARP yerine biraz bilim adamlarına kulak verilseydi keşke. Hatta bugün bir üniversite öğretim görevlisi açıkladı, üç parçalı bir faymış burası ve ikisi kırılmış biri kırılmamış. Tehlikeli olan ise normalde peş peşe kırılmamaları gerekirken yaşanmış olması yüzünden üçüncü parça sürpriz bekliyor dedi.
 
Bunun gibi bir sürü haber var. Bu doğru mu? Bana pek gerçekçi gelmedi.

Şimdi depremi Allah yapmıyor, onu biliyoruz. Haarp yapmıyor, onu biliyoruz. Arkadaşlar, depremi yapan dünyanın ekosistemi. Evet, doğru eyvallah ama biliyor musunuz depremde o kadar insanı kim öldürdü?

Millet, devlet el ele depremde o kadar insanın canına kıydı.

Misal birisi diyor ya müteahhitsin çalma malzemeden 20 gram beton yok çelik demir için?

Şimdi malzemeden çalınca malzemeden koymayınca kolon molon uzatmayacağım.

Sen otomatikman o insanı öldürmüş oluyorsun bina çökünce.

Bunu idrak edemeyecek kadar da cezai ehliyete melekeye sahip olmayınca da millet olarak Allah'ın takdirine bırakıyorsun, nereden buldun pekiştireç oraya bırakıyorsun.

Örneğin en basiti ben birisini sevmiyorum hoşuma gitmiyor ona da ev yapacağız kıl bir herif diyorum ki sen görürsün bilmem ne ettiğimin evladı deyip evinden malzeme eksik kolon falan bildiğin taksirli bırakıyorum yapıyorum adama.

Sonra deprem bölgesi adam sakat kalıyor, ailesi ölüyor oh diyorum haberini duyunca.

Adam Allah'ın takdiri imtihan dünyası diyor, bende keyfe bakıyorum.

Şimdi eylemsel bozukluk aynı eylemsel bozukluk bendeki niyet farklı olsa ne olur atıyorum adamdan 50 000 TL yolumu bulayım vergiden düşerim falan gene aynı mantık.

Lakin her iki taraftan da cezai ehliyetli melekeli taraflar toplumda cezai ehliyetli melekelilerden oluşsa ben böyle yaptığım da hayatım biter her şey biter üstüne bir de müebbet yerim.

Ama melekeleri olmayan cezai ehliyeti olmayan eylemsel bozuklukların davranışsal bozuklukların toplumun nominal pratikleri rutinleri gündelik akışın sıradan parçası olduğu dünya da ben keyfime bakarım en güzel hayatları yaşarım insanlarda ölürler sakat kalırlar acılar içinde sürünürler benim içinde altıma araba çekeyim diye çalışırlar.
 
Bazıları iflah olmaz. O yüzden batı ilerliyor bizde diğer tarafa gidiyoruz. Hep aynı hikayeler.
 

Geri
Yukarı