Eskişehir Espark'daki Suriyeli Bolluğu

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
365333
365332

Arkadaşlar, özellikle Eskişehirli arkadaşlar, fark ettiyseniz çarşıdaki Suriyelilerin sayısı hızla artıyor. Dikkat ettiniz mi?
 
Son düzenleme:
Suriyeli olmanın bir sorun yaratacağını düşünmüyorum. Zira herkesin dünyayı gezme özgürlüğü vardır. Ama mantıklı olanın sınırda bir bölge oluşturup orada maddi durumu olmayanları muhafaza etmekken; mazlum sevici, çok mağdur az insan olan iktidarımız ve onun oy toplama yamyamlığı yüzünden birçok ilde sorun yaşanıyor. Bu sorunların da sorumlusu tabi ki önüne geleni şehirlere dağıtan iktidardır. E bu da bazı emek sömürücülerinin işine gelince ''aman başkan bize Suriyeli gönder; adamlar 500 TL'ye çalışıyorlar'' deyince kapılar iyice açıldı. O da yetmedi, Avrupa'dan da bazı kıyaklar karşılığında mülteci transfer eden AKP ve Erdoğan aklı ülkeyi içinden çıkılması zor bir hale soktu. O yüzden ben Suriyeli insanlara kızamıyorum pek. Şu bağırıp çağırma olayı da onlarla ilgili değil; bu bir kültür maalesef. Bağırıp çağıran babam da olsa gıcık olurum ben mesela. Ayrıca hava alanına yakın olduğumdan bindiğim belediye otobüsüne binen çok yabancı insan oluyor. Onların da çoğu bağıra çağıra muhabbet ediyor otobüste. Yani insan bazen tabi ki gıcık oluyor bazı şeylere. Otobüste telefonla inleye inleye konuşan Türkiyeli yok mu mesela? Onlar da yeterince çıldırtmıyor mu bizleri? Suriyeli haricinde ülkede bolca Afgan bolca Orta Asya'lı bolca Pakistan'lı da mevcut. İşte bunların hepsi siyasi çıkar kaynaklı şeyler. Özellikle de son 20 yılda iyice arttı.
 
Son düzenleme:
Benim çok hoşuma gidiyor Türkiye'deki suriyeliler. Bunun iki nedeni var.
  1. Bize ayrımcılık yapıyorlar, insan hakları diyen, silahı savunan mezopotamya merkezli insanlar, konu suriye olunca demediklerini bırakmıyorlar (Halkın %90'ı). Suriyelilerin büyükşehirlerde yaşayanları, mezopotamya merkezli insanların yaşadığı mahallelerde yaşıyor. Kültürsüz, topluma saygısız, suç oranı yüksek, varlığı ortamı rahatsız eden, nüfusu fazla olduğu yerlerin gelişmişliği düşük . yüksek sesle konuşan, ter kokan, yere çöp atan, çete gibi yaşayan, aynı evde 10 kişi kalan suriyelilerden başka bir topluluk daha var. Yurtdışında bölücü faaliyetlerde bulunup, suç işlediklerinde "Türk vatandaşı" olduğundan dolayı gazetelerde Türk olarak geçen. Hakkım helal hoş olsun, bir ateist olarak, din kardeşlerimizin yanındayım. Siz ne mübarek insanlarsınız ya :D Bu hissi onlara yaşatmaları çok güzel bir şey. Onların bodrum'da yaptıklarını (bikinili kızları dikizlemek gibi), Esenyurtta onlara karşı yapıyorlarmış, habere çıkmıştı. İlahi adalet insanın iman edesi geliyor.
  2. Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
    Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
    Bu olaylardan en çok etkilenen 2. kesim Siyasal islamcılar. Mezopotamya nüfusundan sonra onların yaşadığı yerdeki oylardan çok rahat onların yoğunlukta olduğu görülüyor. Kadına saldıran Suriyeliye meydan dayağı Bu daha bugün yeni haber. Bu durumdan çok şikayetçiler. Oylarını değiştirmeyi düşündüklerinden Erdoğan "suriyelileri göndereceğiz" diye açıklama yapmıştı seçimden önce.
Beyler, Avrupa onların ülkelerine dönmeyeceğini bildiğinden özel eğitim uyguluyor. Hani avrupa para verdi ya, Türkçe öğretiyorlar, meslek kurslarına veriyorlar, kendileri fabrika kurup gerekirse burada çalıştırırlar. Her yıl 100 bin suriyeli bebek Türkiye'de doğuyor, imzaladığımız anlaşmalara göre, vatansızları zaten yollayamıyoruz dışarıya, aileden biri Türk vatandaşı olduğundan onu hiç yollayamayız. Geri kabul anlaşması ile de Avrupaya göndermiyoruz. Tampon bölge olarak kullanılıyoruz. Ekonomik sistemimiz çökeceği için onlarda Türkiye'ye kredi açacak. Bu para değil Avrupa için. Erdoğan bunu sürekli kullanıyor zaten konuşmalarında dikkat edersiniz.
Entegrasyon, suriyelilerin eğitimi, Türkçe, meslek kursları gibi şeylerin tamamını Avrupa Birliği yönetiyor, parasınıda onlar veriyor. 50 Yıl sonra, nüfusun etnik olarak çoğunluğu suriyeli olacak. Orta Asya'da Türk devletlerinden birinden vatandaşlık alın şimdiden.
Geri kabul anlaşmasının özelliği şu zaten, o devletlerin imzaladığı BM maddelerine göre, o mültecileri almak zorunda. Türkiye ile anlaşma yaptıklarında bu anlaşmayı boşa çıkarmış oldular. Ekonomik olarak çöktüğümüzde onlar istedikleri kişiye doğrudan Türk vatandaşlığını verebilir.
 
PTT'de asgari ücretin 1/3 ü kadar olan maaşımı almaya çalışırken elin Suriyelisine öncelik tanıyıp BM Mülteciler yardımı, Kızılay yardımı ve Fakirlik maaşı adı altında toplamda 4000 TL civarında para çekti. Bu mu adalet sonra çıkıp açız diye martaval okuyorlar. Her devlet kurumunda öncelik onlarda. Kendi vatanımızda ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyoruz. Açız derler tavşan gibi çoğalırlar. Çocuklarını gelir kaynağı olarak dilendirirler. Kendilerine göre her yol mübahtır. Kafa keseceğiz derler.
 
Hiç kimse burada onları savunmasın rica ediyorum eğer savunan varsa da çıkın Ankara'da siteler bölgesine gidin orada artık Türk'ler yok. Dükkanlar, evler hepsi suriyeli, Üstüne bir de Türkleri sevmiyor ve istemiyorlar. 2 Tane genç vatan evladını öldürdüler hem de boğazını keserek! Bunun sebebi ne biliyor musunuz? Oranın halkı onlar ilk geldiğinde iyi davranıp ev verdiler, iş verdiler peki bunun karşılığı ne oldu? Çocuklarını öldürmek, istila eder gibi her yeri arapça tabelalar ile doldurmak oldu. Kendi mahallemde de bir zamanlar vardı 3-4 tanesini dövüp gönderince hepsi kaçtı sevmiyordum, sevmiyorum ve sevmeyeceğim! 20 yaşında genç adamın benim vatanımda nargile içip benim 20 yaşındaki askerimin onun vatanında Şehit düşmesini asla kabul etmeyeceğim. Defolup gidebilirler hatta gitmeliler bu yüzden çok kavga ettim etmeye de devam edeceğim yaptıklarımdan da yapacaklarımdan da pişman değilim olmayacağım da.
Lütfen bu tür konuların altına "Hiç kimse burada onları savunmasın rica ediyorum" şeklinde ifadelerden kaçının çünkü hiçbir toplumda, her hangi bir kesimin ifade özgürlüğüne dil uzatmaktan daha iğrenç bir durum söz konusu olamaz. İnsanlara toplumsal baskı uygulamayın ki herkes fikrini özgürce belirtsin Suriyeliler hakkında en ufak olumlu bir yorum yapan insanlara "Arap" denen bir toplumu hakketmiyor bana kalırsa Türkiye... benim Suriyeliler ile ilgili kişisel fikrime gelirsek bana kalırsa askerliğe elverişli olan tüm erkekleri Türk ordusu tarafından eğitilmeli ve en ön safta Türk ordusunun desteği ile vatanı için savaştırılmalıdır ve bu durum ülkesinde savaş olan her göçmen gurubu için bu şekilde olmalıdır. Onun dışında gelen hoş gelmiş sefalar getirmiş (Türk milletinin huzurunu bozmadığı sürece) ve şunuda belirtmek isterim ki Her kavimde "İYİ" ve "KÖTÜ" iki farklı insan cinsi bulunur ve asla bir toplumun tamamına "KÖTÜDÜR" veya "İYİDİR" demek -ırkçılık fitnesine bulaşmamış bir insan için- uygun değildir. Türk milleti sadece Küfür içinde yüzen refah içinde azan menfaatinin uyduğu Batı kavimlerine değil aynı zamanda ülkelerinde çeşitli problemler olduğu için ülkesini terk eden ve Türkiye'ye güvenen aynı zamanda bu coğrafyayı bir umut olarak gören müslüman "KARDEŞ" toplumlarada kucak açabilmelidir. Çünkü Türk Milleti misafirperverliği ve hoşgörüsü ile bilinen asil milletlerden biridir bugün Arap kavmine karşı duyulan kin Türk milletine yakışmamakla birlikte batılılaşma sürecinde toplumun içine sokulmuş fitne araçlarından sadece biridir. son olarak geçmişte Türklerin Anadolu topraklarından atılmamasında rol oynayan Suriye halkıdır (Suriye milleti 1. dünya savaşında Türk milleti ile birlikte azgın batılı güçlere karşı savaşmıştır ve şehit olmuştur.) birde madalyonun bu yüzüne bakabilmesini bilmek lazım. İnşallah bunuda başaracağız.
Bağırarak konuşma genelde araplarda ve afrikalılarda yaygın olan bir şey. Ağızlarının ortasına vurasım geliyor.
Senin medeniyet anlayışına bakacak olursak insanlar konuşmayı bırakıp gelen geçe birbirinin ağzına vursun vs. en medeni Afrikalılar o halde xD
Umarım insanlar bir gün bilmedikleri şey hakkında konuşmayı bırakıp önce araştırırlar. Suriye'deki iç savaşın çıkmasının üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen hala aynı sorular "Suriyeliler neden ülkelerinde savaşmıyor?" Acaba şu 8 yıl içinde bir kere Google'a bunu yazma zahmeti gösterdiniz mi?

"Ne gerek var araştırmaya cevabı belli Suriyeliler vatansız pislik insanlar olduğu için savaşmıyorlar tabiki de." gibi şeyler düşündünüz.
Bu ırkçı zihniyetle bunu düşünmeniz kadar doğal bir şey yok.

O yüzden tavsiyem odur ki 8 yıl sonra ırkçı ön yargılarınızı kırın ve Suriyelilerin neden savaşmayıp da Türkiye'de bulunduklarını en azından bir Google'da arayın. Ben Google'da dahi aramadan anlamıştım onları çünkü benim Suriyelilere karşı ön yargılarım yoktu. Birazcık onların yerine kendimi koyup düşününce anladım.

Yeni nesilde empati özürü adında bir hastalık saptıyorum tam bahsettiğin noktada onun bir kanıtı )
Bütün yorumları okumadım. Öyle ortaya söyledim. Senin adına üzüldüm. Baya saf birisin. Bu saflığın kalbinin çok temiz olduğu için mi yoksa hiç görmediğin için mi bilmiyorum. Bu insanlardan birgün başına bir fenalık gelince çok pişman olacaksın. Adamların dilini biliyorum, yaşadıkları yerlere de gittim. Zaten sınırımızın hemen dibindeler. İnan ki hiçbir şeyi hak etmiyorlar. Suriye savaşından öncede Türklere düşmandılar. Hala da öyleler. En iyisi bile sana düşman. Türkiye'yi hiç sevmediler. Birgün yolun düşerse buralara yerel halkla konuş. Bak sana neler neler anlatıyorlar. 2011'den öncede Arapları sevmezdim ama şikayetim yoktu. Ülkemi her bakımdan işgal etmedikleri sürece bir derdim de yok. Cehennemin dibine kadar yolları var yani. Yeter ki ülkemden defolup gitsinler. Ondan sonra kim kiminle kardeş olmak istiyorsa olsun. Arapları çok sevenler Suriye'ye gidip Arap pislikleriyle de yaşayabilir. Yeter ki ülkemizi rahat bıraksınlar ve gitsinler. Benim tek derdim ülkemdir.
Kürdistan kurmanın en mantıklı yolu Türk ile Arap arasında gerilim yaratmak ve sen bunun gayet farkında olmalısın )
Ellerinde Türk bayrağı varsa Suriye'ye gidip Türkiye için savaşsınlar. Pisliklerini bizim askerlerimiz temizlemesin. Gittikten sonrada geri dönmesinler orda kalsınlar. Hatta bu kadar seviyorsan sende gidip onlarla savaşabilirsin. Benim insanım açken ATM'den devlet yardımı çekerken enayi parası diyen Suriyeliye ihtiyacım yok benim. Çok seviyorsan 10 tane alıp evinde besleyebilirsin.
Olaylara çok düz mantıkla bakıyorsun )
Hocam Allah aşkına 20 yaşında adam ve ülkesinde ki silahlı güçler çağırıyor onu gel ülkemiz için savaş diye adam burada nargile içmeye devam ediyor, ben şimdi bunun neyini savunayım da neyini haklı bulayım? Hadi kadınına, çocuğuna laf etmiyorum onların yapabileceği bir şey yok. Hadi onu da geç adam güya savaştan kaçıyor ama Türkiye'ye geldikten sonra 2-3 çocuk yapıyor o çocuk büyüyecek doğru düzgün iş sahibi olma ihtimali %25 falan geri kalan %75'lik bölüm sokaklarda serserilik, ,itlik peşinde koşacak yan kesici olmaya çalışacak. Demedi demeyin ileride bu söyledikleriniz için pişman olacaksınız çünkü iç savaş onlar yüzünden çıkacak.
"TÜRKLÜK bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur. BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ" bu sözdeki "İslamiyet ruhumuzdur" kısmını çıkartırsak senin için daha mantıklı olacaktır neden dersen eğer ruhunda bir gram İslamiyet varsa bu kadar Faşist bir dil kullanamazsın. İç savaşın sebebini Suriyeliye bağlamaktaki mantık nedir!? İç savaşın en büyük sorumlusu ülkeyi geren, kendi seçmeninini kışkırtıp devletine karşı dövüştüren ve siyasetçilerdir.
İnsanımız hiç değişmeyecek galiba. Ortaya atılan yalanlara inanmaya devam edecekler. Anlayamıyorum ya insanlar hala bunlara inanmaya nasıl devam ediyorlar. Bir kere bile mi internette aramazsın doğru mu değil mi diye? Suriyelilere aylık 500.000 TL maaş veriyorlar dense inanır bunlar. Umarım insanlar en kısa zamanda akıllanır
Siyasetçiler toplumu o kadar etkisi altına almış ki toplumda konuşulan konular %80'inde gerçek dışı istatistikler kullanılıyor ve benim anlamadığım asıl konu bir insan neden bir Siyasetçiye veya partizana sorgulamadan inanır ki!?
Benim çok hoşuma gidiyor Türkiye'deki suriyeliler. Bunun iki nedeni var.
  1. Bize ayrımcılık yapıyorlar, insan hakları diyen, silahı savunan mezopotamya merkezli insanlar, konu suriye olunca demediklerini bırakmıyorlar (Halkın %90'ı). Suriyelilerin büyükşehirlerde yaşayanları, mezopotamya merkezli insanların yaşadığı mahallelerde yaşıyor. Kültürsüz, topluma saygısız, suç oranı yüksek, varlığı ortamı rahatsız eden, nüfusu fazla olduğu yerlerin gelişmişliği düşük . yüksek sesle konuşan, ter kokan, yere çöp atan, çete gibi yaşayan, aynı evde 10 kişi kalan suriyelilerden başka bir topluluk daha var. Yurtdışında bölücü faaliyetlerde bulunup, suç işlediklerinde "Türk vatandaşı" olduğundan dolayı gazetelerde Türk olarak geçen. Hakkım helal hoş olsun, bir ateist olarak, din kardeşlerimizin yanındayım. Siz ne mübarek insanlarsınız ya :D Bu hissi onlara yaşatmaları çok güzel bir şey. Onların bodrum'da yaptıklarını (bikinili kızları dikizlemek gibi), Esenyurtta onlara karşı yapıyorlarmış, habere çıkmıştı. İlahi adalet insanın iman edesi geliyor.
  2. Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
    Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
    Bu olaylardan en çok etkilenen 2. kesim Siyasal islamcılar. Mezopotamya nüfusundan sonra onların yaşadığı yerdeki oylardan çok rahat onların yoğunlukta olduğu görülüyor. Kadına saldıran Suriyeliye meydan dayağı Bu daha bugün yeni haber. Bu durumdan çok şikayetçiler. Oylarını değiştirmeyi düşündüklerinden Erdoğan "suriyelileri göndereceğiz" diye açıklama yapmıştı seçimden önce.
Beyler, Avrupa onların ülkelerine dönmeyeceğini bildiğinden özel eğitim uyguluyor. Hani avrupa para verdi ya, Türkçe öğretiyorlar, meslek kurslarına veriyorlar, kendileri fabrika kurup gerekirse burada çalıştırırlar. Her yıl 100 bin suriyeli bebek Türkiye'de doğuyor, imzaladığımız anlaşmalara göre, vatansızları zaten yollayamıyoruz dışarıya, aileden biri Türk vatandaşı olduğundan onu hiç yollayamayız. Geri kabul anlaşması ile de Avrupaya göndermiyoruz. Tampon bölge olarak kullanılıyoruz. Ekonomik sistemimiz çökeceği için onlarda Türkiye'ye kredi açacak. Bu para değil Avrupa için. Erdoğan bunu sürekli kullanıyor zaten konuşmalarında dikkat edersiniz.
Entegrasyon, suriyelilerin eğitimi, Türkçe, meslek kursları gibi şeylerin tamamını Avrupa Birliği yönetiyor, parasınıda onlar veriyor. 50 Yıl sonra, nüfusun etnik olarak çoğunluğu suriyeli olacak. Orta Asya'da Türk devletlerinden birinden vatandaşlık alın şimdiden.
Geri kabul anlaşmasının özelliği şu zaten, o devletlerin imzaladığı BM maddelerine göre, o mültecileri almak zorunda. Türkiye ile anlaşma yaptıklarında bu anlaşmayı boşa çıkarmış oldular. Ekonomik olarak çöktüğümüzde onlar istedikleri kişiye doğrudan Türk vatandaşlığını verebilir.
Bu hayal gücüne bizimde ihtiyacımız var bunu ne çekerek sağlıyorsun?
Eki Görüntüle 365333Eki Görüntüle 365332
Arkadaşlar, özellikle Eskişehirli arkadaşlar, fark ettiyseniz çarşıdaki Suriyelilerin sayısı hızla artıyor. Dikkat ettiniz mi?
Bana kalırsa iki grupta alınmalıdır ve "BU" diyerek ötekileştirdiğiniz insanlar İslam inancına göre kardeşinizdir! aynı şekilde doğu Türkistanlılarda öyle, bu çifte standardınız islam ile değil batının 80 sene önce ne kadar korkunç bir yanlış olduğunu anladığı "Irkçılık" fitnesi ile açıklanabilir ve Ben de Eskişehir'de doğdum ve hep bu şehirde yaşıyorum (yazlara 1 hafta İzmir seferihisara'a giderim) Suriyelilerin zararını değil faydasını gördüm babam ile fırınlarından ekmek alıyoruz ve ne hikmetse sizin bahsettiğiniz gibi "TÜRKE EKMEK YOK!" diye bizi kovmuyorlar veya hoşgörüsüz davranmıyorlar dolayısı ile lütfen bir toplum için genelleme yapmayın!
 
Son düzenleme:
Bu hayal gücüne bizimde ihtiyacımız var bunu ne çekerek sağlıyorsun?
Gerçek dışı bir şey göster, tarifini vericem.

1 hafta İzmir seferihisara'a giderim) Suriyelilerin zararını değil faydasını gördüm babam ile fırınlarından ekmek alıyoruz ve ne hikmetse sizin bahsettiğiniz gibi "TÜRKE EKMEK YOK!" diye bizi kovmuyorlar veya hoşgörüsüz davranmıyorlar
Akıl, mantık, müşterilerin tamamının Türk olduğu, Egemenliğin kayıtsız ve şartsız Türklerindir yazan anayasaya sahip ülkede, mülteciler "Türklere ekmek yok" mu diyecekti.

Siyasetçiler toplumu o kadar etkisi altına almış ki toplumda konuşulan konular %80'inde gerçek dışı istatistikler kullanılıyor ve benim anlamadığım asıl konu bir insan neden bir Siyasetçiye veya partizana sorgulamadan inanır ki!?
%80'de bu gerçek dışı istatistiklerden biri herhalde. Bunu nasıl bulduğunuzu açıklar mısınız? Yok hayal gücünüze kalmış birşeyse onuda belirtin.

Kürdistan kurmanın en mantıklı yolu Türk ile Arap arasında gerilim yaratmak ve sen bunun gayet farkında olmalısın )

Dağ kadorsu bitirilmiş, finansal kaynağının önü kesilmiş terör örgütü ile masaya oturup dirilttiniz. Şuanda Amerika'nın bize vermediği silahları ücretsiz olarak onlara gönderiyorlar. Siyasi arenaya çıkarttığınız için Avrupa parlamentosunda sürekli olarak onların yöneticisi kadrosu konuşma yapıyor. Adamların jet uçak hariç her türlü ekipmanı, aracı, para kaynağı ve eğitimi var.


Kürdistanı sayenizde kurdular. Suriye haritasında olan parçayı aldılar, IKBY yönetimi bağımsızlık referandumu hamlesiyle ileride onlardan ayrılıp suriye ile birleşeceğini gösterdi ki amaçları Osmanlı döneminden beri bu.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.


son olarak geçmişte Türklerin Anadolu topraklarından atılmamasında rol oynayan Suriye halkıdır (Suriye milleti 1. dünya savaşında Türk milleti ile birlikte azgın batılı güçlere karşı savaşmıştır ve şehit olmuştur.)
Suriye ile aramızdaki soğukluk, 1915’te yayınlanan bu isyan bildirisiyle başladı
Suriye Osmanlı'ya isyan edip, karşımızda savaşmıştır. Cumhuriyet tarihi boyunca Bölücü örgütü desteklediler. Bu hayal gücünü ve cahilliğinin kaynağını soracaktım ama gerek yok, çöl masallarının kafa yaptığı insanları herkes biliyor.

"BU" diyerek ötekileştirdiğiniz insanlar İslam inancına göre kardeşinizdir!
Türkiye anayasal olarak laiktir, burada konuştukların içindede ateistler var. Müslüman olduğunu kim söyledi. Bu ülkede başörtüsü bile yasaktı, hayaller hayatlar. İnsanlık değil müslümanlık anlayışı araplara özgüdür. İsrail kurulduğunda tüm arap ülkeleri birleşip İsrail'in üzerine saldırdılar. Bugün Gazze bombalanıyorsa ve onların halkı bir şey demiyorsa, Avrupa bir şey diyemiyorsa bunun sebebi 6 gün savaşlarıdır. Yahudileri kitlesel olarak imha edeceğiz diye ortak bildiri yayınladılar. Hatırlatırım Jerusalem Kuran inmeden önce yahudilerin yaşadığı yerdi ve en uzun süre orada yaşayan millet.
 
Konuyu açan arkadaş Eskişehir'deki bir sorunu paylaşmış ama nedense konu, Kürdistan'a kadar gelmiş. Komik gerçekten. Mesajları okuyabildiğim kadar okudum. Ama gerçekten ben bu ülkede ne Demokrasi kültürünün olduğunu; ne de gerçekten Cumhuriyet kavramının anlaşıldığını düşünmüyorum. Suriyeli ya da Arap hiç fark etmez. Kimseyi kimseden üstün görmeye ya da aşağı görmeye hakkımız yok. Daha çok şey yazılabilir ama ben yazamayacağım. Yeni dünya düzeni ve terörün kimler tarafından bir taktik olarak kullanıldığı ortada.
 
Ama gerçekten ben bu ülkede ne Demokrasi kültürünün olduğunu; ne de gerçekten Cumhuriyet kavramının anlaşıldığını düşünmüyorum.

Avrupa birliği sırf BM maddelerinden dolayı almak zorunda oldukları göçmenleri almamak için Türkiye ile geri kabul anlaşması yaptı. Eğer yapmasalardı, 7 milyon suriyeli girse, hiçbirini dışarı atamazlardı, onları kamplarda tutmak mümkün değil, sonra ne olacak? Görüntü kirliliği yaratmasınlar diye almadılar. Kültürel olarak bozulma olmasın diye almadılar. Avrupa topraklarında istemediler. Bizim duyduğumuz rahatsızlığın fazlasını Avrupa duyup bu yönde hamleler yapıyor, anlaşmalar imzalıyor, var olanları otobüse bindirip yolluyor ve onlar demokrat, özgürlükçü; bizim medeni olmayan toplumlardan rahatsızlık duymamız anti-demokrat.


Cumhuriyet sadece halkın iradesidir. Bundan başka bir anlama gelmez. Türkiye Cumhuriyeti'nin, cumhuriyet anlayışı anayasa tarafından belirlenir. Bende çoğu insan tarafından doğru anlaşıldığını düşünmüyorum. Anayasaya göre Türkiye'de Türk dışında bir millet yoktur ve onların anayasal olarak belirlenmiş bir hakkı da yoktur. TBMM, mahkemeler dahil olmak üzere her şey TÜRK Milleti'ne hizmet amacıyla var olduğunu anayasa belirtmektedir.

Cumhuriyet kısmına gelirsek;

"
Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda; Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde; Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;
Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu; Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı; (1) Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu; Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu; FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere. TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur. "

"Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır. "

"Madde 7 – Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez. "

"Madde 9 – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. "

"Madde 41 – Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. "

"Madde 42 – Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz. İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır. Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla düzenlenir.
Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır.
"
"Madde 58 – Devlet, istiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır. "

"Madde 59 – Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. "

"Madde 62 – Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır."

"(Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Ancak, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir tedbirleri belirler. (Değişik fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir. "

"(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir. Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz. Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar. Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partiler temelli olarak kapatılır. "

"Madde 70 – Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir "

"Madde 72 – Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir. "

"Madde 76 – Onsekiz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir.(2) En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, askerlikle ilişiği olanlar, "

"Madde 81 – Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler: "Devletin varlığı ve bağımsızlığını vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim". "

"Madde 90- ... Türk kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci fıkra hükmü uygulanır "

"Madde 101 – (Değişik: 21/1/2017-6771/7 md.) Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir "

"Madde 103 – Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer: "Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim."

"Madde 104 – (Değişik: 21/1/2017-6771/8 md.) Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder "

"Madde 134 – Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak amacıyla; Atatürk'ün manevi himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzel kişiliğine sahip "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" kurulur.(3) "

"Madde 174 – Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen inkılap kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz: "
"6. 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkında Kanun; "


Türkiye Cumhuriyeti Anayasası göre, Türk milleti dışında kimsenin hakkı yoktur. Buyrun ilgili maddeleri kopyaladım. Ben anayasamda olan Cumhuriyet kavramını gayet iyi biliyorum. Kanunen olmayan bir şeyi kendimden aşağı göremem.

Cumhuriyet kavramının anlaşıldığını düşünmüyorum.
Türkiye Cumhuriyeti'nin niteliklerini belirleyen bu kanunları anlatır mısın? @FCLivorno Kaynaklı şekilde.
 
Neyi anlatmamı istiyorsun tam anlamadım? Türkiye Cumhuriyeti'nin nitelikleri değilki konumuz? Türk Milleti kavramının bendeki anlamı sadece Türk olanlar anlamında değil. Kopyala yapıştır yapmaya gerek yok sadece kendi fikirlerini yazabilirsin. :) Dediğim gibi Mustafa Kemal Türkiye'de yaşayan tüm halklara Türk Milleti diye hitap etmiştir. Türkiye'de sadece Türk yaşamıyor maaelsef. Ülkeyi yıllarca Amerikan ajanları yöetiyorken; kalkıp da yoksul ve cahil insanlardan mı dem vuralım burda? Kaldı ki Türkiye'de yaşayıp kendine ''ben Türküm'' diyen milyonlarca gerici yobaz da var? Bunu Türklük üzerinden açıklamak sağlıklı değil. Ayrıca artık Mustafa Kemal'i aşması gerek bu toplumun. Aydın insanlara; Demokrasiyi ve Cumhuriyet olma niteliğini iyi algılamış bir aydın kitlesine ihtiyaç var. Sadece Kemalist tavırla bu iş yürümez. Suriyeli konusunu bile bu boyuta getirmek ne derece doğru? Bu tavır AKP zihniyetine benziyor. Ayrıca şu anki iktidar sebebiyle durum böyle. Irak-İran savaşında da bu tarz durumlar yaşanmıştı ama bu kadar düzensiz bir dağılım yoktu. Bu sorun Suriyelilerin sorunu değil; tam tersine Türkiye Devletini yönetenlerin ahmaklığı. Cumhuriyet kavramının niteliği ile Türkiye Cumhuriyeti devletinin niteliği arasında fark vardır. Cumhuriyet başka bir şey; Türkiye Cumhuriyeti başka bir şey. Gerçi ben hiçbir zaman bir Cumhuriyet olduğunu görmedim. Şeyh, aşiret, sağcı mafya iktidarları yönetmiş hep 80 yıldır. Lütfen alıntı yapmadan sadece kendi fikirlerini yaz. :) Yoksa yanıt vermek gerçekten samimi gelmiyor bana. Ama unutmadan yazayım: ''Cumhuriyet denen şey sadece halkın iradesi demek değildir. Demokrasi olmayan rejime ''Cumhuriyet'' denmez.
 
Son düzenleme:
Türkiye Cumhuriyeti'nin nitelikleri değilki konumuz?
Cumhuriyet kavramının anlaşılmadığını düşünmüşsün. Cumhuriyet egemenliğin milletin olması. Cumhuriyet kavramımıza göre egemenlik Türklerin ve Türklerden başka millet yok bu ülkede. Arap, suriyeli yada diğerleri yok.

ediğim gibi Mustafa Kemal Türkiye'de yaşayan tüm halklara Türk Milleti diye hitap etmiştir. Bunu Türklük üzerinden açıklamak sağlıklı değil.
Atatürk'ün sözü ve anayasımızda geçen Türkiye'de yaşayan halka Türk Milleti denir'in, anayasada belirlenmiş kriterleri vardır. Halklar değil halk olarak geçer. Ayrıca mezopotamya kökenli oluşumlar bunu bu şekilde yorumlamaz. Direk ırktan olduğunu savunur. O yüzden Türklük olarak açıklanır. Türkiye üzerinde farklı etnik kökenler var, hepsini kendini Türk kabul eder, biri hariç.

"Madde 66 – Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Mülga ikinci cümle: 3/10/2001-4709/23 md.) (…) Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir. "
Türk devleti, vatandaşlık bağı.
Vatandaşlık bağının koşulları anayasa tarafından belirlenmiş, uzun uzun maddelerde var. Bu maddelere bakınca o insanlar kanunen vatandaş olsa da anayasal olarak vatandaş değil. Kimlikleri olmasına rağmen kabul edilmiyor anayasa tarafından. Mezopotamya toplumununda iddialarından biri budur :) Ben demiyorum onlar diyor.

Ayrıca artık Mustafa Kemal'i aşması gerek bu toplumun.
Bunu söyleyerek anayasaya göre suç işliyorsun. Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı olmak Anayasa maddesidir. Bu yönde propaganda yapmakta suç kapsamındadır.

Suriyeli konusunu bile bu boyuta getirmek ne derece doğru?
Değilse nedenini açıkla. Bir ülkeye gelen 7 milyon göçmen, o ülkenin anayasalarına göre tartışılmasının nesi yanlıştır?

Bu tavır AKP zihniyetine benziyor.
Hangi yönden?

Cumhuriyet başka bir şey; Türkiye Cumhuriyeti başka bir şey.
Cumhuriyet kavramını bizim anayasamızda olan şekilde algılıyoruz.
Olmayan devletin olmayan cumhuriyet kavramını mı düşünmeliyiz?

Öyle yapmalıyız, böyle olmalı, şuna benziyor, bunlar farklı şeylerden oluşan cümleler. Açıklasan bunları nedenleriyle. Ben herşeyi belgeli şekilde anlatıyorum, sen sadece geçiştiriyorsun.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı