Ben inançlı biri olduğum için bu dünyada yaşadığım her deneyimin öte aleme bir hazırlık olduğuna inanıyorum. Ruha inandığım için ruhunum bu dünyada olgunlaştığına inanıyorum. Bana tanrının kendi canından bir parça verdiğini, beni bir hiçten yarattığını ve beni sonsuza dek sürecek bir yolculuğa çıkardığına inanıyorum. Bu hayat dediğimiz şeyin de bu yolculuğun sadece başlangıcı olduğuna inanıyorum. Böyle düşündüğüm içinde her şey bir anlam kazanıyor. Eğer sen bunlara inanmıyorsan ya da şöyle söyliyim eğer senin düşündüğün gibi bütün bunlar bir saçmalıksa hayatın belki bir anlamı anca senin düşüncelerinde saklıdır. Yani bu kişisel bir şeydir. Mesela birisi için kendisini insanlara faydalı olabilecek şeylere adamak olabilir ya da başka biri için hayattan tat almak ve sonuna kadar bütün zevkleri yaşamak olabilir. Hayat dediğin şey senin yaşadığındır. Belki bir kitap yazıp deneyimlerini senden sonra gelecek nesillere aktarabilmek ya da bir aile kurup topluma faydalı insanlar yetistirebilmek vs bunlar amaçlar olabilir. Tanrıya inanmayan bir insan da bence bu şekilde kendine amaçlar koyarak hayata tutunabilir. Eğer amaç hayata tutunmaksa tabi! Yoksa her şeyin tesadüfen olduğunu savunan biri için hiç bir şeyin bir anlam ifade etmemesi de gayet doğaldır. Bence ruhun ile beynin bir ikilem içinde de olabilir. İnkar ettiğin ve bir yolculuk içinde bulunan ruhun beyninden cevaplar aramakta ama beynin ruhuna tatmin edici bir cevap verememekte olabilir. Tüm bunlar olasılıklar dahilinde. Umarım zaman geçtikçe hayata dair içinde cevapların olur. Kal sağlıcakla...