Hayattan zevk alamamak

Son yıllarda günlerim aynı monotonlukta geçiyor. Eskiden hayattan aldığım keyfi alamıyorum, geleceğe dair bir heyecanım da yok. Hayal ettiğim şeylerin olmayacağını düşünüyorum. Her gün aynı monotonlukta; okula git, eve gel, bilgisayar oyna, uyu... Hayatımda hiçbir heyecan, hiçbir keyif yok.
Okula git, sınav haftan gelsin, stres ol, sınavları geç, seneyi bitir... Böyle programlanmış bir robot gibiyim. Okulda hep şaka yapan, çevreyi güldüren kişi olduğumdan bunları çevreme de çok anlatamıyorum.

Acaba bunu yaşayan, deneyimlemiş biri var mı aranızda? Yaşadıysanız nasıl çözdünüz ya da çözebildiniz mi?
Kelimeler hiçbir şeyi değiştirir mi bilmiyorum ama artık böyle hissetmekten yoruldum.
Beni taklit etmeyi bırak...
 
Hocam gelecekten beklentim olmadığından ders çalışmak için motivasyon yakalayamıyorum.

Gelecekten beklentin olmak zorunda dostum. Beklentim yok ya deyip kaçıyorsun sadece. Şu an evin yediğin yemek oynadığın bilgisayarın ebeveynlerin sayesinde oluyor. İleride onların senden beklentisi olacak. Senin beklentilerin olmayabilir fakat illaki hayallerin var. Şu an sadece kaçıyorsun sorumluluk almıyorsun ama illaki alacaksın. Boş vermişlik modundan ilerleyebileceğini düşündüğün için hayatın da hep öyle devam edecek sanıp bunalırken delirme aşamasına geliyorsun.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Gelecekten beklentin olmak zorunda dostum. Beklentim yok ya deyip kaçıyorsun sadece. Şu an evin yediğin yemek oynadığın bilgisayarın ebeveynlerin sayesinde oluyor. İleride onların senden beklentisi olacak. Senin beklentilerin olmayabilir fakat illaki hayallerin var. Şu an sadece kaçıyorsun sorumluluk almıyorsun ama illaki alacaksın. Boş vermişlik modundan ilerleyebileceğini düşündüğün için hayatın da hep öyle devam edecek sanıp bunalırken delirme aşamasına geliyorsun.
Hocam biraz doğru dediniz hayallerim varda ulaşamicağıma inandığımdan bi motivasyonumu bozmuyor değil.
 
Merhaba kardeşim. 10 veya 11. sınıf olduğunu var sayıyorum. Derslere her ne kadar zamanını ayırıp çalışman gerekse de, en büyük önceliğin ruh sağlığın. Bunalıma girmişsin. Bu yaşlarda olması olası bir şey, özellikle de ülke gündemi böyleyken. Sana tavsiyem bilgisayardan ve evde kalmaktan bir süre uzak durmak. Kendine en yakın hissettiğin bir arkadaşına dertlerini anlatman, burada anlatmandan daha çok rahatlatacaktır seni. Yaşadıklarını ve hissettiklerini içine atmayı hak etmiyorsun. Anladığım kadarıyla sevilen birisisin. Sevilirken kendini yalnızlaştırıyorsun. Güvendiğin bir arkadaşına sorunlarını anlatabilirsin, hayır sırf bu yüzden arkadaşına yük olmayacaksın. Sen onları güldürmekle yükümlü değilsin. Duygularını yerinde yaşamalısın. Üzgünken, üzgünlüğünü yansıtıp, mutluyken mutluluğunu yansıtmalısın. Üzgünken kendini gülmeye zorlamamalısın. Çünkü hislerin içinde birikip, sen fark etmeden seni bitiriyor, mahvediyor. Arkadaşlarına hislerini yansıtmalısın, söylemelisin. Sadece mutluluğunda yanında olacaklarsa, bırak hiç yanında olmasınlar. Arkadaşlarınla daha sık görüşüp aktivitelere katılmalısın. Hayatın bir amacı varsa o da sensin. Tek motivasyon da, hayat da sensin. Hâlâ yaşama sevincin, hevesin ve heyecanın var aslında. Sadece hayatın, bize sunulanlardan ibaret olduğunu düşünüyorsun. Geleceğinin bize sunulan imkanlardan ibaret olduğunu düşünüyorsun. Sunulan imkanların hepsi yalan dolan, imkanın ta kendisi sensin. Her şey sana bağlı. Ülkedeki bu düzen seni yanıltmasın. Sandığının aksine çok fazla şey gerçekleştirebilirsin. Daha çok gençsin, önünde şekillendirmen gereken uzun bir gelecek var. Her şey senin elinde. Derslere ve sınavlara kafa yorma, bir türlü geçersin. Mutluluğun önceliğin olsun. Oyun oynamayı bırak, yalnızca daha yararlı şeyler yapabilecekken zamanını israf etmene neden oluyor. Oynayacaksan da arada sırada yakın arkadaşlarınla eğlencesine oynamalısın. Pes etmek yok kardeşim, ister 40 ister 60 yaşına gel, yaşadığın sürece her saat, her dakika kendini geliştirmek için bir fırsat. Çabalayıp hüsrana uğradığında da pes etmek yok, her çabamızda başarabilseydik, mutluluk basit olur ve başarıların seni tatmin etmezdi. Öyle işte.
 
Son yıllarda günlerim aynı monotonlukta geçiyor. Eskiden hayattan aldığım keyfi alamıyorum, geleceğe dair bir heyecanım da yok. Hayal ettiğim şeylerin olmayacağını düşünüyorum. Her gün aynı monotonlukta; okula git, eve gel, bilgisayar oyna, uyu... Hayatımda hiçbir heyecan, hiçbir keyif yok.
Okula git, sınav haftan gelsin, stres ol, sınavları geç, seneyi bitir... Böyle programlanmış bir robot gibiyim. Okulda hep şaka yapan, çevreyi güldüren kişi olduğumdan bunları çevreme de çok anlatamıyorum.

Acaba bunu yaşayan, deneyimlemiş biri var mı aranızda? Yaşadıysanız nasıl çözdünüz ya da çözebildiniz mi?
Kelimeler hiçbir şeyi değiştirir mi bilmiyorum ama artık böyle hissetmekten yoruldum.
Birebir aynı durumdayım, en iyisi tamamen zamana bırakıp hayatta keyif alacağın şeyler yapmak. Geleceği düşünmeyi bırak, keyif almaya bak.
 
Merhaba kardeşim. 10 veya 11. sınıf olduğunu var sayıyorum. Derslere her ne kadar zamanını ayırıp çalışman gerekse de, en büyük önceliğin ruh sağlığın. Bunalıma girmişsin. Bu yaşlarda olması olası bir şey, özellikle de ülke gündemi böyleyken. Sana tavsiyem bilgisayardan ve evde kalmaktan bir süre uzak durmak. Kendine en yakın hissettiğin bir arkadaşına dertlerini anlatman, burada anlatmandan daha çok rahatlatacaktır seni. Yaşadıklarını ve hissettiklerini içine atmayı hak etmiyorsun. Anladığım kadarıyla sevilen birisisin. Sevilirken kendini yalnızlaştırıyorsun. Güvendiğin bir arkadaşına sorunlarını anlatabilirsin, hayır sırf bu yüzden arkadaşına yük olmayacaksın. Sen onları güldürmekle yükümlü değilsin. Duygularını yerinde yaşamalısın. Üzgünken, üzgünlüğünü yansıtıp, mutluyken mutluluğunu yansıtmalısın. Üzgünken kendini gülmeye zorlamamalısın. Çünkü hislerin içinde birikip, sen fark etmeden seni bitiriyor, mahvediyor. Arkadaşlarına hislerini yansıtmalısın, söylemelisin. Sadece mutluluğunda yanında olacaklarsa, bırak hiç yanında olmasınlar. Arkadaşlarınla daha sık görüşüp aktivitelere katılmalısın. Hayatın bir amacı varsa o da sensin. Tek motivasyon da, hayat da sensin. Hâlâ yaşama sevincin, hevesin ve heyecanın var aslında. Sadece hayatın, bize sunulanlardan ibaret olduğunu düşünüyorsun. Geleceğinin bize sunulan imkanlardan ibaret olduğunu düşünüyorsun. Sunulan imkanların hepsi yalan dolan, imkanın ta kendisi sensin. Her şey sana bağlı. Ülkedeki bu düzen seni yanıltmasın. Sandığının aksine çok fazla şey gerçekleştirebilirsin. Daha çok gençsin, önünde şekillendirmen gereken uzun bir gelecek var. Her şey senin elinde. Derslere ve sınavlara kafa yorma, bir türlü geçersin. Mutluluğun önceliğin olsun. Oyun oynamayı bırak, yalnızca daha yararlı şeyler yapabilecekken zamanını israf etmene neden oluyor. Oynayacaksan da arada sırada yakın arkadaşlarınla eğlencesine oynamalısın. Pes etmek yok kardeşim, ister 40 ister 60 yaşına gel, yaşadığın sürece her saat, her dakika kendini geliştirmek için bir fırsat. Çabalayıp hüsrana uğradığında da pes etmek yok, her çabamızda başarabilseydik, mutluluk basit olur ve başarıların seni tatmin etmezdi. Öyle işte.

Yeni şehir değiştirdim dertlerimi yüz yüze anlatacak bir insan yok. İnternetten anlatmanında bir önemi olduğunu düşünmüyorum. Derste çalışacak motivasyonu bulamıyorum çünkü sanki üniversite okusam işsiz kalacak gibi hissediyorum.
 
Yeni şehir değiştirdim dertlerimi yüz yüze anlatacak bir insan yok. İnternetten anlatmanında bir önemi olduğunu düşünmüyorum. Derste çalışacak motivasyonu bulamıyorum çünkü sanki üniversite okusam işsiz kalacak gibi hissediyorum.
Dostum dediğim gibi dersler önceliğin olmasın. Bunalımda olduğun için motiven yok zaten. Hayat üniversite okuyup iş bulmaktan ibaret değil. Kendi sağlığına bal ilk önce. İnan bana kendini iyi hissetmek için çabaladığında motiven de yerine gelecek.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı