Horizon Zero Dawn İnceleme

Metacritic'te yaptığım Horizon Zero Dawn incelemesini 5000 karakter sınırına takılmadan buraya aktarmak istedim. İncelemede oyunu oynamayanlar için hikayedeki heyecanı ortadan kaldıracak bilgiler bulunuyor.


HORIZON ZERO DAWN İNCELEME​



Alışılagelmiş açık dünya formülü, alışılagelmemiş konsept.​




12-122233_horizon-zero-dawn-cover-min.jpg



Giriş Kısmı ve Hikaye:​



Horizon Zero Dawn bana çok güçlü bir oyun deneyimi sunamadı. Aksine oynarken devamlı optimizasyon sorunları ile uğraştım ve oyundan pek bir keyif alamadım. Oyun robotların kaosa sebep olup yaşamı ortadan kaldırdığı bir dünyada geçiyor. Açık dünya konsept olarak ilgi çekici ve sıra dışı olsa da formül olarak oyun diğer sıradan açık dünya oyunları ile aynı. Oynanış birbirinin aynısı yan etkinlikleri sürekli yaparak karakterimizi geliştirme üzerine kurulu ve son zamanların modası olan rol yapma özelliklerini alakalı alakasız her oyuna ufaktan da olsa ekleme modasından bu oyun da nasibini almış. Canlılık olarak da açık dünyanın pek bir şey vadetmediğini rahatlıkla söyleyebilirim, oyunun görsel olarak muhteşem bir dünyası olsa da doluluk ve canlılık konusuna gelindiğinde oyun sınıfta kalıyor. Haritanın büyük çoğunluğu boş ve etrafta sadece gördüğü anda bize saldıran makineler var, bazı makineleri sürebilsek de açık dünyada bulunan diğer makinelerin bize saldırmak dışında hiçbir işlevi yok, etraf dolu gözüksün diye konulmuşlar yalnızca.


Haritanın bazı bölgelerinde insanların bulunduğu yerleşim yerleri olsa da bu yerleşim yerleri de canlılık adına pek bir şey ifade etmiyor. Bölgede bulunan yapay zekalar donuk bir şekilde etrafta ya geziniyorlar ya da oturuyorlar. Bazı rol yapma özelliklerinin oyunda bulunduğundan bahsetmiştim. Oyuna ve hikayeye hiçbir etkisi olmayan ve yalnızca oyunda bulunsun diye eklenmiş olan bir diyalog sistemi var, oyuncu ne seçerse seçsin konu her defasında aynı yere bağlanıyor. Sadece oyuncunun seçtiği diyaloğa göre ana karakterin kendini ifade ediş biçimi (öfkeli, mutlu vb.) değişiyor, diyalog sisteminin tek katkısı bu. Onun dışında artık her oyunda görmeye alıştığımız yetenek ağacı sistemi bu oyunda da bulunuyor, yetenek ağacının işlevsiz olduğunu söyleyemem, karakterin özelliklerini geliştirmek veya karaktere yeni özellikler kazandırmak her zaman için işe yarar fakat yine de bu oyundaki yetenek ağacı sisteminin diğer oyundakilerden pek bir farkı bulunduğunu söyleyemem, yıllardır alıştığımız yetenek ağacı sistemine hiçbir yenilik getirmiyor bu oyun. Çok fazla uzatmadan oyunun hikayesini anlatmaya başlayayım, incelemede oyunu oynamayanlar için hikayedeki kilit kısımlardan bahsedeceğimin uyarısını da bir kere daha yapayım.


thumb-1920-728598-min.png



Oyunun hikayesi robotların kaosa sebep olup yaşamı sona erdirdiği bir dünyada geçiyor. Daha sonra bir yapay zeka olan "Gaia" sayesinde yaşam yeniden başlıyor. Dünyanın kaosa sürüklenmesi "FARO" isimli şirketin robotlar üretmesi ile başlıyor. Zamanla şirketin ürettiği robotlar büyük devletlerin de ilgisini çekiyor ve devletler de savaş robotları üretmeye başlıyor. Bu robotlar canlıları yok ederek yakıt doldurduğu için bir noktadan sonra olaylar çığırından çıkıyor. Daha sonra ise felaketin yaralarını sarmak için "Zero Dawn" adında bir proje başlatılıyor. Zero Dawn projesi aslında Gaia ismindeki yapay zeka, Gaia dünyadaki makineleri devre dışı bıraktıktan sonra kendi makinelerini oluşturup dünyaya yolluyor, bu şekilde dünyadaki yaşam da yeniden başlıyor. Oyundaki ana karakterimiz Aloy. Aloy, kabilesi tarafından dışlanmış bir adam olan Rost tarafından bulunan kabilesiz biri. Rost'un Aloy'dan, Aloy'un da Rost'tan başka kimsesi olmadığı için ikili arasında çok güçlü bir bağ var. Aloy daha küçükken kabiledeki çocuklar tarafından dışlandıktan sonra onlardan kaçmaya çalışıyor, daha sonra ise yanlışlıkla bir mağaraya düşüyor ve o mağarada bir cihaz buluyor.


Aloy'un bulduğu bu cihaz etraftaki makineleri taramasına ve makinelerin zayıf noktalarını bulmasına yarıyor, aynı zamanda mağarada eskiye dair yazılar ve kalıntılar da buluyor. Cihazı bulduğu andan itibaren makinelere karşı mücadele etme konusunda daha da heveslenen Aloy, Rost'un da kendisini bu konuda eğitmesi ile kendini çok geliştiriyor. Zamanla büyüyen Aloy, kendini kabileye kanıtlamak için kabilenin diğer gençlerinin de katıldığı bir yarışa katılıyor ve bu yarışı kazanıyor. Yarışın bitmesi ile aniden kabileye saldırı düzenleniyor ve kabiledekilerin direnmesine rağmen kabiledeki birçok kişi öldürülüyor. Kurtulamayacağını anlayan Rost, kendini Aloy için feda ediyor ve kurtulması için Aloy'u uçurumdan aşağı atıyor. Aloy kurtuluyor ve bir yandan bunu yapanlardan intikam almak isterken diğer yandan da bu saldırının kendisinde bulunan cihazı ele geçirmek için düzenlendiğini öğreniyor.


1629984691742.png



Aloy yaşananlardan sonra eski zamanlarda neler olup bittiğini araştırmaya başlıyor ve yaptığı araştırmalar sonucunda Elisabet Sobeck diye bir isimle karşılaşıyor. Daha sonra ise Aloy, Ted Faro tarafından kurulan Faro Automated Solutions isimli bir şirketin kurulmuş olduğunu, şirketin robotlar üretmeye başladığını ve daha sonra ise talep üzerine orduların ihtiyaçlarını karşılamak için savaş robotlarını üretime geçirdiğini öğreniyor. Robotların sebep olduğu çevresel problemleri ortadan kaldırmak için "çevreci robot" projesinin hayata geçirildiği, bu projenin başında da Elisabet Sobeck'in bulunduğu ortaya çıkıyor. Daha sonra Faro şirketinin tamamen askeri alanda robot üretimini odağına alması ile birlikte Sobeck, Faro'dan ayrılıyor ve çalışmalarına kendi başına devam ediyor.


İşler kontrolden çıkmaya başladıktan sonra, Faro tekrardan iletişime geçiyor ve Elisabet Sobeck'ten yardım istiyor. Sobeck durumu araştırdıktan sonra robotların çoğunun artık emirlere geri dönüş yapmadığını ve kendi kendilerine hareket etmeye başladıklarını öğreniyor. Daha sonra da Sobeck, bu olanlara karşı Zero Dawn projesini geliştiriyor. Bu araştırmaları yaptıktan sonra Aloy, Zero Dawn projesini geliştiren kişinin Elisabet Sobeck olduğunu öğreniyor. Gaia tüm robotları devre dışı bıraktıktan sonra yaşamı yeniden başlatıyor, fakat robotların hepsi devre dışı kalmıyor. Robotların devre dışı kalmamasının sebebi Hades mekanizması. Hades, Gaia tarafından oluşturulan bir yapay zeka ve Hades'in asıl görevi işlerin ters gitmesi durumunda Gaia'yı yeniden başlatmak. Ancak bu mekanizma da kontrolden çıkarak yeryüzündeki yaşamı bitirmeye çalışıyor.


1629986299669.png



Tüm gerçekleri açığa çıkarttıktan sonra Aloy, Hades'i kapatmak için onun peşinde düşüyor, aynı zamanda Aloy, kendisinin Elisabet Sobeck'in bir çeşit klonu olduğunu öğreniyor. Hades'i durdurmak için yola çıkan Aloy, Helis tarafından yakalanıp hapsediliyor. Bir şekilde bulunduğu kafesten kurtulan Aloy, devasa bir makine ile mücadele ettikten sonra onu yeniyor ve kurtuluyor. Daha sonra Helis'i yenip Hades'i de kapatmanın planını yapan Aloy, son bir büyük savaşın patlak vereceğini anlıyor. Savaş başlıyor ve makineler akın akın insanlara saldırmaya başlıyor. İnsanlar Aloy önderliğinde kurdukları mekanizmalarla makinelere karşı koyuyorlar ve aynı yaşamın yok olduğu zamanda olduğu gibi bir felaket ortamı oluşuyor. Aloy, kendi bölgesini başarı ile savunduktan sonra gidip Helis'in işini bitiriyor. Daha sonra ise Aloy, Hades'i yenerek onu kapatıyor. Ardından Aloy, Sobeck tarafından gizlenmiş olan Gaia'yı buluyor. Son sahnede aslında Hades'in tam olarak devre dışı kalmadığı gösteriliyor ve oyunun hikayesi bu şekilde sonlanıyor.


Hikaye konusunda oyunun ilgi çekici ve sıra dışı bir konsepti olsa da işleniş olarak hikayenin aynı kalitede olduğunu söyleyemem. Özellikle Elisabet Sobeck'in Aloy'un klonu olması oldukça klişe. Rost'un ölümü oyunda beni en şaşırtan kısımdı diyebilirim, oyunun başlarında Rost çok önemli bir karaktermiş gibi lanse ediliyor fakat o kadar erken ölüyor ki daha Rost'u doğru dürüst tanıyamadığım ve nasıl bir karakter olduğunu tam olarak kestiremediğim için ölmesine üzülemedim veya pek bir tepki veremedim. Hikaye sunumu olarak da oyun pek bir şey vadetmiyor, arada özenle hazırlanmış ara sahneler olsa da çoğu ara sahne detaysız ve insanların bulunduğu ara sahneler de oyundaki yapay zekaların donuk suratlı ve robot gibi olmasından kaynaklı olarak beklenen etkiyi yaratamıyor.


Hikayedeki karakterlerin işlenişi konusunda da oyunun sınıfta kaldığını söyleyebilirim. Özellikle oyundaki baş düşmanlarımızdan biri olan Helis'in hikayede neredeyse hiçbir yeri yok. Helis ile ilk defa oyunun başında Rost'u öldürdüğü kısımda karşılaşıyoruz ve daha sonra neredeyse oyunun sonuna kadar kendisini görmüyoruz bile. Hal böyle olunca oyuncu Helis'i ciddiye alamıyor veya onu yenmek için can atmıyor, hikayede doğru dürüst yeri bile yok sonuçta. Onun dışında Sylens gibi hikayede çeşitlilik yaratmak için konulmuş yardımcı karakterler de bulunuyor, bunlar Helis kadar kötü işlenen karakterler değiller fakat yine de çok başarılı yardımcı karakterler olmadıkları açık bana göre. Hikaye konsepti olarak Horizon Zero Dawn umut vadetse de maalesef oyun hikaye işlenişi ve karakterler konusunda sınıfta kalıyor.


1629988871305.png



Oynanış:​



Oynanış olarak oyun yer yer başarılı, fakat genellikle son zamanlarda alışılagelmiş olan açık dünya oynanış formülüne pek bir yenilik kazandırmıyor. Oyunun savaş sistemi yan etkinlikler ile karakterimizin seviyesini yükseltip yetenek ağacından karakterimize yeni özellikler kazandırmak üzerine kurulu. İlk başlarda savaş için okçuluk üzerine yoğunlaşılsa da ilerleyen zamanlarda yeni silahlar açıp bu silahları modifiye ile güçlendirebiliyor ve yeni özellikler kazandırabiliyoruz. Silah çeşitliliğinin iyi durumda olduğunu söyleyebilirim, yeteri kadar silah var ve modifiye ile silahları çok daha farklı hale getirebiliyoruz. Silahların kullanım hissiyatları da oldukça iyi ve oynanışı çeşitlendirme konusunda başarılı. Örnek vermek gerekirse ip atan silah ile makineyi bağlayıp daha sonra elimizde bulunan başka bir silah ile makineye hasar vermek oldukça keyifli.


Vuruş hissiyatı ise tartışmalı bir konu. Makine düşmanlara karşı vuruş hissiyatı çok iyi, makinelerin aldığı isabetlere verdiği tepki, hasar alan mekanizmalarının parçalanıp kopması görsel olarak oldukça tatmin edici ve oynanış bakımından da oyuncuyu tatmin ediyor. Fakat insan düşmanlar için aynı şeyi söylemek ne yazık ki mümkün değil. İnsan düşmanlara karşı vuruş hissiyatı oldukça kötü, oyuncu vurduğunu kesinlikle hissedemiyor. Ayrıca insan düşmanlardaki yapay zeka kötü olduğu için savaş esnasında düşmanların mantıksız hareket etmesi oynanıştan alınan keyfi ve oynanış kalitesini fazlasıyla düşürüyor. Düşman çeşitliliği de yeterli sayılmaz, makinelerin sayısı oldukça kısıtlı, insan düşmanlar da genellikle birbirinin aynısı, farklı görevler üstlenen bazı insan düşmanlar olsa da onların da bir yerden sonra oldukça sıradanlaştığını söyleyebilirim.


1629990393586.png



Yetenek ağacından biraz bahsetmiştim. Oyundaki yetenek ağacı yıllardır oyunlarda görmeye alıştığımız özellikleri barındırıyor, ekstra bir şey yok. Aloy'a arkadan sessizce yaklaştığında düşmanı tek vuruşla öldürme veya bir merdivenden çıkar çıkmaz merdivenin önündeki düşmanı sessizce ortadan kaldırma gibi özellikler kazandırılabiliyor. Yetenek ağacı işlevsiz değil, aksine kazandırılan birçok özellik oyunda işe gerçekten de yarıyor. Ancak yıllardır tüm oyunlarda birbirine benzer yetenek ağacı özelliklerini deneyimlemiş biri olarak Horizon Zero Dawn'ın sisteme hiçbir yenilik getirmeyen yetenek ağacı benim gözümde bir artı değil.


Oyunda parkur mekaniği de bulunuyor, yüksek dağlara tırmanmak, demirlere tutunarak tırmanmak, iplerden kaymak ve iplere tutunmak mümkün. Parkur mekanikleri çok gelişmiş değil fakat ben keyif aldım, ancak bir yerden sonra oyun sürekli oyuncuya bu mekanikleri kullandırttığı için kimi oyuncular için sıkıcı bir hal alabilir. Yan etkinlik konusunda oyunun yeterli kalitede olmadığını söyleyebilirim. Özellikle oyunun ana görevlerde ilerleyebilmek için oyuncuyu yan etkinlik yaptırmaya zorlaması büyük bir eksi. Yan etkinliklerin çoğu niteliksiz ve birbirinin aynısı. Nadiren güzel yan etkinlikler ile karşılaşsam da yaptığım yan etkinliklerin çoğu sıkıcı ve tekdüzeydi. Ana hikayede ilerlemek için oyuncuyu yan etkinlik yapmaya zorlayan oyunlar genellikle yeterli içerik çeşitliliğine sahip olmadığı için oynanış süresini zorlama yollar ile uzatmaya çalışırlar, Horizon Zero Dawn'ın durumu da tam olarak bu. Oyunda üretim sistemi de bulunuyor. Sağlık doldurmak için ilaç, farklı ok çeşitleri, zırh ve silah üretilebiliyor. Üretim sistemi de aynı yetenek ağacı sistemi gibi yanında pek bir yenilik getirmiyor, yine de sistem oldukça işe yarar ve pratik.


1629992280375.png



Ana görev çeşitliliği yetersiz, yer yer güzel görevler olsa da genelde birbirinin aynısı ana görevlerle karşılaştım. Harita büyük olduğu için ana görevler haritaya güzel bir şekilde yedirilmiş, haritanın birçok farklı kısmını görevler sayesinde gezmek mümkün. Görev çeşitliliği biraz daha iyi düzeyde olsa oyundan daha fazla keyif alabilirdim fakat ana görevlerde de yan görevlerde de maalesef aradığımı bulamadım. Bazı makinelere gizlice yaklaşarak algoritmalarını bozmak ve onları araç niyetine kullanmak mümkün, bunu yapabildiğimiz çok az sayıda makine var fakat yine de bu özellik haritada seyahat etmeyi çok kolaylaştırıyor, işe yarar bir özellik.


Grafikler ve Performans:​



Grafiksel olarak oyun muhteşem bir seviyede. Devasa makinelerin görüntüsü ve doğa manzaraları harika görünüyor. Işıklandırma, kaplama ve gölge kalitesi de oldukça üst düzey. Özellikle ışıklandırma ve kaplama kalitesi oyunun çıkışından 4 sene geçmesine rağmen (PC'ye sonradan daha gelişmiş grafiklerle çıksa da özünde 2017 çıkışlı oyun) hala iyi seviyede. Ancak maalesef optimizasyon konusunda grafikler için söylediğim şeyleri söyleyemeyeceğim. Sistemimin önerilen gereksinimleri rahatlıkla karşılamasına rağmen birçok problem ile karşılaştım. Özellikle kaplamaların çözünürlüğünün bir türlü yüklenmemesi ve düşük çözünürlükte kalması oyun deneyimimi oldukça olumsuz etkiledi. Ayrıca bu sorun takılma probleminin ortaya çıkmasına da sebep oldu, sürekli olmasa da kaplamalar yüklenmeyince takılma problemi yaşadığım zamanlar oldu. Bunların üstüne bir de oyunu SSD'ye kurmama rağmen haritada gezerken haritanın yüklenmesi için yükleme ekranlarının devreye girdiğine tanık oldum. PC için 2020 yılında çıkış yapmış bir oyunun haritayı yükleyebilmek için yükleme ekranına ihtiyaç duyması oldukça garip bir durum, bu tip şeyler 20 sene önce yaşanıyordu.


Son Söz:​



Horizon Zero Dawn ilgi çekici bir konsepte sahip olsa da optimizasyon problemleri, başarısız hikaye işlenişi ve yıllardır alışılagelmiş açık dünya formülüne bir şey kazandıramaması gibi sebeplerden dolayı ortalamanın altında kalmış bir yapım.


56/100
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Öncelikle teşekkür ederim. Optimizasyonun şu anki durumu ile ilgili bir bilgim yok, ben 2 ay evvel oyunu bitirdim ve birçok sorun yaşadım. Oyunu içerisinde i7 10750H ve 1660 Ti bulunan bir dizüstü bilgisayarda oynamıştım. Oyunun haritası görsel ve konsept olarak muhteşem olsa da maalesef çok boş ve hiç canlı değil, görsel olarak bu kadar güzel görünen ve büyük olan haritanın içi doldurulabilse oyun çok daha iyi yerlerde olabilirdi. Bunların yanında bir de oyunun sürekli kendini tekrar etmesi ve yıllardır onlarca oyunun kullandığı açık dünya formülüne bir yenilik getirememesi de var.
Kesinlikle katıldığım yerler var.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı