İnsanı suç işlemeye toplum mu iter yoksa kişinin kendisi mi?

Örneğin gelişmiş ülkelerde suç oranları çok düşüktür. Her yerde illaki çürük elma oluyor. Hepsi dört dörtlük değil. Verilen cezalar da caydırıcı olduğu için toplum da suç işlemeye korkuyor.
Bilgiye hükmeden ülkelerle bilgiyi ithal eden ülkeler arasında önemli farklar mevcuttur.
 
Dediğiniz gibi bilgiyi üreten ve ithal eden toplumlar arasında devasa kadar fark vardır ancak bilgiyi üreten toplumlarda da kötüler olabilir. Kötüler her yerde olabilir. Bir yerden sonra, toplumun kötülere karşı aldığı önlemler ön plana çıkar ve gelişmiş ülkelerdeki alınan önlemler de çoğunlukla yeterli oluyor. Çevresinden kötü davranışlar alan bireyler varsa da onu çevresine yansıtmaktan korkabiliyor çoğu zaman.
 
Dediğiniz gibi bilgiyi üreten ve ithal eden toplumlar arasında devasa kadar fark vardır ancak bilgiyi üreten toplumlarda da kötüler olabilir. Kötüler her yerde olabilir. Bir yerden sonra, toplumun kötülere karşı aldığı önlemler ön plana çıkar ve gelişmiş ülkelerdeki alınan önlemler de çoğunlukla yeterli oluyor. Çevresinden kötü davranışlar alan bireyler varsa da onu çevresine yansıtmaktan korkabiliyor çoğu zaman.
Katılıyorum ve eklemek istediğim bazı şeyler var. Örneğin bir toplumda herkes iyiyise ve 1 kişi kötüyse o çok göze batar ve o kişi de topluma ayak uydurmaya çalışır. İnsanın olayı da budur. Adapte olur her türlü ortama.
 
Aslında burada normlar, örfler, adetler de devreye girebilir. Örneğin A toplumunda bir olay absürt karşılanabiliyorken B toplumunda o olay oldukça doğal olabilir. Normlar, örfler, adetler yazılı kurallar değildir, sözlü kurallardır ve uyulmaması halinde cezasını da toplum keser. Kişiyi dışlar, onunla konuşmaz, alışveriş yapmaz ve kişi de kendisini düzeltmek zorunda olduğunun farkına varır.
 
Merhaba, yarına münazara var ve konumuz insanı suç işlemeye toplum mu iter yoksa kişinin kendisi mi? Ben kişi kendisi iteri savunuyorum yardımcı olabilir misiniz?

Bence kendisi seni toplum seni suç işlemeye itse bile sağlam iradesi varsa karşı çıkabilir.
 
Aslında burada normlar, örfler, adetler de devreye girebilir. Örneğin A toplumunda bir olay absürt karşılanabiliyorken B toplumunda o olay oldukça doğal olabilir. Normlar, örfler, adetler yazılı kurallar değildir, sözlü kurallardır ve uyulmaması halinde cezasını da toplum keser. Kişiyi dışlar, onunla konuşmaz, alışveriş yapmaz ve kişi de kendisini düzeltmek zorunda olduğunun farkına varır.
Tabii dediğinizde haklısınız. Aslında benim dediğim şeye geliyor. Toplumda bir kötü var ve herkes iyiyse o kötü olan ortama ayak uydurmaya çalışır. Normlar sadece işin bir aracı. Yani o kötüyü iyi yapmaya yarayan araç.
 
Aslında o kişi için tam anlamıyla iyidir yorumu yapmamız doğru olmayacaktır çünkü zorunluluk sonucunda iyi olmuştur. Niyeti iyi olmak yönünde değildir. Eğer zorunluluk olmasaydı iyi olmayacaktı.
 
@Park Müdürü Benson Evet aslında. Yalnız kaldığında yine kötü bir insandır. Veya onu kimse görmediğinde içinde yine bir kötülük barındırır. Bunu bilemeyiz ama konumuz toplum olduğu için o kötü olan adamda toplum içinde iyiyi oynar. Zorunlu olsa bile.
 
İnsanın kendisi, yaşam şekli, travmaları, büyüdüğü ortam, etrafındaki ve zamanında ki toplumun biçimi gibi şeyler büyük etkenlerdir bana göre.
 
Özetle, her şeyin başının eğitim olduğunu söyleyebiliriz. Eğitim kötüleri büyük ölçüde önlüyor. Eğitimli kötüler yok mu? Elbette var ancak dediğim gibi büyük ölçüde önlüyor ve toplumda eğitimin etkisi de göz ardı edilemeyecek seviyede. Eğitimli birey demek, aslında eğitimli toplum da demektir. Birey eğitimli olursa onu olumlu ölçüde topluma yansıtacaktır, toplum gelişecektir.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı