Kader anlayışı ile ecel anlayışı çelişmez mi?

Aynen Özge Can Aslan gibi öldürülmüş insanlar da geçmişte yakılarak öldürülmeyi seçmişti değil mi? "Ecel kaderdeki yanlış seçimden gelir", kızı öldüren kişilerle hiçbir geçmişi yoktu ve tanımadığı insanlardı, bu kız nasıl ecelini seçmiş oluyor? 19 yaşında gencecik kız yakılarak öldürüldü, bu kızın suçu neydi? Hiç.

Ne kader var ne de ecel. Tek objektif gerçek olasılıktır. Dışarıya çıktığınızda ölme ihtimaliniz artar çünkü başınıza gelecek şeylere karşı kendinizi açmış oluyorsunuz. (Oranları sallıyorum.) Ekmek almaya gittiğinizde fırıncıda kavga çıkma ve sizin de yaralanma ihtimaliniz %3 olsun, siz her fırına gittiğinizde bütün ihtimaller arasında zar atılır ve gelen zara göre yaşayacağınız deneyim değişir. Siz fırına her gittiğinizde ve başınıza bu olay gelmediğinde diğer sefere denk gelme oranı artar. Olasılığa kader diyorsunuz ama farkında değilsiniz.

Özge can aslan denildiğine göre inmek için fazla diretmiş. Kaderi buymuş ki karşıdaki adam ani sinirle onu öldürmüş ve yakmış. Kadere tek yönlü bakmayacaksın. Özge can aslan ve karşısında bir kişi daha var. İkisi de kaderini ayrı şekillendirmiş. Karşısındaki insan da ani sinir ile onu öldürmeyi kader olarak seçmiş.
 
Özge can aslan denildiğine göre inmek için fazla diretmiş. Kaderi buymuş ki karşıdaki adam ani sinirle onu öldürmüş ve yakmış. Kadere tek yönlü bakmayacaksın. Özge can aslan ve karşısında bir kişi daha var. İkisi de kaderini ayrı şekillendirmiş. Karşısındaki insan da ani sinir ile onu öldürmeyi kader olarak seçmiş.
Olayı bilmiyorsun bile. Kız şehirler arası otobüse biniyor ve sürekli kullandığı bir ulaşım aracı olduğu için gideceği güzergahı da biliyor. Otobüsü şoförünün güzergahı değiştirdiğini gören kız kaçırılacağını anlıyor ve inmek için ısrar ediyor. Burada kız başka ne yapabilir???? Adam kıza tecavüz etmeye çalışıyor ve kız biber gazıyla karşılık verince durum geri dönülemez noktaya geliyor.

"İkisinin kaderi ayrı şekillenmiş" şunu yazmaya utanmıyorsun değil mi? Aynen adamın kaderi tecavüz etmeye şekillenmiş.
 
Olayı bilmiyorsun bile. Kız şehirler arası otobüse biniyor ve sürekli kullandığı bir ulaşım aracı olduğu için gideceği güzergahı da biliyor. Otobüsü şoförünün güzergahı değiştirdiğini gören kız kaçırılacağını anlıyor ve inmek için ısrar ediyor. Burada kız başka ne yapabilir? Adam kıza tecavüz etmeye çalışıyor ve kız biber gazıyla karşılık verince durum geri dönülemez noktaya geliyor.

"İkisinin kaderi ayrı şekillenmiş" şunu yazmaya utanıyorsun değil mi? Aynen adamın kaderi tecavüz etmeye şekillenmiş.

Kızın kaderi talihsiz olmuş. Bir otobüse binmiş ve karşısındaki insan da ona tecavüz etmeye kalkışmış. Talihsizlik bu. Kader her zaman iyi yazılacak diye bir şey mi var? Şans işi. Kız belki başka otobüse binseydi kendi kaderini başka yazardı. Belki yanında kesici ve delici alet taşısaydı şoförü öldürebilirdi. Bizde iş yerinde hırsız yakaladık ve polise teslim edecektik. Eğer babam hırsıza vurmasaydı her şey normaldi. Babam kaderini öyle yazdı ve hırsız bize bıçak çekti. Bizde müdahale ettik ve hırsızı dövdük. O kaderini öyle belirledi ki bıçak çekmeyip dayak yeseydi polise teslim edilecekti. Yediği dayağın 10 katını yedi.
 
Aynen Özge Can Aslan gibi öldürülmüş insanlar da geçmişte yakılarak öldürülmeyi seçmişti değil mi? "Ecel kaderdeki yanlış seçimden gelir", kızı öldüren kişilerle hiçbir geçmişi yoktu ve tanımadığı insanlardı, bu kız nasıl ecelini seçmiş oluyor? 19 yaşında gencecik kız yakılarak öldürüldü, bu kızın suçu neydi? Hiç.

Ne kader var ne de ecel. Tek objektif gerçek olasılıktır. Dışarıya çıktığınızda ölme ihtimaliniz artar çünkü başınıza gelecek şeylere karşı kendinizi açmış oluyorsunuz. (Oranları sallıyorum.) Ekmek almaya gittiğinizde fırıncıda kavga çıkma ve sizin de yaralanma ihtimaliniz %3 olsun, siz her fırına gittiğinizde bütün ihtimaller arasında zar atılır ve gelen zara göre yaşayacağınız deneyim değişir. Siz fırına her gittiğinizde ve başınıza bu olay gelmediğinde diğer sefere denk gelme oranı artar. Olasılığa kader diyorsunuz ama farkında değilsiniz.

Konu burada eceli seçip seçmemek değil ki. Konu insanın özgür iradesi ile yapmış olduğu seçimler doğrultusunda ecelinin değişip değişmeyeceği. Örneğin Özge Can Aslan o gün dolmuşa binmeseydi orada ölür müydü? Olasılık ile kader nasıl aynı şey olabiliyor? Kader insanın alın yazısıdır. Hayatında doğumundan ölümüne kadar yaşamış olduğu her şey. Olasılık ise ihtimallerdir. Siz sanırım konuyu yanlış anladınız.
 
Kızın kaderi talihsiz olmuş. Bir otobüse binmiş ve karşısındaki insan da ona tecavüz etmeye kalkışmış. Talihsizlik bu. Kader her zaman iyi yazılacak diye bir şey mi var? Şans işi. Kız belki başka otobüse binseydi kendi kaderini başka yazardı. Belki yanında kesici ve delici alet taşısaydı şoförü öldürebilirdi. Bizde iş yerinde hırsız yakaladık ve polise teslim edecektik. Eğer babam hırsıza vurmasaydı her şey normaldi. Babam kaderini öyle yazdı ve hırsız bize bıçak çekti. Bizde müdahale ettik ve hırsızı dövdük. O kaderini öyle belirledi ki bıçak çekmeyip dayak yeseydi polise teslim edilecekti. Yediği dayağın 10 katını yedi.
Buna kader yerine olasılık diyoruz işte. Dışarıya çıktığında yaptığın seçimler senin ölme ihtimalini belirliyor. Sen de diyorsun ya "belki kesici alet taşısa ölmezdi" işte o belkiler kader değil olasılık. Seçimler sonucu gerçekleşen olaylara kader diyorsunuz, ama aslında kız ne seçtiğini bilmiyordu. O otobüs seçti, bineceği otobüste vahşi şekilde katledileceğini bilmiyordu. Böyle ölme olasılığımız hepimizin kaderinde yok ama hepimizin böyle ölme olasılığı var.

Bu tarz konuları tanrı ve dinlere bağlamak her zaman düşünmenin önünü kesiyor. Aklını kullanmak yerine "kader", "alın yazısı" denip üstü kapatılıyor.

Bir mülteci tarafından öldürülme ihtimaliniz 2005 yılında %5 iken şu an %30. Peki AKP'ye oy vermemiş insanların ecelini bir başka insan belirliyorsa o zaman kaderden değil olasılıktan bahsetmemiz gerekir. Ülkenin bu olayları yaşama ihtimali %10 ise o zar döndü ve o ihtimal bizi buldu. Kaderden daha geniş bir perspektif sunar size bilim.
 
Kader: Allah'ın el-alim adıyla insanın ne yapacağını, hangi yolları seçeceğini bilme anlamına gelir.
Ecel: İnsanın ölü müdür?
Nasıl çelişebilir hocam.
 
Allah a inanmayanlara birşey diyemem.Onlara cevap susmaktır.Zira senin dilini bilmeyene birşey anlatamazsın seni anlamaz.Allah hidayet versin.İnancı olanlarıda saptırmasın diyebilirim.En güzeli sağlam bir inanca sahip olup.Kader konusunda bilgileri akaid ve ilmihalden öğrenip devam etmektir.Bu iş zaten işin başında cevabı verilmiş.Bu akaid ve ilmihal konularını yazanların kökü sahabelere kadar dayanır.Sahabe efendilerimizde Peygamberimizden öğrenmiştir.Ömer Nasuhi bilmen öneririm.Peygamber Efendimiz Kuran ve sünnetime uyan sapıtmayacaktır.Diyor.Hadis kaynağı sağlamdır.Bu bilgilerin içinde kaderle ilgili cevaplar var arayan orda bulur.Onların haricinde hiç kimse tam olarak cevap veremez.Bu deryada boğulur gider.Kaderi afedersiniz kuş kadar beynimizle çözemeyiz.Ancak Peygamberimizi takip edebilenler bu işin içinden çıkabilmiş.Vesselam.
 
Öncelikle bu konu tanrı dediğiniz kavrama göre değişebilir. Semavi dinlerde ve özellikle İslam dininde kader konusu Allah'ın yazması değil bilmesidir. İslam dininde insan kendi kaderini kendisi yazar. İyiyi ve kötüyü seçmek tamamen insanın özgür iradesi ile alakalıdır. Allah böyle yazdığı için benim kaderim böyle demek yanlıştır. Şöyle de örneklendirebiliriz; tek gidişli bir dağ yolu düşünün, ve 2 taraftan belli hızlarda 2 araba birbirine yakınlaşıyor. Arabalar dağdan dolayı birbirlerini görmüyorlar ve bir viraj var. Siz dağın karşısından baktığınız için arabaların hızlarını hesaplayarak tam virajda hangi zamanda çarpışacaklarını elinizdeki kağıda yazıyorsunuz. Ve gerçekten de yazdığınız saatte arabalar çarpışıyor. Bu kaza olayı siz kağıda yazdığınız için olmadı, siz kazanın olacağını görebildiğiniz için oldu. Kader konusu da bunun gibidir. Allah seçimleri bize bırakmıştır. Biz neyi seçip neyi seçmeyeceğimize tamamen kendi özgür hür irademizle karar veririz.

İkinci konuya gelirsek Allah bizim madem cennete veya cehenneme geleceğimizi biliyordu, o zaman bizi niye direk cennette veya cehennemde yaratmadı sorusu; hiç kimse yapmadığı suçun cezasını çekmez. Adam öldürürsen veya tecavüz edersen bunun karşılığını hangi hukuk sistemi ile yönetiliyorsan o hukuk sistemine göre alırsın. Bizim cennete veya cehenneme gideceğimizi Allah biliyor olabilir, fakat nereye gideceğimize biz karar veririz. Yaptığımız sevaplar ve günahların karşılığı olarak cennet veya cehenneme gideriz.

Üçüncü soruna gelirsek de Allah suçlara müdahale etmiyor konusu. Her suçun cezası er ya da geç verilir. Eğer Allah o an işlenen suça müdahale etseydi sence insanlar suç işleyebilir miydi? Düşünsene birini öldürdüğün anda sende aynı şekilde ölüyorsun, veya birine tecavüz ediyorsun, aynı şekilde tecavüze uğruyorsun. Sence bu mantıklı mı? Eğer böyle bir şey düşünülseydi işte o zaman mantıksız olurdu. Bir de şöyle düşün. Tarihte yaşanmış savaşlarda 1 lider milyonlarca kişinin ölümüne sebep oluyor. Bu suçun karşılığını, bu dünyada, hangi mahkemede, nasıl alacak? 1 kere öldürülse eğer geriye kalan milyonlarca insanın hakkı nasıl ödenecek? İşte bu gibi sebeplerden dolayı da Allah suçlara müdahalede bulunmaz. Nasıl ki en ufak bir hakaret suçunda bile kişi mahkemede yargılanıyorsa, milyonlarca insanın ölümüne yol açan tek bir kişinin hesabı da bu dünyanın mahkemesinde değil, Allah katında olan büyük mahkemede görülecektir. Çünkü o suçun cezasının karşılığı bu dünyada asla verilemez.

Aklınıza takılan, mantıksız olduğunu düşündüğünüz, sizi boşluğa düşüren her türlü sorunun cevabı aslında var. Sadece doğru bir şekilde araştırılmadığı için yanlış kanıya düşülüyor. İnternetteki videolardan ya da kaynak gösterilerek yazılan yazıların bile, kaynaklarına bakıldığı zaman iddia edilen yazıların olmadığı görülebiliyor. Son olarak kaynakta yazıyor olsa bile o kaynak ne kadar güvenilir, ve yazarı kim, yazarı hangi görüşe sahip. Bu gibi konularda okuduğunuz kitapların doğru bilgiyi mi içerdiği, yoksa insanları yanlış bir yöne doğru manipüle mi ettiği çok net bir şekilde görülebilir.

Cehenneme gideceğini biliyor olması ceza olmaz. Eğer tanrı insana görünseydi, emir ve yasakları söyleseydi, emin ol bütün insanlar o emirleri yerine getirip, yasaklardan kaçınırdı. Böyle olunca da zaten bizi yaratmasına gerek olmazdı. Bizleri bu dünyada özgür hür iradeyle yaratıp, cennete mi cehenneme mi gideceğimizi bize bıraktı. Özgür irade aslında meleklerden bile daha üst mertebelere çıkabileceğimiz veya şeytanlardan bile daha aşağılara düşebileceğimiz bir seçme özgürlüğüdür. Tanrı bizleri yaratırken, "sizi melekler gibi yaratıp güzel bir cennete mi koyayım, yoksa insan olarak yaratıp özgür irade verip meleklere verdiğim cennetin on katı daha güzel bir cennet mi vereyim?" deseydi, bizler 10 katı güzel olan cenneti isteyeceğimiz için özgür iradeli olmayı seçerdik. Ve bu sebeplerden dolayı özgür iradeliyiz. İyiyi ve kötüyü seçmek, doğruyu ve yanlışı seçmek tamamen bizim elimizde.

Ecel insanın ölüm vaktidir. İnsan eceli gelince herhangi bir sebepten ötürü hayatını kaybeder. İnsan birini öldürünce de o kişinin eceli geldiği için ölmüş olur. Onu öldüğü koşullara getiren kararları almasaydı eğer eceli de yaşadığı hayata göre değişirdi. Allah insanın hangi sebeplerden ötürü, ne zaman öleceğini bilir. İnsanın tek bir hayatı vardır. O tek hayatta iki durum düşünülemez. İkinci durumu düşünürsek eğer o kişinin eceli ikinci duruma göre şekillenecektir. Tek bir ölüm vaktini, iki duruma göre şekillendirmek yanlıştır.

Hocam şiir gibi anlatmışsınız o kadar açık ve anlaşılır anlatmışsınız ki elinize sağlık cidden.
 
Kader dediğin şey 2 ayrı yolun bütünüdür.
Birincisi, insanın elinde olmayan kader. Örneğin nerede doğduğun, kaç yılında doğduğun, ailen...
İkincisi ise senin çizmekte özgür olduğun yol. Bu hayatta her saniye aldığın kararlardır. Mesela nefesini 10 saniye tutmayı sen seçersin. Aynı şekilde burnunu parmaklarınla kapattıktan sonra ne zaman açacağın da senin elindedir.
Ecel ise ölümdür. Belki 10 yıl sonra kalp krizinden öleceğim, belki 40 sene sonra kanserden. İstersem bu gece intihar ederim.
Çelişen birşey yok.
 
Kader ile ecel celismez, hatta ecel kaderin alt kumesi.
Ozgur irade ile bu iki konsept ile celisir.
Bu celiskiyi de aksini iddia eden hicbir dindar paragraflarca sacmalamasina ragmen yanlislayamaz.
 

Geri
Yukarı