Kader çelişkisi

Peki bu davranışları, bir inançsız da sergiliyorsa; demek ki dinin farklı olması gereklidir. Bu farklılık sadece Tanrıya inanmak olmamalıdır.

İyilik olarak görülenin ortak olabilmesi için, insanın kendini koruma içgüdüsünü devre dışı bırakmasi gerekir. İnsanın yalnız başına, sadece bu dünyadan elde ettiği veriler ya da bilgi ile bu basamağa erişebilmesi pek olanak dahilinde gözükmüyor. "İyiliğe dair bilginin, güçlünün hakim olduğu doğada nasıl varolabildiği" sorusu, insanı ister istemez doğaüstü bir kaynağa yönlendiriyor.
 
İyilik olarak görülenin ortak olabilmesi için, insanın kendini koruma içgüdüsünü devre dışı bırakmasi gerekir. İnsanın yalnız başına, sadece bu dünyadan elde ettiği veriler ya da bilgi ile bu basamağa erişebilmesi pek olanak dahilinde gözükmüyor.
Tam tersini düşünüyorum. Kendini koruma içgüdüsü ve çıkarlarını düşünerek diğerlerinin çıkarlarını korumalıdır. Eğer diğerlerinin çıkarlarına saygı göstermezse; diğerleri de onun çıkarlarına saygı göstermeyecek ve bu, onun zararına olacaktır.

Ne demiştik önceki tartışmalarımızda, "İnsan, egoist olmak zorundadır."

"İyiliğe dair bilginin, güçlünün hakim olduğu doğada nasıl varolabildiği" sorusu, insanı ister istemez doğaüstü bir kaynağa yönlendiriyor.
Hocam, bu konuda hem fikirdik seninle.. İyi veya kötü yoktur. Çıkar vardır.

İlk homo sapiens gibi düşünüyorum;

"Canım yandı, bu durum benim hoşuma gitmedi, bunun bir daha olmasını istemiyorum."

İyi veya kötü bundan ibaret.
 
Hocam, bu konuda hem fikirdik seninle.. İyi veya kötü yoktur. Çıkar vardır.

İnsan için elbet, ucu bir şekilde çıkara varıyor. İnanç temelinde düşündüğünüzde de yine iyinin, bir ödül için tercih edilmesi mevzubahis olabiliyor. Sanırım evrensellikten bahsedildiği durumda, bunun dışına çıkmak gerektiği de diğer tarafta duruyor.

İlk homo sapiens gibi düşünüyorum;

"Canım yandı, bu durum benim hoşuma gitmedi, bunun bir daha olmasını istemiyorum."

İyi veya kötü bundan ibaret.

"Bir ben var bende, benden içeri." :)
 
Paradokstur. Her şey önceden belirlenmişse özgür irade yoktur. Özgür irade varsa tanrı ne yapacağını bildiği için yine yoktur, çünkü seni günah işleyeceğini bilerek niye yaratsın?
 
Ölüm sonrası bir hayat sunan yaratıcı için kader denen şey çelişkiden başka bir şey değil. Varsa bir irademiz, "Her şeyin bilgisindeysen neden bu imtihan?" sorusu basitçe düşünen bir bireyin sorabileceği bir soru. Ha irade yoksa, neden yaşıyoruz? Ne uğruna? Cennet mi? İrademiz yoksa yazgımız zaten belirlenmiş, yüce varlığın altında titrerken beni cehenmemine atabilirdin. Gıkımı çıkartmaz, haştmetin altında ezilerek "yaşasaymışım da zaten inanmayacakmışım sana" derdim.
 
Determinizm mantıklı değildir. Özgür irade vardır. Öldükten sonra bir hayat var mı bunu bilemem ama ölmeden önce bir hayat var ve bunu tüm güzellikleri ile yaşamamız gerek.

Ben kiniklere ve determinizme şiddetle karşıyım. Hedonist bir yaşam sürmek gerek.
 
Kader konusunda derinlere inersek kendi irademizle bir çelişki yaratmaktadır. Bunun sonucunda dünyada kendi yaptığımız kararları biz vermediğimiz anlaşılıyor. Kendim bu soruya cevap bulamadım, bu bir çıkmaza mı giriyor?
İnsan kendi kararlarını alabilen bir insandır. Senin seçimlerinin sonucu gibi düşünebilirsin kaderi ama bazı insanlar her kötü şeyi kadere yüklediği için din'e bilmeden zarar vermiş oluyorlar aynısı deprem de yaşananlar için geçerli tedbir almazlar sonrasında işi kader ve kazaya yıkarlar bu cahilliğin simgesidir. Kader ve Kazayı hafif görmektir her an deveni sağlam kazığa bağlayacaksın diyeyim ve lafı sonlandırayım.
 
Arkadaşlar , kader dediğimiz kelimeye bakarsak Allah'ın bütün hayatımızı ölçü ve program içinde yazmasıdır. Yani yaptığımız şeyler bu yazıya göre oluyorsa nasıl bir seçim yapabilme eğilimine sahibiz ?
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı