Kimse gerçek sanatçı değildir

Elementor

Hectopat
Katılım
16 Mayıs 2019
Mesajlar
3.218
Makaleler
1
Çözümler
12
Yer
Mardin
Dünyanın sana yansıttığını, sana sunduğunu geri dünyaya yansıtman gerçek bir sanat değildir. Doğuştan verilen yetenekler, o yetenekleri kullanmaktan keyif alarak dünyaya geri yansıtmak bana kalırsa hiçbir zaman sanat olmayacaktır.
Bu dünyada yapılan hiçbir şey sanat değildir. Var olanı resmetmektir, var olanı geri yansıtmaktır.


Sana doğuştan ses tanınılıyor ve sen bunu dışarıya yansıtıyorsun. Sırf sesin diğerlerine göre daha güzel resmedildiği için sana ses sanatçısı deniliyor.
Hayal gücün, düşünme kapasiten yüksek diye resmettiğin şeylere sanat deniliyor. Diğerleri bunu yapamıyor, belki de yapmak onlara keyif vermiyor. Sırf doğuştan kodlanın karekteristik özelliğin yüzünden karşındakine sanatçı, sana normal bir insan tanısı konuluyor.


Bu durumda tanrı da tanrılar da sanatçı değildir. Bu gerçeklikte hiçbir zaman sanat söz konusu olamaz.

Eğer ortada bir şeylere sanat demek istiyorsak, o sanat acı çekerek yaptığın, yapmak zorunda olduğun şeylerdir. Eğer birilerine sanatçı demek istiyorsanız, o sanatçı doğanın kendisidir, yani herkestir.
 
Sanat, lükstür. Hayat gailesine direkt etkisi olmayan, oyalanma maksadı ile insan tarafından üretilmiş eğlenceliklerdir. Hayata dair keskin ve tanımlayıcı ifadeler ile sokakta bağıran bir çığırtkan ilgi çekmez lakin elinde bir enstrüman ile hiçbir söz barındırmayan bir müziği icra eden bir kişi ilgi odağı olabilir. İnsan kendine meşgale arar, insanın gözü oynaştadır.
 
Sanat, lükstür. Hayat gailesine direkt etkisi olmayan, oyalanma maksadı ile insan tarafından üretilmiş eğlenceliklerdir. Hayata dair keskin ve tanımlayıcı ifadeler ile sokakta bağıran bir çığırtkan ilgi çekmez lakin elinde bir enstrüman ile hiçbir söz barındırmayan bir müziği icra eden bir kişi ilgi odağı olabilir. İnsan kendine meşgale arar, insanın gözü oynaştadır.
Gerçek sanat toplum adına yaptığın, uyum adına yaptığın şeylerdir. Sanat, betonunu sağlam yaptığının, demiri sağlam yaptığın bir barınaktır/evdir.
Sanat denilecekse, ancak bunlara denilebilir.

Belki biri öyle bir sanat yapıyor ki kimse farkında bile değildir. Şer gözükende hayır, hayır gözükende şer vardır. Belki de daha da şercidir, bilemeyiz.
Yani bu içinde bulunduğumuz kötü düzenin aslında bir iyi düzenin temeli diyen bile var.
 
Yanlışınız var. Sanat Neşet Babadır. Türküsünü bir çok insan söyler hatta ondan daha iyi söyleyenler de vardır illaki. Ama o maneviyatı resim etmiş ikinci birisi yok bana göre.

Bana göre icra ettiği şeyin Tanrısıdır. Sonuç olarak başkasına göre inekte bir Tanrı.

O zaman her şey sanat? Çünkü her nesne bir Tanrı olabilir mi?
 
Yanlışınız var. Sanat Neşet Babadır. Türküsünü bir çok insan söyler hatta ondan daha iyi söyleyenler de vardır illaki. Ama o maneviyatı resim etmiş ikinci birisi yok bana göre.

Bana göre icra ettiği şeyin Tanrısıdır. Sonuç olarak başkasına göre inekte bir Tanrı.

O zaman her şey sanat? Çünkü her nesne bir Tanrı olabilir mi?
Neşet Ertaş kendine sanatkar demezdi, sanırım. Tanıyabildiğim kadarı ile yaptığı iş sebebi ile kendini üstün görenlerden değildi. Ayrım da burada aslında.
 
Son düzenleme:
Yanlışınız var. Sanat Neşet Babadır. Türküsünü bir çok insan söyler hatta ondan daha iyi söyleyenler de vardır illaki. Ama o maneviyatı resim etmiş ikinci birisi yok bana göre.

Bana göre icra ettiği şeyin Tanrısıdır. Sonuç olarak başkasına göre inekte bir Tanrı.

O zaman her şey sanat? Çünkü her nesne bir Tanrı olabilir mi?
İçinde bulunduğu durumu resmetmiş bir sesi güzel insan. Karekteristik özelliği bu durumu böyle yargıladı.
Siz Neşet Ertaş'ı değil, ona duyduğunuz, söylediklerine duyduğunuz şeyleri tanrılaştırmışsınız.
Gerçekleri anlatır, gerçekleri söyler. İşte buna sanat denilebir. Ama ben gerçeğin en ucuna dokunduğum için kimseler gerçek sanatçı değildir dedim.

Tanrılaştırdığınız kişi de asıl kendine ben sanatçı değilim der. Siz bunu dediği için bir psikolojinin içine girip, a bunu söylediğine göre işte bu tanrıdır diyorsunuz. Saygı verilecek bir insan ama kimse tanrı değildir. Eğer bir insan tanrıysa, bütün insanlar tanrıdır.

Kendi dedeni de küçümseme. Sesi güzel değil diye, özgüveni yok diye güzel ağıt yakmamış olabilir. Saz çalmasını bilmiyor diye de onun yalan yanlış birisi olduğu ya da ondan düşük bir seviyede olduğunu resmetme. Benim vurgum buydu.
 
Son düzenleme:
Kendi dedemi küçümsediğim kanısına nerden vardınız bilmiyorum. Burda Neşet Ertaş'ı Tanrılaştırmıyorum. Yaptığı işin Tanrısı diyorum. Kendi işini başka kişilere göre ilham verecek şekilde yapabilen kişi yaptığı işin Tanrısıdır.

Sonuç olarak söylediğiniz gibi dünyayı doğayı yaratan bir Tanrı var/yok. Ve biz insanlar bu güzel şeylerden ilham alarak bir şeyler yapıyoruz. Benzer bir kıstas var aslında. Bende bağlama çalarken Neşet Ertaş'ı ilham almaya çalışıyorum. Ama söylerken kendi hislerimle kendim Tanrı olmaya çalışıyorum. Tabii felsefi bir yaklaşım oluyor bu ama ortaya ilham verebilecek şeyler ortaya koyuyor olmak o insanı farklılaştırmıyor, yaptığı işe ve işine duyduğu sorumluluğa saygımı arttırıyor.

Farklı alanlar için de bir çok örnek verebiliriz tabii. Teknoloji dünyasının da bir ikonu vardır. Sanayinin de vs.

Ankara Kızılay da tek kişilik temizleme arabaları vardır. Tamamen belediye işçilerinin kendi çabalarıyla ürettiği bir tane mühendis, teknikerin emeği olmayan bir araba bu. Daha sonradan temizleme sıvısını da kendileri ürettiler. Şimdi adamların yaptığı bu işe saygı duymamak yaptıkları arabaya da sanat dememek elde değil. Bana ilham veriyor. Mesleğine duyduğu aşka bak. Dünyayı temiz bir yer haline getirmek ve bunu daha kolay bir yol ile yapabilmek adamın mottosu olmuş. Bu insanlar bence sanatkar olmanın ikinci kısmıdır benim için.

Bakış açılarımız farklı olabilir ama sanat yok demek gerçek sanatı ortaya koyanlar için acımasız oluyor gibi sanki biraz.
 

Geri
Yukarı