Finisterre
Megapat
- Katılım
- 19 Nisan 2018
- Mesajlar
- 5.053
- Makaleler
- 5
- Çözümler
- 65
Bu "doğası gereği" meselesine dair kendi fikrim mevcut, lakin Andar Han hocanın görüşüne de katılıyorum. Dolayısıyla ilk maddeye değinmeyeceğim.
Marksist yönetimlerde devlet ateizmi görülebilir lakin bu, dinlere olan saygının yitmesi anlamına gelmemeli.
Ha derseniz ki "evet ama halk solcuları böyle görmüyor", doğru derim. Haklı bir eleştiri.
Bu arada, içinnde bulunduğu sosyal kimlik "yurttaşlık" da olabilir. SSCB bence buna güzel bir örnek. O açıdan da değerlendirin.
Buna ek, Atatürk'e olumlu yaklaşanların sayısı da baya azdır. Benim bu noktada biraz tutucu olduğum söylenebilir.
Son olarak, paylaştığınız Atatürk alıntılarının hiçbirine cevap vermedim zira Atatürk'ün biraz kafası karışık oluyor genelde. Sosyalizme yanlayan söylemleri de var çünkü. Mesele alıntı paylaşmaksa Atatürk her kanadı memnun edecek şeyler söylemiştir eminim.
Elimizde "sıfır noktasında halk kendini yönetiyordu, sonradan otoriter rejime dönüştü" gibi sağlıklı örnekler yok. Bunu geçtim, olsa bile, geçmişteki örnekler bize ilham kaynağı olabilir sadece. Diyalektik gereği daima bir ilerleme durumu olacaktır. Biz doğruları yanlışları ayırıp daha iyisini ortaya koyma niyetindeyiz.Otokratik olduğu için. (Egemen olan güç devletin kendisidir. Devlet sanki bir diktatör gibidir.) Her ne kadar teoride halkın kendi kendini yönettiği bir sistem olsa da özgür değilsin. Çünkü o sistemin dışına çıkmaya hakkın yok. Oysa kişi, hür olmak ister. En büyük problem de belki de bu zira Arnavutluk, Yugoslavya, SSCB gibi pek çok ülkede yaşayan insanların şikayetleri özgürlüktü. Bu yönüyle faşizme de benziyor aslında
Türkiye'de bile mevcut sol partiler mesela İslam'ın iyisini ve kötüsünü ayırıp ona göre davranıyor. Hz.Muhammed'i bir devrimci olarak nitelendiren, "komşusu açken tok yatan bizden değildir" gibi hadisleri kendince yorumlayan partiler var.Diğer bir eleştiri konusu ise sosyalist ve özellikle de komünistlerin inançsız olmaları. İnançsız olmalarından da öte sanki diğer insanlardan da inançsız olma tavrını beklemeleri. Tabi bu özellikle inançlı insanların sempatisini kaybeden bir ideoloji yapar komünizmi.
Marksist yönetimlerde devlet ateizmi görülebilir lakin bu, dinlere olan saygının yitmesi anlamına gelmemeli.
Ha derseniz ki "evet ama halk solcuları böyle görmüyor", doğru derim. Haklı bir eleştiri.
Katılmıyorum. Yani en başa dönüp "doğası gereği" meselesine bakmak gerek. Orada da görüşüm sabit.E zaten bu tutumlarıyla de millyetçi değiller. Halbuki insanlık gene bir hayvan olduğu için kendini sosyal kimliklere bölmek ve içinde bulunduğu sosyal kimliği yüceltmek ister.
Bu arada, içinnde bulunduğu sosyal kimlik "yurttaşlık" da olabilir. SSCB bence buna güzel bir örnek. O açıdan da değerlendirin.
Ben Atatürk'e olumlu yaklaşıyorum ama hiçbir zaman komünist olarak nitelendirmedim. Nitelendireni de görmedim. En fazla MDD'ci kesim yakınlaşır Atatürk ile. Onlar da "Atatürk kurucu değer olarak sahiplenilmelidir ama hataları da ortaya konmalıdır, hatalar aşılıp Kemalizm ileriye taşınmalıdır" gibi yorumlara sahip. MDD'ciler mesela milliyetçilik ve komünizmi, sosyalizmi iki ayrı kutup olarak görmez.Kendilerini kemalist görmeleri ancak bunun bir mantık hatası olması.
Mustafa Kemal Atatürk, komünist değildi, hiçbir zaman olmadı ve hiçbir zaman sıcak da bakmadı. Hâlbuki o, tam aksine milliyetçiydi. Sefil bir milleti kalkındırmak için devletçilik sistemini geliştirmesi ve uygulaması onu komünist veya solcu yapmaz.
Buna ek, Atatürk'e olumlu yaklaşanların sayısı da baya azdır. Benim bu noktada biraz tutucu olduğum söylenebilir.
Son olarak, paylaştığınız Atatürk alıntılarının hiçbirine cevap vermedim zira Atatürk'ün biraz kafası karışık oluyor genelde. Sosyalizme yanlayan söylemleri de var çünkü. Mesele alıntı paylaşmaksa Atatürk her kanadı memnun edecek şeyler söylemiştir eminim.