Modemi gece açık bırakmak

2 farklı tezi savunan binlerce sayfa okudum, negatif tezlerin destek aldığı tek bir "akademik" çalışma yok sadece çıkarımdan ibaretler.


Beyin kanseri istatistikleri ortada, madem modemlerdeki dalga boyu dediğin kadar zararlı, bu kadar yaygın kullanılıyorken o oranların kat kat artması gerekiyordu. Artmadığına göre vücut, bu dalgaların enerjisini daha deri düzeyindeyken absorbe edebiliyor demek ki. Sen hiç üniversite öğrencisi sıfatıyla ödev için Johns Hopkins, UCLA, Mayo Clinic gibi hastanelerden istatistik verilerini almak için aylarca uğraştın mı? Kulaktan dolma, sadece tek taraflı olan ve hiçbir fiziksel akademik çalışmayla desteklenmemiş hipotezlerle yazılmış şeylere "inanmışsın" ama bilim dediğin şey inançla olmuyor. Gidip kendin aylarca araştırırsın, binlerce sayfa yüzlerce istatistik kıyaslarsın. Ben 8 ay boyunca ödev için bunları yaptım da bunu savunuyorum, senin ne yapmadığını da görüyoruz burada.



Radyologların, kendi alanlarında kullandığı dalga tipleri dışındaki dalgaların enerji düzeylerinden ve etkileşim sistemlerinden haberleri yok. Bu kişilerin yaydığı yanlış bilgiyi hepiniz hiçbir araştırma yapmadan kabul etmişsiniz. Radyasyon tamamen zararlı bir şey değil, sen sokakta yürürken bile filtrelenmiş kozmik radyasyona maruz kalıyorsun, başka radyo dalgalarının (uydular dahil) radyasyonuna maruz kalıyorsun, ışığın bile radyasyonuna maruz kalıyorsun. Senin protein yapını etkilemeyecek düzeydeki radyasyon senin için tehlikeli değil, yanındaki insanın ısısı bile senin için bir radyasyon kaynağı. Radyasyonun ne olduğundan haberin bile yok.

Doğru, Rochester'da A+ aldığım 8 aylık emeğe karşı radyasyonun zararından haberdar olmayan ben oluyorum öyle mi? :D Hayatınızda hiçbir şey yapmadan konuşmayı amma çok seviyorsunuz... Protein yapını etkilemeyecek düzeydeki radyasyon absorbe edilebiliyor. Modemlerde kullanılan dalga frekansı uzunluğu ve enerji düzeyi de bu kabiliyetimizin kat kat altında kalıyor.


Kardeş dediğin adam sen daha ilkokuldayken bu ödevi hazırladı. Sen kendi "inançlarınla" bir şeyleri geveliyorsun, ben ise akademik kabul almış aylar süren bir çalışmamla sana bir şeyler anlatıyorum. Sen anlamıyorsun. Odandaki o modemin senin vücuduna etkisi olduğunu kanıtlayan tek 1 tane bile "akademik" araştırma yok, bunu kanıtlamak için yapılan bütün çalışmalar sonuçsuz kaldı. Benimki de dahil... Zaten bana laf yetiştirecek durumda değilsin, benim konuştuğum perde belli, seninki belli. "Akademik" araştırma yapmayı öğrenmeden, 2 farklı tez sunan binlerce sayfalık çalışmaları kıyaslamadan, resmi istatistiklere ulaşmadan bu konuda yorum yapmanı tavsiye etmem. Böyle desteksiz oluyor işte.
Tamam kardeş. Ben kendi inanclarımla bir şeyler geveliyorum. Bakma bana sen. Benim hiçbir şeyden haberim yok. İlkokula gidiyorum çünkü. Umarım bir gün karşıdaki insanın yazdıklarını anlayabilirsin ve ona göre cevap verebilirsin. Çünkü okuduğum tek şey akademik hayatın ve binlerce sayfa ödev yaptığın. Dediğim hiçbir şeye net cevabın yok. Kaynak bile göstermiyorsun istememe rağmen. Bravo güzel savunma mekanizması geliştirmişsin kendine. Ben Amerika'da okumadigim için bir şey bilmiyorum ve yorum yapamam. Sen olaya beyin kanseri olarak bakmaya devam et. Kanser olmadıysan sorun yok tabi. Çünkü radyasyonun yan etkileri sadece beyin kanseri.
 
Bakma bana sen. Benim hiçbir şeyden haberim yok.
Bakmıyorum zaten.

Kanser olmadıysan sorun yok tabi. Çünkü radyasyonun yan etkileri sadece beyin kanseri.
Sen önce radyasyon nedir, hangi düzeylerde protein yapısını bozabilir, radyo dalgaları nedir, enerji düzeyleri ve etkileşim şekilleri nedir bunları öğren. Ondan sonra ciddiye alırım. Laftan anlayacak biri değilsin, doğru düzgün hiçbir araştırma yapmadığın, hiçbir hakimiyetin olmadığı konuda bol keseden laf yapıyorsun. Radyasyonun ne düzeylerde zararlı olduğundan da haberin yok, vücudun absorbe düzeyinden de. Radyasyon her düzeyde zararlı bir şey değildir, absorbe sınırının üstü zararlıdır.
 
Son düzenleme:
Bakmıyorum zaten.


Sen önce radyasyon nedir, hangi düzeylerde protein yapısını bozabilir, radyo dalgaları nedir, enerji düzeyleri ve etkileşim şekilleri nedir bunları öğren. Ondan sonra ciddiye alırım. Laftan anlayacak biri değilsin, doğru düzgün hiçbir araştırma yapmadığın hiçbir hakimiyetin olmadığı konuda bol keseden laf yapıyorsun.
Sen protein yapısını bozmayacak dozda radyasyon zararlı değil diyorsun. Bunu bir düşün istersen. Bol keseden laf yaptığım da yok. Okuduğum yabancı kaynaklı makaleleri derleyip söylüyorum.
Ben zaten modemi kapatmazsanız kanser olursunuz falan da demedim.
Zaten senin beni ciddiye almana ihtiyacım yok.
 
Tamam kardeş. Ben kendi inanclarımla bir şeyler geveliyorum. Bakma bana sen. Benim hiçbir şeyden haberim yok. İlkokula gidiyorum çünkü. Umarım bir gün karşıdaki insanın yazdıklarını anlayabilirsin ve ona göre cevap verebilirsin. Çünkü okuduğum tek şey akademik hayatın ve binlerce sayfa ödev yaptığın. Dediğim hiçbir şeye net cevabın yok. Kaynak bile göstermiyorsun istememe rağmen. Bravo güzel savunma mekanizması geliştirmişsin kendine. Ben Amerika'da okumadigim için bir şey bilmiyorum ve yorum yapamam. Sen olaya beyin kanseri olarak bakmaya devam et. Kanser olmadıysan sorun yok tabi. Çünkü radyasyonun yan etkileri sadece beyin kanseri.
Boşver kardeşim amaç ego tatmin etmek olduğu için yazdıklarından anlamak istediği sonucu çıkartıp üstüne konuşmayı seviyordur. Bende yanlışlıkla bir kere muhattab oldum daha yaratıcılığın tanımını yapamayacak insanlarla işi fazla uzatmamak lazım. Bu arada bildiğim kadarıyla ufak da olsa stres yaratma ihtimali var ve zararlı olup olmadığı belli değil.
 
Bol keseden laf yaptığım da yok. Okuduğum yabancı kaynaklı makaleleri derleyip söylüyorum.
Bir makaleyi okuyorsan kaynaklarına bak. O kaynaklarda 1 tane bile "kanıtlanmış" bir akademik çalışma yok, okuduklarının kat kat fazlasını okudum. Yazanlara da ulaştım kaynaklarına da. Sadece kanıtlanamamış tezlerden ibaret modem/telefonların yaydığı radyasyonun zararlı olduğu konusu.

İyonize edilmiş radyasyon ile bahsettiğimiz doğrusal radyasyon farklı şeylerdir. Yüksek yoğunlukta olmadığı sürece (mikrodalga fırınlardaki vericiler gibi) mikrodalgaların insan vücudunda direkt temas haricinde bir etkileşimi yok. O vericiler iyonize edilmemiş radyasyon yayıyorlar, senin zararlı olduğunu savunduğun tip radyasyon ise serpinti ya da çok yüksek miktarda enerji açığa çıkaran tipteki dalgalarda olan iyonize edilmiş radyasyonlar.

Bir cep telefonu ya da modem vericisinden aldığın radyasyon miktarı 1 saatte 0.00 - 0.01 mikrosievert düzeyinde. 1 tane muz yemen 0.05 - 0.1 mikrosievert arası radyasyona neden oluyor. Doğal arka planda aldığın radyasyon ise saatlik 0.10-0.15 mikrosievert arasında. Hiroshima gibi iyonize edilmiş radyasyon serpintisi olan bir şehirde ise bu 0.3 mikrosievert, normalin 2 katı ama orada yaşam gayet normal devam ediyor. Uçakla 1 saatlik yolculuk 2.0 - 3.0 mikrosievert, 1 göğüs filmi radyasyonu ise 8,000 mikrosievert civarında.

Telefon / modemlerdeki 0.00 - 0.01 arasındaki saatlik radyasyon düzeyiyle 1 tane karın filmi radyasyonunu buradan karşılaştır. Senin kendi vücudun bile 300 mikrosievert üzerinde radyasyon üretiyor. Tek 1 göğüs filminden aldığın radyasyon miktarı, odandaki modemden 90 yılda aldığın radyasyon miktarından fazla. Şu anda söylemeni beklediğim bir konu var, eğer o konuda nokta atışı bir çıkarım yaparsan (o okuduğun tezlerdeki gibi) tartışmayı devam ettirip bahsettiğin tezlerdeki tek hak verebileceğim kısma gelirim. O kısmı kaçırırsan da yapacak bir şey yok.

Not: Corona'yı Çin bilerek yaydı diyen arkadaş da gelmiş. Ekip tamamlandı. 🤣
 
Son düzenleme:
Benimki sadece elektrikler gidince dinlenme fırsatı buluyor, elimden gelse son nefesini verene kadar çalıştırırım.
 
Bir makaleyi okuyorsan kaynaklarına bak. O kaynaklarda 1 tane bile "kanıtlanmış" bir akademik çalışma yok, okuduklarının kat kat fazlasını okudum. Yazanlara da ulaştım kaynaklarına da. Sadece kanıtlanamamış tezlerden ibaret modem/telefonların yaydığı radyasyonun zararlı olduğu konusu.

İyonize edilmiş radyasyon ile bahsettiğimiz doğrusal radyasyon farklı şeylerdir. Yüksek yoğunlukta olmadığı sürece (mikrodalga fırınlardaki vericiler gibi) mikrodalgaların insan vücudunda direkt temas haricinde bir etkileşimi yok. O vericiler iyonize edilmemiş radyasyon yayıyorlar, senin zararlı olduğunu savunduğun tip radyasyon ise serpinti ya da çok yüksek miktarda enerji açığa çıkaran tipteki dalgalarda olan iyonize edilmiş radyasyonlar.

Bir cep telefonu ya da modem vericisinden aldığın radyasyon miktarı 1 saatte 0.00 - 0.01 mikrosievert düzeyinde. 1 tane muz yemen 0.05 - 0.1 mikrosievert arası radyasyona neden oluyor. Doğal arka planda aldığın radyasyon ise saatlik 0.10-0.15 mikrosievert arasında. Hiroshima gibi iyonize edilmiş radyasyon serpintisi olan bir şehirde ise bu 0.3 mikrosievert, normalin 2 katı ama orada yaşam gayet normal devam ediyor. Uçakla 1 saatlik yolculuk 2.0 - 3.0 mikrosievert, 1 göğüs filmi radyasyonu ise 8,000 mikrosievert civarında.

Telefon / modemlerdeki 0.00 - 0.01 arasındaki saatlik radyasyon düzeyiyle 1 tane karın filmi radyasyonunu buradan karşılaştır. Senin kendi vücudun bile 300 mikrosievert üzerinde radyasyon üretiyor. Tek 1 göğüs filminden aldığın radyasyon miktarı, odandaki modemden 90 yılda aldığın radyasyon miktarından fazla. Şu anda söylemeni beklediğim bir konu var, eğer o konuda nokta atışı bir çıkarım yaparsan (o okuduğun tezlerdeki gibi) tartışmayı devam ettirip bahsettiğin tezlerdeki tek hak verebileceğim kısma gelirim. O kısmı kaçırırsan da yapacak bir şey yok.

Not: Corona'yı Çin bilerek yaydı diyen arkadaş da gelmiş. Ekip tamamlandı. 🤣
Sen önce protein yapısını bozmayacak dozda radyasyonun zararlı olmadığına dair kaynak göster. Burda nükleer serpintiden bahseden yok.
7/24 yanıbaşında çalışan modemin zararı hastanede çektirdiğin filmle ölçülemez. Senin zarardan kastınla benimki bir değil. Sen direkt kanser olarak düşünüyorsun. Ben sanki kanser yapar dedim. Sürekli olarak düşük doz da olsa radyasyona maruz kalmanın beyin üzerinde olumsuz etkileri var. Bu kimi insani fazla etkiliyor kimisini az. Çocukları daha da fazla etkiliyor. Cogu insan telefonu yatağında uyuyor, modemleri odasında. Bunun beyin üzerinde yaratacağı negatif etkileri düşün. Uykuda yaratacağı tahribatı düşün. Bunları bilmen için yüzlerce sayfa ödev yapıp A+++ almana gerek yok. Bir radyoloji uzmanına sorabilirsin tanıdığın. Ama beyin kanseri olmuyorsa sorun yoktu değil mi? Pardon, unuttum.
Ayrıca savunduğun şey de günde 1 sigara içmek zararlı değil gibi bir şey.
Bu arada telefonlar modemler zararsız da SAR değerleri yasaların ve devletlerin canı istediği için kısıtlanıyor değil mi?
Boşver kardeşim amaç ego tatmin etmek olduğu için yazdıklarından anlamak istediği sonucu çıkartıp üstüne konuşmayı seviyordur. Bende yanlışlıkla bir kere muhattab oldum daha yaratıcılığın tanımını yapamayacak insanlarla işi fazla uzatmamak lazım. Bu arada bildiğim kadarıyla ufak da olsa stres yaratma ihtimali var ve zararlı olup olmadığı belli değil.
Doğru söylüyorsunuz, fazla uzatmamak lazım aslında meseleyi.
 
2015-10-17 22.14.05.jpg


Durmak yok dese de elektrik kesilince...
 
Bunları bilmen için yüzlerce sayfa ödev yapıp A+++ almana gerek yok. Bir radyoloji uzmanına sorabilirsin tanıdığın.
Hâlâ radyoloji uzmanı diyor! Radyologların kullandığı ışınlar, gamma ışınlarından sonra en yüksek enerji düzeyine sahip olan ışınlar. Bunun altı olarak UV, görülebilir ışık, kızılötesi geliyor ve modemlerin kullandığı mikrodalgalar enerji yoğunluğu olarak en düşük düzeyde kalıyor. Arada yüz binlerce kat enerji farkı var. Hâlâ enerji yoğunluğu en yüksek 2. dalga tipini kullanan meslek grubundan birine sor diyor... 8 ay boyunca hiç sormadım zaten değil mi? İnsan bir durur da düşünür, Türkiye'de olmayan bir üniversiteden kabul almış bir ödev yapılırken bu ayrıntılara dikkat edilmiş midir diye...

Mantığa bak, aylarca çalışma yapmanın, bir sürü yerle iletişime geçmenin bir önemi yok demek. Tabii, oturduğun yerden birilerinin akademik arka planı olmadan yaptığı çıkarımlara (tezlere) bakıp karar vermek daha kolayına geliyor.

Her canlının, her nesnenin bir şeyi absorbe etme yeteneği vardır. Elektrik belli bir akımın üzerindeyken senin vücuduna zararlı, o akımın altındayken zararlı değil çünkü vücudun absorbe ediyor. Şeker vücuda ihtiyaç oranından fazlası olduğunda zararlı ancak pankreasının sağladığı bir absorbe yeteneği var, karaciğerin de fruktoza karşı seni koruyor, eğer uzun süreli ve yüksek miktarlarda maruz kalırsan sağlığını bozuyorsun. Radyasyon da aynı şekilde, senin vücudunun absorbe edebileceğinin üstündeyse zararlı, modem ve telefonların yaydığı radyasyon miktarı ise bu kapasitemizin kat kat kat altında. Hâlâ anlamıyor... Hâlâ radyolog birine sor diyor şaka gibi. Ailemin yarısı doktor, onlardan da bunu savunan çıktı zamanında ve şu anda hiçbiri bunu savunmuyor. Kendi modemini kapatsan ne olacak? İstemesen bile arka plandaki her şeyden radyasyon alıyorsun bunun da üstüne baz istasyonlarından tut tependeki uydulara, komşularının modemlerinden tut elektronik her cihazın yaydığı büyük miktarlarda radyasyona zaten maruz kalıyorsun.

Ayrıca savunduğun şey de günde 1 sigara içmek zararlı değil gibi bir şey.
Sigara konusuna hiçbir şey demem çünkü sigaranın açığa çıkardığı madde miktarı ve vücudun buna olan reaksiyonunu bilmiyorum. Sen de hakim olmadığın diğer konuda inatlaşmayı bırak.

Bu arada telefonlar modemler zararsız da SAR değerleri yasaların ve devletlerin canı istediği için kısıtlanıyor değil mi?
SAR değerinin kısıtlanma nedeni "temas" halinde bir bölge içinde ısınmaya neden olması. Sen modeminin antenini kulağına mı dayıyorsun? Telefonlarda bunu yapıyorsun, hem cihazın yarattığı ısı hem de vericinin neden olduğu radyasyon nedeniyle temas halindeki bölgeyi ısıtıyorsun. Geçmişte bunun daha zararlı olduğu düşünülüyordu, şu anda o kadar zararlı olmadığı biliniyor. Temas halinde bir bölgeyi ısıtmak, o bölge içinde kanserli bir hücre varsa yayılım hızını artırabilir. Bundan dolayı telefonları kulağa dayamak ya da tene direkt temas ettirmek yerine kulaklık kullanımı tavsiye edilir. Ben de buna dikkat ediyorum ve bu akademik çalışmayı yapmış biri olarak da gönül rahatlığıyla BT kulaklık kullanıyorum. BT vericisi direk temas halinde değil kulaklıklarda, arada başka katmanlar var çünkü.

Şimdi gelelim o tezlerin ortak noktasındaki gelecek problemine. Çok düşük dozlarda da olsa aynı anda çok sayıda radyasyon kaynağından toplanan radyasyon gelecekte sorun olabilir mi? Elektrikli cihazların bile önemli kısmının kablosuz olacağı gelecekte şimdikinden yüzlerce kat fazla radyasyona maruz kalacaksın. O zaman vücudun absorbe kapasitesinin üzerine çıkıp çıkılamayacağı bilinmiyor. O yıllara daha çok var.

Al bak sana başka bir gerçeklik, her an vücudundan çok sayıda nötrino geçiyor. Nötrinoların sana bir zararı var mı? Yok. Ne zaman zararlı olur? Şu anda maruz kaldığın nötrino geçişinin milyonlarca kat fazlası olduğu zaman bedeninin içinde mikrodalga etkisi yapacak duruma gelir. İşte ancak o zaman zararlı denilebilir. Senin mantığına göre özel kıyafetler olmadan bir yerde bulunmak da sağlığa zararlı, senin görebildiğin ışığın hatta gördüğün arka planların bile radyasyonu var. Modemlerden aldığın radyasyon değeri, dışarıda yürürken maruz kaldığın kozmik radyasyonun da çok çok altında.
 
Son düzenleme:
Hâlâ radyoloji uzmanı diyor! Radyologların kullandığı ışınlar, gamma ışınlarından sonra en yüksek enerji düzeyine sahip olan ışınlar. Bunun altı olarak UV, görülebilir ışık, kızılötesi geliyor ve modemlerin kullandığı mikrodalgalar enerji yoğunluğu olarak en düşük düzeyde kalıyor. Arada yüz binlerce kat enerji farkı var. Hâlâ enerji yoğunluğu en yüksek 2. dalga tipini kullanan meslek grubundan birine sor diyor... 8 ay boyunca hiç sormadım zaten değil mi? İnsan bir durur da düşünür, Türkiye'de olmayan bir üniversiteden kabul almış bir ödev yapılırken bu ayrıntılara dikkat edilmiş midir diye...

Mantığa bak, aylarca çalışma yapmanın, bir sürü yerle iletişime geçmenin bir önemi yok demek. Tabii, oturduğun yerden birilerinin akademik arka planı olmadan yaptığı çıkarımlara (tezlere) bakıp karar vermek daha kolayına geliyor.

Her canlının, her nesnenin bir şeyi absorbe etme yeteneği vardır. Elektrik belli bir akımın üzerindeyken senin vücuduna zararlı, o akımın altındayken zararlı değil çünkü vücudun absorbe ediyor. Şeker vücuda ihtiyaç oranından fazlası olduğunda zararlı ancak pankreasının sağladığı bir absorbe yeteneği var, karaciğerin de fruktoza karşı seni koruyor, eğer uzun süreli ve yüksek miktarlarda maruz kalırsan sağlığını bozuyorsun. Radyasyon da aynı şekilde, senin vücudunun absorbe edebileceğinin üstündeyse zararlı, modem ve telefonların yaydığı radyasyon miktarı ise bu kapasitemizin kat kat kat altında. Hâlâ anlamıyor... Hâlâ radyolog birine sor diyor şaka gibi. Ailemin yarısı doktor, onlardan da bunu savunan çıktı zamanında ve şu anda hiçbiri bunu savunmuyor. Kendi modemini kapatsan ne olacak? İstemesen bile arka plandaki her şeyden radyasyon alıyorsun bunun da üstüne baz istasyonlarından tut tependeki uydulara, komşularının modemlerinden tut elektronik her cihazın yaydığı büyük miktarlarda radyasyona zaten maruz kalıyorsun.


Sigara konusuna hiçbir şey demem çünkü sigaranın açığa çıkardığı madde miktarı ve vücudun buna olan reaksiyonunu bilmiyorum. Sen de hakim olmadığın diğer konuda inatlaşmayı bırak.


SAR değerinin kısıtlanma nedeni "temas" halinde bir bölge içinde ısınmaya neden olması. Sen modeminin antenini kulağına mı dayıyorsun? Telefonlarda bunu yapıyorsun, hem cihazın yarattığı ısı hem de vericinin neden olduğu radyasyon nedeniyle temas halindeki bölgeyi ısıtıyorsun. Geçmişte bunun daha zararlı olduğu düşünülüyordu, şu anda o kadar zararlı olmadığı biliniyor. Temas halinde bir bölgeyi ısıtmak, o bölge içinde kanserli bir hücre varsa yayılım hızını artırabilir. Bundan dolayı telefonları kulağa dayamak ya da tene direkt temas ettirmek yerine kulaklık kullanımı tavsiye edilir. Ben de buna dikkat ediyorum ve bu akademik çalışmayı yapmış biri olarak da gönül rahatlığıyla BT kulaklık kullanıyorum. BT vericisi direk temas halinde değil kulaklıklarda, arada başka katmanlar var çünkü.

Şimdi gelelim o tezlerin ortak noktasındaki gelecek problemine. Çok düşük dozlarda da olsa aynı anda çok sayıda radyasyon kaynağından toplanan radyasyon gelecekte sorun olabilir mi? Elektrikli cihazların bile önemli kısmının kablosuz olacağı gelecekte şimdikinden yüzlerce kat fazla radyasyona maruz kalacaksın. O zaman vücudun absorbe kapasitesinin üzerine çıkıp çıkılamayacağı bilinmiyor. O yıllara daha çok var.

Al bak sana başka bir gerçeklik, her an vücudundan çok sayıda nötrino geçiyor. Nötrinoların sana bir zararı var mı? Yok. Ne zaman zararlı olur? Şu anda maruz kaldığın nötrino geçişinin milyonlarca kat fazlası olduğu zaman bedeninin içinde mikrodalga etkisi yapacak duruma gelir. İşte ancak o zaman zararlı denilebilir. Senin mantığına göre özel kıyafetler olmadan bir yerde bulunmak da sağlığa zararlı, senin görebildiğin ışığın hatta gördüğün arka planların bile radyasyonu var. Modemlerden aldığın radyasyon değeri, dışarıda yürürken maruz kaldığın kozmik radyasyonun da çok çok altında.
Nötrino örneğin saçma olmuş. Neyse, bilgiler için teşekkürler. İyi akşamlar.
 

Geri
Yukarı