Nasıl iki ayakli olduk?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu foruma girdim ama gerçekten çok tuhaf şeylerle karşı karşıyayım. Laf meclisten dışarı ama genel olarak bir inançsızlık var. Bir ilah olmadığından bahsedenler her şeyin nizami ve kurallı olmasını isterler. Bunu istedikleri halde kainatın bir yaratıcının nizami bir şekilde yarattığına, insanı mükemmel bir şekilde yarattığına inanmazlar. Anayasaya güvenirler. Şeriata laf atarlar. Evine bir hırsız girse bir elime geçirirsem öldüreceğim diye söylenir. Halbuki şeriatta hırsızlık yapanın eli kesilir. Bir düşünün şimdi ki hırsızların eli kesilecek olsa hırsızlık yapar mı? Siz de takdir edersiniz ki hırsızlık konusunda yasaların bir caydırıcılığı yok. Kendisi yakalasa hırsızı öldüreceğim der. Ama şeriatın hırsızın elini kesmesini yobazlık, gericilik olarak adlandırır. Şeriatta kısas vardır mesela. Bir kişiyi haksız yere öldüren aynı şekilde öldürülür. Düşünün bir kimse öldürüleceğini bile bile cinayet işler mi? Ama şimdi insanlar sinirlenince ne diyor? "Ben onu öldürürüm. Sonrada girer paşalar gibi yatarım." Evrim konusuna gelecek olursak, neden sadece maymunlar evrilmiş? Madem 2 ayak üzerinde durması gerektiği için ayak yapıları değişmiş. Neden sadece maymunlar. Madem bir şeyler tecrübe edilerek evrim geçirebiliyorsa, diğer hayvanlar neden evrim geçirmemiş?
 
Arap alfabesi? Bu Osmanlı Türkçesi dili ve kurallarına göre yazılmış. Arapça ile Osmanlı Türkçesinin ayırt edemiyorsanız lütfen evrim kontrollerini gözden geçir.

Osmanlıca bilmemen, ona Arapça! diye aşağılamanı gerektirmez. Türkiye, Osmanlı'nın en büyük mirasçısı ama mirasçı, mirasının dilini korumuyor, anlamıyor. Mirasa bak be :)
Arkadaş Arapça değil Arap alfabesi dedi. Bilmiyorsanız söyleyeyim, Osmanlı Türkçesi Arap Alfabesi ile yazılıyor.
Bu foruma girdim ama gerçekten çok tuhaf şeylerle karşı karşıyayım. Laf meclisten dışarı ama genel olarak bir inançsızlık var. Bir ilah olmadığından bahsedenler her şeyin nizami ve kurallı olmasını isterler. Bunu istedikleri halde kainatın bir yaratıcının nizami bir şekilde yarattığına, insanı mükemmel bir şekilde yarattığına inanmazlar. Anayasaya güvenirler. Şeriata laf atarlar. Evine bir hırsız girse bir elime geçirirsem öldüreceğim diye söylenir. Halbuki şeriatta hırsızlık yapanın eli kesilir. Bir düşünün şimdi ki hırsızların eli kesilecek olsa hırsızlık yapar mı? Siz de takdir edersiniz ki hırsızlık konusunda yasaların bir caydırıcılığı yok. Kendisi yakalasa hırsızı öldüreceğim der. Ama şeriatın hırsızın elini kesmesini yobazlık, gericilik olarak adlandırır. Şeriatta kısas vardır mesela. Bir kişiyi haksız yere öldüren aynı şekilde öldürülür. Düşünün bir kimse öldürüleceğini bile bile cinayet işler mi? Ama şimdi insanlar sinirlenince ne diyor? "Ben onu öldürürüm. Sonrada girer paşalar gibi yatarım." Evrim konusuna gelecek olursak, neden sadece maymunlar evrilmiş? Madem 2 ayak üzerinde durması gerektiği için ayak yapıları değişmiş. Neden sadece maymunlar. Madem bir şeyler tecrübe edilerek evrim geçirebiliyorsa, diğer hayvanlar neden evrim geçirmemiş?
Şeriat ve dini karıştırmayın. Çok ama çok yanlış!
 
bu nasıl bir mantıkdır kardeşim :) şimdi ki maymunların suçu günahı nedir sorabilir miyim? Bilmem kaç milyon yıl önce böyle bir evrilme olmuşta neden son bin yıl içerisinde böyle bir evrilme olmamış merak konusu :D
Son yıllarda senin evrilmeni gerektirecek bir olay oldu mu? Kaldı ki, evrilme halen devam ediyor. Nasıl mı, Asya'lı insanların gözleri fazla güneşten çekik. Bizim onlara nazaran daha yuvarlak. Ekvator'a yakın insanlar sıcağa daha dayanıklı, soğuğa dayanamaz. Örneğin Antalya'da insanlar 25-29 derecede hırkayla gezerken, biz burada kısa kolluyla çorapsız geziyoruz. Ya da daha Kuzey kesimdeki insanlar da sıcağa dayanıksızdır. Anladın mı? Evrim halen devam etmekte. Bu arada şeriat meriat demişsin, o zaman topukların bir yerine vura vura Arabistana kaç kardeşim. Defolup gidin ülkeden daha da fazla karıştırmayın güzel ülkeyi.
 
Son yıllarda senin evrilmeni gerektirecek bir olay oldu mu? Kaldı ki, evrilme halen devam ediyor. Nasıl mı, Asya'lı insanların gözleri fazla güneşten çekik. Bizim onlara nazaran daha yuvarlak. Ekvator'a yakın insanlar sıcağa daha dayanıklı, soğuğa dayanamaz. Örneğin Antalya'da insanlar 25-29 derecede hırkayla gezerken, biz burada kısa kolluyla çorapsız geziyoruz. Ya da daha Kuzey kesimdeki insanlar da sıcağa dayanıksızdır. Anladın mı? Evrim halen devam etmekte.
Evrim mi? Adaptasyon mu? Yani adaptasyon bana daha mantıklı bir terim olarak geliyor.
 
Sonuçta evrilme var. Adaptasyon da oluyor. Ortama uyum sağlama. O sıcak soğukla alakalı. Asyalı'ların gözlerinin çekik olması direkt evrim çünkü genleri değişiyor.
408055
 
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Evrim konusuna gelecek olursak, neden sadece maymunlar evrilmiş? Madem 2 ayak üzerinde durması gerektiği için ayak yapıları değişmiş. Neden sadece maymunlar. Madem bir şeyler tecrübe edilerek evrim geçirebiliyorsa, diğer hayvanlar neden evrim geçirmemiş?
Yaşayan tüm canlilar evrim gecirmis durumda evrimi bilmediginden dolayı bu şeyleri söylüyorsun. Doğa canlilari adapte olmaya zorlar canlılar doğaya ayak uydurmak zorundadır.

Halbuki şeriatta hırsızlık yapanın eli kesilir. Bir düşünün şimdi ki hırsızların eli kesilecek olsa hırsızlık yapar mı? Siz de takdir edersiniz ki hırsızlık konusunda yasaların bir caydırıcılığı yok. Kendisi yakalasa hırsızı öldüreceğim der. Ama şeriatın hırsızın elini kesmesini yobazlık, gericilik olarak adlandırır. Şeriatta kısas vardır mesela. Bir kişiyi haksız yere öldüren aynı şekilde öldürülür.
Bunlar gericilik ve yobazliktir. Hammurabi yasalarıni gelip birebir Kuran'a kopyala yapıştır sonra utanmadan ne var ki bunda diye saçmalamaya başla.
Evrim mi? Adaptasyon mu? Yani adaptasyon bana daha mantıklı bir terim olarak geliyor.
Adaptasyon evrimin içine giren bir terim. Adaptasyon evrimin mekanizmalarindan biridir.
 
Su din meselesiyle ilgili yorum yapmamak icin kendimi tutuyorum. Cunku konu kapanacak.

Onun yerine ben baska bir seyden bahsetmek istiyorum ki bilimde kalalim; din kotu, bilim iyi oldugu icin degil, din tartisarak bir yere varamayacagimiz icin ve din tartisilacak yerin burasi olmadigini dusundugum icin.

Evrimin gozu kordur derler, bu konu ona cok guzel bir ornek. Bipedal canlilar, ayakta durmanin getirdigi ( omurgamizin aslinda ayakta durmaya cok yatkin olmamasindan dolayi ) problemlere ragmen dogal seleksyonda avantaj saglamasindan dolayi varlar. Yani ayni canli turunun farkli varyantlari arasinda, ayakta duran, iletisim kurabilen ( tum insan turleri konusamiyordu kendi arasinda) versiyonlari neslini devam ettirdi. Digerleri yok oldu. Bu doganin plan yaparak elde ettigi bir sey degil. Doganin tek olayi "seleksyon" yapmasi. Kim yasayacak, kim olecek; buna karar veriyor. Isin karmasik kismi, dogadaki var olan canli populasyonu da doganin parcasi oldugu icin dogal seleksyonun parcasi haline geliyor. Yani ayni hava kosullari, ayni dogal zenginlikler icerisinde var olan bir canli turunun secilip secilmeyecegi birlikte yasadigi diger canlilara gore belirleniyor. Belki bugunun kosullarinda ayakta durmak, atalarimizin zamaninda oldugu kadar etkili olmayabilir.

Ornegin bugun findik alerjisi olan, gluten alerjisi olan bir suru insan var. Acimasiz konusmak istemiyorum ama aslinda o insanlarin dogal seleksyondan gecebilmelerinin sebebi aslinda zamaninda ayaga kalkmamiz, beynimizin gelismesi ve teknolojinin bu tarz primitif alerjenlere karsi onlari koruyabilmesi. Basit bir ayaga kalkma olayi bile beyin gelisimimizi pozitif etkiliyor. Ben bu yaziyi 3 derece miyop gozlerle, kontakt lens kullanarak yaziyorum. Ayaga kalkmasaydik, uzagi gormeye bu kadar bagimli olmayacaktik ve belki de miyoplup cok normal olacakti. Ben kucukken uzagi gorememeyi normal bir sey zannederdim. ( salaklik iste ). Uzakta zaten, nasil goreyim ki diye dusunurdum, ta ki digerlerinin gorup de benim goremedigimi fark edene kadar : )

Evrimsel gelisme, "ben bunlari ayaga kaldirayim da 150 bin sene sonra kontakt lens icat etsinler" diye plan yapmiyor elbette. Her sey, her an her saniye test ediliyor, mukemmellesiyor. Gezegenlerin yuvarlak sekiller almasi gibi, aslinda tas kutlesi ama doga onlari "yontuyor". Kusurlari yok ediyor. Ama bu surec, duvarlarin arkasini gorene kadar devam etmiyor. Bazen en basit cozum, en guzel cozum oluyor ( Occam kurali ) ve canlilar en primitif ve efektif halleriyle yasamaya devam ediyor.

Uzay calismalarinin yeni basladigi donemde uzayda tukenmez kalemler calismadigi icin USA ciddi paralar yatirarak uzayin yer cekimsiz ortaminda da murekkebi dogru enjekte edebilen kalemler gelistirmeye ugrasmisti. Ruslar bu problemi cok basitce cozmuslerdi, kursun kalem kullandilar. Bazen en basit cozum, en guzelidir. Da Vinci'den bir soz aktarip bitireyim " Simplicity is the ultimate sophistication."
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Geri
Yukarı