Hayır buna ben de girerim. Bana yarar sağlıyor mu? Sağlıyor. O bahsettiğin bilgisayarda 10 kat artıyorsa %900 performans artışı sağlamış demektir. Ben kendi donanımımla %100 bile alsam dediğin gibi -ki %100'ü senin azımsamanı anlamlandıramıyorum- ; daha ne olsun yani?
Aynı şeyleri tekrarlamayacağım. Bu optimizasyonlar "çok spesifik" donanımlar için ve çok spesifik iş yükleri için tasarlanıyor. 10 kat performans artışı sadece bu donanımda iş yapıyor. Kendi donanımında yazılımın iyi olmadığı için değil, direkt donanımsal olarak darboğaza geldiğin için. 100 Gbps'lik o ağ kartının gücünü daha da kullanabilmesi için o yazılım, onda gerçekten 10 kat fark ediyordur ama sende çok çok az yaratacaktır. Linux'da gelen güncellemelere bak, sürekli çok yeni donanımlar için güncellemeler geliyor çünkü o cihazlarda çok potansiyel var ve eski cihazlardaki potansiyele zaten erişilmiş. O durumda da karşılaştırırsan Windows ve Linux'u fark az.
Çeşitlilik nasıl batıyor size? Çeşitlilikten güzel ne var? Belki adam X server'dan yasa PulseAudio'dan sıkıldı,sevmiyor. Alternatifleri olmasından güzel ne olabilir? Buna maalesef katılmıyorum.
Çeşitlilik çok iyi değil, özellikle de ekran kartı sürücüleri gibi bilgi gerektiren, uzmanlık gerektiren durumlarda. Bugün Mesa Intel ve AMD sürücülerini üretiyor, bunun altında da birçok API geliştiriyor. Vulkan, OpenCL ve OpenGL gibi birden altyapı yerine sadece Vulkan olması ve hepsini kapsaması daha iyi. Apple bunu Metal ile, Windows ise DirextX ile başardı. Bu işletim sistemlerine uygulama geliştirmek daha kolay ve feature-set(özellik) olarak çok daha geniş. Bu standartların bölünmesi çok fazla uğraş ve kararsızlık yaratıyor. En çok ekran protokolleri üzerinden örnekler veriyorum çünkü en çok karışıklık burada var ve Linux'un iç yapısını çok bilmeyen birisinin anlamasını da hedefliyorum.
Bu konuda sana katılıyorum. Üstüne pek eklenecek bir şey yok. 1080p content tüketmek için de bir proje vardı mesela. Vakti önemli bir insan için bu çok büyük sıkıntı. 1080p content için ayrı bir GitHub'a, ardından HDR gelince aklına onun için yeniden çabalara girmek...
Bugün Wayland içerisinde çatallanma var, Wlroots altyapısını kullanan ve kullanmayanlar. KDE, Weston ve GNOME kullanmıyor yani kendi compositorleri var, Sway ve Hyprland gibileri ise kullanıyor. Bu da uygulamaların birbirinde çalışmaması anlamına geliyor. Sözde hepsi Wayland ama birbirleri için geliştirilmiş programları çalıştıramıyorlar. Wlroots kullanmayan Wayland dağıtımlarında Wlroots ile çalışan yazılımlar çalışmıyor. Uyumluluğu kısıtlıyor, herkesin kendi çözümlerini geliştirmesine sebep oluyor ki iş gücünü dağıtıyor ve yeni özellikler hızlıca eklenemiyor.
Bugün Linux'da HDR yok, Wine'ye çok fazla tinkering ile HDR destekleyen oyunları Vulkan olmak kaydıyla oynayabiliyorsunuz ama ana sistemde HDR içerik tüketemiyorsunuz. Hem Wayland hem de X'de ciddi input lag sorunları var, ekran senkronizasyonu sorunları var, 60 Hz üstünde özellikle bu hatalar patlak veriyor yeni yüksek tazeleme hızına destek yetersiz, Vsync'siz bu hatalar hortluyor. Film ve görselle uğraşan insanlar için renk kalibrasyonu desteği çok zayıf, hatta 10 bit desteği dahi sıkıntılı. Windows'da gerekli donanımınız varsa hepsi çalışıyor. Linux'da yazılım yok, yapılan kodlar ise geniş bir şekilde deploy edilmekten uzak, alpha aşamasında bile sayılamayacak kodlar.
Bunlar implement edilse bile Wayland sadece protokolü belirlediği için masaüstü ortamlarına ve pencere yöneticilerine çok sonra gelecek.
Windows'un o elinden tutması olayı güzel de Linux'ta bunu Mint gibileri yapıyor biliyorsun. Linux Arch ve Gentoo gibi dağıtımlardan oluşmuyor. Çeşitlilik çok güzel. Mint'da yardımcı oluyor kurarken hatta kurmadan önce gezintiye bile çıkmana izin veriyor...
Buldukları çözümler yama gibi, Windows en başından beri son kullanıcı için düşünülmüş yazılım. Linux Mint için geliştirilen mağaza, güncelleme yöneticisi, Cinnamon arayüzü vs. hepsi çok önemli adımlar ama günün sonunda ayarlama için terminal ekranına girmek gerekiyor.
Gen2 rol model demedim. Her şeyin bir evresi var diyorum ve daha ilk evreden son evreye kadar Linux'ta kolaylık sunan çok şey var. Windows'taki gibi kolay bir arayüzle direkt Linux'a atlayabiliyorsun Mint ile. İlk başta Mint ile başlarsın. Baktı, o bahsettiğin Mehmet amcan kolay buldu Mint'ı. Ki Mint gerçekten de inanılmaz kolay. Onda kalır. Linux'a başlayınca Gentoo'ya falan ulaşman gerekmiyor. Linux'ta da kolaylık sunanlar, Mehmet amcanın elinden tutanlar var. Bence o kadar da kolaylık üstünden gelmemelisin.
Zor Linux dağıtımı isteyen Arch Gentoo kullansın ama kullanım kolaylığı olsun diyen de Linux Mint kullanabilir. Ki Windows'tan daha kolay kullandıysan. Sürücüleri bile kurup açıyor sistemi.
Kimse bir şeye alışmak zorunda değil. iPhone bu yüzden 2007'de piyasayı kavurdu ve kimse ötesine geçemiyor. O zamanın Nokia telefonlarının bir eksiği olmamasına rağmen iPhone'un dokunmatik ekranı kullanım kolaylığı sağlamasından dolayı Nokia o tuğla telefonlarıyla tutunamadı piyasaya ve Nokia diye bir firma kalmadı. Kullanıcılara dayayarak değil, daha iyisini yani kolayını ve sezgisel çalışanını üreterek başarırsın. Windows bu yönüyle önemli avantajlarına rağmen kullanıcılara yaygın olarak ulaşamıyor. Linux'un hiçbir zaman amacı son kullanıcı olmadı ama Linux'u kullanışlılık sınıfında değerlendireceksek sıkıntılarını görmezden gelemeyiz.
Muhabbet yapılamaması değil uğraştırması zaten. Ama yine de yazdığınız çok iyi oldu arayan eden olursa çıkar, teşekkürler 
