Ot yemek cinayet değil midir?

talhaca dedi:

Bir şey diyeceğim; filozof bey acaba hayvan veya ot yerine ne yemeyi planlıyor? Taş mı yiyecek? Su ve şekerle en fazla 200 gün yaşamak mümkün.

Genişletmek için tıkla...

Buyur?

Et yeme, ot yeme, e bu millet ne yiye!?

Oldukça haklısın. Ben de sürekli bu konu hakkında düşünürdüm. Kendimce bulduğum cevabı söyleyeyim, insanlar evrimsel olarak kendine daha çok benzeyen türlere daha fazla değer verir. Örneğin insan hakları ile hayvan haklarını kıyaslayamazsın bile... Şu an için bitki hakları seviyesine geçemedik ancak zamanı gelecek o da olacak. Yiyeceğimiz şeyleri de laboratuvarda üretiriz artık...
Bana kalırsa insan besin piramidinin bir parçasıdır. Hayvan yemeyelim, bitki yemeyelim demek kendi kısıtlı zekamızla doğanın oluruna karışmaktan başka bir şey değildir.

Evet, bitkileri yemek de cinayettir. Peki ya solunum ve ağız yoluyla vücudumuza giren mikroorganizmalar ne olacak? Onların da pek çoğu mide asidinin içinde yanarak ölüyorlar. Hiçbir şey yemesen de, içmesen de insan vücudu canlıları öldürmeye devam ediyor. Mikropların da canı yok mu?

Vejeteryanlar hayvan katledildiği için ot yiyor ama otlar da bir canlı. Güzel düşünceymiş ha.

Hayır otların sinir sistemleri yok.

detista dedi:

Evet, bitkileri yemek de cinayettir. Peki ya solunum ve ağız yoluyla vücudumuza giren mikroorganizmalar ne olacak? Onların da pek çoğu mide asidinin içinde yanarak ölüyorlar. Hiçbir şey yemesen de, içmesen de insan vücudu canlıları öldürmeye devam ediyor. Mikropların da canı yok mu?

Genişletmek için tıkla...

O zaman her şey canlı ve her şeyi yiyebiliriz diyelim olsun bitsin. Çinlilere de kızmaya gerek yok. Aylarca yarasa yediler diye adamlara denilmedik bırakılmadı.

Hayvanlara yapılan zulüm insanlığın gelişimiyle alakalıdır. Diğer canlılara olan vicdanı yok ederseniz dönüp dolaşıp size geri döner. Vicdan olmayınca da empati duyulamaz. O da olmayınca dünyanın halini siz düşünün.

Burada mecburiyetler ve mecbur olmadan yapılanlardan bahsetmemiz gerekiyor. Mikroorganizmalar veya mikroplar için yapabileceğimiz bir şey yok. Gerçekten yaşamak için mecbur kalarak bir canlının hayatını yok ediyorsan zaten buna mecbur kalmışsın demektir. Ayrıca vücudumuzda da trilyonlarca mikrop ve bakteri yaşıyormuş. Yani aslında onların yaşamasına yardım ediyoruz demek ki

Bugün sana bir köpek ya da ormanda bir Ayı saldırsa ben hayvanseverim hayvana zarar veremem mi diyeceğiz. Tabii ki o hayvanın sana zarar vermemesi için her şeyi yaparım. Öldürmek de buna dahil eğer mecbursam.

Buradaki asıl mevzu evcil hayvan besleyen insanlar var ve çoğunluk kendine hayvanseverim diyor ancak ortada bir kanun yok ve düzgün bir işleyiş yok. Çünkü çoğunluk oluşturulup yeterli kanunların çıkması için baskı yapılamıyor. Bu durumda hayvanlara gerçekten değer verenler küçük bir azınlık kesim kalıyor.

Yani hemfikir olunan konularda bile birlik olamıyoruz. Hayvan yemek dışında da hayvanların mecbur olunmadığı halde kullanıldığı birçok alan mevcut. Yeri gelince vicdan duyuyormuş gibi yaparken bunları umursamayınca ya farkında olmuyorsun ya da iki yüzlü oluyorsun.

Mercedes Cortez dedi:

Arkadaşlar, biliyorsunuz ki hayvanlar insanların yaşadığı gibi otlar da bir yaşam içerisindeler. Peki biz neden ete karşıyız da ota değiliz?
Sırf hayvan veya insan gibi canını kaybettiğinde ses çıkaramadıkları için mi?
"Sesi çıkmıyor öyleyse yiyelim!" cümlesi bana yanlış geliyor, sokakta kesilen bir ağaca bir kere dönüp bakmıyoruz bile fakat söz konusu "canlı" olunca gözlerimizi alamıyoruz.
Bunun nedeni nedir? Böyle alıştığımız için mi?

Genişletmek için tıkla...

Bitki veya et yemezsek açlıktan öleceğiz.

Ona kalırsa ister istemez her saniye katliam yapıyoruz vücudumuza her saniye binlerce mikroskobik canlı giriyor bağışıklığımız onları öldürüyor ee bu da cinayet o zaman.

Yine mesaj kasmak için açılan bir konu...