Padişah 2. Abdülhamid neden sevilmiyor?

padişah 2.abdülhamid nasıl bir padişah sizce?


  • Oy verenlerin toplamı
    258
Gök sultan ne demek?
Şöyle izah edeyim ; Kızıl Sultan , Baykuş veya Kambur tarzı şeyler söylerek Abdülhamid Han'la dalga geçenler ancak Ermeni ve Fransızların amellerine yardımcı olmuş olurlar. Gök Sultan diye geçer işte nereden geldiğini bilmiyorum bu konu hakkında Nihal Atsız'ın bir sözü vardı.

Ne yapmış Gök Sultanlık? O kadar yenilikçi padişah varken niye bu adam? İsmet adaları verince 300 yıl konuşan kitle iş Abdülhamid'e gelince bahane buluyor.
Zaten Kıbrısı da keyfinden verdi meclis 93 harbi sonucunda Rusların istediği gibi anlaşma imzalansaydı o zaman gör ülkenin halini

İşin daha komiği 2.dünya savaşı sırasında adaları geri almak istememesinin bile mantıklı sebepleri olması. Bu Abdülhamid seviciler anlamaz. Ayrıca adaları en başta bırakan da İsmet değildi.
Yapabileceğiniz max açıklama Abdülhamid'den İsmet İnönü'ne konuyu getirme hızı şunu geçemezdi. Ayrıca ne AKP'liyim Ne CHP'liyim ikiside birbirinden kötü ve pp ye falan koyduğumda yok fazla övülmesi de saçma fazla yerin dibine sokanda iki tarafta cahil ama ben yine de Abdülhamid'i seven taraftayım.
 
Abdülhamid'i seven taraftayım.
Sen onu sevmeye devam et, o seni gram düşünmüyordu. Daha önce de dediğim gibi o kadar yenilikçi padişahlar varken, ülkeyi Avrupa standartlarına çıkartmaya çalışan padişahlar varken niye bu adam? Niye çünkü propaganda malzemesi, çünkü birilerinin siyasi aktörü, çünkü yobaz. Osmanlıcılık oynayan tayfanın atladığı konulardan biri eğer Abdülhamid meclisi kaldırmasaydı Osmanlı yıkılmazdı zaten. Adamın bu hatasını bile kabul etmiyorlar.
 
Sen onu sevmeye devam et, o seni gram düşünmüyordu. Daha önce de dediğim gibi o kadar yenilikçi padişahlar varken, ülkeyi Avrupa standartlarına çıkartmaya çalışan padişahlar varken niye bu adam? Niye çünkü propaganda malzemesi, çünkü birilerinin siyasi aktörü, çünkü yobaz. Osmanlıcılık oynayan tayfanın atladığı konulardan biri eğer Abdülhamid meclisi kaldırmasaydı Osmanlı yıkılmazdı zaten. Adamın bu hatasını bile kabul etmiyorlar.
Yav kardeşim niye zorla koyun cahil embesillerden farkım olduğunu anlamıyorsun ? En sevdiğim padişah demedim zaten ama hatasını kabul ediyorum ama sadece ben bizi gram düşünmüyordu falan kabul etmem ve Erdoğan'ın böyle konuşmaları gram umrumda değil.
 
Bizi gram düşünmüyordu falan kabul etmem.

Osmanlı'yı ne sanıyorsun dostum? Sen o adamın bir malısın. Padişah dediğin adam tüm ülkenin sahibi. Canı sıkılır seni idam ettirir. Niye böyle bir yapıya saygı duyayım? Ha nedir Fatih Sultan Mehmet gibi, Kanuni Sultan Süleyman gibi büyük liderlere saygı duyulur o ayrı. Onun dışında hepsi halkın parasını yiyen, sarayında cariye partisi yapan adamlar işte.
 
Meclis yüzünden toprak diyen arkadaşlar gerçekleri gördükten sonra yazabilirler. Çok güzel bir yalandı ve yedi herkes. Alttaki metinler Şevket Süreyya'nın kitabında geçmekte. Alttaki bilgilerin kaynağını Şevket Süreyya bizzat 93 harbinde savaşan Şıpka Geçidi Kahramanı Süleyman Paşa'nın, Genelkurmay tarafından tekrar bütün halinde basılan hatıratlarından almıştır.

Sonra muharebe başlarken harp meydanında karşılan ordulardan Osmanlı ordusu, karşısındaki düşmana nazaran ne sayı, ne silah ve top gücü bakımından daha aşağı değildi. (Keçizade İzzet Fuat Paşa;Les Occasions Perdues) Abdülhamit'e sultan Aziz iyi bir ordu ve güçlü bir donanma bırakmıştı. Fakat buna rağmen ordu, mağlup oldu ve bunun bütün askeri tarih uzmanlarınca kabul edilen baş sebebi, muharebelerin saray paşaları ile ve harp meydanlarından değil, saraydan idareye kalkışılması hatasıydı. Padişah bütün hareketleri saraydan değerlendirmek, ona göre saraydan emirler vermek, stratejik ve taktik manevraları saraydan düzenlemek ve bunları o zaman tek telgraf hattı ile yolsuz Balkanlar'da ordulara ulaştırmak gibi korkunç bir hata içindeydi. Halbuki padişah bütün saray şehzadeleri gibi iyi bir tahsil görmemişti. Amcası Abdülaziz'le seyahatinden başka İstanbul'dan ayrılmamıştı. Memleket ve mesafe hakkında hiç bir fikri yoktu. Cuma selamlıklarında ki merasim bölüklerinden başka askeri birlik görmemişti. Haritayı okumayı ve onu değerlendirmeyi bilmiyordu. Ama buna rağmen hepsi de orduların başında bulunan ve her an değişen vaziyetleri harp sahalarında değerlendirmek mevkiinde olan Türk kumadanlarına saraydan emirler vermekte ısrar ediyordu. Bu emirler yerlerine bazen üç gün, beş gün, hatta sekiz gün sonra gibi gecikmelerle varıyordu. Bu arada karşılıklı vaziyetler ve gerekli hareket şartları değişmiş oluyordu. Osmanlı Rus harbinde Türk ordusunu Ruslardan ziyade Abdülhamit'in bilgisizliği, inadı ve vehmi yendi. Yerinde görülmeyen, sahası bilinmeyen karşılıklı kuvvetler ve vaziyetler hakkında dakikası dakikasına bilgi edinilmeyen bir harp meydanını 600 Kilometre geride bir sarayın duvarları ardından idare etmenin akıbeti başka ne türlü olabilirdi ki?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Saraylarda büyüyüp hiçbir savaş ve siyasi bilgileri olmayan padişahlara rağmen, ülkeyi yine de iyi yönetmiş. Devlet zaten patlamaya hazır bir bomba gibiymiş geldiğinde.
 
images.jpeg
 

Geri
Yukarı