Red Dead Redemption 2'nin mekanikleri oynanışı destekleyecek kadar çeşitli değil

Bu oyunun yan görevleri gerçekten çok güzel. Birkaç tanesi hariç hepsinin de çok keyifli, yeri gelince komik yeri gelince ciddi bir havası var. Kimi güldürüyor, kimi düşündürüyor, hepsinin arkasında ufak tefek güzel düşünülmüş detaylar, Arthur’a dair yeni keşifler var. Arthur’un karakterinin gelişmesindeki en büyük etkenler bence bu yan görevler. Neden? Çünkü hepsinde bir kişiler arası etkileşim var, diyalog var.

Ama ana görevler hikaye, diyalog ve karakter açısından o kadar eksik ki. Çoğu soygun, savaş, çatışmadan oluşuyor, özellikle de oyunun onlarca saatlik ilk yarısında. Sadece 2-3 cümle kurup yola çıkıyorsunuz, öldürebildiğiniz kadar adam öldürüp tekrar birkaç cümle kuruyorsunuz, sonra tekrar tekrar tekrar. Sonradan kızılderililer, Sadie, John gibi detaylar dahil olup çok şükür ana hikayeyi kurtarıyor.

Rockstar tipi açık dünyaları sevmiyorum açıkçası. Çok fazla detay var, ama haritada soru işareti vs olmadığı zaman ben şahsen bu detayları aramak için motivasyon bulmakta, veya doğrudan bu detayları aramakta zorluk yaşıyorum. Dinozor kemikleri, değerli taşlar, hazineler, seri katil muhabbeti hep bu durumu yaşattı bana. Nerede ne arayacağımı, nasıl bulacağımı hiçbir şekilde söylemiyor oyun. İnterneti açıp her şeyin haritadaki yerine bakınca da ne anlamı kaldı o açık dünya detayının? Buna rağmen, içerisindeki detaylar, oyuncuya verdiği seçenekler, yarattığı canlı dünya eşsiz. Atmosfer mükemmel.

Grafik ve oyun mekanikleri de zaten aksi tartışılamayacak kadar güzel. Benim sevmediğim tek şey, at sürerken ufak takılmalar sonucu yere düşüp deli gibi can kaybetmekti. Evet gerçekçilik güzel ama huzur içinde at sürmek istiyorum, önüme taş mı çıktı şu koridoru dönebilecek miyim diye düşünmekten canım çıkmıştı. Sonradan alıştım, bu sorun pek kalmadı ama yine de belirtmek istedim.

Kişisel görüşüm, oyunun 8-9/10 yan görev ve 6-7/10 ana görev kalitesine sahip olduğu. Dolayısıyla evet, yan görev yapmaktan ana görevlere dönememek çok doğal bu oyunda.

Ama Skyrim yorumunuza katılmıyorum şahsen, benim kişisel görüşüm elbette, ama Witcher 3’ün hem yan hem ana görevleri, RDR2’nin yan görevleriyle aynı keyif seviyesinde. İkisi de 8-9/10. Aynı şekilde Cyberpunk da hem yan hem ana görevleri inanılmaz keyifli bir oyundu. Tabii ki RDR2, atmosfer, açık dünya simülasyonu ve görevsiz vakit geçirme konusunda bu iki oyunun da çok önünde.
 
Son düzenleme:
Bu oyunun yan görevleri gerçekten çok güzel. Birkaç tanesi hariç hepsinin de çok keyifli, yeri gelince komik yeri gelince ciddi bir havası var. Kimi güldürüyor, kimi düşündürüyor, hepsinin arkasında ufak tefek güzel düşünülmüş detaylar, Arthur’a dair yeni keşifler var. Arthur’un karakterinin gelişmesindeki en büyük etkenler bence bu yan görevler. Neden? Çünkü hepsinde bir kişiler arası etkileşim var, diyalog var.

Ama ana görevler o kadar dandik ki. Çoğu soygun, savaş, çatışmadan oluşuyor, özellikle de oyunun onlarca saatlik ilk yarısında. Sadece 2-3 cümle kurup yola çıkıyorsunuz, öldürebildiniz kadar adam öldürüp tekrar birkaç cümle kuruyorsunuz, sonra tekrar tekrar tekrar. Sonradan kızılderililer, Sadie, John gibi detaylar dahil olup çok şükür ana hikayeyi kurtarıyor

Rockstar tipi açık dünyaları sevmiyorum açıkçası. Çok fazla detay var, ama hartada soru işareti vs olmadığı zaman ben şahsen bu detayları aramak için motivasyon bulmakta, veya doğrudan bu detayları aramakta zorluk yaşıyorum. Dinazor kemikleri, değerli taşlar, hazineler, seri katil muhabbeti hep bu durumu yaşattı bana. Nerede ne arayacağımı, nasıl bulacağımı hiçbir şekilde söylemiyor oyun. İnterneti açıp her şeyin haritadaki yerine bakınca da ne anlamı kaldı o açık dünya detayının? Buna rağmen, içersindeki detaylar, oyuncuya verdiği seçenekler, yarattığı canlı dünya eşsiz. Atmosfer mükemmel.

Grafik ve oyun mekanikleri de zaten aksi tartışılamayacak kadar güzel. Benim sevmediğim tek şey, at sürerken ufak takılmalar sonucu yere düşüp deli gibi can kaybetmekti. Evet gerçekçilik güzel ama huzur içinde at sürmek istiyorum, önüme taş mı çıktı şu koridoru dönebilecek miyim diye düşünmekten canım çıkmıştı. Sonradan alıştım, bu sorun pek kalmadı ama yine de belirtmek istedim.

Kişisel görüşüm, oyunun 8-9/10 yan görev ve 6-7/10 ana görev kalitesine sahip olduğu. Dolayısıyla evet, yan görev yapmaktan ana görevlere dönememek çok doğal bu oyunda.

Ama Skyrim yorumunuza katılmıyorum şahsen, benim kişisel görüşüm elbette, ama Witcher 3’ün hem yan hem ana görevleri, RDR2’nin yan görevleriyle aynı keyif seviyesinde. İkisi de 8-9/10. Aynı şekilde Cyberpunk da hem yan hem ana görevleri inanılmaz keyifli bir oyundu. Tabii ki RDR2, atmosfer, açık dünya simülasyonu ve görevsiz vakit geçirme konusunda bu iki oyunun da çok önünde.
Hocam kelimesi kelimesine katılıyorum.
 
Metal Gear Solid V'in oynanışı çok iyiydi de, hikayesi yarım gibiydi sanırım. Zelda oynamadım ancak emulator indirdim oynamayı düşünüyorum. Çok iyi gözüküyor :D
AC3ü nasıl sevilmez hayret. Haytham kenway gibi baba bir kötü karakter ver. Ve ana karakterin gelişimini adamlar çok güzel yansıtmış.
Bence en iyi kötü karakterin olduğu ama en kötü AC oyunu 3. Hatta AC serisinin en güzel kötü karakteri olabilir ama oyunun kendisi bana kötü gelmişti.
 
Metal Gear Solid V'in oynanışı çok iyiydi de, hikayesi yarım gibiydi sanırım. Zelda oynamadım ancak emulator indirdim oynamayı düşünüyorum. Çok iyi gözüküyor :D
Hikaye direkt yarım bitiyor da oynanış anlamında tek rakibi BoTW. Zelda BoTW hiçbir zaman tekrar etmeyen tek oyun. Çünkü yapabileceklerinin bir sınırı yok. Acaba şunu yapabilir miyim? Demiyorsun, sen yap oluyor zaten.
 
Konudan konuya atlıyor gibiyim ama, keşke VR'ımız olaydı da Half Life Alyx oynayaydık ya... Çok güzel oyun cidden.
Hikaye direkt yarım bitiyor da oynanış anlamında tek rakibi BoTW. Zelda BoTW hiçbir zaman tekrar etmeyen tek oyun. Çünkü yapabileceklerinin bir sınırı yok. Acaba şunu yapabilir miyim? Demiyorsun, sen yap oluyor zaten.
Bir sürü oynanış, inceleme izledim. Efsane yapım gerçekten.
 

Geri
Yukarı