Şahane Bilinmezlik

@IBM 3090 VF Dostum, önce okuduğunu anlamalısın. Mesele Tanrı var mı yok mu değil.
Bu cevap, @Delusion'un cevabında bulunan "Tanrı ve ölümden sonrası var veya yok, büyük bir bilinemezlik ve elbet bir gün cevap bulunacak." ifadesine göre yazılmıştı.

Ayrıca sizin orijinal konu açılış mesajınızda "Tanrı mı? Onun oralarda var olması beni hiç heyecanlandırmıyor. Ama ya olmaması? İşte bu tam bir delilik! Ama ya gerçekten varsa? O zaman bu daha büyük bir delilik!" ifadeleriniz beni yanıltmış olabilir belki. Aslında "Tanrı" kelimesini, kavramını fazlaca kullanmak, mecburiyet haricinde benim de tercihim değil. Çünkü Ateist görüş sahiplerinin artık okumak ve duymak istemediği bir kelime olması, irrite edici bir etki oluşturuyor doğal olarak.

O kavramı kullanmadan, Evrenin sonsuz küçük sayılabilir bir noktası olan Dünya gezegenindeki hayata bakış ve tüm varoluşu anlamlandırma çabası elbette gösterilebilir. Mesela, başka bir konuda karşılaştığım başka bir değerli dostumuz @UluErdem25 tarafından kulanılan ve bahsetmeden geçemeyeceğim "Tanrı sadece bilmediğimiz boşlukları doldurmak için ortaya atılmış bir düşüncedir." ifadesi hoş bir çıkış noktası olurdu:) Umarım bu çıkış noktasını kullanacak değerli dostların ilgi çekici görüşlerini de okuma şansımız olur. "Asıl meseleye" daha sonra gelmeyi deneyeceğim. Umarım başkaları bunu sizin istediğiniz şekilde başarır ve ben de onlara katılırım.
 
Çünkü Ateist görüş sahiplerinin artık okumak ve duymak istemediği bir kelime olması, irrite edici bir etki oluşturuyor doğal olarak.
Çok mantıklı.

Ben ateist görüşte değilim ama sorarsan ateist olduğumu söylerim. Bunu anlaması içeride olduğun sürece zor. Yani din gibi değil bu. Ben müslümanın demeye benzemiyor.
 
Tam anlamı ile " şahane bilinmezlik " içerisinde olduğumuzu düşünüyorum. Tanrının var olmasının bu bilinmezliğe karşı bir cevap olamayacağını düşündüğüm için @IBM 3090 VF hocamın bahsettiği gibi tanrıyı bir iç rahatlatma olarak görüyorum.

Ancak bu sefer de maddenin nasıl oluştuğu sorusu kafamı patlatıyor. Bir başlangıç var ise, başlatan bilinmezliği var. (Başlatan tanrı olunca da aynı yere çıkıyor, bu yüzden bir erteleme olduğu düşüncesindeyim)

Maddenin başlangıcı olması gerektiği düşüncesindeyim. Eğer evren bir patlamadan meydana geldiyse, ve evrenin bir zaman kendi içine çökeceği söylense de bu da benzer şekilde sorunu erteleme oluyor. Çünkü evren sürekli salınım yapar gibi içine çöküp patlayarak sürekli devam ediyorsa, bir yerden sonra döngüye girecek. Girmezse bir başlangıcı olduğu kesin olur zaten. Girdiğini düşünüyorum oradan da hiçbir çıkar yol bulamıyorum.

Bu sorunun hiçbir zaman çözülemeyeceğini sanıyorum, o yüzden hayatın keyfini çıkarmak önceliğim. Tabi böyle diyerek "çözülemez" sorundan kaçmıyorum, farklı farklı düşüncelerimizi ortak bir paydada buluşturma çabası da bu konuda hiçbir zaman doyuramayacağım merakımı canlı tutuyor.
 
Bu noktada kullandığım Tanrı ifadesi, dindeki Tanrı ile örtüşüyor.
Onun oralarda var olması beni hiç heyecanlandırmıyor. Ama ya olmaması? İşte bu tam bir delilik! Ama ya gerçekten varsa? O zaman bu daha büyük bir delilik!
Bunu, Tanrı'nın varlığı ya da yokluğu beni ilgilendirmiyor ve umurumda değil anlamında kullanmadım.

Zaten içine doğduğumuz Dünya'da bu varsayımımız, bizim varsayılan fabrika ayarlarımız değil mi?
Onun oralarda var olması beni hiç heyecanlandırmıyor. Ama ya olmaması? İşte bu tam bir delilik! Ama ya gerçekten varsa? O zaman bu daha büyük bir delilik!
Çoğunluğun yanılgısı ilkesi gibi bu da azınlığın deliliği. Bu dindekine benzer bir Tanrı'nın olmadığı fikri, sebepsizce öylece var mı olduk yani? Bu çok aptalca, nasıl olur! Pasta yapmışsın ama o pastayı yapmadığımı, öylece var oluverdiğini düşünmeye çalışmak. Nasıl o pasta öylece var oldu ki? Onu ben yapmış olmam gerekirdi, hatta biliyorum zaten onu ben yaptım. Diyerek: Onu benim yapmadığım fikrini düşünmek deliliktir.
Onun oralarda var olması beni hiç heyecanlandırmıyor. Ama ya olmaması? İşte bu tam bir delilik! Ama ya gerçekten varsa? O zaman bu daha büyük bir delilik!
Burada dindeki gibi bir Tanrı'nın olmadığını, hatta olamayacağını söylüyorum. Yukarıdaki deliliğe rağmen bu fikir daha büyük bir delilik. İşte burayı tam anlamak için konularımın hepsine bütün olarak bakmalısın.

Aşağıdaki Tanrı modeli: Varsayılan(din) Tanrı modeli değilse bile, orada başka bir şey(Tanrı) var.

Yukarıdakinde başlangıcı olan düz bir çizgi var, ---------> Aşağıdakinde ise çember var. Bir paradosk! İşte o paradoksun içerisindeyiz. Evren(varlık), hiçlik ve Tanrı, hepsi birbirini kapsayan, birbiri üzerine geçmiş bir paradoksun parçaları ve bütünü. Evren(her şey) bir paradoks! Sonuç sebebi, sebepse sonucu kovalıyor. Yukarıdaki düz çizginin aksine, kendi kuyruğunu yiyen yılan gibi.

Bu paradoksun neye benzediğini bilmiyorum ama sanırım dede paradoksuna benzemiyor. Yani her şeyin sonu aynı zamanda her şeyin başı şeklinde değil.

Daha iyi anlamak için kafa yor: Hiçlik nedir?

Buradan sonra artık felsefeyi durakta bırakıp bilimle devam etmek gerekiyor. Mesela kuantum fiziği ile ilgili kapsamlı bilgiye sahip olmanın gerektiği gibi. Başka şeyler de var tabii....
@IBM 3090 VF Bir de son olarak felsefi açıdan şunu eklemek istiyorum. Mesela varsayılan(din) Tanrı'yı yok saymak ve dolayısıyla dinleri de yok saymak, sanki insanları anlamsızlığa sürüklüyor gibi bir illüzyon yaratıyor. Çünkü din insanı özel kılıyor, öte dünya falan bildiğimiz dini konular işte.

Tersinden düşününce de şu ortaya çıkıyor: Her şeyin bu kadar basit ve kolay olması anlamsızlığın kendisi olmaz mı? (Çok kafa yorma, öylesine birden aklıma geliverdi. Alt metnini yazmaya kalksak kim bilir ne kadar uzundur. Tek cümle yetmiyor.)
 
Son düzenleme:

Yeni mesajlar

Geri
Yukarı