Sizin ölüm teoriniz ne?

Güzel bir soru. Şöyle söyleyeyim. Ben müslümanım ve inandığım şeyler bunlar. Elbette bir çok kişi kendine inanmanı ister. Ben islama inandım. Ve inandığım şey üzerinden örnek veriyorum. Akıl insanın kendi yolunu bulması için verildi. Ve bende islam yolunu seçtim. Seçtiğim yol üzerinden örnek veriyorum.
Eee o zaman bende inandığım şeyden örnek veriyorum ve inandığım şey bana ölümden sonra ne olacağını güzelce açıklıyor. Ve siz geliyorsunuz ve nerden biliyorsunuz bilemezsiniz diyorsunuz. Siz dininiz üzerinden örnek verirken biliyorsunuz da, ben kendi felsefemle örnek verdiğimde bilmiyor mu olacağım?
 
Nasıl ki çok gerçek gelen bir rüyadan uyanıyoruz ve rüyaymış diyoruz.
İşte bu yalan dünyadan da gerçeğe uyanacağız.
Kimisi rüyada zengin olduğunu görür de kalkar bakar ki elde avuçta bir şey yok.
Kimisi rüyada kendini sakat görür kalkar bakar tüm uzuvları yerinde.
Sadece gerçeğe uyanacağız.
Rüyadan tek farkı ise dünyada yaptıklarımızdan veya yapmadıklarımızdan mesul tutulmamız olacak.

Boynuzlu keçiden boynuzsuzun hesabının sorulacağı o günde her birimiz hesap vereceğiz.
 
Zaten akıl size kendi yolunuzu bulasınız diye verildi sadece din değil her şeyde. Akıl olmadan insanın hayvandan farkı yoktur.
 
Eee o zaman bende inandığım şeyden örnek veriyorum ve inandığım şey bana ölümden sonra ne olacağını güzelce açıklıyor. Ve siz geliyorsunuz ve nerden biliyorsunuz bilemezsiniz diyorsunuz. Siz dininiz üzerinden örnek verirken biliyorsunuz da, ben kendi felsefemle örnek verdiğimde bilmiyor mu olacağım?
Açıklamıyor ki kanki.
 
Çok fazla olasılık var ama ben bugünlerde üzerinde durduğum iki olasılıktan söz edeyim.
1-Bilincimiz, kuantum aleminden beynimize geliyor olabilir. Eğer gerçekten öyleyse, beden ölünce bilinç ölmüyor. Bu durumda neler olacağı ise karışık. Birçok olasılık var.
2-Nasıl desem, uygun heceyi bilmiyorum ama iki tane hece söyleyeyim size. Algoritma veya öz. Şimdi ne demek istediğimden bahsedeyim: Bilincimizin özü veya algoritması, beynimize evrenden geliyor olabilir. Ya da başka bir boyuttan, ya da idrak edemediğimiz bir kaynaktan geliyor olabilir. Bu durumda, biz ölünce özümüz (ya da algoritmamız) aslında ölmüyor olabilir. Sadece bedenimiz ölüyor yani. Diğer bir deyişle; Özümüz/Algoritmamız, orası her neresiyse, bedenen ölsek bile orada kalmaya devam ediyor olabilir.
Kısaca ruh desek şuna.
 
Eee o zaman bende inandığım şeyden örnek veriyorum ve inandığım şey bana ölümden sonra ne olacağını güzelce açıklıyor. Ve siz geliyorsunuz ve nerden biliyorsunuz bilemezsiniz diyorsunuz. Siz dininiz üzerinden örnek verirken biliyorsunuz da, ben kendi felsefemle örnek verdiğimde bilmiyor mu olacağım?
Ben sana hiç karışmadım. Ve karışsamda seni yalanlamaya çalışmam. Kendi doğrularımı senin doğruların ile karşılaştırırım. Dinim bana bunu emreder. Önüne gelene yalan dememi değil.
 
Bu bir bilinmezliktir tıpkı tanrının varlığı konusu gibi. Ben tanrının varlığına inanan birisi değilim. Dolayısıyla "yok" olacağımıza inanıyorum. Eğer bir yaratıcı varsa da öbür tarafta kötü bir durumla karşılaşacağımızı da sanmam. Dünya üzerinde bu kadar fazla çeşitte din varken inançsız kalmanın bir suç sayılması gerektiğini ve ebedi ceza almamız gereğini mantıksız buluyorum.
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı