Andar Han
Megapat
- Katılım
- 17 Aralık 2019
- Mesajlar
- 8.066
- Makaleler
- 3
- Çözümler
- 53
Çocukken Galatasaray'ın renklerini sevdiğim için o takımı tutuyordum. Bildiğim başka nedeni yoktu. Vaktimin çoğu da sokakta arkadaşlarımla top oynamakla geçtiğinden futbolla ilgilenmemek gibi bir seçeneğim de bulunmuyordu. Şimdi 21 yaşıma geldim, takım oyunlarına ilgim azaldı ve takım tutmuyorum. Sevdiğim renkler ise aynı kaldı: kırmızı, siyah, sarı...
Düşününce, en azından Türk halkı arasında çocuklara sürekli hangi takımı tuttukları sorulduğu için durum bir norma dönüşmüş sanırsam. Çocukların verecekleri cevap da az sayıda anıları ve bilgileri dışında boş olan zihinlerinde kalan diğer tek şeyle belirleniyor genelde: kişilik özellikleri. Benim için bu sevdiğim renkti, başkaları için takımların sembol hayvanları (aslan, kartal vb.) ya da takımlara özgü herhangi başka bir şey olabilir. Sonradan takım değiştirmek ihanet olacağından çocukluktaki takımlarımızı tutuyoruz herhalde.
Meseleyi hayatın genelindeki tüm olgular için düşünmek lazım. Çevre tesiri, fikirler konusunda etkendir tabi ama anne ve babası ile çelişen çocuklar da mevcuttur. Burada taraftar olma şeklinden ziyade, bizim belli bir bilince ulaştıktan sonra taraftar olduğumuz ile olan ilişkimizi değerlendirme niyeti mevcut.