Tüm dertlerimi anlatıyorum

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Evet, bildiğiniz üzere ben forumun en ama en dertli kişisi. Ulti-dertli kişisiyim hatta. Forumda gayet mutlu biri olarak gözükebilirim. Her insan sosyal medyada olduğu gibi değildir. Çayınızı, kahvenizi alın ve okumaya başlayın.

İlk önce kısaca ben:

Merhaba, Ben forumun en dertlisi. Adaletli ve nötr bir insanımdır. Her konuda adaletli ve nötr olmak ilk hedeflerim arasındadır. İnsanların herhangi bir tartışmada veya sohbette "oyunu kuralına göre oynamamasından" nefret ederim. Ve ikiyüzlü insanlardan, Sadece kullanıp atan insanlardan nefret ederim. Birisi damarıma basarsam kim olursa olsun darmaduman ederim (Sosyal medya hariç. Gerçek hayat).

Bir insana çabuk bağlanabilirim de, Soğuyabilirim de. Bana göre bir dost, İyi günde değil, Kara günde yanımda olandır. Kara günümde yanımda olmayanı direktmen çevremden şutlarım.

Küfür ederim ama ailevi değerlere ve kimseye değil. Sosyal medyada küfür etmem. Samimi ortamlarda ederim. Müzik dinlemeyi çok severim. Günümün çoğunluğunu teknolojiyle ve Kodlamayla geçiririm. Biraz asabi bir insan olarak gözükebilirim ama aslında pamuk gibi insanımdır.


Kısaca okul hayatım:

Hani her sınıfta sınıfın salağı vardır ya. İşte ortaokulda o kişi bendim. Sınıftakilerin karşısında ben işe yaramaz bir insanın tekiydim. Derslerim çöptü. Yıl sonu ortalamam genellikle 60-62 civarlarında dolanırdı. Ortaokulda ilk defa 5. sınıfta teşekkür aldım, sonra hiç almadım. Ortaokulda zaten yanımdaki ve onun yanındakiyle ben 3 kişi kanka idik. Diğer sınıf üyeleriyle aram pek iyi değildi.

Her insanda olduğu gibi ben de ortaokulda ilk defa aşık oldum. Ama keşke olmaz olaydım. Biraz abartı gelebilir fakat benim her zaman bir sözüm vardır: Aşkın yaşla alakası yoktur, Akıl seviyesiyle alakası vardır. Akıl seviyesi belirli bir seviyeye ulaşmış herkes aşık olabilir.

Ben 5. sınıfın sonlarına doğru aşık oldum, 7. Sınıfın 1. döneminde doğru açıldım. Peki ya ne oldu? Beni tüm sınıfa rezil etti. Şimdi bizim sınıfta 3 sütun sıra vardı. 3 sütun arkaya doğru sıralar gidiyordu. Biz orta ve en arkadaydık. Ben o zamanlar utangaç olduğum için ders ortasında kağıda yazdım verdim.

Sonra okur okumaz içinden bir "Offf" çekti. Ben ise içimden "Noluyor?" dedim. Sonra yanındaki kız aldı kağıdı. Okudu bana baktı "Oha" dedi. Sonra onun önündeki "Noldu la?" dedi. O da aldı, okudu. Sonra okuya okuya orta sıra en öne gitti. Ordan sağ ve sol sütun sıralara gitti. Resmen kağıt virüs gibi yayıldı. Bir utandım...


Peki ya sonra ne oldu? Sonraki dersin teneffüsünde sınıf hocasına gitmiş ve "Beni rahatsız ediyor" demiş. Halbuki ben hiç rahatsız etmemiştim. Resmen hocaya yalan söyledi. Sonraki ders hoca beni çağırdı ve dedi ki "Oğlum bak, bu duygusal bir şey ve normal bir şey. Neden rahatsız ediyorsun?" dedi. Ben de "Hocam rahatsız etmedim ki?" dedim. "Bana rahatsız ediyor beni dedi" dedi. Çok şaşırdım ve üzüldüm açıkçası.

Biz 7. sınıfı tamamen kavgalı ve hiç bir şekilde konuşmayarak geçirdik. Sonra hatırladığım kadarıyla bana yazdı. Ne yazdı hatırlamıyorum ama yüksek ihtimalle hal hatır sormuştur. Neyse işte. 1 gün konuştuk. Evet doğru duydunuz, tamı tamına 1 gün boyunca konuştuk. Muhabbet ettik. Sonra bir konudan laf açıldı ben de dedim ki "Keşke beni rezil etmeseydin" dedim. O ise "Sen de dalga geçmeseydin" dedi. Ben de "Dalga geçmiyordum. Seni gerçekten sevmiştim" dedim. 1 dakika boyunca konuşmadık sonra "Ben benle dalga geçtin sandım, Özür dilerim" dedi. Ben de "Bu saatten sonra özürün bir anlamı yok" dedim.

Neyse işte ne oldu bitti sonraki gün normal kanka olarak okula gittik.

2 Ay kanka olduk. Ve 2. ayın sonlarına doğru artık saçma sapan hareketler yapmaya başladı. Bu sefer sınıfta X, Z'ye aşık diye dedikodular çıkmaya başladı.

X = Karşı cins,
Z = Ben.

Bana bakarak eliyle kalp işareti yapıyordu. Rahatsız olduğumu söylediğim halde yapmaya devam ediyordu. Sonra ondan soğudum ve tüm arkadaşlığımı bitirdim.

Ben o zamandan beri aşk işlerinden soğudum.

Ve o LGS günü geldi, Doğru düzgün çalışmadım, Sadece test ve video izledim. LGS 'den gayet iyi ve gereken puanı yaptım. Bilişim okumaya başladım. Derslerim ve ortalamam gayet iyi. İyi bir sınıfa denk geldim. Sınıfta yine bir kız vardı. Ve ben direktmen ilk görüşte aşık oldum. Ben ilk görüşte aşka inanırım bu arada.

Sadece yüzünü detaylıca 3 kez gördüm. Tam 1 hafta düşündüm. Gerçekten aşık oldum mu? diye. Sonra karar verdim ve direkt Instagram üzerinden söyledim. O ise eski hoşlandığım kız gibi yapmadı. Bana "Kusura bakma, Aşk işlerinden uzağım. Lütfen üzülme" dedi. Açık ve net şekilde söylüyorum: İlk 1 hafta kin tuttum. Red yemeyi kendime yediremedim. Keşke biraz daha beklesem ve samimi olsaydım dedim. Neyse dedim hayatıma bakayım. "En azından eski hoşlandığım kız gibi yapmadı" dedim içimden. Hala arada bir dost gibi konuşuyoruz bu arada.

Bundan sonra ben de bir karar aldım. Artık Üniversite'de bana kimse aşık olmazsa ben de olmayacağım. Üniversite okumayı düşünmüyorum. Eğer puanım yeterse okurum. Üniversite olmazsa iş hayatında bana aşık olan olmazsa ben de olmayacaktım(inşallah). Yara aldım çünkü, pişman oldum, hata yaptım. Şu anlık okul hayatım bu kadar.

Ailem ve Çevrem:

Ailem çok şükür ki baskıcı bir aile değil. Genellikle kararı bana bırakırlar. Mesela bu okul ve sınav muhabbetinde kararı bana bıraktılar. Önceden baskıcıydılar ama ben zamanında elimi masaya vurdum "Bana baskı kırmayın ve bana karışmayın" dedim. Onların dediklerinin tersini yaptım ve eninde sonunda anladılar. Artık baskı VB. kurmuyorlar. Gayet özgür bir insanım.

Açık söylemek gerekirse ne dostum var, Ne yakın bir arkadaşım. Aile dışı kimsem yok. Daha doğrusu dostum var sayılır. Ama normal gerçek hayatta tanıştığımız değil, Sadece gerçek isimlerimizi bildiğimiz ve yazılım ortaklığı kadar olacak bir dostluktu. Yani arada bir "Naber" falan diye konuşuyorduk. Bu kadar. Sanal arkadaşım sadece 4-5 tane. 3 tanesi yazılım ortaklığı, yine de dost sayılırız. Benden büyük dostlarım "Abi", küçüklerime de "Kanka" olarak hitap ederim.

Yani bu sanal arkadaşlar sadece çıkar için olan arkadaşlıklar. Ama dost sayılırız. Hani "Bir 100 TL atar mısın?" desem atarlar. O derece dostluk.

Beni şöyle bir şey etkiledi:

Özellikle her gün yazdığım bir kaç kişi var. Test etme amaçlı sadece 1 gün yazmadım. Peki tahmin edin ne oldu? Onlarda yazmadılar. Neyse dedim, Olur böyle şeyler. Sonraki yazarlar diye yazmadım. Yine yazmadılar. Aradan 1 hafta geçti ve birisi soru sormak için yazdı. O sırada da nasılsın diye de sordu. Ben de "Biraz kötüyüm, sonra konuşsak daha iyi olacak". Açıkçası ben beni tutup "Dur lan nereye derdini anlat" demelerini beklerdim. Aradan 2 hafta geçti. Hala hiç birisi yazmadı. Demek ki sahte bir dostlarmış. Ben de onlar bana "Nasılsın?" yazana kadar yazmayacağım. İnat ettim. Eğer yazarlarsa bu konuya yazarım.

Üzüldüm açıkçası. Benim değer verdiğim insanlar beni görmüyormuş bile. "Ulan" dedim, "Ben ne salak bir insanmışım". Sonra karar verdim: Eğer 12.06.2021 tarihine kadar yazmazlar ise arkadaşlığımı tamamen bitireceğim.

Bu arada günlük en fazla 20 dakika falan konuşuyorduk. Çok bir zaman değil yani.

Şimdi gelelim asıl dertlerime:

Normalde ben ailem ve benle tanışan insanlar tarafından takdir edilen bir kişiyimdir. Bunu övünmek için söylemiyorum. 20 yaşında insanın yapabildiklerini ben şu an daha reşit değilken yapıyorum. Açık söylemek gerekirse bunu yaptığım için birazda kendimden gurur duymuyor değilim.

Ama dışarıdan olan bu başarı benim gelecek kaygısı çekmeyeceğim anlamına gelmiyor. Her gün çok stres yapıyor ve geleceği düşünüyorum. "Ya gelecekte kötü bir insana dönüşürsem?", "Ya gelecekte ekonomik sıkıntı çekersem?", "Ya gelecekte evlenirsem, çocuklarım olursa ve çocuklarımı doğru bir insan yapamazsam?" gibi şeyler. Bunları her insan yaşamaz. Ben fazla stresli olduğum için bunları kendime soruyorum. Stresten saçımın önleri beyazladı bu arada. Hem de 6. sınıfta. Gelecekte gayet başarılı bir insan olacağıma inanıyorum ama işte yine de bu soruları kendime soruyorum bazen.

Özellikle bazı yazılımlardan iş teklifleri geldi. Hatta iş teklifi sayılır mı bilmem ama @Asdasgudas hocamda bana hatırladığım kadarıyla otonom yazılımlarında istihdam sağlayabileceğini söyledi. Bunun gibi bir çok teklif geldi. Ama 18 yaşımda kendi şirketimi kuracağım için 1 tanesi dışında hepsini reddettim. O yazılım ise demin bahsettiğim ortaklık muhabbeti.

Ulan ülkenin ekonomisi zaten kötüye gidiyor, bir bilgisayar alayım desem fiyatlara bak. Hadi bilgisayarı aldık, ya oyun fiyatları? Bu ne kardeşim? Motor mu alıyoruz bilgisayar mı?

Çok stresliyim ve aniden korku yaşayabiliyorum. Mesela korku olarak örnek vermek gerekirse: PUBG 'de ayak sesi duyduğumda veya son 2 kişi kaldığımızda kalbim küt küt atmaya başlar. Çok korkarım. Stres için ise mesela yolda yürürken ayağım taşa takılır, Sonra tüm yola bakarım taş var mı? diye. Her şeyden stres yapabiliyorum yani. Her şeyin en kötü tarafını görürüm.

Hayatta yaptığım birçok şeyden zevk alamamaya başladım. Bazen "ben neden yaşıyorum?" diye kendi kendime sorduğum oluyor. Ve bazen ağlayabiliyorum. Evet doğru duydunuz, bazen ağlayabiliyorum. Eğer nasıl ağladığımı ve üzüldüğümü canlı hissetmek isterseniz şunu yapın: Ailenizden veya en sevdiğiniz insanın, Ölüm(Allah korusun) haberinin verildiğini hayal edin. Sonra ise gözünüzden kaç damla yaş geldiğini sayın. Böylece benim ne yaşadığımı anlayın.


Kimseye güvenemiyorum. Zamanında yediğim darbelerden ve beni sattıkları için hiç kimseye güvenemiyorum ve samimi olmak istemiyorum. Çünkü kimse ne kadar çok ilgi verirseniz, o kadar şımartırsınız.

Ciddi ciddi söylüyorum: Ben hiç kimse tarafından doğru düzgün sevilmedim. Kimse beni sevmedi ve bundan sonrada seveceğini düşünmüyorum. Canı sıkılan beni kullanır, Sonra ise satar. Bu kadar basit.

Hani herkesin yorulduğu bir zaman vardır ya, İşte ben şu an o dönemdeyim. Artık çıldırmak üzereyim. Ve artık kimseye vicdanlı davranmak istemiyorum. İnsanlar beni çok yaraladı çünkü. Bildiğiniz üzere ise: Vicdan sustuğunda, Akıl çok tehlikeli oyunlar oynar.

Şu anda kendimi Hz. Muhammed'in sözü olan: "Canı yanan sabretsin, Can yakan canının yanacağını günü beklesin" sözü ile avutuyorum ve kendimi sakin tutmaya çalışıyorum.

Köşeme çekildim ve hayat akıp gidiyor. Kimse durduk yere köşesine çekilmez. Ya hevesi kırılmıştır, ya kalbi, ya da hayalleri yıkılmıştır, ve en güvendiği insanın yapması. Ben sustum, Kimse de beni görmedi/duymadı. Bildiğiniz üzere sireni kapalı ambulansa kimse yol vermez.

Demem o ki: Ben hep iyi bir insan olmaya çalıştım ama insanlar beni üzdü ve artık hayattan bunaldım. Yaşama isteği hiç yok. Ben onları kötü günlerinde gördüğüm halde, Onlar beni kötü günlerimde unuttular ve görmediler.

Şu an teknoloji ve kodlama alanında Google Asistan benzeri bir yapay zeka kodluyorum. Ve gayet iyi gidiyor.

Ben hayata geri dönmek ve pozitif bir insan olmak istiyorum. Nasıl olabilirim? Nasıl bu dertleri çözebilirim?

Şu ana kadar kötü davrandığım/terslediğim bir üye varsa affola.

NOT: Konuyu inceleyen moderatör arkadaştan hakkını helal etmesini istiyorum. Baya yordum. Tamamen okuyan arkadaşlara da helal olsun. Yanıtlarınızı bekliyorum.
Okuyamadım durumum yoktu. Herhalde haklısınızdır.
 
Maşallah.
 
Ayn senin derdinin X2 katı bende var diyen bir herif çıksa ne diyebilirsin ki?
Şahsen bende dertliyim gelecek kaygısı ailemin maddi sıkıntılar geçenlerde Bigbang'ten sonra boşanacaklardı baba mesleğimi yapacağım okul mu okuyacağım ergenlik problemleri vs.
siz hep aşk hayatınızdaki problemlere odaklanmışsınız.
Bende sınıfın eziği ve sıskası olarak bilinirdim en ufak lafta en çok orta okulda kızlar bile güç gösterisi için geri çıkmazdı zorbalık görmediğim gün yoktu belki bir gün benden 2 yaş büyük X kişisi beni bayılttı (arkam dönükken yumruk attı hazırlıksız yakalanıp yere düştüm) ambulans falan geldi yaygara afiş oldum herkes daha da dalga geçti bambaşka bir okulda liseye geçtiğimde bile peşimi bırakmadı bilenler ve yayanlar vardı. Herkesin kendi derdi var be olum kimisi canından çok sevdiklerini kaybediyor kendini en dertli olarak ilan etme derim.

Bir de ek olarak benim bayılma olayıma 1.elden şahit olan sınıf arkadaşlarımdan birinden hoşlanıyordum tüm sınıf beni izlemiş 5-6 dk boyunca baygın baygın yerde uzanmışım rezil oldum oan bakarsan bir de buradan yak geçenlerde arkadaş GRUB'una rastladım reelden X kişisinin yanına gidiyoruz dedi utancımdan gidemedim.
 
Bir de ek olarak benim bayılma olayıma 1.elden şahit olan sınıf arkadaşlarımdan birinden hoşlanıyordum tüm sınıf beni izlemiş 5-6 dk boyunca baygın baygın yerde uzanmışım rezil oldum oan bakarsan bir de buradan yak geçenlerde arkadaş GRUB'una rastladım reelden X kişisinin yanına gidiyoruz dedi utancımdan gidemedim.

O arkadaşların ile ilişkini kes bence. Bu tip insanları bilirim kendi hatalarında hemen vurur kırarlar başkalarının hatalarını yaygara yaparlar.
 
Hocam şimdi sizin derdiniz de büyük ama daha beterleri de var. Bende çok sıkıntılar yaşadım; annem 16 yaşında evlendirildi, 17 yaşındayken ben doğdum, aile içi kavga hatta babam annemin başına silah bile dayamış sonra öz babam beni evlatlık vermek istemiş annem karşı çıkmış ve 17 yaşında ayrılmışlar. Annem babasını yanına gitti orada yaşadı. Babamın beni 1 ay götürme hakkı vardı ama gittiğimde şiddet görüyordum üvey annem ayrı bir dert öz babam ayrı bir dert bana bir kere bile oğlum demedi. 5 yaşındayken öz babam beni evlatlıktan reddetti. Annem ben 6 yaşındayken evlendi üvey babam iyi gibiydi ama öyle değilmiş. Üvey babamdan şiddet görmeye başladım hem çocuk yaşta kimseye öyle vurulmaz ve annemde çok şiddet görüyordu her gece ağlayarak yatağa giriyordum. Başladım 1 sene sonra yanlarından kaçıp anneannemin yanına gittim ama yine annemi görmeye gidiyordum. Belli bir süre sonra bende bazı psikolojik sıkıntılar ortaya çıktı ama kimseye belli etmemeye çalıştım ama olmadı intihar etmeyi düşünmüştüm 8 yaşında. Hayatı sorgulamaya başladım küçük yaşta sıkıntı çektim dinleri sorguladım ama daha 8 yaşından 11 yaşına kadar dinleri sorguladım ve bir yandan psikolojik sıkıntılar ile boğuşuyordum. Büyüdük anneannemgilin yanındaydım artık onlara yük olmamak için lise birden itibaren her yaz 3 ay fabrikalarda çalıştım mesaiye kaldığımı, bacaklarımın tutmadığını biliyorum. Ne oldu şu an 19 hayatım iyi olsa da o günlerin etkisini hala hissederim ama ne olursa olsun şunu demedim hep çabaladım daha bir sürü olaylar oldu okulda dışlanmalar hep köşeye atılan çocuk vb. bir sürü olaylar ile karşılaştım ama yaşamaya devam ediyoruz. Çocuk yaşta benden çalınan en büyük duygu sevgi oldu ben aşık olamıyorum herkes ilkokul aşkını anlatır ben köşede dururum. Yalnız gebericez yapacak bir şey yok.

Benim annemide 16'sında vermişler 17'sinde doğmuşum annemle aramızda 16-17 yaş var.
 
Hocam size adam gibi adam 4 dost yazıyorum. Eğer her kötü gününüzde yanınızda olacak derdinizle dertlenecek 4 arkadaş bulabilirseniz tüm sorunlarınız tüm dertleriniz çözülür bir şeye mi üzüldün birlikte üzülürsünüz bir şeye mi mutlu oldun birlikte mutlu olursunuz size 4 adet kardeş lazım sanal falan değil, dışarı çıkıp gezebileceğin birlikte kafeye gidebileceğin insanlar lazım.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı