Doğrusu haklısınız, biz eleştirel düşünmeyi benimseyememişiz ama bunu bize has bir sorunmuşçasına anlatmışsınız, bence öyle değil. Tüm memleketlerde var. Astroloji, alternatif tıp, UFO meraklıları ve daha niceleri aldı başını gidiyor. Dawkins'in dediği gazetelerde bilimden çok astrolojiye yer veriliyor ve bunların bir yan ürünü olarak da Soluk Mavi Nokta'nın sakinleri birbirlerini kırıyor neyse başlığın konusu eleştirel düşünmenin bizde neden hemen hemen hiç olduğu. Bu arada geçenlerde
Medium'da bir yazı okumuştum, okumanızı tavsiye ederim, bu konuyla bağlantılı. İşin özü aslında üretmeyişimiz ve paylaşmayışımız (veya saçma sapan şeyleri paylaşmamız). Sorunu zaten siz tasvir etmişsiniz, bilgisayar hakkında üç beş şey bileni hemen hacker yapıyoruz, 3000 tl telefon alıp sadece arama yapıyoruz, altın günlerini bile dijital mecralarda yapıp sistem kullandıkları yazılım hakkında hiçbir şey bilmeyenler var (Daha doğrusu bilemiyorlar çünkü özgür yazılım kullanmayan veya hemen her işini yazılımın yerini tutan servislerle halledenler sisteme yazılıma ne kadar hakim olabilir ve çoğu kişinin -ben de dahil- özgür olmayan yazılımlarla dolu bilgisayarlarla bilgisayarla tanıştığını düşünürsek durum fena.) falan ama sorunu tasvir etmeyi değil de bence biraz sorunun çözümünü düşünelim. Kaçımız birileriyle bir şeyler paylaşıyoruz (Yediğimiz her şeyin fotoğrafını paylaşmaktan bahsetmiyorum!) ? Şu meşhur yumurta ve bilgi vermek arasındaki farkı bilmeyen yoktur bilgi verdikçe bir şeyimiz eksilmez!.. Bildiklerimizi, düşüncelerimizi paylaşmadıkça bu sorunu aşamayız. Hem özgür yazılım hakkında hiçbir şey konuşmayıp hem de çevremizdekilerin bilgisayar hakkında hiçbir şey bil(e)mediklerine yakınamayız. Söylemek istediklerimi ceviz kabuğuna sıkıştıracak olursak eleştirel düşünceyi benimseyememiş olmamıza daha fazla yakınmak, durumu tasvir etmek yerine şu meşhur
Storm'da olduğu gibi yanlışları düzelterek işe başlayabiliriz.