Türklerin yazılımcı anlayaşı

Onlar hack hakkında bildikleri tek şey filmlerde izlediği iki tuşa basıp şifreleri ele geçirildiği gibi sanan kişiler. Biraz araştırmayı bilseler o kadar basit olmadığının farkına varacaklar ama interneti sadece sosyal medya sanan ve torrentide sadece korsan içerik için kullandıkları için onlara bilgiye kolay yoldan ulaşmayı anlatamazsın.
Aynen, sanıyorlar ki bir programı indirip bir tuşa basıyoruz ve hackleniyor. Aslında facebook şifresi buna benzer şekilde bulunabiliyor ama diğerleri olmuyor.
 
Doğrusu haklısınız, biz eleştirel düşünmeyi benimseyememişiz ama bunu bize has bir sorunmuşçasına anlatmışsınız, bence öyle değil. Tüm memleketlerde var. Astroloji, alternatif tıp, UFO meraklıları ve daha niceleri aldı başını gidiyor. Dawkins'in dediği gazetelerde bilimden çok astrolojiye yer veriliyor ve bunların bir yan ürünü olarak da Soluk Mavi Nokta'nın sakinleri birbirlerini kırıyor neyse başlığın konusu eleştirel düşünmenin bizde neden hemen hemen hiç olduğu. Bu arada geçenlerde Medium'da bir yazı okumuştum, okumanızı tavsiye ederim, bu konuyla bağlantılı. İşin özü aslında üretmeyişimiz ve paylaşmayışımız (veya saçma sapan şeyleri paylaşmamız). Sorunu zaten siz tasvir etmişsiniz, bilgisayar hakkında üç beş şey bileni hemen hacker yapıyoruz, 3000 tl telefon alıp sadece arama yapıyoruz, altın günlerini bile dijital mecralarda yapıp sistem kullandıkları yazılım hakkında hiçbir şey bilmeyenler var (Daha doğrusu bilemiyorlar çünkü özgür yazılım kullanmayan veya hemen her işini yazılımın yerini tutan servislerle halledenler sisteme yazılıma ne kadar hakim olabilir ve çoğu kişinin -ben de dahil- özgür olmayan yazılımlarla dolu bilgisayarlarla bilgisayarla tanıştığını düşünürsek durum fena.) falan ama sorunu tasvir etmeyi değil de bence biraz sorunun çözümünü düşünelim. Kaçımız birileriyle bir şeyler paylaşıyoruz (Yediğimiz her şeyin fotoğrafını paylaşmaktan bahsetmiyorum!) ? Şu meşhur yumurta ve bilgi vermek arasındaki farkı bilmeyen yoktur bilgi verdikçe bir şeyimiz eksilmez!.. Bildiklerimizi, düşüncelerimizi paylaşmadıkça bu sorunu aşamayız. Hem özgür yazılım hakkında hiçbir şey konuşmayıp hem de çevremizdekilerin bilgisayar hakkında hiçbir şey bil(e)mediklerine yakınamayız. Söylemek istediklerimi ceviz kabuğuna sıkıştıracak olursak eleştirel düşünceyi benimseyememiş olmamıza daha fazla yakınmak, durumu tasvir etmek yerine şu meşhur Storm'da olduğu gibi yanlışları düzelterek işe başlayabiliriz.
 
Doğrusu haklısınız, biz eleştirel düşünmeyi benimseyememişiz ama bunu bize has bir sorunmuşçasına anlatmışsınız, bence öyle değil. Tüm memleketlerde var. Astroloji, alternatif tıp, UFO meraklıları ve daha niceleri aldı başını gidiyor. Dawkins'in dediği gazetelerde bilimden çok astrolojiye yer veriliyor ve bunların bir yan ürünü olarak da Soluk Mavi Nokta'nın sakinleri birbirlerini kırıyor neyse başlığın konusu eleştirel düşünmenin bizde neden hemen hemen hiç olduğu. Bu arada geçenlerde Medium'da bir yazı okumuştum, okumanızı tavsiye ederim, bu konuyla bağlantılı. İşin özü aslında üretmeyişimiz ve paylaşmayışımız (veya saçma sapan şeyleri paylaşmamız). Sorunu zaten siz tasvir etmişsiniz, bilgisayar hakkında üç beş şey bileni hemen hacker yapıyoruz, 3000 tl telefon alıp sadece arama yapıyoruz, altın günlerini bile dijital mecralarda yapıp sistem kullandıkları yazılım hakkında hiçbir şey bilmeyenler var (Daha doğrusu bilemiyorlar çünkü özgür yazılım kullanmayan veya hemen her işini yazılımın yerini tutan servislerle halledenler sisteme yazılıma ne kadar hakim olabilir ve çoğu kişinin -ben de dahil- özgür olmayan yazılımlarla dolu bilgisayarlarla bilgisayarla tanıştığını düşünürsek durum fena.) falan ama sorunu tasvir etmeyi değil de bence biraz sorunun çözümünü düşünelim. Kaçımız birileriyle bir şeyler paylaşıyoruz (Yediğimiz her şeyin fotoğrafını paylaşmaktan bahsetmiyorum!) ? Şu meşhur yumurta ve bilgi vermek arasındaki farkı bilmeyen yoktur bilgi verdikçe bir şeyimiz eksilmez!.. Bildiklerimizi, düşüncelerimizi paylaşmadıkça bu sorunu aşamayız. Hem özgür yazılım hakkında hiçbir şey konuşmayıp hem de çevremizdekilerin bilgisayar hakkında hiçbir şey bil(e)mediklerine yakınamayız. Söylemek istediklerimi ceviz kabuğuna sıkıştıracak olursak eleştirel düşünceyi benimseyememiş olmamıza daha fazla yakınmak, durumu tasvir etmek yerine şu meşhur Storm'da olduğu gibi yanlışları düzelterek işe başlayabiliriz.
Sonra biri gelir derki 'Ben sadece Facebook'a giriyorum.'
 
Kali Linux için de aynı şey var. Türkiye'de hacker işletim sistemi diye tabir edilirken nedense diğer ülkeler güvenlik testi için ideal işletim sistemi diye nitelendiriyorlar. Aslında sadece Kali Linux'tan yola çıkarak bu ülkenin nereye gittiğini anlayabilirsiniz. Örneğin bir Wifi güvenlik testi aracı Türkiye'de Beleş internet programı oluyor. Tabii bunu kullanabilenlerin de sayısı oldukça az. Bunun nedeni genelde şifrelerin bir/birkaç isim veya 12345678'den oluşması. Umarım anlatabilmişimdir.
 
@Özgür Yazılım Aynen öyle. Eve gelirken bir çoçuk gördüm, 500 liralık renkli gözlük, iyi kıyafetler, 14 yaşında ve bebeklerin bindiği iki tekerlekli scooter'ın şekilli versiyonuyla gidiyor ve cool olduğunu sanıyor.
Eliylede etrafa değişik işaretler yapıyor. O anda şükrettim öyle bir yakınım yok diye. Böyle insanları gördükçe sinirleniyorum.
 
Aslında burayı değiştirebiliriz. Tek ihtiyacımız bizim gibi insanlar. Bundan önce sırf amaçlarına uygun dal yok diye kaybedilen bir sürü ruh var. Üstelik harcanıyorlar. Eğer tek bir çatı altında toplanabilirsek birçok şeyi yaparız. Grup çalışması olsa daha hızlı olur.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı