Varlığımı sorguluyorum

25 yaşından itibaren başlayan, kafamda surekli bir neden varım geçiyor. Şuan 27 yaşındayım hala kafamda. Gece uyandığımda nasıl var olduğumu, neden olduğunu sorguluyorum. Kafamın içine yer etmiş, diğer insanlar bile tuhaf geliyor bu nasıl var oluyor diyorum. Sanırım kafayı yiyorum. Bunu kafamdan söküp atmak istiyorum, normal yaşamak istiyorum. Ama her şey böyle rüya gibi geliyor, özellikle gece uykumdan uyandığımda daha çok aklıma geliyor.
Hayatinda birseyler yolunda gitmiyorsa genel olarak mutlu degilsen bu tarz düşünceler cok normal bence.
 
Bunları kafaya takmamak için anın tadını bakmak gerek. Mesela ben de sürekli hayatın akışını düşünüyordum. Hepimiz bir gün ölücez ve dünyada hiç bir iz bırakamayacağız. Kimse bizi hatırlamayacak ve yaşlanıp şu anki zamanlarımızı özleyeceğiz derdim. Fakat bunlar beni çok karamsarlığa iterdi. Ben de önemli olan şu an deyip bunları daha fazla düşünmeyi bıraktım.
Ben anlatmaktan bıktım siz anlamamaktan bıkmadınız.

Düzen, olay ya da oluşların her zaman belli kurallar(yasalar) çerçevesinde gelişip belli bir periyod içerisinde sonuç vermesidir. Olumlu ya da olumsuz değildir.

Kaos dünyadaki kuralların(yasaların) değişken olmasıdır. Kaosta olay ya da oluşların sonuçları her zaman değişkenlik gösterir ve belli bir periyoda bağlı kalmaz.

Şimdi bu tanımları yaptığıma göre dünyadaki düzeni anlamanı umut ediyorum. Eğer dünyada kaos hakim olsaydı deniz seviyesindeki su bir gün 100 derecede, ertesi gün ise 80 derecede kaynardı.
Fakat suyun kaynama olayı hep belli bir yasaya bağlı olarak aynı sonucu veriyor. Buna düzen deniyor.
Entropi Nedir? Büyük Patlama'dan Kozmos'a Entropi ve Kaostaki Düzen - Evrim Ağacı
Ben de anlatıyorum sürekli ama bıkmadan, yorulmadan... Sizin kaos anlayışınız günlük- saatlik sudaki sıcaklık değişimleri olabilir ama Big bang den beridir devam eden bir değişim söz konusu. İlk zamanlar bu değişimler milyon yıl alırken şimdilerde Yüzbin yıl sürüyor. İçinde bulunduğumuz kaos ortamı sonuçları hemen görebileceğimiz bir durumda değil. Lütfen linkteki makaleyi okuyun. Kaynakçalı güzel bir yazı.

Düzen tanımı yapmışsınız çok doğru fakat benim cevap olarak yazdığım "düzen" tanrısal bir harmoni gibi atfedilen bir düzendi. İçinde tanrı aranılan bir düzendi. Sizin zannetiğiniz gibi fizik kuralları çerçevesinde bir düzen değil.
 
Dinci görünümlülerdir demek daha doğru. Bir Müslüman kafa kesemez. Müslüman'ları kafa kesiyor çocukların ırzına geçiyor olarak göstermeye çalışanlar sadece. Dini insanlar temsil edemez.
Kusursuz olan İslam'dır. İnsan değil. İnsanların yaptığı işler yüzünden Müslüman ve Müslüman'ları aşağılamak aptalların işidir.
Sen de bayağı ateistmişsin hocam. (!)
 
25 yaşından itibaren başlayan, kafamda surekli bir neden varım geçiyor. Şu an 27 yaşındayım hala kafamda. Gece uyandığımda nasıl var olduğumu, neden olduğunu sorguluyorum. Kafamın içine yer etmiş, diğer insanlar bile tuhaf geliyor bu nasıl var oluyor diyorum. Sanırım kafayı yiyorum. Bunu kafamdan söküp atmak istiyorum, normal yaşamak istiyorum. Ama her şey böyle rüya gibi geliyor, özellikle gece uykumdan uyandığımda daha çok aklıma geliyor.

Küçük küçük depresyona doğru gidiyor gibisiniz. İmkan varsa profesyonel yardım alın. 5-6 yıl bu soruları ben de sürekli kafamda sordum. Farkında olmadan daydreaming yaşamaya başladım. Dünyadan tamamen koptum zihin olarak. Sonunda her şeyi kendim çok biliyormus gibi davranmayı bırakıp yardım aldım. Resmen 5-6 yıl hayal aleminde öyle ruh gibi geçmiş gitmiş. Şimdiki aklım olsa ilk gün giderdim hemen. Bir de şunu unutmayın, her şeyin bir anlamı olmak zorunda değil. Bazı şeyler tesadüflerin bir araya gelmesiyle olur. Her gün eve gittiğiniz yol yerine bugün başka bir yolu tercih ettiniz ve başınıza bir olay geldi. Bunun ne ilahi ne kader vs gibi bir şeyle bağlantısı olması gerekmez. Sadece tesadüf olur. Dünyadaki çoğu seyin bir mantığı yoktur zaten. Kimileri din ile mantık bulmaya çalışır kimileri bilim ile. Binlerce yıl geçmiş hala ne dünyanın ne evrenin tamamını çözümleyememiş insalık. Yormayın kendinizi sizi hayattan zevk almaya itecek şeyler bulmaya çalışın.
 
Sen de bayağı ateistmişsin hocam. (!)

Şaşırdın mı? Ateist olduğum için Müslüman'ları hor görüp yallah Arabistana falan demem gerekiyordu sanırım. Her ateist bu saçma klişeleri yapmak zorunda mı? Çoğu Müslüman ateistlerden daha zeki hem. Bir şeyleri inkar etmek için önce idrak etmek gerekiyor bu forumdaki çoğu ateist popüler kültürün kölesi bence. İzlediği hayran olduğu yayıncı ve bazı forum kullanıcıların yazılarını konuşmalarını ve aklını taklit etmeye çalışan zavallı bir kitle. Bunu göremiyor musun?
 
Bu sorular milatton once zamanlarda da vardi, hala da var. Boyle dusunmek gayet normal. Bu varligini dinlerle aciklarsan Tanri'ya kulluk etmek icin yaratildin. Bence bir Tanri varsa, Tanri'ya kulluk etmemiz gerekir cunku Tanri buna gerek duymaz. Zaten dinlere bakarsak cok isimiz var da,,, Bilim ile yolun acik olsun, iyi arastirmalar.
 
Şaşırdın mı? Ateist olduğum için Müslüman'ları hor görüp yallah Arabistana falan demem gerekiyordu sanırım. Her ateist bu saçma klişeleri yapmak zorunda mı? Çoğu Müslüman ateistlerden daha zeki hem. Bir şeyleri inkar etmek için önce idrak etmek gerekiyor bu forumdaki çoğu ateist popüler kültürün kölesi bence. İzlediği hayran olduğu yayıncı ve bazı forum kullanıcıların yazılarını konuşmalarını ve aklını taklit etmeye çalışan zavallı bir kitle. Bunu göremiyor musun?
Aynen.. Tartıştığım bütün Müslümanlar benden akıllıydı. Kutsal kitaplarını okumamış, sadece "Allah var." demesini bilen insanlar. Ve bunlar benden akıllı he? Sence şu forumda kaç kişi inandığı dinin kutsal kitabını okumuştur? Adamlara kitapta olmayan bir şey söylüyorum ve adam da inanıyor. Bu adam okumaktan aciz. Ve sonra da ben inanmayı seçtim deyip, kaçıp gidiyor. Bu 1 değil 2 değil. 10-15 kez başıma geldi. Ben her zaman "Bana değil, kendi okuduğuna güven." derim ama adam okumaktan aciz. Yalan söylediğimi anlamayacak kadar bilmiyor.

Popüler kültürün kölesi olmayan insanlar artık azınlıkta. Bana göre popüler kültürle inanmamayı seçen insanların, sözde Müslüman dediğimiz kesimden farkı yok. Sen şu an Müslüman olanların hepsinin Müslüman olmayı kendi seçtiğini mi zannediyorsun? Benden daha iyi biliyorsun bunların gelenek, kültür, aile baskısının ürünü olduğunu. O Müslümanları yüceltip de diğerlerini gömme. İkisi de aynı bo.... boyanın laciverdi.

Sen sadece onlara saygı duymuyorken, ben ikisine de saygı duymuyorum.
 
Son düzenleme:
25 yaşından itibaren başlayan, kafamda surekli bir neden varım geçiyor. Şu an 27 yaşındayım hala kafamda. Gece uyandığımda nasıl var olduğumu, neden olduğunu sorguluyorum. Kafamın içine yer etmiş, diğer insanlar bile tuhaf geliyor bu nasıl var oluyor diyorum. Sanırım kafayı yiyorum. Bunu kafamdan söküp atmak istiyorum, normal yaşamak istiyorum. Ama her şey böyle rüya gibi geliyor, özellikle gece uykumdan uyandığımda daha çok aklıma geliyor.

Hocam varoluş sancısı yaşıyor olabilirsiniz.
 
Entropi Nedir? Büyük Patlama'dan Kozmos'a Entropi ve Kaostaki Düzen - Evrim Ağacı
Ben de anlatıyorum sürekli ama bıkmadan, yorulmadan... Sizin kaos anlayışınız günlük- saatlik sudaki sıcaklık değişimleri olabilir ama Big bang den beridir devam eden bir değişim söz konusu. İlk zamanlar bu değişimler milyon yıl alırken şimdilerde Yüzbin yıl sürüyor. İçinde bulunduğumuz kaos ortamı sonuçları hemen görebileceğimiz bir durumda değil. Lütfen linkteki makaleyi okuyun. Kaynakçalı güzel bir yazı.

Düzen tanımı yapmışsınız çok doğru fakat benim cevap olarak yazdığım "düzen" tanrısal bir harmoni gibi atfedilen bir düzendi. İçinde tanrı aranılan bir düzendi. Sizin zannetiğiniz gibi fizik kuralları çerçevesinde bir düzen değil.
MAKALE 1. KISIM: Kaos ve İmkansız Evren
İlk olarak makalede günlük hayattan şöyle örnekler verilmiş:
Sigara dumanı havaya birtakım düzensiz helezonlar şeklinde dönerek yükselir.
Duman havada düzensiz helezonlar şeklinde yükselmez. Bu helezonlar bir düzen içerisinde hareket eder. O anki rüzgarın hızı, yönü, sıcaklık, ortamda bulunan insan sayısı vs. gibi birçok etkenin sonucunda o şekilleri alırlar. O şekillerin oluşmasının nedenleri ortamdaki etmenlerdir ve bu etmenlerin neden olduğu yasalardır. Etkenlerin hiç değişmediği bir laboratuvar ortamındaki sigara dumanı hep aynı şekilleri alır.
Bayrak rüzgârda bir o yana bir bu yana çırpınarak dalgalanır.
Musluktan damlayan su önce muntazam aralıklarla düşerken sonraları düzeni bozulur.
Havanın davranışında, havadaki bir uçağın davranışında, otoyolda birbirinin peşi sıra giden arabaların davranışında, yer altındaki boruların içinde akan petrolün davranışında kaos meydana çıkar.
Bu örneklerde yukarıda anlattığım durumdalar.

düzensiz kalp atışları
Kalp atışlarını belirleyen o anda salgılanan hormonlar, kan basıncı, kişinin kalp kasları vb. etkenler. Bütün bu bilgileri bilirsek insanın kalp atış hızını bulabiliriz. Eğer bu düzensizlik olsaydı sonuç aynı an için her zaman farklı çıkardı.

Eğer evrenimizdeki var oluş ve yok oluş süreçlerine dikkat edecek olursak oradaki düzensizliğin, düzene göre çok daha kolay elde edilebilir olduğunu görürüz.
Bir yazarın roman yazmak için ne kadar süre harcadığını düşünün ve bizim onu ne kadar kısa sürede okuyup bitirdiğimizi… Bir ağacın ne kadar uzun sürede büyüdüğünü ve sonrasında onu ateşe verip yaktığımızda ne kadar kısa sürede kül olacağını… Uzayda yıldızların ve gezegenlerin milyarlarca yıllık bir süreçte oluşup, enerjisi bittiğinde dakikalar sonrasında patlayarak yok olacağını…
Yok oluşun düzensizlik, var oluşun ise düzen olduğunu ön kabul olarak alınırsa denilen şeyler doğru. Ama böyle bir durum yok. Bu bakış açısı fazlasıyla saçma. Düzen tanımını yine yapamamışlar ya da düzensizlik tanımını.

Bu arada ortada bir mantık hatası var. "yok oluş" ifadesi yanlış bir ifade. Evrende bulunan hiçbir şeyi yok edemezsin. Eğer yok edebilirim dersen bu maddenin hammaddesinin "yok" olduğunu yani hiçlik olduğunu kabul edersin. Ama yoktan doğan yoka gider. Orada "şekil değişimi" denmesi gerekirdi.

Kısacası İbn-i Heysem’in dediği gibi

Evren, değişimlere rağmen bir düzen; ayrıntılara rağmen bir ahenk içindedir.
Evrende düzensizliğin düzenden daha fazla olduğunu söyleyen bir makale için ters bir alıntı. Düzeni savunan bir söz bu.

Makalenin en çok değinmek istediğim kısmı 1. bölümdü. Çünkü çok hata vardı. Ve diğer bölümler entropinin tanımına ayrılmış bölümlerdi. Benim eleştirdiğim kısım olan kaostan farklıydı.

Entropi sizin söylediğiniz aksine kaos değil zamansal bir olgudur. Zamana bağlı olarak evrenin artan yaşının sonuçlarıdır. Evren yavaş yavaş kaosa gömülmez sadece zamanını doldurur. Evrenin yaşı arttıkça kaos artmaz sadece yok oluşlar başlar. Eğer yok oluşu kaos olarak ele alıyorsan dediğin doğru olur. Ama bana göre yok oluş ve yaşlanma kaostan ayrı tutulması gereken kavramlardır. Ne de olsa bu olaylar da belli bir düzene bağlı olarak gerçekleşir. Entropi de düzenin bir sonucu ve ürünüdür.
 

Geri
Yukarı