Yalnızlık...

Konunun tamamını okudum. Öncelikle sendromun adına üzüldüm. Kısa sürede düzelmesi dileğiyle.

Yalnızlık konusunda 8. sınıfa kadar ben de rahatsızdım. Hocalarla derse fazla ilgi gösterince birden ünlendim. Sınıf partilerinde(TEOG 1 sonrası) derse gelmez başka sınıflarda soru çözerdim. Eğlencelerden nefret ederdim. Sonradan sınav sonrası herkes benimle konuşmaya başlayınca mecburen sosyalleşmiş oldum. Ayrıca tatilde fazla film izledim. Çoğu yerde nasıl konuşulması gerektiğini bana aşıladı.

Yalnız olmaktan şikayetçisin ama sana şöyle söyleyim. Bence insanları bir günlük insanlar olarak tanımak hiç tanımamaktan daha kötü. Bu yıl liseye geçince farkettim ki öğrencilerin(liseliler) çoğu saçma şeylerden zevk alıyorlar. Bu yıl onların zevklerini umursamıyorum. Derslerde sanki tek hoca ve ben varmışım gibi davranıyorum.

Gözlere bakamamak kötü bir sorun. Bunun üstesinden gelmen gerekli. @Jira 'nın dediği gibi kendini zorlaman sorunu çözer diye umuyorum. Özellikle ders sırasında konstantrasyon eksikliği yaşamaman lazım. Bazı derslerde hocalar soru sormamdan şikayetçi olduğu için (!) soruları yorumlayarak cevaplarım. Bu sıralarda ben de sanki kimse konuşmuyor da kafamda birini dinliyormuş gibi olurum. Böyle olmaması için kafanı o an boşalt ve hoca ne derse bunlarla doldur. Gözlerinle hocanın gözlerine bakmaya çalış. Arkada olduğu için başkalarına dikkat etmemeye çalış. Ayrıca hocana kafana takılan en ufak soruyu sor. Bunlar kafanı kurcalarsa boş yere yorulursun.

Kızlar hakkında tecrübeli olmadığım için cevap vermiyorum. Ama şunu söyleyeyim. Birini sevmek umrumda değil. Güzellik diye bir şey de bence yoktur. Önemli olan bilgi güzelliği. O kafanın içinde olan şeylerdir. Yoksa Dünya güzeli olsa ne işe yarar?
 
Yaş büyüdükçe aslında çoğu kişiyle görüşmemenin daha iyi olacağını göreceksin. Özellikle aile dışındaki arkadaşlarınla. O yüzden sana yaşın gereği boşver diyemem ama ilerleyen yıllarda anlayacaksın bunu.
Ayrıca sorun belli aslında. Ifade etmişsin zaten kendim arkada oturur müzik dinlerim diye. Arkadaşım senin yanına kim gelsin bir de kulaklıkla müzik dinliyorsun. Kimse belki de rahatsız etmek istemiyor seni ya da müzik dinliyorsa karışmiyim mantığıyla yaklaşanlar olabilir. O yüzden müzik dinlemeyi en azından teneffüslerde bırak ve arkadaşlarınla konuşmaya başla. Bu arada kız arkadaşın var yok ne olacak. Seni takmayanı hiç takma tavsiyemdir.

Müzik dinlemeye yeni yeni başladım teneffüslerde... İşin gerçeği konuşmaya çalıştım aslında ama olmadı işte... Mesela paragrafta bahsettiğim kız... Baya yakın davrandı bana. Ben de öyle davrandım. Ona mesaj attım, her türlü sıkıntıda yardım etmeye çalıştım... Müzik dinlemeye gelince ise, çıkardığım sonuçlara göre pek arkadaş olunacak biri olarak görülmeyince kendimi müziğe verdim...
 
Müzik dinlemeye yeni yeni başladım teneffüslerde... İşin gerçeği konuşmaya çalıştım aslında ama olmadı işte... Mesela paragrafta bahsettiğim kız... Baya yakın davrandı bana. Ben de öyle davrandım. Ona mesaj attım, her türlü sıkıntıda yardım etmeye çalıştım... Müzik dinlemeye gelince ise, çıkardığım sonuçlara göre pek arkadaş olunacak biri olarak görülmeyince kendimi müziğe verdim...

Müziğe devam et. Emin ol o dediğin kızdan çok ama çok ama çok daha faydası dokunacak sana.
 
Herkese merhaba. Öncelikle bu yazacağım satırları, paylaşacak kimsem olmadığı için sizlerle paylaşmak istedim... Okursanız çok mutlu olurum. Öncelikle özel bir okulun fen sınıfında lise 3 öğrencisiyim. Başlıktan anlaşılacağı üzere biraz fazla yalnız biriyim... Kendimden bahsetmem gerekirse;
*Özgüven sıfır.
*Normalde önceden fazlasıyla dışa dönük biriyken, şimdi kimseyle konuşamıyorum.
*Kalabalık ortamlardan nefret eder hale geldim.
*Müziğe aşırı ilgili biriyim. Ciddi müzik teorisi biliyorum ve solfej dersi alıyorum.
*Sigara, alkol gibi alışkanlıklarım yok.
*Bağırsak sendromu var ve en ufak duygusal değişimde çok kötü bir şekilde canım yanıyor.
*Sosyal fobi var.
* Kimsenin önünde konuşma yapamam.
*İnsanlarla konuşurken gözlerine bakamam.
*Kaygı bozukluğu var.
*Abartmıyorum, sırf birisiyle göz göze gelmemek için servisteyken camdaki perdeyi çekiyorum.
*Derslerde konsantre olamıyorum ve okulda bir şey öğrenmiyorum. Evdeki 1-2 saatlik çalışma ile çoğu yazılıdan yüksek alıyorum.
*Sanki kafamın içinde durmadan müzik çalıyor ve bunu durduramıyorum.
*Çok fazla kendimle konuşuyorum.
Şimdi ise sınıfım ve sınıftaki durumumdan bahsedeceğim. Ve beni aşırı şekilde üzen bir olayı anlatacağım...
Sınıfta, en arka sırada tek başıma oturuyorum. Ve neredeyse hiç kalkmıyorum oradan... Boş ders ve teneffüslerde MP3 ile müzik dinliyorum. Sırf insanların seslerini ve gülüşmelerini duymamak için... Abartısız günde 6-7 saat müzik dinliyorum. En sevdiğim müzisyen ise Yavuz Çetin. Kısacası en arkada yaşayan bir ölü gibiyim. İnsanlarla etkileşimde ise;
*Çok kibar birisiyimdir.
*Fazlasıyla duygusal birisiyim.
*Empati yapabilirim.
*Kimsenin kalbini kırmam.
Aslında iyi bir insanım sanırsam. Bu kadar tek kalmayı hak edecek bir şey yapmadım. Konuşacak kimsem olmayınca bir defter aldım ve ona içimden geçenleri anlatıyorum. Şiirler yazıyorum... Bu defter dışında arkadaşım yok... 17. doğum günüm yaklaşıyor ve şimdiye kadar hiçbir arkadaşım doğum günümü kutlamadı.
Neredeyse hiçbir arkadaşımla telefondan konuşmadım ve şimdiye kadar hiç kız arkadaşım olmadı.
Şimdi ise beni üzen olayı anlatacağım... Yeni dönemin ilk günleriydi... Bir kız vardı... O da yalnızdı ama güzel bir kızdı. 2. gün yanıma geldi ve bende epey heyecanlandım. Sonra beraber oturur olduk teneffüslerde... Ben, mutluluktan uçuyordum. Bana,biz çok yakın arkadaşız demişti. Son zamanlarda ondan hoşlanmaya başladım ama ona hep arkadaş gibi davranmaya devam ettim. Şuan onun bir sürü arkadaşı var ve benimle çok az konuşuyor... Hayatımda ilk defa bir kızla telefondan konuşacaktım... Arama sebebim ise canı sıkkındı, nasıl oldun diye soracaktım... Yüzüme kapattı. Mesaj attım, sonra konuşalım dedi... Yarın arayayım dedim, o da olur dedi. Aradım ve açmadı...:cry: 2 gün önce yanıma geldi ve canı sıkkındı... Ona elimden gelen her şeyi yaptım... Acaba çok kötüydü o yüzden açmadı telefonu dedim. Yine biraz mutlu oldum. Bazen buna mesaj atıyordum... Sonra konuşalım falan deyip cevap vermiyordu... Bana ise önceki zamanlarda: şu çocuk çok yakışıklı, sınıfta en sevdiğim kişi şu oğlan tarzında konuşuyordu... Dün ise çok mutsuz hissediyordum. Ama o, bir kere gelip neyin var demedi... Sınıftan çıkarken ona hep iyi akşamlar derdim... Dün çıkarken, onun yanındaydım ve o, ben hariç herkese iyi akşamlar dedi... Daha yazacağım çok şey var ama bu uzar gider...
Kısacası kendimi çok yalnız hissediyorum... Ve 17 yaşıma basacağım hiç arkadaşımla resmim olmadı daha...
En büyük hayalim konservatuar okumak... Ama, aç kalmamak için önce mühendislik okumamı istiyor ailem... Zaman geçirmek için spora gideyim diyorum, okul ve sınavlardan göndermiyorlar... Sürekli gözlerim doluyor... Okuduğunuz için teşekkür ederim...
YAŞAMAK İSTEMİYORUM ARTIK...
Yazdıklarının çoğu bende de olmaya başladı halbuki ağzım çok iyi laf yapar çok da sosyalimdir ama bu aralar kalabalıktan ve insanlardan nefret eder hale geldim çünkü büyüdükçe insanların çoğunun karaktersiz olduğunu gördüm kız konusunda da kafanı takma kızlar (özellikle lisede orta-üst güzellikte olanlar ) genelde çok sıkıntı oluyorlar ve yukarıda arkadasın dediği gibi kardeşim arkadaşım ayağına yanında olan erkekleri bal gibide ona ilgi duyduklarını bilirler ve bu hoşlarına gider ama onların gözünde yakışıklı değilsen ve ona yürüdüğünü anlarsa o arkadaşlığınız anında biter Sanırım bende senin gibi bir ruh haline geçiş yapıyorum bilmiyorum depresyona da giriyor olabilirim gerçi böle terimli şeyleri sevmem ama sana 17 yıllık yaşamımda ( çaktırma baya uzun ) öğrendiğim en önemli şeyi söyleyeceğim kimsenin hayatını yaşamaya çalışma, korkma utanma kendi hayatını yaşa Zaman geçer Ve ASLA geri gelmez.
 
Katılmıyorum burada sana. Ergenliği atlatmış kişilerde bile bu sorunlar olabiliyor. Direkt 17 yaşında diye ergenliği mühürlemek doğru olmaz.
Tabii ki. İlla ergenlikte olacak diye bir kaide yok fakat 12 yaşlarındayken pozitif biri olup daha sonrasında böyle değişmesinin sebebi büyük ihtimalle bazı şeylerin farkına varması. Böyle şeyler de genelde ergenlikte gerçekleşiyor. Yoksa sadece ergenlikte olur demedim. Bu olayların ne zaman olduğunu sormamın sebebi de buydu zaten.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı