@IBM 3090 VF Sayın üye, bir hitap şeklidir ve güzeldir. Bu daha çok forumun sahibiymiş gibi bir algı oluşturuyor, öncelikle bu hitabeni değiştir.
Ardından dini görüşler ve bakış açısıyla yaşıyorsun ve bana Hint görüşü kullanıyorsun diye ötekileştirme yaptın.. Şahsen daha ilk cümlelerinden amatörlüğünü gördüm.. Ruhların görülmemesi, onların aynı şekilde ne olduğunu anlamamana neden değildir.. Ruhlar birbirleriyle iletişim halindedir ve ne istedikleri, ne düşündükleri, ne oldukları anlık olarak karşıdakine görünür..
Tanrına birgün karşılaşırsan de ki; Ey yüce, lütfen kendini de birgün insan sıfatıyla deneyimle ve kendi cehennemini tatmaya hazırlan..
Kainat ihtimaller üzerine kuruludur.. Biri senin sadece bir vasıfın üzerine yaratıyorsa, o karekterin ve kişiliğin tamamen onun olgusudur, yaratımıdır, bu seni yansıtmaz. Bununla beraber yapacakların tamamen onun şahsını ilgilendirir, yani kötülüğün başlıca sebebi kendidir.. Rastgele ruhlar yaratıyorsun, akabinde ruhlar belirli tercihler yapıyor.. Aynı ruhu tekrar tekrar sıfırdan yarat, her defasında farklı şeylere yönelecektir. Bu da onun hiçbir zaman ne istediğini bildiği anlamına gelmez.. 2 tane aynı mutluluğu yaşatan bir aksiyon düşün, her defasına farklısını seçme olasılığı yüksektir..
Birini altın çağda yaratırsın, orada yaşamasını sağlarsın. Güzel ihtimaller dahilinde mutlu mesut yaşar ve kötülük o düzende hiç yoktur.. Peki, diğer kötü düzende yaşayan, yaşamak zorunda kalan insanların, kötülük yapması onların tercihi miydi yoksa zorunlu muydu? Anlaşılan o ki hiçbir şekilde ruhların ne istediğini anlamayacaksın.. Ruhların bir karekteri yoktur, sadece dener dener ve yükselir.. Hatalar yapa yapa..
Senin tanrın bir insana beden bahşediyor.. O insan 70-80 yıl yaşıyor.. O dünya'ya gelmeden önce dünya üzerinde yüküm sürenler, onun yaşmının olumsuzluğa gitmesini sağlıyor.. Kişi 150-200 yıl yaşayabilecekken, 70-80 yaşında ölüyor.. Belki de dahasını yaşayabilir.. Akabinde 70 yaşında ölen insanın daha neler yapabileceğini biliyor musun? Belki 80 yaşında daha iyi biri olacak, belki 90'da yine kötü olacak.. Bunları bilemezsin.. Bilsen de yaşatmak ve görmek zorundasın.. Eğer biliyordunsa, o zaman hiç yaşatmayacaktın, daha dünya'ya koymadan ben senin ne olduğunu biliyordum diyecektin.. Ki o zaman görünen şudur, 70-80 yaşında ölen bir insanın kim olduğunu anlayamazsın, anlasan bile en başından koymayacaktın oyuna..
Bir insanın kişiliğini anlamak istiyorsen gerçekten, onu sonsuz bir aksiyonun içine koyacaksın.. En sonunda duvara vura vura rengi ortaya çıkacak.. İşte kişinin gerçek rengi o zaman ortaya çıkacaktır.. Dini kitaplar klasiktir ki birbirinin kopyası.. Doğrular var, gerçeklerin saptırılmış hali var..
Bunu da neye bağlıyorum? Karmik sistemin denetimleyicileri. Dozajında kirli karmana göre bilgi dayatıyorlar. Her gerçeklik, yalan vs. içinden kendine göre olanı alıp kaleni yapmak zorundasın..
Bir parayı 70 sene boyunca havaya fırlat, %52 tura gelecek.. Sen sonra diyeceksin ben seni 70 sene boyunca sınadım, tura çıktın git cehenneme..
E peki bu kişi 80 sene yaşasaydı belki oran değişecekti.. İşte bu yüzden daha kökten büyük bir yanılgı içerisinde olduğunuz aşikar..
Ben onların kalbini biliyorum, o zaman hiç yaratma, hiç aksiyonun içerisine bırakma.. Zaten biliyorsun.. Adet yerini bulsun mu diyordur acaba?
Eğer bir yaratıcının olduğuna inanıyorsan, bu olabilir.. Lakin yaratıcıyı dinlerle bağdaştırmayın. Uyanıklar dini sistemlere, yaratıcı teşkilatlı ve illüzyonlu bir şekilde anlatırlar.. Araştırırsın ve az biraz doğruyu görüp vay be diyip kanarsın..
A benimle aynı dine inananlar daha dinini araştırmıyor, ne olduğunu bilmiyor. Ben ise derinlerdeyim, bak işte gerçekler burada vasıfıyla yorum yazmak hiçbir şeyi değiştirmez..
Bebek ölür, cennete gider. Adam yaşar ve ölür cehenneme gider.. Hani nerede deneyim?
Kulum sen bebekken ölüp cennete gideceksin, o tanrım saolun.. Böyle bir şey diyebilir mi? Yok.. Baştan sona saçmalık..
Bana dininle alakalı gerçekçi bir şeyler sunarsın elbet, çünkü akılsızlar tasarlamadı bunu..
Kainatın derinlerinden tasarlı olan bir kurgu var.. Bu kurguya herkes şahit ve olmasında sakınca yok.. Her zaman dilimine farklı kitaplar, farklı kurgular koyulur.. İşte bu kitaplar da bunlardır..
Derin kurgu.. İllüzyon bolcana var..
Dersen ki bir yaratıcının elbet en başta olması gerek.. Peki onun gerçekten yaratıcı olmasına gerek var mı? Belki oyun hamurudur, kendin bir parçayı koparıp başka gerçekliğe atmıştır.. Yine de tanrı değildir..
Sıfırdan yaratmak diye bir şey yok.. Kendinden bir parça koparıp bir aksiyona koymak tek mantıklı görüştür..
Yaratıcıya inanırsın, sorun değil.. Lakin dinlere biraz ara verin..