Mesela buna göre bizim oluşmamızı sağlayan akıllı canlı türü nasıl oluştu gibi.
Bunun gözün oluşması videosundan ipuçları çıkararak anlayabiliriz. Bu da hemen akıllı varlıklar türedi meselesi değil. Silahlanma yarışı! Bütün olay kendini koruma varlığını sürdürme iç güdüsünden çıkıyor bence. Kendi varlığını korumak için, basit gözenekli, sadece ışığı basit şekilde algılayabilen göz. Bu yeşil ışığı algıladığı zaman güvenli hissediyor. Mor ışığı algıladığı zaman kaçmak istiyor. Bu basit bir düzenek. Şimdi o gözü milim milim geliştirerek, avını daha iyi ayrıntılama isteği, tehlikeden kaçma ihtiyacı. Ayrıntılılılaşıyor gelişmiş göz meydane geliyor. Çok uzuuuuun yıllarda. Sonra akıl meselesi, aslında tüm canlılarda basit şekilde zeka var gibi duruyor değil mi? En azında ihtiyaçların giderebiliyor.
Şimdi veideoyu izlediyseniz sonuna kadar, buradan memeliler gözü daha ayrıntılı sadece odaklamalı göz gelişmiş. Tavşan gibi panaromik değil, çözünürlüğü düşük oluyor o halde. Bu aynrıntılama da o renkleri, detaylı anlamlandırabilmek için beyin büyüyor, kafatası. Yani zeka başlangıcı ufaktan çıkmaya başlıyor. Tehlikeyi panaromik göremediği için toplu yaşamaya başlıyorlar, tehlikeyi el işaretleri ile de olsa haber veriyor birbirlerine. Bu toplu yaşamdan da, gördükleri maddeleri beyin anlamlandıramadığı için, çok uzuuuuun yıllarda öğrenilebilen şekilde, belki tehlikeyi tanımlayabilmek için, resimlendiriyorlar. Yani şekillerle iletişim devri başlıyor, bu şekiller bir müddet sonra, bazı grip sesler çıkararak bunları tanımlamaya başlıyorlar belki. Ve buradan diller ortaya çıkıyor, bu dillerin de beyinde yer etmesi için, zeka parıltıları başlıyor. Yani ihtiyaç, tehlikeden korunma varolma savaşı her şeyi yaptırıyor. Teori bu yönde.
Şimdi bunlara inanmıyorum diyebilirsiniz. Geçmişli nasıl bilebiliriz diyebilirsiniz doğal olarak. O zaman günümüzden örnek verelim. Arkadaş insanoğlu bilimle matematikle mi doğdu. Doğduğumuzda bunları biliyormuyduk? Bilmiyorduk, o zaman bu bilim nasıl ortaya çıktı? Yine geliyoruz ihtiyaç, varolma savaşı, silahlanma yarışı. Nasıl oluyor, biri birinden üstün gelebilmek için, top icat ediyor. Yaylı bir alet bu icat da gözlemleyerek sapanın gelişmesi olarak birinin aklına gelmiş olabilir. Biri dağdan yanan bir toz buluyor, hemen alev alan, barut icat oluyor. Bunu deneye deneye üstüne koya koya, bu seviyelere geliyor. Yani üstün gelme savaşı ve biraz da merak olabilir. Biri savaşta daha hızlı harerleşmek için telsiz iletişimi icat ediyor. Şimdi korku insana neler yaptırıyor görüyorsunuz.
Bu işlemci üretimine benziyor, ilk çıkan işlemciler, 4 işlemi zor yaparken şimdi, karmaşık simülasyonları dakikalarca zamanda çözüyor. Gelişim böyle bir şey. Ama bunda Tanrı diye bir varlığın parmağı var mıdır bunu hiç bir zaman bilemeyiz.