Kur'an'ın meallerine inanmak zorunda mıyız?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Evet arkadaşlar bu soruyu Müslüman olan arkadaşlara soruyorum. Ben kuranın meallerine inanmiyorum. Inanmamamın sebebi ise mealleri insanların çevirmiş olması. Arapçanın çok çeşitli bir dil olduğundan dolayı mesela bir ayetin meali 6 7 farklı şekilde çevirilmiş olduğunu gördüm. Bundan dolayı kuranın meallerine değil gerçek arapça olan kurana inaniyorum. Benim sorum ise davranışım doğru mu? Meallere de inanmak zorunda miyim? Yoksa sadece arapça olan kurana iman edersem bir problem olabilir mi? Yani meallere inanmadığım için Allah'a şirk koşmuş olur muyum?

Müslüman isen evet inanmak zorundasın ama mantığın çok da yanlış değil inanmamak bölümü değil çeviri bölümü evet arapça çok geniş bir dil anlamlardan çok çeşitli şeyler çıkabiliyor ama evet Müslüman isen inanmak zorundasın.
Sana tavsiyem benim gibi arapça öğrenmen o zaman ne kadar mükemmel oluğunu anlayabilirsin.
 
Eğer çeviri hatası yoksa inanmalısın. Mesala Nisa 34'de çeviri hatası var. Orada ki dövün yanlış çeviridir. Arapçası Daraba dır. Daraba eş sesli bir sözcüktür Arapça da yani bir çok anlamı vardır.
"Daraba"nın anlamları;
1-Hareket etmek
2-Uzaklaşmak, Ayrılmak
3-Salmak
4-Vurmak
5-Darbe
Darabe bu anlamlara gelir ancak çeviri yapan yobazlar Uzaklaşmak ayrılmak yerine dövmek yazmışlar bu kesin çeviri hatasıdır.
Even reis ne anlama geldiğini biliyorum komedi olan sey ise onları dövün diye ceviren makamın diyanet isleri bakanlığı olması:D mesela bir adam müslüman olcak ama nisa 34u gördü ama yanlış çeviri olduğunu bilmiyor adam vazgeçilen müslüman olmaktan mesela
 
Meal eksik şey anlamına da gelir zaten. Hiç bir Türkçe metin onun anlamını tam olarak çeviremez ve bu yüzden adı çeviri veya tercüme yerine mealdir.

Yalan olmasın 30000 veya daha fazla Arapça kelimenin Türkçe karşılığı yok. Ayrıca Arapça öğren diyenlere kulak asma, çünkü Kur'an Arapçası ile normal Arapça birebir aynı değil.

Bu da sana saçma gelebilir ama örneğin biz şu an 600 yıl önce Fatih'in yazdığı bir metni anlamakta zorlanırız. Türkçe olmasına rağmen çok fazla değişime uğramıştır dil. Bu yüzden 1400 yıl önceki Arapça ile şuan konuşulan Arapça farklı şeyler.
 
Arapça değişik bir dil. Hatta bunun için ilimler var. Çoğu kişi "a" der, çoğu kişi "b" der. Yani farklı bir kelimenin farklı anlamları olabiliyor. Zaten çeviri için sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Aklınıza takılan şeyi bana sorabilirsiniz.
 
Nisa 34, 1900'lü yıllara kadar istisnasız olarak vurun olarak çevrilmiştir çünkü ayetin gerçeği vurundur. (İnanmayan 700-800 ya da 200-300 yıllık çevirilere baksın, bir tane dahi farklı çeviri yok) Ne zaman ki kadına vurmak artık normal karşılanmamaya başlandı, ne zaman ki kadınlar da birey olarak görülmeye başlandı; işte o zaman bazı reformist İslamcılar, yeni yeni anlamlar çıkarmaya başladı.
 
Carbon testleri olmak üzere bir çok araştırma kuranın çok az değiştiğini gösteriyor. Değişmekten kastım ise; Şahıs zamirleri, sıfat tarzı şeyler. Asıl inanmamamız lazım şey hadisler.
 
Evet arkadaşlar bu soruyu Müslüman olan arkadaşlara soruyorum. Ben kuranın meallerine inanmiyorum. Inanmamamın sebebi ise mealleri insanların çevirmiş olması. Arapçanın çok çeşitli bir dil olduğundan dolayı mesela bir ayetin meali 6 7 farklı şekilde çevirilmiş olduğunu gördüm. Bundan dolayı kuranın meallerine değil gerçek arapça olan kurana inaniyorum. Benim sorum ise davranışım doğru mu? Meallere de inanmak zorunda miyim? Yoksa sadece arapça olan kurana iman edersem bir problem olabilir mi? Yani meallere inanmadığım için Allah'a şirk koşmuş olur muyum?
Arapça öğrenirken nasıl öğreneceksin? Farklı anlam yükleyeceksin yine.
 
Nisa 34, 1900'lü yıllara kadar istisnasız olarak vurun olarak çevrilmiştir çünkü ayetin gerçeği vurundur. (İnanmayan 700-800 ya da 200-300 yıllık çevirilere baksın, bir tane dahi farklı çeviri yok) Ne zaman ki kadına vurmak artık normal karşılanmamaya başladı, ne zaman ki kadınlar da birey olarak görülmeye başladı; işte o zaman bazı reformist İslamcılar, yeni yeni anlamlar çıkarmaya başladı.
"Daraba"nın anlamları;
1-Hareket etmek
2-Uzaklaşmak, Ayrılmak
3-Salmak
4-Vurmak
5-Darbe
Ve o surede kullanılmak istenen anlam ayrılmaktır çünkü zaten sıraya uymuyor, önce uyarın sonra yatakları ayırın sonra ise ayrılın boşanın olması gerekiyor vurmak ne alaka.
 
Yok reis aynı değil git diyanet işlerinin nisa 34ü nasıl cevirdigine bak. "Onları dövün" diye çevirmiş her zaman iyi insan olmamızı adaletli olmamızı isteyen yüce rabbimiz merhametlilerin en merhametlisi neden onları dövün desin mesela? Bu yüzden inanmiyorum meallere

Adamda bizzat ondan bahsediyor işte. Gerçekler acıdır :)
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Technopat Haberler

Geri
Yukarı