Nasıl bu kadar kesin konuşabiliyorsunuz?

  • Konuyu başlatan VP67
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 315
  • Görüntüleme 13B
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bak diğer mesajıma cevap vermedin dostum. Kuranın evrensel olduğunu nereden çıkarıyorsun? Eşini döv bakalım dövebiliyor musun? Cariye al bakalım alabiliyor musun? Eşinin üzerine kuma getir bakalım getirebiliyor musun? Nonteist'lere (müşrik) savaş aç bakalım açabiliyor musun? Nasıl evrensel oluyor bu din şimdi? Bak güzel kardeşim kulaktan dolma bilgilerle din olmuyor. Ben sorgusuz sualsiz yıllarca 5 vakit namaz kıldım, orucumu hiç aksatmadım. Ama ben Kuranı okuduğumda dinden soğudum ve araştırmaya başladım. Senin dinin bildiğin gibi bir din değil sana o kadar söylüyorum. Eğer ki bir konuyu savunacaksan ya adam gibi öğren ya da hiç savunma. Bana İslam ile ilgili vereceğin her bilginin tezini %100 şekilde çürütürüm. Çünkü evrensel değil. Ayrıca bilim ile ilgili onlarca çelişkilerini daha saymıyorum!
Sorulara verilecek cevaplar kısa olamaz. İslamda her sorunun kendi içinde uzun cevabı vardır. Ama kısaca özetle anlatayım. Eşini dövme ayeti senin anladığın şekilde değil. Kuran dövmeyi emretmiyor. Ayrıca peygamber eşlerine karşı hiç bir zaman bu yola başvurmamıştır. Cariye konusuna gelince, kuran cariyeliği caiz görmüştür fakat nikahlı olmayı daha güzel görmüştür. Köleliği caiz görmüştür fakat köle azat etmeyi daha güzel görmüştür. Bir bütün olarak bakmadan, tek ayeti anlamaya çalışmak yanlıştır. Savaşı da şahıslar değil, devletler açar. Savaş aç diyorsun, sınır ötesi operasyonları devlet kime karşı yapıyor? Kuranı 14 asırlık tarihi metinler ile anlamaya çalışırsan başlı başına hataya düşersin zaten. Kuranı günümüze göre okursan o zaman anlamlandırabilirsin. Sen kendini çok bildim sanıyorsun ama senin bu sorduğun sorular müslümanlara çok basit geliyor. Müslümanları hiç araştırmıyor, sorgulamıyor sanıyorsunuz. Her bilginin tezini %100 çürütürüm diyerek, %100 taraflı olduğunu kabul etmiş oluyorsun. Çünkü bırak %100'ü, %1 bile çürütülemeyecek konular bunlar. Kuranı okuyup dinden soğumana gelince, kuranı mealden okursan anlamsız gelmesi zaten çok normal. Sen o ayet hangi olay üzerine indiğini, hangi zamanda, hangi şartlar altında indiğini bilmediğin için sadece meal okuyarak anlayamazsın. Kuranda belagat sanatı vardır. Belagat, az söz ile çok şeyden bahsetmektir. Birebir çeviriler yetersizdir. Anlayabilmek için arapça biliyor olmak, ve o ayetlerin hangi şartlarda, hangi olay üzerine indiğini bilmek gerekir. Son olarak kurana bilim kitabı gözüyle bakmak son derece bağnaz bir düşüncedir. Çünkü kuran bilim kitabı değildir. Bilim ile çelişen konularını saymanı bekliyorum.
 
Son düzenleme:
ama her zaman değil.
Dostum Büyük Patlamadan önce ne vardı acaba?
Bilemeyiz, mümkün de değil zaten. Ateistlere göre bir şey yoktu ve bir dış neden olmadan aşırı yoğun ve sıcak olan başlangıç noktası patladı ve Evren denilen organize yapı oluştu.

Fakat ünlü fizikçi Michio Kaku'nun 1992 tarihli Hyperspace adlı eserindeki “Cisimler hareketlidir, o halde bir ilk hareket ettirici vardır. Cisimler sebeplerle var olurlar, o halde bir ilk sebep olucu vardır. Cisimler mevcuttur, o halde bir Yaratıcı vardır.” şeklindeki mantıksal çıkarımını kabul ederseniz, başlangıç yâni "sıfır anından öncesinde" işte o doğaüstü varlığın olması yâni bir dış nedenin olması gerektiğini anlarsınız.
 
Demek ki tanrı daha önceden evren yokken evreni yaratma kararı vermiş. Bu kararı verdiren ne?
O kararın verdirenin ne olduğunu bilmek sizi çok mu rahatlatacak acaba? Beklentinizi bilemem ama, o karara sizin katılma veya itiraz etme hakkınız zaten teknik olarak mümkün olmadığına göre ne diyebilir ve ne düşünebilirsiniz ki? Diyelim ki kararın gerekçesi size söylendi ve siz de beğenmediniz. O zaman, "Ey Yaratıcı, kütfen beni yok et, ben var olmak istemiyorum." mu diyeceksiniz?😄
Allah ne yaptığını anlamayacaksan beni niye yarattı? Ne yaptığını anlayacak isen seni niye yarattı? Demek ki yaratmaya ihtiyacı var.
İlk iki cümleniz hatalı olduğu için anlaşılamıyor. Düzeltip tekrar yazabilir misiniz?

Son cümleniz için şunu söyleyebilirim: Tanım olarak Tanrı özerktir ve ihtiyaç sahibi değildir. Yaratma veya yaratmama, Onun kendi seçimidir, ihtiyacı değil! Fakat bilinmeyi istediği için akıllı varlıkları yarattığı ve onları eylemlerinin sonuçlarına göre değerlendireceğine dair ifadeler dinî kaynaklarda mevcuttur. Esasen dinin bildirilmesinin sebebi de budur.
Büyük yanlışın var dostum, peygamberin okuma yazma biliyordu. Ümmi sıfatını, güya peygamber okuma yazma bilmezdi, dolayısıyla kitabı o yazmadı dedirtmek için söylenen bir yalan. Yoksa peygamberin hayatını okursan okuma yazma bildiğini bilirsin.
Okuma bilmesi yine de öyle hacimli ve çok değişik konuların ele alındığı karmaşık bir kitabı 23 senede oluşturduğu anlamına gelmiyor. En azından şairlik yeteneği olmadığı, Arapların o zaman konuştuğundan çok farklı bir üslubun kullanılmış olması ve hatta Arapçada hiç rastlanmayan hürufu mukatta denilen ve bugün bile çözülememiş bir özellik taşıması, kitabın doğaüstü bir kaynaktan geldiğini gösteren çok güçlü kanıtlardır.
 
Son düzenleme:
Senin mantığına göre herkes agnostik olmalı. Ancak herkes agnostik olsaydı o zaman felsefe diye bir şey kalmazdı. Bazı insanlar %100 delil olarak gördüğü şeylere yönelik olarak inanç sahibi olur. Bu yüzden emindir. Bazıları ise %100 anti-delil olarak gördüğü şeyler doğrultusunda inançsız olur. Bu yüzden ilah olmadığını savunur.
 
Merhaba, bu kadar güzel bir evren kendiliğinden mi çıktı sizce ortaya ? Big Bang (büyük patlama) diye bir safsata çıkarmışlar millet ona inanıyor ne yazık ki. Bu kadar kusursuz bir evrende yaşayan birisi olarak ve insanların elbet öleceğini anladığın zaman Tanrı'nın yanına gideceğini düşünmesi gerekiyor insanın. Düşün 50 sene yaşadın ve öldün 50 seneyi boşuna mı yaşadın? Belki herkes kendi dinine göre belki sadece Müslümanlığa göre hesaba çekilecek. Bu dünyaya geliş amacımız var: Allah'a ibadet etmek ama kaçımız bunları tam anlamıyla yapabiliyoruz? Büyük sorunların nedeni insandır arkadaşlar insan. Allah, insanı dünyadaki herşeyden üstün kıldı ama insanoğlu bunu bile bile hata yapıyor. Sen bir hayvana bir su, yemek ver ve bunu sadece iyi niyet için yap. Buna Kant'ın ahlak anlayışı deniyor. Birşeyi gösteriş, inanç için yapmamak gerektiğini tamamen temiz niyetle yapılması gerektiğini söylüyor.​
> Tanrı'ya inanmıyorsanız da güzel yaşayın arkadaşlar :). <​
 
Son düzenleme:
Bu kadar güzel bir evrenin nasıl olduğunu tam olarak bilemiyorken onu yaratılmış gibi düşünmek sallamaktan başka bir şey değildir. 50 sene boşa yaşadın, insanlar bu gerçeği kabul etmedikleri için ölümden sonraki hayat saftsatasını çıkardı.
 
Sorulara verilecek cevaplar kısa olamaz. İslamda her sorunun kendi içinde uzun cevabı vardır. Ama kısaca özetle anlatayım. Eşini dövme ayeti senin anladığın şekilde değil. Kuran dövmeyi emretmiyor. Ayrıca peygamber eşlerine karşı hiç bir zaman bu yola başvurmamıştır. Cariye konusuna gelince, kuran cariyeliği caiz görmüştür fakat nikahlı olmayı daha güzel görmüştür. Köleliği caiz görmüştür fakat köle azat etmeyi daha güzel görmüştür. Bir bütün olarak bakmadan, tek ayeti anlamaya çalışmak yanlıştır. Savaşı da şahıslar değil, devletler açar. Savaş aç diyorsun, sınır ötesi operasyonları devlet kime karşı yapıyor? Kuranı 14 asırlık tarihi metinler ile anlamaya çalışırsan başlı başına hataya düşersin zaten. Kuranı günümüze göre okursan o zaman anlamlandırabilirsin. Sen kendini çok bildim sanıyorsun ama senin bu sorduğun sorular müslümanlara çok basit geliyor. Müslümanları hiç araştırmıyor, sorgulamıyor sanıyorsunuz. Her bilginin tezini %100 çürütürüm diyerek, %100 hatalı olduğunu kendine söylemiş oluyorsun. Son olarak kurana bilim kitabı gözüyle bakmak son derece bağnaz bir düşüncedir. Çünkü kuran bilim kitabı değildir. Bilim ile çelişen konularını saymanı bekliyorum.
Söylediklerinin evrensellikle alakası nedir tam anlayamadım? Ayrıca evrensel olan din bugünün bilimi ile çeliştiğinde ne diyeceğiz? Kadın dövme konusu gayet ayette geçtiği gibidir laf cambazlığına gerek yok. Dövmeyi emretmez doğru ama dövülmesi için tavsiye verir. Bu ayeti kıvırmak için Arapçanın cambazlığına sığınılmaz. Evet cariyecilik ve kölecilik o dönemde varsa bu dönem içinde geçerli olmalı yoksa köleler ve cariyeler hakkında inen ayetler boşa inmiş olur. Savaş devletler arası değil Muhammed ve ordusu tarafından gayet münferit bir şekilde planlanıp yapılmıştır. Müslümanları araştırmayan, Muhammedin okuma yazma bilmediğini sanan cahillerdir ben değil. Tek doğru olduğun nokta, Kuran bilim kitabı değildir doğru, ama evrensel diye iddia ediliyorsa günümüz bilimi ile çelişkiler barındırmamalıdır. 1400 yıllık din bu günümüz şartlarında uygulanamaz, ayetlerin hükmü geçerli olmaz. Sizin dininize göre el ele tutuşan her genci recm etmeniz gerekir. Dini reform etmeye, ayetleri eğip bükmeye hiç gerek yoktur. Bilimle çelişen ayetleri şuan saymaktan yorulurum dostum vakit bulduğunda kuranı açıp okursun bir zahmet.
Okuma bilmesi yine de öyle hacimli ve çok değişik konuların ele alındığı karmaşık bir kitabı 23 senede oluşturduğu anlamına gelmiyor. En azından şairlik yeteneği olmadığı, Arapların o zaman konuştuğundan çok farklı bir üslubun kullanılmış olması ve hatta Arapçada hiç rastlanmayan hürufu mukatta denilen ve bugün bile çözülememiş bir özellik taşıması, kitabın doğaüstü bir kaynaktan geldiğini gösteren çok güçlü kanıtlardır.
Kendi kendini çürütüyorsun başka bir şey değil! Biz size kuranı açık bir Arapça olarak indirdik diyen Allah'ın kitabındaki bir çok kelimesi Arapça değil zaten. Nebatice, Habeşçe, Süryanice hatta eski yunanca dahil bir çok dilden alıntılar vardır. O dönemde Muhammedin ümmeti bazı ayetlerdeki kelimeleri anlamadığı için Muhammed'e gider tercüme etmesini isterdi. Hürufu Mukatta'yı siz İslam kafasıyla bir 1000 yıl daha çözemezsiniz zaten. Hürufu Mukatta mucize değil tam bir saçmalıktır. Hürufu Mukatta'nın anlaşılması için tek başına Kabala yeterli olur. Siz mucize aramaya devam edin. Yav bu Kuran 6236 ayet. Bunun yarısı Tevrat ve Avesta'dan alınmış. Kalan yarısı tekrar, cennet ve cehennem hikayeleri. Yav bu Allah o kadar yüce de büyükte niye insanlığa dişe dokunur bir söz söylememiş. Kuranda orijinal olan bir tane ayet yok. Hocam ben sizin aksine bir çok kutsal kitabı defaatle okudum ve şuna eminim ki içlerinde en çelişki barından, en acımasız olan Kuranın kendi. Lafla peynir gemisi yürümüyor.
 
Son düzenleme:
Insanlar bundan önce birçok farklı şeye farklı şekillerde inanç gösteriyordu. Gün geçtikçe hepsinin yalan-yanlışolduğu ortaya çıktı. Insanlar Zeus ve yanındaki tanrıcıklara inandı ama Olimpos dağına çıkınca kimse yoktu. Tengri'ye, Ülgen'e Erlik'e el açgılar inandılar ama gökyüzüne çıkınca kimse yoktu. Hepsi gelip geçti, diğerleri ne malum?
 
O kararın verdirenin ne olduğunu bilmek sizi çok mu rahatlatacak acaba? Beklentinizi bilemem ama, o karara sizin katılma veya itiraz etme hakkınız zaten teknik olarak mümkün olmadığına göre ne diyebilir ve ne düşünebilirsiniz ki? Diyelim ki kararın gerekçesi size söylendi ve siz de beğenmediniz. O zaman, "Ey Yaratıcı, kütfen beni yok et, ben var olmak istemiyorum." mu diyeceksiniz?😄

İlk iki cümleniz hatalı olduğu için anlaşılamıyor. Düzeltip tekrar yazabilir misiniz?

Son cümleniz için şunu söyleyebilirim: Tanım olarak Tanrı özerktir ve ihtiyaç sahibi değildir. Yaratma veya yaratmama, Onun kendi seçimidir, ihtiyacı değil! Fakat bilinmeyi istediği için akıllı varlıkları yarattığı ve onları eylemlerinin sonuçlarına göre değerlendireceğine dair ifadeler dinî kaynaklarda mevcuttur. Esasen dinin bildirilmesinin sebebi de budur.

Okuma bilmesi yine de öyle hacimli ve çok değişik konuların ele alındığı karmaşık bir kitabı 23 senede oluşturduğu anlamına gelmiyor. En azından şairlik yeteneği olmadığı, Arapların o zaman konuştuğundan çok farklı bir üslubun kullanılmış olması ve hatta Arapçada hiç rastlanmayan hürufu mukatta denilen ve bugün bile çözülememiş bir özellik taşıması, kitabın doğaüstü bir kaynaktan geldiğini gösteren çok güçlü kanıtlardır.

Sorun niye yarattığını bilmemem değil, madem yaratmaya ihtiyacı yok niye yaratmaya karar verdi? Algılayamadığınız şey şu; tanrının beni yaratmazsa var olamayacağını veya büyük sorunlar yaşayacağını söylemiyorum, zamandan bağımsız sonsuz kuvvetli bir tanrı neden hiç ihtiyacı yokken seni beni yarattı diyorum. Madem ihtiyacı yoktu niye yarattı?

".. anlamayacaksam* beni niye yarattı?...." şeklinde olacak. Önceki mesajları okuyabilirsin anlamak istersen.

Tanrının özerk ve ihtiyaç sahibi olmadığını söylemişsin, bin kere sorup cevap alamadığım soruyu bir kere daha sorayım. Tanrı ihtiyaç sahibi değilse kendi sonsuzluğunda bir anlam ifade etmeyecek seni beni niye yarattı? Tanrı sadece bilmediğimiz boşlukları doldurmak için ortaya atılmış bir düşüncedir.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı