Neden hiçbir şeyin eski tadı yok?

Bu konuyu bende açmayı düşünüyordum ama siz benden önce davranmışsınız ve hislerime tercüman oldunuz öncelikle bunu söyleyeyim. Bende son keyifli yılın 2014 yılı olduğunu düşünüyorum. 2014 yılından sonra sadece yaşamak için geçiyor günlerim eski keyfim yok. Özellikle 2007 ve 2012 arasını çok özlüyorum. 2010 yazı benim en keyifli geçirdiğim yazdı.
Yaşımdan dolayı o zamanları pek iyi hatırlamıyorum ama en azından ailem parayı bu kadar dert etmezdi. Ülkemdeki insanların çoğu mutluydu. Elindekilerle yetinmeyi bilirdi. Fakat şimdi elindekiler ne ki yetinebilsin insan. Saygı gösterilmemesi gereken büyüklerimizin özellikleri yok mu hele 🤣🤣 Afrika gibi ülkelerle ve en çokta geçmişle şuandaki Türkiye'yi kıyaslayanları anlamak imkansız.
 
Bu ülkede seçim olursa Ahmet gider Mehmet gelir bir şey değişmez. Önemli olan insana reform yapılması herkesin okuyup okutulması kurallara uyulması vatandaş bilinci kazandırılması gerekiyor. Türkiye'nin panzehiri hafızadır çabuk unutuyoruz. Unutmamalıyız unutturmamalıyız. Her şeyin arkasından gitmemeliyiz takım tutar gibi parti tutmamalıyız. Başka cumhuriyet yok. Şanslıyızki genç nesil çabuk ulaşabiliyor görebiliyor. Bu konuda çok şanslıyız hem de çok, Atatürk'ün seslendiği gençler 2000 sonrası doğan kuşaktır. Bekleyip göreceğiz istediği olur umarım.
Hocam ben 2001'liyim, evet bu seçimde bir çok 2000 ve üstü olan kişi oy kullanacak ancak yetmeyecek. Nedenini hepimiz biliyoruz sonucunda da bu adam yine gitmeyecek ve emin olun hepimiz sıkıldık. Üniversite okudum, okuduğum bölümle alakalı tecrübe edindim ancak benim kafamdaki tek düşünce ülkeden bir şekilde gitmek. Yok yani bu ülkeden bir b*k olacağı yok. Kafa yapısı değişmediği sürece bu ülkeye gördüğüm tek gelecek Afganistan, İran, Suriye vb. gibi bir şey. Hiç bir zaman Avrupa'daki veya İskandinav ülkelerindeki gibi nezih bir insanımız olmayacak. Keşke Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda yaşasaydım diye çok düşündüm her ne kadar eğitim sistemi tam oturmamışta olsa en azından daha gelişmiş bir kafa yapısı vardı. Şu an insanlar öyle cahil ki bırakın araştırmayı sokakta duvarda, yerde vb. yerlerde yazan şeylere inanır hale gelmişler. Herkes partizanlık peşinde parti tutmanın kimseye bir faydası olmadığını anlayabilecek bir ülke değiliz. Bu ülkedeki insanların akıllandığı zaman Nazi Almanya'sından farksız bir hale gelecek bu ülke. Bu saatten sonra hiç bir genç bu ülke için bir şey yapmayı düşünmüyor çünkü ülkede bir gelecek yok.

Yaşımdan dolayı o zamanları pek iyi hatırlamıyorum ama en azından ailem parayı bu kadar dert etmezdi. Ülkemdeki insanların çoğu mutluydu. Elindekilerle yetinmeyi bilirdi. Fakat şimdi elindekiler ne ki yetinebilsin insan. Saygı gösterilmemesi gereken büyüklerimizin özellikleri yok mu hele 🤣🤣 Afrika gibi ülkelerle ve en çokta geçmişle şuandaki Türkiye'yi kıyaslayanları anlamak imkansız.
2007-2012 yılları, 2000 yılı itibari ile doğanların altın çağıdır.
 
Arkanda bir topluluk yoksa fikirlerinin hiçbir önem taşımadığı bir dünyada yaşamak ama yine de fikirler üretmeye devam etmek.
 
Arkanda bir topluluk yoksa fikirlerinin hiçbir önem taşımadığı bir dünyada yaşamak ama yine de fikirler üretmeye devam etmek.
Sanırım başka bir çare yok gibi. Yani ya ülkemizdeki olumsuz olan şeyleri görmezden gelip "koyun" gibi yaşayacağız ya da hem iyiyi hem de kötüyü görüp duruma göre bir şeyler yapmaya çalışacağız.
 
Keşke kabus gibi olan bu hayattan sanki bir rüyaymışçasına uyanıp çoğunluğun mutlu olduğu herhangi bir zamanda uyansam.
Çalışarak geleceğimizin iplerini tutmamızdan başka çözüm yolu yok bize, artık hayalperest olamayız hele hele bir erkek isek.
 
Şanslıyızki genç nesil çabuk ulaşabiliyor görebiliyor. Bu konuda çok şanslıyız hem de çok, Atatürk'ün seslendiği gençler 2000 sonrası doğan kuşaktır. Bekleyip göreceğiz istediği olur umarım.
Z kuşağı diyerek fazla abartıyorlar, eğitimsiz-kültürsüz ve cahiliz. Tek yaptığımız aktivite ömrümüzün çeyreğini okulda israf etmek ve konuşmak oluyor.

Bugün bir takım yaşanan olaylar sonucu ekonomiyi etkileyen problemler var ancak ülkemizde ilerleyen zamanlarda tatlı su sorunu, kuraklık, göç, deprem, yer altı suları ve gıda gibi dâhâ da tehlikeli problemler yaşanacak. Bunların da göz ardı edilmemesi gerekiyor.
 
Ya sonuna kadar hakkımızla bir bölümü ya da belirli bir tecrübeyi edindikten sonra karşılığını alamazsak? Malum torpil her yerde. Gelecek kaygılarımdan birisi de bu.
ÖDTÜ, Boğaziçi, İTÜ gibi yerlerde okuyan öğrencilerin böyle endişeleri olduğunu düşünüyor musun hiç? Direkt torpil gibi bahaneler üreterek gözünü korkutma.
 

Geri
Yukarı