Simulasyon Teorisine Farklı Açıdan Bir Bakış

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Simülasyon da olabilir, bir oyunda da olabiliriz. Westworld'ü izlemenizi tavsiye ederim, izlemediyseniz. Belki bütün ülkeleri kontrol eden, bir oyuncu var, savaştırmaya, geliştirmeye çalışarak puan topluyor ha, ne dersiniz. Strateji oyunu...

İlk önce Osmanlıyı oynayan adam iyi oynuyordu, bütün rakiplerini yeniyordu, silah geliştiriyorsu, şimdi ABD Avrupayı oynayan adam lehine döndü oyun, daha iyi silahlar üretip, satın alıp, rakiplerini yeniyor. Belki şu an hazırlık aşamasında oyuncular, savaşacağı zamana hazırlık ediyor, biz de piyonuz.:ROFL:



Ben ne müslümanım ne hiç birşey. Olabileceğine de inanırım, olmayabileceğine de. Bunu bilemeyeceğimi söylüyorum. Ama kader konusunda, eskiden islamı araştırırken, mantıklı bir yaklaşım vardı. O aklıma yatmıştı. O da şu: Tanrı sonsuz güce, bilgiye sahipse ki islamda öyledir. Yarattığı tüm, elementlerin, varlıkların, nasıl davranacağını, ne tepkime vereceğini, sonsuz bilgisi ile biliyor. Yani bir proğramı, işlemciyi kodlayan nasıl ne tepki vereceğini kestiriyorsa o da öyle. Eeee o zaman akla takılan soru şu; madem ne tepki vereceğimiz biliyor, biliyorsa, bizi olaylar proğramlıyor, yani onun dışına çıkamıyorsun. Örnek; hırsız berbat bir ailenin yanında yetişen de, hırsız olacak. Ha başka sebepler çıkıp ta olmaya da bilir. Ama diğer insanın başına niye başka sebepler çıkmadı da hırsız olmak zorunda kaldı. Kaldırıldı.

Yani hakikaten, kur-an kendisiyle çelişiyor bu durumda. Kader değiştirilemez, olaylara bağlı olarak tamam da, insana irade verdik diyor başka bir yerde. O iradeyi nerede kullanacak, kader değişmiyorsa.

Bence de kader değiştirilemez. Yani seni ailen, ülken, ortamın proğramlıyor, o sebepler sonucunda bir yol çiziyorsun. Kitap okuyan kültürlü bir ailede isen, sen de o yöne gidiyorsun. Bunu olaylar değişmedikçe kimse değiştiremez. Lakin, o zaman sınav nerede kaldı. İrade nerede kaldı.

Bence Muhammed filazoftu, ona göre düşünceler gerçekleştirip dine dönüştürmüş olabilir. Veya etrafındakiler dine dönüştürdü. Alber Einstein da belli kurallar koysa, sözyledikleri sözler kitap olsa, çok kolay mürit toplayabilir. Aslında kolay.
Kısa ve net her insan kendi kaderini değiştirebilir.
 
Kısa ve net her insan kendi kaderini değiştirebilir.
Kur-an ile çelişiyorsun şu dediğinle.

Bazı amellerin kaderi değiştirebileceği söyleniyor. Kader değişir mi?
"Allah’a bakan yönüyle, kader O’nun, olmuş ve olacak her şeyi bilmesidir. Bu açıdan bakıldığında, hiçbirşey Allah’ın ilmi dışında kalamayacağından kaderin değişmesinden söz etmek mümkün değildir. "

Hatta tanrı ile zıtlaşıyorsun. O sonsuz güce sahipse, olmuş olabilecek her şeyi bilip yazmasıdır. Eeee tanrı bunu bilir değil mi? Biliyorsa, bizim özgür irademiz yoktur. Biz kendi başımıza bir kötülük geliyorsa, bu olaylara, sebeplere bağlıdır. Kimse uyuşturucu bağımlısı olmak istemez ama ailenin sevgisizliliği, ilgisizliği, onu arkadaşlarına yönlendirir arkadaşları da buna alıştırabilir. O insana akıl mantık aşılamadıysan zaten doğruyu göremeyeceği için, onun yolu değişmez. Olaylar değişmedikçe, kaderi değiştiremezsin. Kur-an bile kendisi ile çeliyor, başınıza kötülük gelirse nefsinizdenmiş, iyilik gelirse Allah'tanmış. Eeee sen biliyorsun ne geleceğini, çünkü böyle yarattın.

Yani tanrının bilmesi demek, elementlerin, atomların, ne tepki vereceğini sonsuz gücü ile hesaplayıp görmesi demektir. Eğer atomların hareketi, hayvanların, oradan da insanların hareketi, belli fizik kuralları içerisinde gerçekleşiyorsa, sınavdan söz etmek mümkün değildir. Bunu kodlayan proğramcının kontrolündedir. Yaşama içgüdüsü, savaşmak, öldürmek, bunların hepsi kodlara, yaşama içgüdüsüne dayalıdır. Ha olaylar rastgele geliştiyse zaten kader diye bir şeyden söz edilemez. Resmen paradokstur tanrıya inanma işi. O yüzden bıraktım zaten.
 
Son düzenleme:
Şu dünya da hiç bir olay rastgele olmuyor Allah her şeyden haberdardır her insanın kaderi doğuştan yazılmıştır, ömrü ve rızkı kaderi değiştirebilir. Allah bildiği için yapmıyoruz, biz yapacağımız için Allah biliyor. Tek değişmeyen kader ise ecel'dir.
 
Arkadaşlar kader dediğimiz şey Allah'ın sonsuz ilmi ile ileriyi yada geriyi görmesidir.
Yani o sadece bizim ne yapacağımızı biliyor bunun üstüne bir şeye karışmıyor.
Kaderi yanlış anlatmayalım lütfen.
 
Arkadaşlar kader dediğimiz şey Allah'ın sonsuz ilmi ile ileriyi yada geriyi görmesidir.
Yani o sadece bizim ne yapacağımızı biliyor bunun üstüne bir şeye karışmıyor.
Kaderi yanlış anlatmayalım lütfen.
Haksızlığa kötülüğe karşı susan dilsiz şeytandır gibi bir söz vardı. Tam olarak bire bir hatırlayamıyorum. Sizin demenize göre tanrı öyle midir?
Bu arada tanrının bize karışmadığı konusunda yanılıyorsun. Şahsen yaşadım. İnşallah seninde bana olduğu gibi güzel bir şekilde işine karışır. :)
 
Haksızlığa kötülüğe karşı susan dilsiz şeytandır gibi bir söz vardı. Tam olarak bire bir hatırlayamıyorum. Sizin demenize göre tanrı öyle midir?
Bu arada tanrının bize karışmadığı konusunda yanılıyorsun. Şahsen yaşadım. İnşallah seninde bana olduğu gibi güzel bir şekilde işine karışır. :)
Sadece erteliyor, kim zerre kadar iyilik veya kötülük yapıyorsa hesap gününde karşılığını görecektir. Anında cezalandırma olsaydı dünyada bir tane insan kalmazdı.
 
Biz üretilen Evren'in içerisinde isek, bizim Evren'imizi üretenler neyin içinde? Üretenleri de başkaları mı üretti? Kısır teori bence.

Bizi ve/veya içinde olduğumuz Evren'i üreten diğer insan veya benzeri varlıklar ezeli olmalı. Eğer ezeli değilse onları da başkaları üretmiş olabilir. Eğer ezeliyseler, onlara Tanrı da diyebiliriz.

Bence Evren'in kendisi ya da Evren neyin parçası veya içinde ise onunla beraber Evren ezeli bir döngünün içindedir.

İnsanoğlu önce yokluk/hiçlik nedir? Diye sorup bu soruya net cevap bulabilmeli. Hiçlik nedir, hiçliği tanımlayın?

"Boş" uzayda bile sürekli "yoktan" var olup ve yok olan parçacıklar var. Boş uzay bile boş değil, boş uzay bile yokluk/hiçlik değil.

Bu sorunun cevabı hem Tanrı'nın hem ezeliyetin ve hem de bizim varlığımızın cevabıdır.
 
Sadece erteliyor, kim zerre kadar iyilik veya kötülük yapıyorsa hesap gününde karşılığını görecektir. Anında cezalandırma olsaydı dünyada bir tane insan kalmazdı.
Bende biliyorum ama arkadaşın söylemleri yanlış. Onu vurgulamak için yazdım.
 
Şu dünya da hiç bir olay rastgele olmuyor Allah her şeyden haberdardır her insanın kaderi doğuştan yazılmıştır, ömrü ve rızkı kaderi değiştirebilir. Allah bildiği için yapmıyoruz, biz yapacağımız için Allah biliyor. Tek değişmeyen kader ise ecel'dir.

İşte anlamadığın nokta burası, biz özgür değiliz. Coğrafyada doğmak tamamen özgür iradeyi kısıtlıyor. Çünkü seni gibi, başkası gibi fanatikler nasıl, İslam'ı tek din olarak kabül edecek şekilde öğretiliyorsa, İsrailde doğan bir çocuk da babası tarafından, tek ideoloji, doğru olanı kendi dinleri gibi öğretiyorsa. Burada kimsenin seçme hakkı yoktur. Çünkü beyni proğramlanmıştır. Hristiyan da öyle, Budist de öyle. Nasıl özgür irade veya nasıl adaletli bir sınavdan bahsedilebilir.

Başka bir örnek, tanrı kendine inandırmak için, ilk dönemlerde bir sürü mucize göstermiştir, peki şimdi biz üvey miyiz? Neden, mucize göremiyoruz. Ha kur-an der ki yıldıza bak, bilmem nereye bak size mucize sunduk, sunduysan neden ilk zamanlarda, çok daha inanılabilir mucize sundun, Muhammed olduğu halde. O zaman inanması daha kolay değil miydi? Bunlar çelişki değildir de nedir?
 
  • Beğen
İfadeler: GCN
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Technopat Haberler

Geri
Yukarı