Agnostisizm hakkında konuşalım

@bitwise siz mutlak-ateist misiniz agnostik-ateist mi? Ben arasında gidiyorum hala.
Bunu 1 ve 0 ile ayirmak zor. Dinlerin komple insan uydurmasi masallari oldugunu ve Tanri kavraminin da yine insan uydurmasi bir konsept oldugunu dusunuyorum.
Ama evrene dair bilinmeyen o kadar cok sey var ki, "kesinlikle yok" demek de fazla iddiali.
O yuzden agnostik-ateist diye tanimliyorum kendimi. Dunyadaki butun koyunlari gormeden "siyah koyun yok" diyemezsin.
 
Insanlik tarihi boyunca tanimlanmis 450 bin tane tanri ve 5000 tane din arasindan 449.999 tane tanri ve 4999 tane din uydurma degil mi sana gore?
Sadece senin inandigin din ve senin tapindigin tanri gercek.
Aramizda cok fark yok, sen de binlerce kutsal kavrama inanmama yorumunu kullaniyorsun aslinda.
Birincisi, konu hakkında bilgili değilsiniz sanırım. İslama göre 15000 peygamber gönderilmiştir. Bu peygamberlerin adını, bölgesini ve getirdiği dini bilmiyoruz. Bu peygamberlerin bir kısmı yeni bir din getirirken, bir kısmı kendinden önceki dinleri tasdik etmiştir.
Şimdi, diğer inançlara bakalım. Örneğin putperest temelli dinler. Bu dinlerin yanlış olduğunu evreni anlamak için kullanmamız gereken iki kavramdan birisi olan bilim ile reddedebiliyoruz. O halde yüzlerce din teorinizden elenmiş oluyor. Şimdi semavi dinlerin temeline inelim. Burada evreni anlama araçlarımızdan sadece bilimi kullanarak anlamıyoruz. Çünkü bu dinlerin temeline göre ilah, evrendeki hissedebildiğimiz maddeler ile aynı kanunlara sahip değil. Bilim dediğimiz kavram ise sadece evrenin kanunları çevresinde oluşan olayları inceleyebiliyor örneğin görelilik, kütle çekim, termodinamik, mekanik gibi. Ama semavi dinlerin temelindeki "İlah" kavramı bu örnek verdiğim kanunların hiçbirine tabi değil. Bu yüzden semavi bir ilahı bilim kullanarak kanıtlayamıyor ve reddedemiyoruz. Zaten sizde düşüncenizin kesin olduğunu savunmuyorsunuz. Bu olayda din yine kendini kanıtlıyor. Çünkü hiç inanmayan olmasaydı din kendi ile çelişirdi. Bu olayı da anlamak için inanç kavramının derinlerine inmek gerekiyor, ama konumuz değil.
İşte bu kanıtlar sonucunda, teoriniz anlamsızlaşıyor.
 
Birincisi, konu hakkında bilgili değilsiniz sanırım. İslama göre 15000 peygamber gönderilmiştir. Bu peygamberlerin adını, bölgesini ve getirdiği dini bilmiyoruz. Bu peygamberlerin bir kısmı yeni bir din getirirken, bir kısmı kendinden önceki dinleri tasdik etmiştir.
Şimdi, diğer inançlara bakalım. Örneğin putperest temelli dinler. Bu dinlerin yanlış olduğunu evreni anlamak için kullanmamız gereken iki kavramdan birisi olan bilim ile reddedebiliyoruz. O halde yüzlerce din teorinizden elenmiş oluyor. Şimdi semavi dinlerin temeline inelim. Burada evreni anlama araçlarımızdan sadece bilimi kullanarak anlamıyoruz. Çünkü bu dinlerin temeline göre ilah, evrendeki hissedebildiğimiz maddeler ile aynı kanunlara sahip değil. Bilim dediğimiz kavram ise sadece evrenin kanunları çevresinde oluşan olayları inceleyebiliyor örneğin görelilik, kütle çekim, termodinamik, mekanik gibi. Ama semavi dinlerin temelindeki "İlah" kavramı bu örnek verdiğim kanunların hiçbirine tabi değil. Bu yüzden semavi bir ilahı bilim kullanarak kanıtlayamıyor ve reddedemiyoruz. Zaten sizde düşüncenizin kesin olduğunu savunmuyorsunuz. Bu olayda din yine kendini kanıtlıyor. Çünkü hiç inanmayan olmasaydı din kendi ile çelişirdi. Bu olayı da anlamak için inanç kavramının derinlerine inmek gerekiyor, ama konumuz değil.
İşte bu kanıtlar sonucunda, teoriniz anlamsızlaşıyor.

Islam'in kac tane peygamber gonderdigi ile ilgilenmiyorum. Bu baslik altinda Islam ozelinde bir sey tartismayacagim. Ben daha temeldeki bir seyi zaten reddediyorum; umrumda degil 5 tane ya da 50 bin tane peygamber olup olmamasi.

En eski tapinaklardan birisi Turkiye sinirlari icerisinde ( Gobeklitepe ) ve milattan once 10K+ zamanlarina dayaniyor. Sen 12 bin kusur senelik insanlik inanc sistemini 2 paragrafa eleyip yine kendi dininin en dogrusu oldugu sonucuyla bitirmissin ve sonra da benim teorimin anlamsiz oldugu sonucuna varmissin :)

Bilmem buradaki celiskinin farkinda misin?
 
Şimdi, diğer inançlara bakalım. Örneğin putperest temelli dinler. Bu dinlerin yanlış olduğunu evreni anlamak için kullanmamız gereken iki kavramdan birisi olan bilim ile reddedebiliyoruz.
Bilimi veya aklımızı kullanarak semavi dinleri de reddedebilmemiz mümkün.
Ama semavi dinlerin temelindeki "İlah" kavramı bu örnek verdiğim kanunların hiçbirine tabi değil. Bu yüzden semavi bir ilahı bilim kullanarak kanıtlayamıyor ve reddedemiyoruz.
İlahı kanıtlayamıyor veya reddedemiyor olmamız semavi bir dinin doğru veya gerçek olduğunu kanıtlamaz.

Semavi dinleri savunurken deist olmuşsunuz, farkında değilsiniz.
 
Hocam siz hayata çok 'ruhsuz' bakıyorsunuz gibi geldi bana.
Hayır alakası yok bununla. Kalbin bu tarz duygular ile ilişkilendirilmesinin sebebi heyecanlanınca, mutlu olunca, üzülünce, korkunca kalbin atış hızının değişmesi. Bu aslında beyin ile ilgili bir şey. Duygularını beyin farkediyor ve hormonların salgılanmasını, kalbin daha hızlı atmasını beyin sağlıyor. Kalbe yüklenen anlamlar tamamen bir mitten ibaret.
Birincisi, konu hakkında bilgili değilsiniz sanırım. İslama göre 15000 peygamber gönderilmiştir. Bu peygamberlerin adını, bölgesini ve getirdiği dini bilmiyoruz. Bu peygamberlerin bir kısmı yeni bir din getirirken, bir kısmı kendinden önceki dinleri tasdik etmiştir.
15000 peygamber geldiğini biliyorsun ama adını bölgesini ve dinini bilmiyorsun. Dünyada kaç tane din gelip geçmiş diye araştırırken açıp Kuran'dan bakmıyoruz herhalde değil mi?
Şimdi, diğer inançlara bakalım. Örneğin putperest temelli dinler. Bu dinlerin yanlış olduğunu evreni anlamak için kullanmamız gereken iki kavramdan birisi olan bilim ile reddedebiliyoruz. O halde yüzlerce din teorinizden elenmiş oluyor. Şimdi semavi dinlerin temeline inelim. Burada evreni anlama araçlarımızdan sadece bilimi kullanarak anlamıyoruz. Çünkü bu dinlerin temeline göre ilah, evrendeki hissedebildiğimiz maddeler ile aynı kanunlara sahip değil. Bilim dediğimiz kavram ise sadece evrenin kanunları çevresinde oluşan olayları inceleyebiliyor örneğin görelilik, kütle çekim, termodinamik, mekanik gibi. Ama semavi dinlerin temelindeki "İlah" kavramı bu örnek verdiğim kanunların hiçbirine tabi değil. Bu yüzden semavi bir ilahı bilim kullanarak kanıtlayamıyor ve reddedemiyoruz. Zaten sizde düşüncenizin kesin olduğunu savunmuyorsunuz. Bu olayda din yine kendini kanıtlıyor. Çünkü hiç inanmayan olmasaydı din kendi ile çelişirdi. Bu olayı da anlamak için inanç kavramının derinlerine inmek gerekiyor, ama konumuz değil.
İşte bu kanıtlar sonucunda, teoriniz anlamsızlaşıyor.
Bilim ile bir inanç reddetmen çok zor. Çok spesifik bir şekilde doğa yasalarına ters düşen inançlar reddedilebilir, geri kalanları teapot yöntemiyle işin içinden sıyrılıyor. Bir örnek vereyim;
Üçgen şeklinde bir tahta yapıp ortasına da çakıl taşını demirle tutturup kapına asarsan şeytanlar evine giremiyor. Bu ilahi güç ve şeytanlar algılayamayacağımız bir boyutta olduğundan hiçbir ölçümle tespit edemiyoruz. Bilim bu uydurduğum inancı yanlışlayamadı.
 
Bilimi veya aklımızı kullanarak semavi dinleri de reddedebilmemiz mümkün.

İlahı kanıtlayamıyor veya reddedemiyor olmamız semavi bir dinin doğru veya gerçek olduğunu kanıtlamaz.

Semavi dinleri savunurken deist olmuşsunuz, farkında değilsiniz.
Son paragrafı dikkatli okuduysanız, ki bu alıntılayan herkes için geçerli; semavi dinler doğrudur demedim. Veya İslam doğrudur da demedim. Bilim semavi dinlerin varlığını reddedemez dedim. Burada agnostisizm hakkında tartışıyoruz, konumuz semavi dinlerin içeriği ise o konuda başlık açın onu konuşalım o halde. Neyse cümleme döneyim. Son paragrafta bunun bir inanç olduğunu söyledim. Sen putperestsindir, ateşe veya farklı doğa unsurlarona tapıyorsundur, mitolojik unsurlara inanıyorsundur. Burada amaç bunları yalanlamak değil. Bahsettiğim konu sadece bilim ile var olmuş inançları reddetmektir. Yoruma açığım.
Bilim ile bir inanç reddetmen çok zor. Çok spesifik bir şekilde doğa yasalarına ters düşen inançlar reddedilebilir, geri kalanları teapot yöntemiyle işin içinden sıyrılıyor. Bir örnek vereyim;
Üçgen şeklinde bir tahta yapıp ortasına da çakıl taşını demirle tutturup kapına asarsan şeytanlar evine giremiyor. Bu ilahi güç ve şeytanlar algılayamayacağımız bir boyutta olduğundan hiçbir ölçümle tespit edemiyoruz. Bilim bu uydurduğum inancı yanlışlayamadı.
Evet bahsettiğim konu da o işte. "İnanç" kavramından bahsetmeye çalışıyorum.
 
Bence en mantıklı sistem bu. Yani neyi nereden biliyoruz ki diğer inanç sistemlerine inanılıyor onu anlamıyorum zaten. Yani reddeden neye göre tam emin inanan neye göre tam emin belli değil.

Tarih boyunca gelen inanç sistemlerine bakarsak eğer insanlar hep korktukları şeye tanrı sıfatını yüklemişler. Bu ya ateş olmuş ya da gök gürültüsü. Bu sefer inanç sistemi onu yaratanlar tarafından aslında yıkılıyor bence. Ateşe tapan adamın torununun torunu ateşin tanrı olmadığını söylüyor araştırdıkça. Özellikle dinlerin zaten insan uydurması olduğu çoğu zaman net aslında. Çünkü aynı hikayeyi anlatıyor hepsi. Fakat hepsinin temeli Mezapotamya, Sümer ve Asur dinlerine dayanıyor.
 

Geri
Yukarı