SessizBeyit
Centipat
- Katılım
- 5 Mayıs 2022
- Mesajlar
- 31
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
@SessizBeyit anladım hocam teşekkürler, kafamda az çok oturdu. Yine bu dedikleriniz teori gibi oluyor değil mi? Yani mantıken dediğiniz gibi olsa gerek bu da teoriye düşüyor.
Aslında agnostisizm bana göre dini bir düşünce veya inanç değil, ideoloji gibi bir şey. İnsanların bunu inanç olarak almaması gerek çünkü inanç yok ortada. Biliyorum mesajdan biraz ayrı ama güncelleme olarak eklemek istedimHani mesela bir dine inanırsın ancak Tanrı var mı yok mu bilmezsin gibi bir şey olmalı bana göre bu, tabii bazı dinlerde şirk olabilir bu ancak böylesi daha doğru gibi.
Evet bana göre de bu bir teori. Ancak ispatlanamadığı için değil. Teorinin tanımı zaten bir şeyin neden olduğunu açıklamayı gerektiriyor bana göre. Mesela pisagor teoremini hepimiz biliriz. Bunun ismi teorem diye bu kanıtlanmamış bir şey olacak değil. Aynı bunun gibi de, bana göre Tanrı'nın varlığı kanıtlanabilir bir şey. Şimdi ben her Tanrı dediğimde (ben Müslüman'ım bu arada) sizin kafanızda Allah canlandığı için belki imkansız gibi gelebilir. Ama sadece benim anlattığım "teori"den ziyade,
Bilimsel verilerde var (hassas ayar argümanı). Ha tabii ki bu ilkokuldaki din kültürü hocalarımızın söylediği "dünya güneşten 1 cm uzaklaşırsa donar, yakınlaşırsa yanar" gibi bir argüman değil. Bundan kat kat kat kat kat ve kat daha hassas ayarlar var evrende.
(İlk mesajda dediğim gibi, tamam İslam biraz spesifik bir tercih gibi görünebilir, ama Tanrı'nın varlığı bana göre öyle değil, İslam'ı inşaAllah başka konularda konuşuruz)
Bahsettiğim argümanı açıklayayım. Öncelikle fizikteki 4 temel kuvvet olmazsa hiçbir şeyin, (kimya, ışık, yıldız, gezegen vs. vs. ) Olmayacağını söyleyeyim. Sonrasında, mesela kütle çekim sabitinin 10 üzeri 60 da bir kadar azalsa, futbol topundan daha büyük hiçbir gezegen oluşamazdı (nedeni bana göre maddelerin kendini tutacak kuvvete sahip olamamasıdır).
Şimdi ise filozof Robin Collins'in söylediği olayla bunu destekleyelim. Collins diyor ki: "evrenin herhangi bir yerine bir madeni para koyun, rastgele bir yöne doğru ateş edin, mermi ivme kaybetmeden (F = 0) yoluna devam etsin. İşte sizin sıktığınız silahtan çıkan merminin, madeni parayı vurma ihtimali, kütle çekim sabitinin bu oranda tesadüfen bulunması ihtimalinden daha fazladır" diyor.
Tabii bununla sınırlı değil, mesela kozmolojik sabit, eğer 10 üzeri 120 de bir kadar artsa ( günlük hayatta maksimum kullandığımız sayı olan trilyonun 13 sıfırlı olduğunu hatırlatayım)(üstelik zamanın başlangıcından beri geçen saniye sayısı yaklaşık 10 üzeri 20) (13.8 milyar yıl X 31, 536, 000 saniye/yıl ≈ 4.349 X 10^17 saniye) evren büyük bir patlama geçirerek etrafa saçılır, yaşam ve maddeye dair hiçbir şey oluşamazdı. Azaldığı senaryoda ise, içine çökerdi ve yine yaşam ve maddeye dair hiçbir şey oluşamazdı.
Bir ek daha yapayım, fizikçi profesör Roger Penrose diyor ki: Kütle enerji dağılımının yaşama izin verecek şekilde dağılması 1/10 üzeri 10 üzeri 123 tür. Ki bu fizik tarihindeki en büyük sayıdır. Hatta bu sayı, evrendeki tüm partiküllerin sayısından daha fazladır. Çünkü tahmin edilen toplam parçacık sayısı 10 üzeri 87'dir.
Başka bir örnek vermek gerekirse bir insanın 50 milyar kere üst üste milli piyango kazanma ihtimali, tüm bu ihtimallerden daha fazladır. ((1/10,000,000)^50,000,000 ≈ 1.08 X 10^(-249, 920))
Son olarak, günümüzde her ne kadar bilim insanı = ateist/agnostik gibi bir algı olmuş olsa da, bazı bilim adamlarının sözlerini alıntılayıp, yazımızı noktalayalım.
Frank Tipler: "20 yıl önce kozmolojist olarak kariyerime başladığımda, bir ateisttim. Bir gün yahudi-Hristiyan teolojisinin temel iddiasının doğru olduğunu ve bunun bizim anladığımız fizik kanunlarının bir sonucu olduğunu gösteren bir kitap yazacağımı en vahşi rüyalarımda bile hayal edemezdim. Ben bu sonuçlara benim özel fizik branşımın merhametsiz mantığını kullanarak ulaştım"
Antony Flew: "Tanrı'yı keşfimin doğa üstü olgularla hiçbir ilişkisi olmadan tamamen doğal bir düzeyde geliştiğinin altını çizmeliyim. Kısacası, Tanrı'yı keşfedişim, inancın değil, aklın bir yolculuğudur. Yeryüzünde gözlemlediğimiz yaşamın kaynağına dair yapılabilecek yegane tatmin edici açıklama, sonsuz zekaya sahip bir aklın varlığıdır.
Yaratıcıyı kabul etmeyen bilim adamlarının itirafı:
Stephen Hawking: "big Bang'tan bir saniye sonraki genişleme hızı, yüz bin milyarda bir oranında az olsaydı bile, evren daha bugünkü büyüklüğüne erişemeden çökmüş olurdu. Şaşırtıcı gerçek şu ki bu sayıların değerleri yaşamın gelişimini sağlamak için çok hassas bir şekilde düzenlenmiş(Tanrı'dan bahsediyor) gibiler."
Leonard Susskind: "evet doğru, bu bahsettiğin gerçektende bıçaksırtında bir değre sahip. Bu değer o kadar hassas ki çok çok küçük bir oynama yapmaya kalksanız bugün burada olamazdık. Evreni ne yarattıysa artık, ne yarattı demeyi sevmiyorum, her neyse (konuya dönmek için söylüyor) kim yarattıysa çok çok hassas bir sabitede yaratmış."
Umarım faydalı olmuştur, 1 saati aşkın süredir uğraşıyorum.
Vesselam.
