Allah'ın her şeye gücü yetiyorsa neden birinin ona kulluk etmesine ihtiyaç duyuyor?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Hocam hekim bizi yapmıyor ama biraz farklı durum sanki. :) anlatımı güçlendirmek için öyle bir örnek vermişsiniz anladım sizi ama tam uymuyor bilginiz olsun.

Tam uysa zaten imtihan denen şey ortadan kalkar göz perdesine gerek kalmaz elmas ruhlu insanlar ile kömür ruhlu insanlar aynı dereceye gelir ki bu istenmeyen bir durumdur.
 
Bizi neden yarattığının önemi yok, çünkü bizi yaratmadan da bizi yaratmak istemesindeki sebebini vuku buldurabilirdi.

Ben Tanrı'yı yaratımlar çerçevesinde inceliyorum, bu yaratımların özüne baktığımda da yaratma eylemine dair Tanrı'nın iradesi hakkında bazı yargılara ulaşabiliyorum ve bu yargılar da kadirimutlaklık çerçevesi dahilinde oluşturulan argümanlar oluyor, çünkü benim asıl dikkatimi çeken şey Tanrı'nın harekete geçmiş olmasıdır en azından geçmişte bir zamanda. Esasında bir şekilde bir karar almış ve bunu yapmış, öyle değil mi? İddia bu şekilde.

Peki, bunu neden yapmış sorusuna verilen cevaplar nasıl? Birkaç başlıkta toplanabilse de en bilindik cevaplardan birisi bilinmek istemesi. Bilinmek istediği için yaratım var. Bir diğeri de çok merhametli olması. Çok merhametli olduğu için yaratım var. Yani, o kadar merhametli ki yaratarak, evreni var ederek merhametini gösteriyor.

Bilinmek istemesini ele almak gerekirse, bilinmek istemiş bir Tanrı yaratmadan da bilinebilir, çünkü Tanrı kadirimutlaktır. Yani, kadirimutlaklığı yaratmadan da bilinebilmesini sağlayacak kadar güçlüdür, çünkü adı üstünde kadirimutlaktır, her şeye gücü yetiyordur. Yani, bilinmek için yaratmak istediyse yaratmadan da bilinebileceği ihtimalini es geçmiş olamaz. Ha, belki yarattıkları tarafından bilimek istedi denilebilir, ama Tanrı yaratmadan da yarattıkları tarafından bilinebilir, bunu gerçekleştirebilecek kadar güçlü olmalıdır çünkü o kadirimutlaktır. Yine bu durum diğer durumla bir şekilde karşı karşıya geliyor olmalı Tanrı'nın iradesinde. Yani, yaratmadan da yarattıklarım tarafından bilinebilirim, diyor olabilmeli kadirimutlak bir Tanrı. Kendisinin bilinmesi adına yaratmadan da yarattıklarının aksiyon almasını sağlayabilir.

Diğer bir cevaba bakacak olursak aynı şekilde Tanrı yine yaratmadan da merhamet etmeye müktedirdir. Yani, eğer konu merhametse, yaratılanlara duyulan merhamet, onları yaratmadan da bu merhameti duymaya müktedirdir.

Tüm kerameti kendinden menkul bu irade, Tanrı'nın iradesi, harekete geçememektedir. Yani, yaratma bilgisine sahip olan Tanrı'nın yaratabilmesi için gerekli nedenler kendi karşısına çıkmamaktadır. Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi harekete geçmesini sağlayacak şartlar sağlanamamaktadır, çünkü harekete geçmesini sağlayacak şartlar ile harekete geçmemesini, durmasını sağlayacak şartlar aynı bağlamlarda vuku bulmaktadır ve eşit derecede seçilebilirdir, çünkü Tanrı kadirimutlaktır. Bu ikisi arasında kolaylık, zorluk, seçme, uzun, zaman veya çaba açısından bir fark yoktur, hatta ve hatta iyi ve kötü olması arasında da bir fark yoktur. Yani, Tanrı yaratarak iyilik yapmayı yaratmadan da iyilik yapabilecek güçte olduğundan dolayı ikisi arasında bir seçim yapamamaktadır.

Yani, Tanrı, yaratma bilgisine sahip olsa bile kadirimutlak olduğundan dolayı yaratma eylemini gerçekleştirecek nedenleri ortaya çıkaramaz. Bu nedenleri ortaya çıkarması için gereken nedeni yine seçemez çünkü hiçbir şeye zorunda değildir. Bu durumda yapacağı hiçbir seçim iradeli bir seçim olmayacaktır. Burada denilebilir ki ''Evet, hâlen bu seçimleri yapabilecek güçte ve yapmış işte.'' evet, fakat bunu iradesi ile yapmamış oluyor o zaman, çünkü irade bunların arasındaki bağlantıları kurabilmelidir. Öyle ki Tanrı gerçekten harekete geçmek isteseydi bile bu isteğini harekete geçmeden giderebilecekti.

Merhamet ve bilinmek hususları için kabul edilebilir çıkarımlar. Peki, mutlak sevgi?
 
Allah hiçbir günah işleme potansiyeli olmayan melekleri, yaptıklarından hiçbir şekilde sorumlu olmayan ve sadece nefsiyle hareket eden hayvanları yaratmıştır. Ardından istese melekten kat kat üstün bir konuma da gelebilen(Allah'a kulluk ederek) aynı şekilde hayvandan bile aşağıya inebilen insanı yaratmıştır. Bu insanın kendi seçimidir.
 
Hocam bakın, fabrikadaki işçiler istese patrona zarar verebilir ama 7 milyar insan toplansak sonsuz güçteki bir varlığa ne yapabiliriz?

İsyan etmememiz için, adaletsiz oldugunu düşünmememiz bizi dünyaya yollaması fikri aklıma yatmadı.

Sonsuz güçteki birine bir şey yapamayız fakat tanrı benim inandığım dine göre merhametlidir ve yarattığı varlıkların iyiliğini düşünür. Bu yüzden yarattığı bir varlığın kendisi hakkında böyle düşünmesini istemez. Bana göre dünyaya gönderilme amacımız budur.
 
Merhamet ve bilinmek hususları için kabul edilebilir çıkarımlar. Peki, mutlak sevgi?
Gösterebileceğin herhangi bir sebep için kabul edilebilir çıkarımlar bunlar. Gösterebileceğin her türlü sebebi bu sisteme uyarlayabiliyorsun, örneğin:

Mutlak sevgiden kastın nedir? Tanrı, sevgi dolu bir Tanrı olduğu için mi bizleri, tüm bu var oluşu yarattı? Bizleri çok sevdiği, sevgisini bizi yaratarak bizle paylaşmak istediği, sevgisini bize göstermek istediği için? Eğer kastın buysa Tanrı bizleri, tüm bu var oluşu yaratmadan da sevgi dolu bir Tanrı olabilir, Tanrı yaratmadan da yarattıklarını sevebilir, Tanrı yaratmadan da yarattıkları tarafından sevgisinin paylaşılmasını sağlayabilir; Tanrı yaratmadan da yarattıklarına sevgisini gösterebilir, çünkü Tanrı kadirimutlaktır.

Kadirimutlak olduğu için gücünün bunlara da yetiyor olabilmesi gerekmektedir. Gücünün bunlara yetiyor olabildiğini de kendi iradesinde bilebiliyor, tartıyor olabilmesi gerekmektedir, böylece de kadirimutlak bir Tanrı iradeli bir şekilde harekete geçememektedir, çünkü iradesinde bir şeyleri yaratabilmesi için gerekli nedenler kendi karşısına çıkmamaktadır. Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi harekete geçmesini sağlayacak şartlar sağlanamamaktadır, çünkü harekete geçmesini sağlayacak şartlar ile harekete geçmemesini, durmasını sağlayacak şartlar aynı bağlamlarda vuku bulmaktadır ve eşit derecede seçilebilirdir. Yani, örneğin Tanrı yaratarak iyilik yapmayı yaratmadan da iyilik yapabilecek güçte olduğundan dolayı ikisi arasında bir seçim yapamamaktadır ve hangi sebebi söylersen söyle bu sistemi her türlü sebebe uyarlayabilirsin.

Dolayısıyla Tanrı her ne isteyerek bizleri, tüm bu var oluşu yaratmışsa o isteğini bizleri, tüm bu var oluşu yaratmadan da elde edebilirdi. Dolayısıyla Tanrı aslında hiçbir zaman harekete geçemeyecekti, çünkü Tanrı'nın iradesi bunların arasındaki bağlantıları kurabilmeliydi ve ''Sen tüm bunları yaratmadan da bu isteğini elde edebilirsin.'' diyebilmeliydi, ama bir şekilde bir şey isteyerek bizleri yarattı, öyle değil mi? Ama bu yaratımı iradeli bir seçim olmadı, çünkü kendi iradesini hiçe saydı ve dolayısıyla tüm bu var oluş aslında iradesiz bir şekilde yaratıldı.
 
Son düzenleme:
4860338.jpg

İki ucu şeyli değnek. Ego desen olmaz / bilmediğimiz şeyler yüzünden desen olmaz. Yani
You cannot teach an old dog new tricks.
 
Kafamdaki soruların cevaplanması için açtım bu konuyu fakat daha da çok karıştı ya :) Allah her şeye sahipse neden bizi yarattı ki. Zaten her şeye sahip?

Bilinmez bir hazineydim bilinmek istedim çok güzel bir sanatkar olsan önce kendi sanatını görmek istersin sonra onu anlayabilecek kapasitede olanlara göstermek istersin. Senin ihtiyacın olduğu için değil onların ihtiyacı olduğu için. Birisi sana çok güzel derece bir araba verse al kullan bin onunla ihtiyacını gör ve nasıl muhteşem bir sanatkarın eseri olduğu düşün anla dese, sen ona; gerek yok, benim ihtiyacım (ihtiyacın olduğu halde) yok desen ne kadar yanlış bir tutum olduğunu bilirsin. Bazen bazı şeyleri sırf daha rahat bir dünyevi hayat yaşamak için haşa Allah'ı ve ahireti kabul etmemek yanlıştır. Deve kuşuna uç demişler ben deveyim demiş e o zaman yük taşı demiş ben kuşum demiş. Yani ateist olduğu söyleyenler bu dünyadan zerre kadar zevk almaması lazım öldüğü zaman yok olacağını düşünen birisi, nasıl hayattan zevk alıyorsun diyorsun ölünce belki bir yer vardır diyor peki varsa bir şeyler için çabala diyorsun öyle bir yer yok ki diyor.
 
Aslında bu sorunun cevabını şu an pek bilemeyiz gibime geliyor. Çünkü zihnimiz sonsuz değil bu zihinle sonsuzu anlamaya çalışıyoruz. Örneği yok, tasavvur edemiyoruz. Ama şimdilik bana en mantıklı olan cevap onun değil de bizim ihtiyacımız olduğu için kulluk yapmamızı istiyor bize karşı merhametli olduğu için, çünkü Allah'a kulluk etmenin zevki ve lezzeti hiçbir şeyde yok gerçekten bunun lezzetini alan herkes aynı şeyi söyler. Bu anne şefkatine de çok benziyor bence.
 
Bizleri çok sevdiği, sevgisini bizi yaratarak bizle paylaşmak istediği, sevgisini bize göstermek istediği için?

Tüm mesajınız bu çıkıştan olduğu için burayı alıntıladım.

Sevgi, gösterilmek zorunda olan bir kavram değildir. Ama sevgi, yaratmaya vesiledir. Ayrıca akla, bilgiye ve iradeye ihtiyaç duyan bir kavramdır. Önce kavramların ne olduğunu anlamak lazım. Olguları istediğimiz yerlere çekip, onlara cevap yazmak sadece haklılık telaşıdır.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Geri
Yukarı