Bilginin doğrulanması

Bundan sonra bende yoksun maalesef.

Agnostisizm'e "gerçek değildir" yazını gördükten sonra zaten yoktun ki bende.

Bilginin kaynağını doğrulayacak yetiye sahip değilsen bu senin problemin oluyor. Metodlardan bahsediyorum iki saattir. Yapacak bir şey yok.

Kendi anlamsızlığınızla da insanlara trol demeyin ve çingenlik çıkarmayın.

Çingenlik çıkaracak "canım benim" hitabını kuran sizsiniz en başta. Ondan sonra tavrım değişti farkındaysanız.
 
Agnostisizm'e "gerçek değildir" yazını gördükten sonra zaten yoktun ki bende.
O zaman yazıp uzatma. Ben mesajımı yazdım konu ile doğrudan alakalı mı diye düşündüm sonra sildim ve görüşümü belirttim. Bilgi değil evet ama görüşlerim bu yönde. Orada yazanları hepsi de görüş zaten.

Eğer kafanızda bittiysem yazmasaydınız keşke.

Çingenlik çıkaracak "canım benim" hitabını kuran sizsiniz en başta. Ondan sonra tavrım değişti farkındaysanız.
Güzel itaamlarda bulunmakta mı suç? Zoruna mı gitti sana güzel bir şey demem :D? Hayatım, balım, canım, bebeğim :D. Hop hop zoruna gitsin :D.

Modaratölerim okuyorsanız burayı lütfen bana ban atmayın. Karşımdaki nasıl insan görün lütfen :D. Kendisine "canım benim" dedim diye saçmalamadığı şey kalmadı. Böyle uzatmasının temel nedeni buymuş. Zaten yazdıklarında bir anlam yok, kendini haklı çıkarma ve tatmin etme duygusundan ibaret yazılar yazıp, hakaret etmiştir.
 
Son düzenleme:
Kendisine "canım benim" dedim diye saçmalamadığı şey kalmadı. Böyle uzatmasının temel nedeni buymuş.

Çarpıtan sen oluyorsun. Çünkü uzatmamın nedeni ile alakası yok. Üslup ile alakalı bir şey söyledim sadece. O yanlıştı. Ban atmayacaklar bu arada üsluptan ötürü, çünkü karşılıklı hakaret yok. "Canım benim" şeklindeki hitaplar karşındaki insanı küçük görme anlamına çok yatkın hitaplar yazı dilinde. Bir de beni tanımadan etmeden kendi kafanıza göre hitaplarda bulunmak da ayrı bir tuhaf.

Zaten yazdıklarında bir anlam yok, kendini haklı çıkarma ve tatmin etme duygusundan ibaret yazılar yazıp, hakaret etmiştir.

Hakaret ettiğim cümlemi gösterirseniz neden olmasın? 12 yaşında olduğunuzu düşünmem bir hakaret değil. Çünkü gerçekten öyle düşünüyorum o yazdığınızdan sonra. Cidden yani, şaka değil.

Konuya durduk yere aslında olayın "bilginin doğruluğundan emin olmak" konseptine "Ya Youtube'dan video izlemeyin o zaman makale okuyun" diye alakasız bir şekilde giriş yapan sizsiniz. Konu metodolojik olarak kendisini doğrulamak, video izleyip izlememek değil. Bilimsel bir makale olsa yine aynı şekilde bilgi doğrulaması yapılacaktı ama asıl sorun bunun doğrulamasını nasıl yapabiliriz? Videolar artık hayatımızın bir gerçeği. Amaç buna göre doğrulama önlemlerine başvurmak.

Herkes izliyor, makalesini de okuyor. Kimin ne izleyip okuduğunu sorgulamıyoruz. Amaç bunun doğruluğundan emin olmak. Bilgi nerede ise onun doğruluğundan emin olmak yani. Akademik bir makaleyi körü körüne okuyup kaynakça kısmına bakmayan bir insan ile videoyu körü körüne izleyip kaynakça kısmında yararlanılan bilimsel makalelere bakmayan bir insan arasında fark yok. Olay burada bilinç meselesi, doğrulama yetisine sahip olup yöntemlerine de hakim olmak.
 
Son düzenleme:
Doğru olduğunu bildiğimiz bilgilerin doğruluğu da belli koşullara bağlı değil midir? İçinde bulunduğu zaman ve mekan için doğru olması onun aslında koşullara bağımlı olduğunu göstermez mi?

Eğer dünya atmosferinde deniz seviyesinde suyun kaynama sıcaklığını ölçüp 100 'C diyebiliyorsam, bu suyun 100 'C de kaynadığı anlamına gelmez. Su için bir bilgi edindim ama bu bilgi dünya koşulları için geçerli. Mars veya Venüs için geçerli değil.

Video örneğine gelirsek videoda gösterilen koşullar içerisinde eğer anlatılan şey anlatıldığı gibi gerçekleşiyorsa videodaki kişi doğru söylüyordur. Yanlış diyebilir miyim? diyemem, kimse diyemez çünkü o bilginin doğru olabilmesi için gereken bütün koşullar sağlanmıştır zaten. Ve eğer anlatılanları ben de aynı koşullar içerisinde kullanacaksam benim için de aynı sonucu vereceğini bilirim bu da kendim için geçerli bir bilgi edindiğim anlamına gelir. Gün sonunda ben de mutluyumdur video sahibi de.

Konu için teşekkürler bu arada yanıtları okudukça ufkum açıldı. Ben yanıtlayan diğer arkadaşlar kadar engin bilgiye sahip değilim, doğruluk hakkında kendi naçizane fikrimi belirtmek istedim, konu dışına çıktıysam veya saçmaladıysam affola.
 
Eğer dünya atmosferinde deniz seviyesinde suyun kaynama sıcaklığını ölçüp 100 'C diyebiliyorsam, bu suyun 100 'C de kaynadığı anlamına gelmez. Su için bir bilgi edindim ama bu bilgi dünya koşulları için geçerli. Mars veya Venüs için geçerli değil.
Evet ama su kaynayabiliyor bilgisi elde edilebilir :D.
Sadece bazı ortamlarda farklı durumlarda kaynıyor yada buharlaşıyor.
 
Ben yanıtlayan diğer arkadaşlar kadar engin bilgiye sahip değilim,

Demeyin öyle şeyler bizler de sahip değiliz. Fikir alışverişi yapıyoruz zaten.

Felsefe kategorisinde toplanmamızın asıl amacı da bu zaten. Mümkün oldukça daha çok uğramaya çalışın lütfen.

Eğer dünya atmosferinde deniz seviyesinde suyun kaynama sıcaklığını ölçüp 100 'C diyebiliyorsam, bu suyun 100 'C de kaynadığı anlamına gelmez. Su için bir bilgi edindim ama bu bilgi dünya koşulları için geçerli. Mars veya Venüs için geçerli değil.

Mükemmel bir örnekti bu arada. Bu kadar... Bilginin doğruluğuna zaman ve mekan kavramını dahil etmek çok mantıklı. Başka bir yerde alakasız bir doğru mümkün olabilir çünkü.

Kaynamadan bağımsız elbette, başka bilgiler için de geçerli olabilir.
 
Evet ama su kaynayabiliyor bilgisi elde edilebilir :D.
Sadece bazı ortamlarda farklı durumlarda kaynıyor yada buharlaşıyor.
Evet bu da mantıklı. "Su kaynayabiliyor" diyerek su hakkında koşullardan bağımsız bir bilgi edinmiş oluyorum. Ama bu bilgiye nasıl ulaştım? Bu cümleyi kurabilmemi sağlayan şey ne?

Koşullarla dolu bu evrende koşullardan bağımsız yaptığım bir yorum ne kadar doğru olur? Mesela "su kaynayabiliyor" diyorsunuz ve bu doğru evet ama bunu nasıl gördünüz? Yani suyun bir şekilde kaynadığını önceden gördüğünüz anlamına geliyor bu, o da uygun koşulların sağlandığı zamana ait edindiğiniz bir bilgiydi. O zaman belki şöyle bir cümle kurardınız "dünyada deniz seviyesinde su 100 derecede kaynıyor". Şimdi ise sadece o koşul evresini cümleden çıkartarak cümleyi yeniden kurdunuz; "su kaynayabiliyor". Siz bu bilgiyi edinene kadar zaten suyu belli koşullar altında incelediniz. Yoksa suyun kaynadığı bilgisine zaten ulaşamazdınız. Yani sonradan koşulları aradan çıkarsanız bile, o bilginin doğruluğuna ulaşırken uygun koşullara muhtaçsınız.
 
Evet bu da mantıklı. "Su kaynayabiliyor" diyerek su hakkında koşullardan bağımsız bir bilgi edinmiş oluyorum. Ama bu bilgiye nasıl ulaştım? Bu cümleyi kurabilmemi sağlayan şey ne?
Maddenin özelliklerini inceleyen deneyler ve gözlerimlerin sonuçlarıyla ulaştın üstad.
Maddeler ısı alınca genleşir.
Atomlar daha kararsız hale gelir ve moleküllerin arasındaki bağlar zayıflar. Bunun da etkisi olarak ve buharlaşma olayı olur.

:D.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı