Çalışan Afgan, zengin Arap neden kötüleniyor?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Ben söylediklerinizden şu sonucu çıkardım: "Karın tokluğuna ve yasak olduğu halde asgari ücret altına sen de çalışmayı kabul et, seni işe alsınlar. Burasının Türkiye olması ve kendi vatandaşlarının hak, hukuku ve egemenliği beni pek bağlamaz. Ben işçinin işverene maliyetine bakarım, bunu da ülkenin kalkınması maskesi altında her türlü savunurum"

Bakın bu konunun savunulacak bir tarafı yok. Kontolsüz göç, aslında kontrollü dış müdahale demektir. Hele ki Ortadoğu gibi karışık coğrafyalarda bu iş doğrudan milli güvenlik meselesidir, azıcık ucuz iş gücü kapacağım diye, ev sahibiyim kiralarım artacak diye bu meseleye böyle bakmak ülkenin geleceğini kaosa ve asayiş sorunlarına teslim etmektir. Bizde zaten yeterince işsizlik, asayiş problemi, nüfus kalabalığı varken üstüne daha fazlasını ithal etmekten başka bir anlama gelmez kontrolsüz göçe izin vermek.

Özetle bu kontrolsüz göç konusunu bu kadar cansiperane savunmak için, kişinin ya konuya dair yeterli bilgisinin olmaması, ya göçmenlerle ilgili bir maddi çıkarının olması ya da Türkiye'nin milli güvenliğine karşı bir planın parçası falan olması gerekiyor.
 
Elimizin tersiyle itmeye gerek yok, yine turist olarak gelsinler. Kendilerinin çok büyük bir kısmı özellikle Doğu Karadeniz tarafında ciddi varlık sahibi olmuş durumdalar. Kendim de oralıyım ve her yıl yaz aylarını orada geçiririm. Yıldan yıla o coğrafyanın nasıl betonlaştığını bizzat görünce ister istemez bir nefret oluşuyor içinizde. Adamların sadece ceplerindeki döviz daha değerli diye gelip burada neredeyse bedavaya ailemin geçmişini yansıtan yerlere çöreklenmesi pek hoşnut kalacak bir durum değil. Zaten o kadar hızlı ve dengesiz bir yapılaşma söz konusu ki yıllarca kimseye karışmadan şırıl şırıl akan dere yatakları artık kendine akacak yer kalmadığından her sağanakta ya sel oluyor ya heyelan. Toprak zaten suya doymuş, azıcık uzun sürdümü yağmur bir yerler mutlaka kopuyor, çöküyor. Olan yine bizimkilere oluyor. Öyle döviz varsın kalsın gelmesin. Bence bir daha elde edilemeyecek türden kayıplar bunlar.
Aslında fotoğraflar her şeyi açıklıyor. Doğu Karadeniz'de bulunan mülklerin %37'si ya sonradan Türk vatandaşı olmuş Araplar ya da Türk vatandaşı olmayan Araplar tarafından satın alınmış. 2002 yılından önce Türk vatandaşı olmayan hiçbir kimseye mülk satışı yapılmayan Karadeniz'de durum bu şekildedir.
uzungöl 2002.png
uzungöl 2020.png
 
Abi sonra niye gelişmiyoruz diyorlar al işte.
 
Aslında fotoğraflar her şeyi açıklıyor. Doğu Karadeniz'de bulunan mülklerin %37'si ya sonradan Türk vatandaşı olmuş Araplar ya da Türk vatandaşı olmayan Araplar tarafından satın alınmış. 2002 yılından önce Türk vatandaşı olmayan hiçbir kimseye mülk satışı yapılmayan Karadeniz'de durum bu şekildedir.
Zaten burada konuların birbiriyle çok güzel bağlantıları mevcut. Ucuz iş gücü varken iş bulamayan, geçim sıkıntı çeken vatandaş büyük ihtimalle mecburen satıyor o toprakları müteahhitlere. Kimsenin baba toprağını keyfinden sattığını düşünmüyorum. Bu da Arap arkadaşları turistten ziyade biraz da fırsatçı yapıyor haliyle.
 
Yani diyorsun ki vergisini vermeyen illegal işçi çalıştıralım, öyle mi? E o zaman suyunu ekmeğini verelim, köle çalıştıralım.

Yani diyorsun ki Afgan çalışsın, Türklerin bir kısmı bunun ekmeğini yerken bir kısmı da açlıktan ölsün, öyle mi?

Turist olarak gelenlere hiçbir lafım yok. Ama benim ülkeme geliyorsa, sadece işinize geldiğinde dillendirdiğiniz o "aile yapısına" uymak zorunda.

Savaşın ortasında 5 çocuk yapıp da sonra "savaş var çocuğuma yazık değil mi" diyen insan hiç umrumda değildir, kusura bakmayın.
 
Ucuz iş gücü belki bir işletmenin kalkınmasına yardımcı olur. Lakin aynı işi yapan bir yurttaş bundan kötü etkilenecektir. Yani talep ettiği ücreti düşürmek zorunda kalacaktır veya iş aramaya başlayacaktır. Bunun gibi bir sürü ekonomik dengesizliğe yol açma durumları var mültecilerin, maalesef.
Arapların ülkeyi kalkındırdığı doğrudur. Ancak bu kalkınma normal bir vatandaşa ne gibi bir fayda sağlıyor? Bunu sormak lazım.
En büyük problemse kültür, arkadaşlar. Bu toplulukların kültürünü hanginiz benimseyebiliyor? Ya da hanginiz kendinizi bu topluluklara yatkın hissediyorsunuz?
 
Hocam sorun orada zaten sen afganı çalıştırıyorsun 1200'e ama fiyatlar hala aynı.
Kardeşim herkes çalıştırıyor sen afgan çalıştırarak 50 kuruşa maal eder 1 liraya satarsın yanında ki adam da afgan çalıştırarak 50 kuruşa maal eder 75 kuruşa satar. Çin örneği ucuz işçilik'in piyasa için ne kadar faydalı olduğuna örnektir.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı