Sevgilinin ölmesi ile ayrılman neredeyse aynı şeydir.
2008 yılında kız arkadaşımı trafik kazasında kaybettim. Bunun acısı ile ayrılığı kıyaslama, kıyasladığın örneklerden birinin ne olduğunu anlayamazsın çünkü.
Takma diyenler hayatta gerçekten kimseyi sevmemiş insanlar sanırım. Sevgilisinden ayrılmış, hayatının merkezindeki insan gitmiş.
Normalde buna haklısın derdim ancak hayatımda çok fazla ayrılık oldu. Eski kız arkadaşlarımın çoğu hâlâ hayatımdalar ve bir şeye ihtiyacım olduğu anda yanıma koşarlar. Hepsinin yeri sevgili olarak olmasa da güvendiğim insanlar olarak bende ayrıdır. Her yeni kız arkadaşım hep bunu garipsedi ilişkinin başlarında ancak sonra bunu takdir etmeye başlıyorlar. Ayrılık demek illa birini kaybetmek demek değil. Ayrıca insanlar hakkında bu kadar kesin yargılara varmamak gerekiyor, kişilerin geçmişte yaşadığı şeyleri ve o yaşadıklarının sonucu olarak da hayata farklı bir açıdan bakabiliyor olabileceğini göz ardı etmek pek doğru bir yaklaşım değil. Senin için çok sevdiğim şu dizeleri buraya yazıyorum;
Bağlanmayacaksın bir şeye öyle körü körüne.
O olmazsa yaşayamam demeyeceksin, demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela, o daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa kaybetmekten de korkmazsın.