Üstüne 10 milyar koyup da satın. Piyasa bunu gerektiriyor.Bu arada bendeki arabayı 2. elde kim alacaksa çok şanslı, Türkiye'nin en iyi durumdaki DSG şanzımanı ile satıyorum.
Octavia ile titreme ve anlamsız bir cızırtı sesi yaşadım. Beni geriyor artık bu konuşmalar.
Bence de öyle. Üreticisi bile DSG'nin sorunlu olduğunu kabullenip Avrupa'da koşulsuz 10 yıl garanti sunuyor. Bizim burada da Doğuş VAG fanlarını iyi niyet altında tokatlıyor. Ulan sen gel bunu Avrupa'da yap da bakalım yıkıyorlar mı yıkmıyorlar mı orayı. İyi niyetmiş
10 değil 30 koysam yeridir. Şaka bir yana o anda piyasa ortalaması o model yılı/kilometre/donanımda neyse ona göre satarım. Fiyat yükseltip satışı geciktirmem, çok altına da inip arabayla ilgili şüpheye neden olmam.Üstüne 10 milyar koyup da satın. Piyasa bunu gerektiriyor.
Sürücülerde her ne kadar problem olsa da bu şanzımanın komplike bir yapısı olduğunu ve arıza çıkarmaya meyilli olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Sen DSG'yi trafikte istediğin kadar dikkatli kullan, kuru tipse ısınacak ve bir gün ekranında sağa çekin yazısını göreceksin.
Bir mühendislik ürününün mekanik tasarımı ne kadar karışıksa hata verme ihtimali o kadar artar. Bundan dolayı bu şanzımanlar uygunsuz seçimleri/kullanımları kısa bir süre yapsan bile hata verme ihtimaline sahip. Yalnız 2017 öncesindeki DQ200'lerdeki "kronik" olan sorun şu anda kronik olmaktan çıkmış durumda.
Malum DSG'den dolayı üç buçuk attığımdan ışıklarda yeni durduysam ya da trafikte 10-15 saniyeden fazla duracağımı fark ettiysem otomatik olarak elim boşa atmaya gidiyor.
Artık boşa atmaya da çok gerek yok aslında, fren pedalına sert basınca kavramayı ayırıyor artık ama bu şanzımanlardaki asıl sorun yokuş yukarı 5-6 km hızda gittiğin bozuk yollardaki ısınma şu anda. Birkaç kilometre kadar çok düşük hızda, tam tork kullanımı ile gitmen gereken durumda üzer.Geçen yıl demiştin de baktığımda ZF şanzıman görmemiştim. Yalnız orada kuru tip DQ200'ü kullanmıyorlar. Burada maliyet düşürmek amaçlı en ucuz şanzımanları olduğu için DQ200 veriyorlar 150 beygir 250 tork'a kadar olan araçlarda ama burada da VW'nin asıl tuhaflığı ortaya çıkıyor. DSG kullanmaktansa ZF koysalar arabalar daha ucuz olurlar ama illa marka damgası olarak DQ200'ü çok yaygın kullanıyorlar düşük hacimli motorlarda.
VW değil de sanırım Audi idi. Ama oraya alternatif sunduklarından eminim.
Trafikte manuel kullanan da var kolcuk ya da vites ile. Bilmiyorum, böyle eziyet çektikten sonra otomatik kullanmanın anlamı yok gibi geliyor bana. Kimisi de bam güm acımadan kullanıyor ve eğer şanslıysa ucuz sayılabilecek paralarla servisten çıkabiliyor.Malum DSG'den dolayı üç buçuk attığımdan ışıklarda yeni durduysam ya da trafikte 10-15 saniyeden fazla duracağımı fark ettiysem otomatik olarak elim boşa atmaya gidiyor.
30-40 dakikalık trafikte 2-3 defa yapsan bile büyük oranda fark ettirir. Benim gibi "tırsanlar" hem frene sert basıp kavrama ayırıyor hem ışıkta yeni durulduysa boşa alabiliyor kombo olarak.
Sürüş anında zevkli, kulakçıkla kullanmak da keyifli ama hata toleransı düşük olduğu için "günlük" arabamda olmasını istemezdim açıkçası.Benim yok, 2. elde DSG'li araba almam burada.
30-40 dakikalık trafikte 2-3 defa yapsan bile büyük oranda fark ettirir. Benim gibi "tırsanlar" hem frene sert basıp kavrama ayırıyor hem ışıkta yeni durulduysa boşa alabiliyor kombo olarak.
Benim yok, 2. elde Dsg'li araba almam burada.
