Evrim teorisi’ Çürütüldü
Evet, nihayet beklenen oldu ve evrim teorisinin geçerliligi ortadan kalktı.
Bilim adamları, ‘’evrim’’ teorisi denen akilsiz kurami ellerinin tersiyle itip, akilli tasarim’’ denilen Tanrısal teoriyi kabul etmeye başladılar
Bütün bilimsel dergilerde, yaratılış ile ilgili makaleler ardı ardına yayimlanmaya başlandi. Bu makalelerden birini kaleme alan çok ünlü bir bilim adamı yeni bulgular ışığında yaratılışı şöyle açıklıyor.
Bundan yuzbinlerce yil önce, henüz dünya üzerinde in-cin top oynarken, yüce Rab Tanrı’nın canı çok sıkılır ve kimseye benzemeyen bir insan yaratmaya karar verir!
Bütün meleklerini toplar ve şöyle seslenir: ‘’Ey meleklerim, bir insan yaratmaya karar verdim, siz ne dersiniz?
Melekler bu şoke edici, son dakika haberinden sonra şaşırır kalır: ‘’Aman ya rabbim! başka derdin yok mu?’’ Bir insan yaratıp başımıza bela mı edeceksin?’’ ‘’Biz seni zaten övüp duruyoruz, sabah aksam deliler gibi, sadece sana tapıyoruz, yetmez mi?’’ diyerek sitemkar bir şekilde cevap verirler.
Yüce Rab meleklere: ‘’Siz ne anlarsınız benim işlerimden- hem isteseniz de istemeseniz de bir insan yaratacağım ve siz de itaat edip, ona secde edeceksiniz, yoksa aklınızı alır, sizi yakarım’’ diyerek tehditkar bir sekilde karşılık verir:
Ve Rab, boş kaldığı günlerden bir günde, boş bir arazide dolaşmaya çıkar. İnsanı nasıl bir şeyden yaratayım’ diye düşünürken, bir çamur deryasına saplanıp kalır. İşte tam o esnada, kendi kendine insanı ancak ‘’çamurdan’’ yaratabilirim- der.
Biliyorum, çamur gibi başa bela olacak, ama olsun, gene en iyisi çamurdan yaratmaktır, insan olsun çamurdan olsun’’ diyerek- kendini ikna eder
Ertesi gün yüce Rab, kovulmuş- horlanmış ezik bir meleğin çomlekçi dükkanına uğrar.
Meleğe, ‘’ey asi melek, rica etsem bana bir parça çamur verebilir misin’’ diye sorar. Asi melek, hiç beklemedigi bu garip istek karşısında şaşırır kalır! Ey yüce rabbim, çamuru ne yapacaksınız bilmiyorum ama, bütün çamurum size feda olsun, alın bütün çamurumu, hepsi sizin olsun’’ der. Yüce Rab, asi melekten rica minnet aldigi bir parca çamuru eline alır ve işe koyulur.
Insanın önce kulaklarını, sonra ayaklarını, daha sonra yumurtalıklarını yapar. Kısa süren tasarım harikası bir çalişmadan sonra çamurdan adamı bitirir. Lakin çamurdan adam kıpırdamıyordu. ‘’Tabi ya’’ der- ‘’bu çamurdan adama canlanmasi için üfürmek gerek’’ Biraz sonra kuvvetli nefesiyle -fü fü fü fü- yaparak çamurdan adamın bir anda canlanmasını sağlar.
Işte o anda çamurdan adam canlanıp etrafına bakınmaya başlar. Kendisini yaratan rabbisine dönerek sorar. ‘’Ya Rab, -beni sen mi yarattın?’’ Rab, evet! begenemedin mi canım? Adem, haşa ya rabbi, sen çok güzel yaratıyorsun, beni de güzel yaratmışsın, vella kendimi cok begendim, eline sağlık -diye cevap verir.
Ve yüce Rab kisa süren bir diyalogdan sonra çamurdan yarattığı Ademin kulağindan tutarak cennete fırlatır- ve ardından şöyle seslenir.
Ey Adem! ‘’sen artik bu cennette sonsuz bir saadet icinde ekmek elden su gölden bir şekilde yaşayacaksın, dahasi üşümeyeceksin, çalişmayacaksın, aç kalıp açıkta kalmayacaksin, istedigin gibi yan gelip yatacaksın, bir sıkıntın olursa meleklerim emrinde, ses ver binlercesi koşar gelir.
Yalnız bir şartım var!’’ Adem, emret ya Rabbi başım gözüm üstüne, beni yaratan sensin, size karşı gelmek ne haddime’’ diyerek efendice cevap verir.
Rab, Ademe dönerek, 'şu elma ağacını görüyor musun’ diye sorar. Adem, evet! Görüyorum, gözlerimi sen yarattın yoksa unuttun mu?’’
Rab devamla buyurur: Şu gördügün ağaca yaklaşmayacaksın, ellemeyeceksin, elledinmi ellerini kırar, seni cennetimden kovar, dünyaya atarım’’.
Dünyada iş- güç bulmak zorunda kalir, iş bulamayinca da aç açıkta kalır, perişan olur, kira ödeyemez hale düşersin. Kirayi ödeyemedinmi ev sahibi kapina dayanır seni rezili rusva eder’’ diye buyurur.
Adem, ‘’tövbe yarabbi, hic bir sekilde bu ağaca ellemeyeceğim, meyvesinden yemeyeceğim, onu birak yanından bile geçmeyeceğim’’ diyerek itaatkar bir kul gibi Rabbisine soz verir; ama içinden de - ‘’ ulan ne degerli ağacmis bu’’ diye düşünmekten de kendini alamaz.
Gel zaman git zaman Adem, cennette tek başina kalmaktan, yalnızlıktan bunalım geçirmeye başlar. -Ah keşke yanımda biri olsaydı’ diyerek iç geçirir. En azından konuşur dertleşirdik. Burada bir sürü melek var; ama işleri- güçleri deliler gibi ibadet etmek’’ diye kendi kendine söylenir.
Gene yalnızlıktan bunalım geçirdigi bir gün, yüce Rabbin huzuruna çıkıp- kendisine arkadaşlik edecek bir kimseyi yaratmasını istemeye karar verir.
Ayin 23 ünü 24 üne bağlayan Cuma gecesi…
Başı önde Rabbin huzuruna çıkıp şöyle der. ‘’Ya Rabbi, ben bildiginiz gibi, cennette yalnız yaşıyorum, yapayalnızım, konuşacağım, dertleşeceğim, gerektiginde sevişeceğim kimsecikler yok. Rica etsem bana bir karı ayarlayabilir misiniz? Yalnizliğımı giderebilir misiniz’’ diye sorar.
O gün morali yerinde olan Rab, biraz düşünür ve sonra Ademe dönerek, ‘’tamam isteğini kabul ediyorum, sana arkadaşlık edecek- gerektiğinde teselli edecek güzel bir karı yaratacağim, sen de onu çok seveceksin’’ diye buyurur.
Sevincinden havalara firlayan Ademi yere yatırıp- iki dakika içinde kaburga kemiğinden Havva’ isimli bir fistik yaratır. Adem Havva’yı görünce çarpılır, aklı başından gider. ‘’Aman yarabbim bu ne güzel bir şey, ben bunu kesin yerim’’ der ama birden aklina yüce Rabbine verdigi o söz gelir. Kendi kendine, ‘’bu iş yatar- en iyisi muhabbet eder vakit geçiririz diye düşünür.
Bir zaman sonra…
Yani günlerden bir gün yüce Rab, bütün meleklerini toplar ve onlardan Ademe secde etmelerini ister. Bütün melekler itaat edip tereddütsüz şekilde secde ederler. Tabi bir kişi hariç, o'da anasının gözü İblis’ten başkası deًğildir.
Rab, iblisin emre itaatsizlik ettiğini gِörünce çok kızar:
İblise dönerek ulan, neden Ademe secde etmedin’’ diye sorar. İblis, ‘’ya Rabbi, beni ateşten- Ademi ise çamurdan yarattın! Ben bunun nesine secde edeceğim?’’ Bu adamın her tarafı çamur,valla kusura bakma ama ben secde- mecde etmiyorum’’ diyerek yüce rabbe diklenir.
Rab, önce biraz şaşırır, çünki o güne kadar kimse kendisine diklenmemiştir. Şok etkisi geçtikten sonra- ‘’o halde seni lanetliyorum, cehenneme kadar yolun var, defol git lan cennetimden, seni kovdum’’ diyerek kahredici rüzgarlar estirir
İblis, mağdur edebiyatının bütün inceliklerini kullanarak, -ya Rab bana kıyamete kadar izin ver bari, şunun şurasında kıyamete ne kadar kaldı ki, ne olur izin versen diyerek yalvarır. Rab, merhametinin verdiği coşkuyla İblise kıyamete kadar süre verir.
Ve iblis izni kopardıktan sonra yüce Tanrıya dönerek şöِyle der:
‘’Demek beni bu çamur adam yüzünden lanetledin öyle mi?’’ O zaman ben de kıyamete kadar insanların sana karşı gelmesi için çalışacağim. Yoldan çıkmaları için altlarından girip- üstlerinden çıkacağım. O'nları deli edeceğim. Özellikle de kadinlara- kizlara musallat olacağim, en kisa, mini mini etekleri giymeleri için vesveseler vereceğim. Plajlarda bikini ile, hatta üstsüz şekilde sere- serpe baldir- bacak uzanmaları için telkinlerde bulunacagım’’ diyerek- haddini aşan tehditler savurur.
Yüce Rab; İblise karşılık olarak, -elinden geleni ardına koyma lan şerefsiz, seni ve sana uyanları cehennemde izgara yapacagim. Hepinizi acimadan yakacağim. Hadi bakalm kim kimi’’ diyerek meydan okur.
Bilim adamları yaratılış teorisinin diğer bilimsel verileri icin laboratuvarlardan cikmiyorlar. Devamını Yakinda eklerim İNŞ : )
Saygılar!
Not: Bu yazı 2010. Yılında yazılmıştır. TR karakterli olmayan bir bilgisayarda yazıldığı için düzeltme yapılmıştır. Yazının devamı vardır ve 7 sayfadır. Kişi ve kuruluşlarla ilgisi olmayıp tamamen hayal ürünüdür : )
Evet, nihayet beklenen oldu ve evrim teorisinin geçerliligi ortadan kalktı.
Bilim adamları, ‘’evrim’’ teorisi denen akilsiz kurami ellerinin tersiyle itip, akilli tasarim’’ denilen Tanrısal teoriyi kabul etmeye başladılar
Bütün bilimsel dergilerde, yaratılış ile ilgili makaleler ardı ardına yayimlanmaya başlandi. Bu makalelerden birini kaleme alan çok ünlü bir bilim adamı yeni bulgular ışığında yaratılışı şöyle açıklıyor.
Bundan yuzbinlerce yil önce, henüz dünya üzerinde in-cin top oynarken, yüce Rab Tanrı’nın canı çok sıkılır ve kimseye benzemeyen bir insan yaratmaya karar verir!
Bütün meleklerini toplar ve şöyle seslenir: ‘’Ey meleklerim, bir insan yaratmaya karar verdim, siz ne dersiniz?
Melekler bu şoke edici, son dakika haberinden sonra şaşırır kalır: ‘’Aman ya rabbim! başka derdin yok mu?’’ Bir insan yaratıp başımıza bela mı edeceksin?’’ ‘’Biz seni zaten övüp duruyoruz, sabah aksam deliler gibi, sadece sana tapıyoruz, yetmez mi?’’ diyerek sitemkar bir şekilde cevap verirler.
Yüce Rab meleklere: ‘’Siz ne anlarsınız benim işlerimden- hem isteseniz de istemeseniz de bir insan yaratacağım ve siz de itaat edip, ona secde edeceksiniz, yoksa aklınızı alır, sizi yakarım’’ diyerek tehditkar bir sekilde karşılık verir:
Ve Rab, boş kaldığı günlerden bir günde, boş bir arazide dolaşmaya çıkar. İnsanı nasıl bir şeyden yaratayım’ diye düşünürken, bir çamur deryasına saplanıp kalır. İşte tam o esnada, kendi kendine insanı ancak ‘’çamurdan’’ yaratabilirim- der.
Biliyorum, çamur gibi başa bela olacak, ama olsun, gene en iyisi çamurdan yaratmaktır, insan olsun çamurdan olsun’’ diyerek- kendini ikna eder
Ertesi gün yüce Rab, kovulmuş- horlanmış ezik bir meleğin çomlekçi dükkanına uğrar.
Meleğe, ‘’ey asi melek, rica etsem bana bir parça çamur verebilir misin’’ diye sorar. Asi melek, hiç beklemedigi bu garip istek karşısında şaşırır kalır! Ey yüce rabbim, çamuru ne yapacaksınız bilmiyorum ama, bütün çamurum size feda olsun, alın bütün çamurumu, hepsi sizin olsun’’ der. Yüce Rab, asi melekten rica minnet aldigi bir parca çamuru eline alır ve işe koyulur.
Insanın önce kulaklarını, sonra ayaklarını, daha sonra yumurtalıklarını yapar. Kısa süren tasarım harikası bir çalişmadan sonra çamurdan adamı bitirir. Lakin çamurdan adam kıpırdamıyordu. ‘’Tabi ya’’ der- ‘’bu çamurdan adama canlanmasi için üfürmek gerek’’ Biraz sonra kuvvetli nefesiyle -fü fü fü fü- yaparak çamurdan adamın bir anda canlanmasını sağlar.
Işte o anda çamurdan adam canlanıp etrafına bakınmaya başlar. Kendisini yaratan rabbisine dönerek sorar. ‘’Ya Rab, -beni sen mi yarattın?’’ Rab, evet! begenemedin mi canım? Adem, haşa ya rabbi, sen çok güzel yaratıyorsun, beni de güzel yaratmışsın, vella kendimi cok begendim, eline sağlık -diye cevap verir.
Ve yüce Rab kisa süren bir diyalogdan sonra çamurdan yarattığı Ademin kulağindan tutarak cennete fırlatır- ve ardından şöyle seslenir.
Ey Adem! ‘’sen artik bu cennette sonsuz bir saadet icinde ekmek elden su gölden bir şekilde yaşayacaksın, dahasi üşümeyeceksin, çalişmayacaksın, aç kalıp açıkta kalmayacaksin, istedigin gibi yan gelip yatacaksın, bir sıkıntın olursa meleklerim emrinde, ses ver binlercesi koşar gelir.
Yalnız bir şartım var!’’ Adem, emret ya Rabbi başım gözüm üstüne, beni yaratan sensin, size karşı gelmek ne haddime’’ diyerek efendice cevap verir.
Rab, Ademe dönerek, 'şu elma ağacını görüyor musun’ diye sorar. Adem, evet! Görüyorum, gözlerimi sen yarattın yoksa unuttun mu?’’
Rab devamla buyurur: Şu gördügün ağaca yaklaşmayacaksın, ellemeyeceksin, elledinmi ellerini kırar, seni cennetimden kovar, dünyaya atarım’’.
Dünyada iş- güç bulmak zorunda kalir, iş bulamayinca da aç açıkta kalır, perişan olur, kira ödeyemez hale düşersin. Kirayi ödeyemedinmi ev sahibi kapina dayanır seni rezili rusva eder’’ diye buyurur.
Adem, ‘’tövbe yarabbi, hic bir sekilde bu ağaca ellemeyeceğim, meyvesinden yemeyeceğim, onu birak yanından bile geçmeyeceğim’’ diyerek itaatkar bir kul gibi Rabbisine soz verir; ama içinden de - ‘’ ulan ne degerli ağacmis bu’’ diye düşünmekten de kendini alamaz.
Gel zaman git zaman Adem, cennette tek başina kalmaktan, yalnızlıktan bunalım geçirmeye başlar. -Ah keşke yanımda biri olsaydı’ diyerek iç geçirir. En azından konuşur dertleşirdik. Burada bir sürü melek var; ama işleri- güçleri deliler gibi ibadet etmek’’ diye kendi kendine söylenir.
Gene yalnızlıktan bunalım geçirdigi bir gün, yüce Rabbin huzuruna çıkıp- kendisine arkadaşlik edecek bir kimseyi yaratmasını istemeye karar verir.
Ayin 23 ünü 24 üne bağlayan Cuma gecesi…
Başı önde Rabbin huzuruna çıkıp şöyle der. ‘’Ya Rabbi, ben bildiginiz gibi, cennette yalnız yaşıyorum, yapayalnızım, konuşacağım, dertleşeceğim, gerektiginde sevişeceğim kimsecikler yok. Rica etsem bana bir karı ayarlayabilir misiniz? Yalnizliğımı giderebilir misiniz’’ diye sorar.
O gün morali yerinde olan Rab, biraz düşünür ve sonra Ademe dönerek, ‘’tamam isteğini kabul ediyorum, sana arkadaşlık edecek- gerektiğinde teselli edecek güzel bir karı yaratacağim, sen de onu çok seveceksin’’ diye buyurur.
Sevincinden havalara firlayan Ademi yere yatırıp- iki dakika içinde kaburga kemiğinden Havva’ isimli bir fistik yaratır. Adem Havva’yı görünce çarpılır, aklı başından gider. ‘’Aman yarabbim bu ne güzel bir şey, ben bunu kesin yerim’’ der ama birden aklina yüce Rabbine verdigi o söz gelir. Kendi kendine, ‘’bu iş yatar- en iyisi muhabbet eder vakit geçiririz diye düşünür.
Bir zaman sonra…
Yani günlerden bir gün yüce Rab, bütün meleklerini toplar ve onlardan Ademe secde etmelerini ister. Bütün melekler itaat edip tereddütsüz şekilde secde ederler. Tabi bir kişi hariç, o'da anasının gözü İblis’ten başkası deًğildir.
Rab, iblisin emre itaatsizlik ettiğini gِörünce çok kızar:
İblise dönerek ulan, neden Ademe secde etmedin’’ diye sorar. İblis, ‘’ya Rabbi, beni ateşten- Ademi ise çamurdan yarattın! Ben bunun nesine secde edeceğim?’’ Bu adamın her tarafı çamur,valla kusura bakma ama ben secde- mecde etmiyorum’’ diyerek yüce rabbe diklenir.
Rab, önce biraz şaşırır, çünki o güne kadar kimse kendisine diklenmemiştir. Şok etkisi geçtikten sonra- ‘’o halde seni lanetliyorum, cehenneme kadar yolun var, defol git lan cennetimden, seni kovdum’’ diyerek kahredici rüzgarlar estirir
İblis, mağdur edebiyatının bütün inceliklerini kullanarak, -ya Rab bana kıyamete kadar izin ver bari, şunun şurasında kıyamete ne kadar kaldı ki, ne olur izin versen diyerek yalvarır. Rab, merhametinin verdiği coşkuyla İblise kıyamete kadar süre verir.
Ve iblis izni kopardıktan sonra yüce Tanrıya dönerek şöِyle der:
‘’Demek beni bu çamur adam yüzünden lanetledin öyle mi?’’ O zaman ben de kıyamete kadar insanların sana karşı gelmesi için çalışacağim. Yoldan çıkmaları için altlarından girip- üstlerinden çıkacağım. O'nları deli edeceğim. Özellikle de kadinlara- kizlara musallat olacağim, en kisa, mini mini etekleri giymeleri için vesveseler vereceğim. Plajlarda bikini ile, hatta üstsüz şekilde sere- serpe baldir- bacak uzanmaları için telkinlerde bulunacagım’’ diyerek- haddini aşan tehditler savurur.
Yüce Rab; İblise karşılık olarak, -elinden geleni ardına koyma lan şerefsiz, seni ve sana uyanları cehennemde izgara yapacagim. Hepinizi acimadan yakacağim. Hadi bakalm kim kimi’’ diyerek meydan okur.
Bilim adamları yaratılış teorisinin diğer bilimsel verileri icin laboratuvarlardan cikmiyorlar. Devamını Yakinda eklerim İNŞ : )
Saygılar!
Not: Bu yazı 2010. Yılında yazılmıştır. TR karakterli olmayan bir bilgisayarda yazıldığı için düzeltme yapılmıştır. Yazının devamı vardır ve 7 sayfadır. Kişi ve kuruluşlarla ilgisi olmayıp tamamen hayal ürünüdür : )