Kaderin kendisiyle bağlantısı var mıdır?

Mevzuyu hangi "kader" tanımı üzerinden değerlendiriyoruz? Ya da kader nedir? Sanırım soru ve cevaplar; kaderin, yazgı ile eşlenmiş anlamı üzerine kurulmuş da kader ve yazgı eş anlamlı olmayabilir ki buna dair açıklamalar mevcuttur. Batıya bakarsan Cicero, doğuya bakarsan da Maturidi; kaderin, yazgıdan farklı bir anlamı olduğunu ifade etmişlerdir. Belirlenmişlik, determinizmin dayanağınıdır da o vakit, iradeyi nereye koyacağız?

"Kaderi değiştirmek" diye bir kalıp mevcut, "belirlenmişi değiştirmek". İradeyi, anlamsız açıklamanın içine sokma çabası. Belirleyen kim ya da ne? Belirlenenin kapsamı, belirleyenin kapsamına eşdeğer veya aşağı olmalıdır değil mi? O zaman insan, kaderi değiştirebilecek kudrette ise, kader dediğin de zaten insanın ürünü olmaz mı?

Olguları kendince anlamlandırma hadisesi, gerçeğin en büyük düşmanıdır.
 
Son düzenleme:
Dini anlamda da, deterministik olarak da gelişen bütün durumların sorumlusu yine kendisidir.

Pierre-Simon Laplace şöyle demiştir;

“Evrenin şimdiki halini, geçmişin sonucu ve geleceğin nedeni olarak ele alabiliriz. Bir an için evrenin tüm güçlerinin ve bunu oluşturan tüm varlıkların konumlarını anlayabilen bir canlı olduğunu düşünürsek, ve bunun bu verileri inceleyebileceğini de düşünürsek, aynı anda evrendeki en büyük varlıklardan en küçük atomlara kadar her şeyi hesaba katarak bir hesap yaparsa, hiçbir şey belirsiz değildir ve gelecek de, aynı geçmiş gibi, onun gözlerinin önündedir.”

Yani her şey kusursuz şekilde ölçüldüğü zaman, bütün olasılıklar kusursuz şekilde bilinebilirdir.

Determinizme göre kişinin kendisinin bütün aldığı kararlar, yaptığı eylemler, düşünceler yine olduğu dünyanın dışına çıkamaz. Bir nevi dindeki kader kavramında da aynısı vardır.

Örneğin;

Bir yazı-turada, bütün etkenler hesaplandığında paranın hangi yüzünün geleceği kesin bir biçimde her seferinde bilinebilir.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Kader diye bir şey yoktur. Herkes kendi kaderini kendi belirler. Başımıza gelen her şeyi kadere bağlamak çok saçma. Allah bizim kaderimizi belirlemez. Allah sadece bize yaşama hakkı verir.Ben buna inanıyorum.
 
Kader diye bir şey yoktur. Herkes kendi kaderini kendi belirler. Başımıza gelen her şeyi kadere bağlamak çok saçma. Allah bizim kaderimizi belirlemez. Allah sadece bize yaşama hakkı verir.Ben buna inanıyorum.
Ben de inanmayan biri olarak "yok" diyorum. Ama eğer inanıyorsan Allah'ın her şeyi bildiğini de kabul etmelisin. İnançlı biri "kader" kavramını kabul etmek zorundadır.
 
Son düzenleme:
Kader diye bir şey yoktur. Herkes kendi kaderini kendi belirler. Başımıza gelen her şeyi kadere bağlamak çok saçma. Allah bizim kaderimizi belirlemez. Allah sadece bize yaşama hakkı verir.Ben buna inanıyorum.
Dininizi öğrenin. Müslümansanız kadere inanmalısınız. İmanın şartlarından biri.
 
Ben de inanmayan biri olarak "yok" diyorum. Ama eğer inanıyorsan Allah'ın her şeyi bildiğini de kabul etmelisin. İnançlı biri "kader" kavramını kabul etmek zorundadır.



Birazdan benim kaderimde suç işlemek varsa ve bunu Allah biliyorsa hatda bu kaderi bana Allah vermişse ben neden öldükten sonra bu günahın cezasını çekeceğim bu kader benim değil ki bu kadar Allah'ın bana vermiş olduğu bir kader. İnsan bu dünyada her şeyi yapmakta özgürdür Allah sadece bizi imtihan eder kaderimizi nasıl belirleyeceğimizi seyreder günahkar sevapkar olmak ta bizim elimizde. Yaptığımız her şeyi kader demek çok saçma. Allah bizim kaderimizi sadece öldükten sonra belirler.
 
Son düzenleme:
Dininizi öğrenin. Müslümansanız kadere inanmalısınız. İmanın şartlarından biri.
Ben de inanmayan biri olarak "yok" diyorum. Ama eğer inanıyorsan Allah'ın her şeyi bildiğini de kabul etmelisin. İnançlı biri "kader" kavramını kabul etmek zorundadır.
Herkes istediği şeye istediği gibi inanabilir, şu şekilde böyle inanmalısın şeklinde empoze yapılmamalıdır.
 
Herkes istediği şeye istediği gibi inanabilir, şu şekilde böyle inanmalısın şeklinde empoze yapılmamalıdır.
Sence oradan fikirlerini birilerine zorla kabul ettirmeye çalışan cahillere mi benziyorum? Ben burada felsefe yapıyorum. İşin içinde mantık var.

Demek istediğimi anlamadınız galiba.

Dur açıklayayım;
"Allah her şeyi bilir. O, her şeye kadirdir." -> O zaman geleceği de bilmek zorundadır. İrade verdiği bir varlığın geleceğini de bilecektir.

"Allah, insanlara özgür irade vermiştir. Ama insan kaderini kendisi belirler." -> O zaman Allah'ın kusursuz bir yaratıcı olması imkansızdır. Allah, imkanları kısıtlı bir yaratıcı olacaktır.

Peki bir Müslüman; "Allah, kusursuzdur." diyor mu, demiyor mu? Eğer bunu kabul ediyorsa, kader kavramını da kabul etmek zorundadır. Eğer etmiyorsa, Kusursuz Tanrı söylemi ile çelişecektir.

Birazdan benim kaderimde suç işlemek varsa ve bunu Allah biliyorsa hatda bu kaderi bana Allah vermişse ben neden öldükten sonra bu günahın cezasını çekeceğim bu kader benim değil ki bu kadar Allah'ın bana vermiş olduğu bir kader.
Ateizm, deizm gibi görüşler neden var? Buradaki çelişkiler yüzünden. Bu söyleminin nedenini sen bulmalısın, ben değil. Müslüman olan sensin. Eğer iman ediyorsan cevabını da verirsen sevinirim.

Yani anladığım kadarıyla sana göre Allah geleceği bilmiyor değil mi?
 
Son düzenleme:
Kader vardır, ama kısmi olarak kaderimizi kendimiz belirleriz. Tesadüfü ben kader olarak görüyorum, bazen öyle beklenmedik anda öyle şeyler oluyor ki kendimiz değiştiremiyoruz, nasipte varmış.
 
Ben bile deterministik açıdan tüm etkenler hesaplandığında, bütün olasılıkların kusursuz şekilde bilineceğini düşünüyorken, yüce yaratıcı olarak tasvir ettiğiniz bir varlığın bu kadar aciz olması sizi çelişkiye düşürür. İmanın şartından birisi zaten kadere imandır. Ayetlerde de belirtilmiştir. Bunları geçiyorum. Bunları söylemedim bile.

Burada mantıken Allah'ı savunuyorum. Bu forum gerçekten garip. İnanmadığım Allah'ı şu an savunuyorum. 🤣
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı