Köy Yaşamı VS Şehir Hayatı

Köy değil de şöyle merkezlere uzak yerlerde mustakil bir evde hayat da olabilir, alt yapı sıkıntısı olmaması iyi olur, benim gelecekte böyle bir planım var ama biraz daha para lazım, ev ve araba için.
 
İkincisi. Zaten 30 bin nüfuslu ilçede oturuyorum. 10 km uzaklıkta köyümüz var, nüfusu 40. Herkes akraba, herkesin soyadı aynı :) Yani tipik Anadolu insanı kafası bazen delirtse de huzur var. Dedemler sağolsun ineklere, tavuklara falan bakıyorlar. Yazın geldikçe inekleri ben çıkartıyorum. Kene sorunu olmasa çok güzel ortam oluyor. Bazen arkadaşlarımla gitsem de yalnız gittiğimde yükseklere çıktığım zamanlar küçük çaplı bir ateş yakıp ısınarak müzik dinlemek, etrafı izlemek çok zevkli oluyor. Sonbaharda yapraklar döküldükten sonra efsane güzel manzaralar ortaya çıkıyor :)
Eki Görüntüle 572432
Hocam bizim şehirde 500-600 nüfuslu ilçe var xD
 
Asgari ücret, şehir yaşantısı için yeterli değil. İki kişi çalışıyorsa, kendi yağında kavrulurlar. Elindeki poşette bir kg. tavuk, iki ekmek varken hayat çok tatmin etmeyebilir. Her zaman ses var, kafa dinlemek oldukça zor. İçine çektiğin oksijen bile temiz değil.

Köy yaşantısı da size hizmet eden varsa güzel olabilir. İnekler de ''kaka'' yapıyor. Kışlar soğuk geçiyor, ulaşım kış aylarında genellikle küçük yerlerde oldukça zor. Kombi, kalorifer gibi ısınma yolları genellikle yok. Odunlar kesilecek, kömür satın alınacak. Yine kış ayında sular donabilir. Dizilerde işlendiği gibi herkes iyi kalpli, saf değil.

Kısacası, bence önemli olan çevrendeki insanlardır. Aileniz, eşiniz, dostunuz neredeyse en güzel yer orasıdır.
 
1. seçenek bana daha makul geldi. İyi bir işiniz ve kariyeriniz varsa maddi açıdan probleminiz olmaz. İstanbul, İzmir, Ankara gibi metropol şehirlerden birinde, lüks ve nezih bir semtte yaşarsınız. Suç oranı daha düşük olur, insanlar medeniyetli olur. Çevrenizin kalitesi artar. Ortalamanın çok daha üstünde kazanıyorsanız müstakil eve çıkma şansınız bile olur. Bahçesi olan müstakil evde kendi çapında sebze/meyve yetiştirip, hayvan da besleyebilirsin. Tabii ki inek, eşek, katırdan veya ultra tarımcılıktan bahsetmiyorum. Minimalist olsa da kafan rahat olur.

Koyde hic yasamadim ama koy hayatinin zorluklarini gozlemledigim kadariyla iyi biliyorsun. Sabahtan aksama kadar gunesin altında tarlada calisirsin, sabah gunes dogmadan ahıra gidersin, aksam gunes batmadan ahirda olman gerekir yine ayni sekilde. Bunun hasati var, hayvaniyla ugrasmasi var, kisin usumesi, yazin boncuk boncuk terlemesi var, var da var yani...

Ayrıca Turkiye gibi ulkelerde koylerin altyapisi kotudur. Saglik, egitim, ulasim gibi alanlarda kendinizi premium bir vatandas hissedemeyebilirsiniz. İmkanlarınız kısıtlı olur.
 
her ikisini de zaman tartısında tecrübe edip öyle karar vermek gerekir diye düşünüyorum.
ikisinin de kendince avantaj\dezavantajı var neticede, ama şu an danışmanlık seviyesin de bir iş verebilecek düzeyde bilgim olsun, bir dakika durmam kaçarım istanbuldan, net.

not: yaş 29 :m
 
2.seçenek bana daha makul geliyor çünkü;
-İnternet vesaire umurumda değil.
-Zaten hastayım şehirde daha fazla hasta oluyorum.
-Orada keçilerime çobanlık yaparım sütünü sağarım, ertesi gün ağabeyim bakar sıra sıra böyle yaşarım hem tatilim olur Hem'de işim.
-Avluya veya arazine iki tane Akbaş çoban köpeği bağla onlar zaten gelene geçene havlıyor kimse ile muhatap olmazsın.😀😀 🙃
 
Son düzenleme:
İkisinin de avantajları ve dezavantajları var. Köyde bir süre sonra insan sıkıyor. Arkadaş olmuyor genelde. Şehirde de gürültüden kargaşadan sıkıyor. En iyisi biraz köyde biraz şehirde vakit geçirmektir.
 
Uyarı! Bu konu 6 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Geri
Yukarı