Üzülerek belirtmeliyim ki "Canlılığı devam ettirmek için" görüşüne katılmamaktayım. Çünkü bu teoriye göre vazektomi olan, kısır olan veya hadım olan birisinin yaşama amacının kalmaması lazım. Günümüzde çocuk sahibi olma amacı ile yaşayanlara bakılırsa genelde alt kesim insanlar olduğu görülür(elbette bu bir genelleme yanlış anlaşılmasın). Örn. suriyelilerde hintlilerde afrikalılarda vs. çocuk sayısı fazla, doğurganlık yüksektir. Gelişmiş ülkelere geçince doğurganlık hızı şiddetli bir biçimde düşer(ki düşmeye de devam ediyor). Çünkü insanlar burda artık içgüdüsel olarak hareket etmiyor. Çocuk sahibi olmak ve bunun getireceği zorluklar yerine kendi hayatlarını güzel yaşamaya bakıyorlar. 2 yıldır Almanya'da yaşayan biri olarak bunu çok iyi gözlemliyorum. Burada evli olmadan yaşayan çiftlerin sayısı evli çiftlerin bir hayli üzerinde. Ve çocuk sahibi olmayan 40-50 yaşında çiftlerin sayısı da bir hayli fazla (3. Dünya ülkeleri ile kıyaslanmayacak derecede). Temel ihtiyaçlar: yani üremek, beslenmek, barınmak gibi ihtiyaçlar maslow'un ihtiyaçlar piramidinde en altta yer alır. En ilkel olanlardır bunlar. Ardından sevilme ihtiyacı gelir. Ardından saygınlık kazanma. Ve en son amaç ise "kendini gerçekleştirmek"tir. Evet neden yaşıyoruzun cevabı budur. Bu son amaç yani nihai amaç daha derin bir mesele. İşin içerisine ezoterizm de giriyor çünkü. Ama burda olmamızın amacının basit bir şekilde üremek olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.