Conficker Belasi
Megapat
- Katılım
- 4 Şubat 2014
- Mesajlar
- 7.259
- Çözümler
- 14
Dostum, iç ses dediğim varlık ruhun kendisidir ve gerçekten de metafizik kaynaklı olup ölümle bu dünyadan ayrılan kişinin hükmî şahsiyetidir. İlk cümlendeki "beyindeki sinyaller ve kimyasal reaksyonlar" söylemi, yâni bilincin beyinde yerleşik olduğu iddiası ve nöron denilen sinir hücreleri içinde ve arasında meydana gelen elektro-kimyasal reaksiyonların toplamda oluşturduğu faaliyetin çıktısı olduğu iddiası maalesef bilimin bir yanılgısıdır ve sen de "tamamen decode edilemese de" ifadesini ekleyerek bunu tekrar etmektesin. Aslında beyin denilen organ, sayısız nöron ağlarının oluşturduğu hiper-kompleks bir veri merkezi gibi düşünülebilir ve amacı duyu organları ile dış dünyadan yâni çevreden gelen sinaptik verileri yâni duyu sinyallerini gruplandırarak çeşitli merkezlerde tutmak ve onlara anlam verecek veya onları değerlendirip sonuçlara ulaşacak olan bilincin bilgisine sunmaktır. Bilinçin buna karşılığı uygun bir tepki veya tepkisizlik olarak gerçekleşir. Bilinç ile beyin arasındaki arayüzün nasıl olduğu, onun için nasıl bir konum bilgisi olabileceği, gerçek bir sırdır. Sonuç olarak bilinç gerçekten metafizik olup ne beyinde yerleşiktir ne de onun çıktısıdır. Beyinden bağımsıdır ama onun sağlayacağı verilere muhtaçtır.Ic ses dedigin seyi de beyindeki sinyaller ve kimyasal reaksyonlarla gozlemleyebilirsin.
Tamamen decode edemezsin ama varligina dalalet bulabilirsin.
Konu ruh olunca ustteki diger arkadasin dedigi gibi garb alemi, marb alemi diye herhangi bir alet ile algilanamiyor olusunu normallestirmeye baslarsin.
Problem su -> "Fizigin otesindedir" dedigin anda uydurma oluyor.
Varligini iddia ettigin seyin varligina dair fiziksel kanit sunamiyorsun, ispat yukumlulugunu daha ilk cumleden cignemis oluyorsun. O noktadan sonra benim icin yok hukmunde bu.
Noel baba icin de benzer iddialar yapilabilir. Benim gozumde ayni duzlemdeler.
Var olus mekanizmasini bilmedigimiz bir seyin gozle gorulemeyecegini de bilemezsin.
Cinlere inanan birisinin, cinleri goren "efsunlu" gozlere sahip en az bir canlinin var olabilecegine de inanmasini beklerim acikcasi.
Su anda arastirmayacagim ama muhtemelen "cinleri gorebilen efsunlu hoca" diye birileri kesin vardir ve buna inanan bir kitle de olmustur.
Benim sana cevap veriyor olmam sana zit fikirde oldugum ya da cildirdigim anlamina mi geliyor ki?
Senin yazdigin seye ilave yaptim yalnizca, 21 grami aciklamasi gerekenin bizler olmadigini soyledim, bu kadar basit.
Forum kullanmayi ogrenince bunlar oturur zamanla, alintilaninca defansiflesmeyin bu kadar.
Dostum, iç ses dediğim varlık ruhun kendisidir ve gerçekten de metafizik kaynaklı olup ölümle bu dünyadan ayrılan kişinin hükmî şahsiyetidir. İlk cümlendeki "beyindeki sinyaller ve kimyasal reaksyonlar" söylemi, yâni bilincin beyinde yerleşik olduğu iddiası ve nöron denilen sinir hücreleri içinde ve arasında meydana gelen elektro-kimyasal reaksiyonların toplamda oluşturduğu faaliyetin çıktısı olduğu iddiası maalesef bilimin bir yanılgısıdır ve sen de "tamamen decode edilemese de" ifadesini ekleyerek bunu tekrar etmektesin. Aslında beyin denilen organ, sayısız nöron ağlarının oluşturduğu hiper-kompleks bir veri merkezi gibi düşünülebilir ve amacı duyu organları ile dış dünyadan yâni çevreden gelen sinaptik verileri yâni duyu sinyallerini gruplandırarak çeşitli merkezlerde tutmak ve onlara anlam verecek veya onları değerlendirip sonuçlara ulaşacak olan bilincin bilgisine sunmaktır. Bilinçin buna karşılığı uygun bir tepki veya tepkisizlik olarak gerçekleşir. Bilinç ile beyin arasındaki arayüzün nasıl olduğu, onun için nasıl bir konum bilgisi olabileceği, gerçek bir sırdır. Sonuç olarak bilinç gerçekten metafizik olup ne beyinde yerleşiktir ne de onun çıktısıdır. Beyinden bağımsıdır ama onun sağlayacağı verilere muhtaçtır.
Varlığını iddia ettiğim "nesne" fiziksel olmadığına göre, fiziksel kanıt sunmam mümkün değildir ama umarım yukarıdaki açıklamam yeterli olabilir. Var oluş mekanizmasını bizim görmemizi beklediğin şeyi, kelime tam ifade etmese de, sadece "Yaratıcı görebilir ve sırlardan birisi budur." Dostum amacımız bir tartışmada galip gelme gibi ilkel bir dürtü olmamalıdır. Umarı okuyanlara yararlı olur.
Son cumle ile baslayayim cevap vermeye -> hayir tartismaya galip gelmek gibi bir amacim ya da beklentim yok. Kac senedir bu tarz konularda tartisirim henuz bir yere baglandigina sahit olmadim. Beyin jimnastigi yapiyorum ben sadece ve bazen bir seyler ogreniyorum.
Geri kalani da parca parca alintilayarak cevap verecegim.
varlığını iddia ettiğim "nesne" fiziksel olmadığına göre, fiziksel kanıt sunmam mümkün değildir ama umarım yukarıdaki açıklamam yeterli olabilir.
-> Iste bu problem. Fiziksel olmasa dahi ortada varligina dair bir kanit yok. Bir sekilde tanimlamaya calisiyorsun ama yanlislanabilir bir şey sunmuyorsun. Bu durumda tartismanin anlami kalmiyor. Spirituel bir şey, beyin ile sinirli degil vs ama bunlar benim "yok" diyebilecegim seyler degil. Ikna oldugum için degil, karsi cikacagim somut bir delil olmadigi için. Renkler de soyut ve abstrakt kavramlar fakat isigin dalga boyu uzerinden somutlastirilabiliyor. Yani bir seye kanit sunabilmek için onun illaki fiziksel zemine %100 indirgenebilir olmasina gerek yok. Bir insanin ruya gordugunu de elektromanyetik dalgalarla somutlastirabilirsin. Yani ruyanin kendisi soyut olmasina ragmen fiziksel duzleme indirgenebilir izleri var. Ruh için ise bunu yapamiyor kimse, o yuzden benim için yok hukmunde.
dostum, iç ses dediğim varlık ruhun kendisidir... (1)
Sonuç olarak bilinç gerçekten metafizik olup ne beyinde yerleşiktir ne de onun çıktısıdır. Beyinden bağımsıdır ama onun sağlayacağı verilere muhtaçtır... (2)
-> Bu 2 ifaden de bana gore celiskili. Bilinc ve ruh tanimlarini beyinden bagimsiz kiliyorsun ama bir yandan da beyin ile "muhtac" demeye getiriyorsun. Bir şey bir seyden hem bagimsiz hem de muhtac olamaz. Bir karar ver lutfen
Bu noktada yazdiklarima verecegim cevabin yine daha oncekine benzer tanimlamalar minvalinde olacagini dusunuyorum o yuzden açıkçası tartisma anlamsiz bir yere gidecek gibi duruyor. Oturup ruhun semantik tanimlari uzerine kafa yorasim yok. Eger pozitif bilimlerce desteklenebilir bir seyler varsa ortada ( 21gram ornegindeki gibi sekillerde degil, gercek noroscience verilerle ) tartisalim, ogrenelim. Yoksa bence ruh X'dir, hayir bence Y'dir seklinde ping-pong a doner.
Ruh, kader, dinler, burclar vs komple uydurma.
Bu sitenin çalışmasını sağlamak için gerekli çerezleri ve deneyiminizi iyileştirmek için isteğe bağlı çerezleri kullanıyoruz.