An itibarı ile döviz kurunun, hafta başında bile ne olacağını kestirmek malesef imkansızdır. Üzülerek söylüyorum ki bu şekilde kısa vadeli ekonomik ahkam kesilmesi, kişinin konu hakkında hiçbir bilgisi olmadığını göstermekten öteye gidemez.
Bunun sebeplerine gelecek olursak, yine malesef ki ülke ekonomisi büyük oranda yabancı yatırımcının doğrudan sıcak para yatırımlarına dayanmakta günümüzde. Dolayısıyla ister istemez bu yabancı yatırımcıların tercihleri, ülkedeki siyasi stabilite ile paralellik gösteriyor. Katma değeri düşük veya yüksek fark etmeksizin, hiçbir şekilde üretim odaklı yabancı sermaye girişi sağlayamayan ekonomimiz, hiç hoşnut olmasak da artık siyaset ile doğrudan ilintili bir hale gelmiştir. Son iki yılda yaşanan olağanüstü kur artışlarının sebebi de, yabancı yatırımcıların yavaş yavaş sermayelerini çekmeye başlamalarıdır. Bunda en büyük etken de, yine ister istemez siyasete girmek mecburiyetinde olduğumuzu hatırlatarak, siyasi iktidar sahiplerinin demokrasiden uzak demeç ve icraatleri sonucunda, yatırımcıların artık ülkemizde paralarını tutma riskini alacak kadar kararlı bir siyasi yapımızın olmadığını düşünmeye başlamalarıdır.
Gönül isterdi ki döviz kurunu ve ekomomimizin kaderini, bizzat yapacağımız veya yapamayacağımız üretim ve katma değerlerimiz ile belirleyelim. Fakat ne yazık ki yabancı sermayenin ülkemizde üretime destek olmasını engellediğimiz için, ekonomiden bahsederken esasında siyasetten bahsetmek durumunda kalıyoruz.