Tanrı var mıdır?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
@Gordon Freeman evet, ömrümüz çok kısa, onu en verimli şekilde geçirmeliyiz. Bu ömrü harcarken de bu tarz konular için de zaman harcamalıyız. Tanrı'nın dini yoktur. Yani Tanrı'nın insanlara ''siz sadece bu dine tapacaksınız'' diye emrettiği bir şey yok. Şimdiye kadar Tanrı tarafından peygamberler aracılığı ile gönderilen tüm dinlerin ortak amacı ''Allah'ın bir olduğunu kabul etmek ve ona teslim olmak'' tır.

Din aslında tektir. O da Tanrı'ya teslim olmaktır. Mesela ''İslam'' teslim olmak demektir.

@Abradolf Lincler Tanrı'nın kendisi tarafından insanlığa bildirilen kutsal kitaplarda yer alan benzetmeleri, önce-sonra kavramlarının olması çok doğaldır. Çünkü Tanrı'nın kendisi ezelidir. Felsefede zaten ya Tanrı ezelidir, ya da evren ezelidir görüşü çatışır. Ezeli bir varlık hep var olduğu için önce kavramını zaten bilir. Sonra kavramını ise şu şekilde bilebilir. Tanrı, Tanrı olduğu için, o her şeyi bilen varlıktır. Geleceği bilmesi konusu ise, bilgisinin her şeyi kuşatmış olmasıdır. Her şeyi bilebilen bir varlık geleceği de gayet doğal olarak bilebilir bence.

Mesela insan, anne karnında iken bir evrede ''bir çiğnemlik et'' görünümüne sahip olduğu biliniyor. Bu ifade Kuran'da da geçer.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Cehennemin birçok dinde kötülerin gittiği ve acı çektiği yer olarak bilinir. Yani acı kavramı hem bu dünyaya hem de kavrayamadığımız ''öteki dünyaya'' ait bir kavramdır.

Tanrısal boyuta bizim hiçbir algılayıcı organımız yetmez bence de. Tanrı hem her şeyi görme ve haber alma gücüne sahip ama nerede olduğu tam net değil, somut olarak yok yani.

Kuran'da yine Tanrı'nın arşa (göğün en yüksek katına) istiva ettiği yazıyor. Ama ben bu kavramı aklıma anlatamıyorum. Hem bir yerde arşta yani hem de her yerde.
 
Din tek falan değil hocam. 4 dinin birbiriyle çok benzer özellikler göstermesi, aynı şeyleri emretmesi onları doğru ve tek yapmaz. Bu daha önce denenmiş ve işe yaramış çözümlerin aynen kopyalanması. Örneğin bahsi geçen bu dinler Zerdüştlük gibi dinlerle de benzerlik gösteriyor. Dinleri ayrı bir kategoriye koymamalıyız. Onlar da gelişen bir kültürün ürünleri. Bu aynı kökenden gelen 4 dinin tanrısını doğru kabul etsek bile aynı şeyi emreden farklı dinler gönderen tanrı bu insanları kusurlu yarattığını da bilir. Hataya düşeceklerini ve savaşacaklarını da bilir. Çünkü tanrı her şeyi bilir. Çünkü tanrı insanı "kusursuz" yaratmıştır. Çünkü insan üstündür. Çünkü tanrı adaletlidir. Sadece din çatışmalarında ölen gayri-müslimler sadece birazcık şanssız.
Sonsuz azap çekecekler.

Müslümanım diye sevinen ve diğerleri hakkında zerre kadar endişesi olmayan yurdum insanı ise "Ulan ne şanslıyız ehe" diyerek cuma namazına gidiyor. Yakın tarihe baktığımızda ise insanlığa tek bir katkısı olmayan bir toplum İslam alemi. O "Gavurlar" milyonlarca insanın hayatını kurtarırken, bizim dolandırıcı cezasını çektikten sonra sonsuz cennetle ödüllendirileceğine inanıyor. Din çatışmalarına olanak veren ve yanlış tarafta doğup bu çatışmalarda hayatını kaybeden insanları umursamazca cezalandıran tanrı benim tanrım değildir.

Merhamet insanları seven kişinin çivilendiği çarmıh değil midir ? Benim merhametim bu değildir.


Sonsuzluk kavramı ise bizim aklımızın sınırlarını aşar. Zira en basit ölçekte bakarsak, 1 ile 2 arasında sonsuz sayı vardır. Ama 2 ile 5 arasında da sonsuz sayı vardır. İkinci örnekteki sonsuzluk ilk sonsuzluktan büyük olmalıdır. Yine de sonsuz+sonsuz= sonsuz eşitliğini elde ediyoruz. Bu yüzden daha fazla uzatmayacağım. Saygıdeğer başbakanımızın bulut sistemi hakkında yaptığı yorumla bitiriyorum burayı "Fazla kafa yorarsan sıyırırsın."


Mekan konusunda ise bu tür söylemlerin kasten insanların kafasını karıştırmak, ve onlara ne kadar cahil olduklarını hatırlatmak için söylenmiş olduğunu düşünüyorum. "
 
Son düzenleme:
Tanrı, Yaratıcı, İlah, Allah ve benzeri isimler ile adlandırılan varlık ile ilgili tartışalım diyorum.

Konu başlıktaki gibidir. Tanrı'nın var olup olmaması ile ilgilidir. Konuyu direkt olarak dini tartışmalara çekmezseniz sevinirim.

Evet, sizce kendisi var mıdır? Yoksa onu biz mi uyduruyoruz? Kendi kendimizi mi kandırıyoruz?
Temelde farklı olan, ama yüzeysel olarak benzer olan bir konum var demiştim ya. Gaza gelip açmayı düşünüyorum :D. Gereksiz mesajdan ban yemezsem bu cevap olarak sayılabilir.
 
Konu din muhabbetine dönmüş. En son kozmolojik argüman diyorduk...

Kelam kozmolojik argümanın ilgilendiği bir başka konu ise, sonsuzluk kavramının mantıksız oluşu. Yani pratikte mümkünatının olamayışı.

Bu konuya sabah değineceğim.

Ya da yatmadan önce değineyim. Aklıma "Hilbert'ın Oteli" örneği geldi çünkü.

Şimdi bu otelde, odaların sayısı sonsuz. Diyelim ki, numarası çift sayı olan odalardaki tüm herkesi otelden çıkardınız. Haliyle sonsuz tane kişiyi otelden çıkarmış oldunuz.

İşte sıkıntı burada başlıyor. Numarası tek sayı olan odalardaki insanlar otelde kaldı. Yani sonsuz sayıda ziyaretçi, otelde kalmış oldu.

Hem sonsuz sayıda ziyaretçiyi otelden çıkardınız, hem de sonsuz tane ziyaretçi otelde kalmış oldu. Cidden garip.
 
Son düzenleme:
Konu din muhabbetine dönmüş. En son kozmolojik argüman diyorduk...

Kelam kozmolojik argümanın ilgilendiği bir başka konu ise, sonsuzluk kavramının mantıksız oluşu. Yani pratikte mümkünatının olamayışı.

Bu konuya sabah değineceğim.

Ya da yatmadan önce değineyim. Aklıma "Hilbert'ın Oteli" örneği geldi çünkü.

Şimdi bu otelde, odaların sayısı sonsuz. Diyelim ki, numarası çift sayı olan odalardaki tüm herkesi otelden çıkardınız. Haliyle sonsuz tane kişiyi otelden çıkarmış oldunuz.

İşte sıkıntı burada başlıyor. Numarası tek sayı olan odalardaki insanlar otelde kaldı. Yani sonsuz sayıda ziyaretçi, otelde kalmış oldu.

Hem sonsuz sayıda ziyaretçiyi otelden çıkardınız, hem de sonsuz tane ziyaretçi otelde kalmış oldu. Cidden garip.

Ted güzel açıklamış bu konuyu.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
İlk mesajda yazmıştım ama yine de dinler ve Tanrı arasındaki ilişki konusunda konuşmak zorunda kaldık. @Abradolf Lincler hocam dediklerinize tam anlamıyla katılıyorum, şimdi bir kelime daha yazsam, siz de yazacaksınız... Derken konu dağılacak, dini tartışmalar, asansör halveti vs vs :D Salak insanların sözlerini tartışmış bulunacağız. Biz şu argümana dönelim en iyisi. :)

Hilbert'ın Oteli deneyini demin okudum attığım linkte. Gerçekten insanın idrak yetisini zorluyor. Hem eksilen bir miktar var hem de otele giren insanlar var ve burada da yine sonsuzluk ibaresi var. Aslında sonsuzluk ibaresi hem eksiktir hem de fazladır. Yani 4 sayısı 5'e göre eksiktir ama 3'e göre fazladır. Bir sayıya sürekli ekleme yapılırsa sonsuz kabul edilir ama sonsuzluğa hiçbir zaman ulaşamaz.

Hem tamamen dolu olan otele müşteri alıyorsun, bu otel sonsuz odaya sahip ve gelen müşteriyi bir odaya sıkıştırmak için, önceden var olan müşterilerin odalarını değiştiriyorsun. Doluya koydum almadı, boşa koydum dolmadı gibi bir şey bu.

Tanrı var ya da yok, hepimizi ilgilendiren bir bilim var. Bilimden şaşmadığımız sürece doğru yoldayız demektir.
 
Kesinlikle olduğunu düşünüyorum. @Oreki'nin de dediği Kelam Kozmolojik argüman bunu kanıtlıyor zaten. Var olan her şeyin bir nedeni vardır, evren de vardır. Dolayısıyla evrenin var olmasının bir nedeni vardır.

Evrenin var olmasının nedeni Big Bang. Big Bang olmadan önce ne vardı tam olarak bilinmiyor, zaman Big Bang ile başlıyor diyorlar. Geçen gün S.Hawking Big Bang patlamasından önce hiçbir şey yoktu dedi, yani zaman Big Bang ile başlıyor dedi.

Açıkçası eskiden bana Tanrı var mısın kesinlikle evet derdim ama daha sonra bilim ile iç içe olmaya başlayınca kuşkulanma ister istemez olmaya başlıyor, Cosmos belgeselleri ve S.Hawking kitaplarını okuduktan sonra bilim daha doğru geldi bana, bilimin açıklamaları en azından kutsal kitaplarda yazanlara göre daha mantıklı geldi. Tanrı var mı daha kimse kesin olarak bilmiyor, din ve kutsal kitapların yazdıklarından kesinlikle şüpheliyim, hiç inandırıcı gelmiyor, sanki bir Tanrı tarafından değil de insanlar tarafından yazılmış gibi bir izlenim var benim açımdan. Kutsal kitaplarda yazar insanlar Allah'a ibadet, kulluk etsinler diye yaratılmıştır der peki insan ister istemez kendine soruyor Allah böyle bir şeye neden gereksinim duysun? Bir yaratıcı neden başka bir varlık yaratıp onların kendisine tapmasını, kulluk ve ibadet etmesini ister bana tuhaf geliyor size nasıl geliyor bilemiyorum, bu kadar yüce bir varlığın böyle bir şeye ihtiyacı var mı? Her şeyin bir yaratıcı varsa yaratıcının da bir yaratıcısının olması gerekmiyor mu? Madem yaratıcı yaratıcısı olmadan var olabiliyorsa canlı popülasyonu da zamanla değişerek, evrimleşerek var olabilir.

Milyarlarca galaksi, gezegen var, bunlar sadece Dünya da yaşam olması da doğru gelmiyor, uzaylıların olduğuna inanıyorum, mutlaka bizden teknolojik olarak daha üstün ve başka boyutlarda olan yaşam formları mevcuttur. UFO'lar da bunu doğruluyor.

Son olarakta demek istediğim ilk önce insan olun din yüzünden birbirinize hakaret, nefret, kin kusmayın. Ülkemiz genel olarak maalesef cahil bir toplum, kitap okumaz, araştırma yapmaz ama söz konusu din oldu mu sırf kendisiyle aynı görüşü benimsemiyor diye öldürmeye varacak kadar insanlar bu ülkede ve özellikle Müslüman coğrafyasında çığrından çıkıyor. Bunun örneklerine Technopat'ta bile rastlarsın, siteye üye olup mesaj atmamış biri de iş din oldu mu direkt konuya girer kin, nefret kusar.
 
Hayrı işin saçma noktası bilim ile ilimi zıt görüyorlar. Bunu sebebi küçüklükleri, yani yaratıcı neden yarattığı evrenin bilinmemesini ister ki? O zaman kullarından nasıl emin olabilir? Kulları ancak görerek emin olur, ve ancak görerek tam inanır. Biz daha çok baştayız, ve çok küçüğüz. O yere geldiğimiz zaman, ikisinin de aynı olduğunu göreceğiz...
 
sanki bir Tanrı tarafından değil de insanlar tarafından yazılmış gibi bir izlenim var benim açımdan.

Bu beni de düşündüren bir konu. Tartışılır da, yeri burası değil şimdi. :)

Allah böyle bir şeye neden gereksinim duysun?

Cevap aşağıda. :D

holy şirk.jpg

Gerçekten neden gereksinim duysun ki, kendinden daha aciz bir varlığı yaratmaya? Burada insan, Leibniz gibi şunu soruyor kendine: Neden hiçbir şey yerine bir şeyler var?

Her şeyin bir yaratıcı varsa yaratıcının da bir yaratıcısının olması gerekmiyor mu?

İşte, kısır döngü başladı. Kaçın. :D Ben de düşünüyorum bunu, o yaratıcı nasıl oluştu? Ne şekilde yaratıldı? Yaratıldı mı, yoksa hep mi vardı? Kafamda deli sorular...

Multiverse Teorisi bana mantıklı geliyor. Ama burada bir oluşma olmak zorunda oluyor. Bir varlık o kadar çok sayıda evren oluşturuyor ki (ya da kendi kendine oluşuyor), bu evrenlerden en az birisinde mutlaka ama mutlaka bir canlı organizma yaşayabiliyor. Neden Neptün'de yaşayamıyor? Uzaylıların varlığı kesin bana göre de, ama cisimleri ne şekildedir bilemiyorum. Belki avatar gibiler, belki de hiç ummadığımız gibiler.

İslam bozuk, yozlaşmış, mensuplarının büyük çoğunluğunun aptal olduğu dinlerden birisi. Hatta çoğu kez bu tip insanlarla aynı dinin mensubu olmaktan utanıyorum. Neyse ki bilim var. Aklını kullanmayı bilen insanlar bilim ile doğru yolu buluyor. Bazısı da sakalını süpürge kadar uzatıyor ve uzay araştırmaları için harcanan paralara ''israf'' diyor. :ROFL:

Bu nasıl bir çelişki? O sakallının dininde ilim-öğrenmek-araştırmak deyimleri emredilmiyor mu?
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı