Ülkenin durumunu zincirleme aktörler bozuyor, dinin kişisel yorumlanması, her işe din olgusunun karıştırılması, hacılar-hoca efendiler, din alimleri, ekonomiye nas-felak girmesi gibi gibi. O kötü bu kötü diyoruz, neden kötü bunlar? Diye bir soru sorduğumuz zaman direkt olmasa bile yan yollar hep din başlığına çıkıyor ülkemizde. Din ve devlet işleri ayrılması ilkesinin önemi buradan çıkıyor. Camiye giden namaz kılan kendini Müslüman sanıyor, önce insan olmayı öğrenin. İslam'ı bitiren de bu kavramlar. Diyorlar kanaat getirmiyorlar, yetinmiyorlar, isteyen geçinir vs gibi kavramları kullananlar var, bu kavramları kullanan fakirdir. Paran yok ki elindekini kendine yetirmeye çalışıyorsun, evde kaşar bitince yenisini hemen almamak için tüketeceğin gıdayı azaltıyorsun.
Starbucks diyorlar dolu vs, ulan lüks burada oturmak? Orada oturmayı lüks kılan nedir? Çifte vatandaşım çok yurt dışına çıktım Starbucks'ta oturmak istemezlerdi kuzenlerim, oraya herkes gidiyordu, onların ülkesinde klasik bir mekandı farklı yerlere gidelim derlerdi. Gibi gibi, halka bir pizzayı, bir hamburgeri, bir kahveyi çok gördüler bu yüzden bu durumdayız. Evde soğan ekmek yesen yeterli havasını oluşturdular. Bu yüzden insanlarımızda günlük yaşıyor, hayaller yok, hedefler yok. Yen, üniversite mezunu oldum yazın, bir ev nasıl alıcam diye düşünüyorum. İstanbul'da adı sayılır bir firmada çalıştığım halde, kredi çekmeye korkuyorum.