Üniversitenin Haksız Sınav ve Ödev Sistemi

Hashtag

Hectopat
Katılım
5 Aralık 2020
Mesajlar
384
Çözümler
1
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Üniversite okuyan arkadaşların bileceği gibi şuan final dönemi. Kimi hocalar ödev, kimi hocalar sınav yoluyla puanlama yapıyor. Ben daha önce üniversite okumuş biri değilim. Burada elbet vardır okumuş bitirmiş ve en önemlisi "olayını anlamış" arkadaşlar. O yüzden size anlatıyorum ki, belki benim de anlamama yardımcı olursunuz bu sistemi.

DÜNYANIN EN GARİP ÖDEVİ
Bir ödev düşünün. Maksimum 6 sayfa olmalı, 2 madde üzerinde birbiri ile ilişki 4 başlıktan bahsetmeli ve en az 10 kaynak kullanmalısınız. Çok da abartı bir şey yok değil mi? Şimdi buna şunları ekleyin;

Bu 6 sayfaya kapak ve kaynakça kısmı dahil. Yani metinleriniz için sadece 4 sayfanız var.
Bahsetmeniz gereken konular "tartışın." şeklinde bitiyor. Evet yanlış yazmadım. Hakkında makale yazmanız/bulmanız gereken konu "tartışma" üzerine kurulu. Konu başlıkları;

Sosyal tabaka ve suç olgusunu tartışınız. / Kent ve kimlik ilişkisini tartışınız.
Ödev tartış diyor. Ama aynı ödev diyor ki, hem bununla 4 sayfayı doldur hem bunu 4 sayfaya sığdır hem de en az 10 farklı kaynaktan yararlan. Bu başlıkları İnternet üzerinden araştırırsanız kaynak sayısının 10 civarında olmasının mümkün olmadığını görürsünüz. En azından "ödev" diyebileceğiniz bir ödev teslim etmek istiyorsanız, Google amca bu konuda size yardım edemez. Zaten tek tük olan bu makalelere ulaşabildiğinizde görüyorsunuz ki hem haddinden fazla uzun hemde başlıklara bölünmüş halde. Öyle ki, bu tek tük kaynaklardan parçalayarak yeni bir şeyler elde etmeyi düşünseniz bile içerik bakımından yeterli değiller. Zaten 10 farklı kaynağa çıkarmanız da pek mümkün değil. Ben Türk kaynakların yetmeyeceğini bildiğim için Türk+yabancı kaynaklardan araştırdım ve "ödev" diyebileceğim kadar verim alabildiğim site sayısı 4 oldu. [Yabancı+Türk] Ki bunları da parçalayıp birleştirdiğimde elimde 2 sayfalık, giriş gelişme sonuç olarak yeterli olmayan bir metin kaldı. "Tartış diyorsa tartış kardeşim!" diyenler olabilir. Onu da düşündüm. Dedim ki, "zaten akıl sağlığı diye bir şey kalmadı, neden kendi kendimle bir münazara yapıp bunu makale haline getirmiyorum?" İşte tam o sırada, dünyalar güzeli o cümle yeniden gözüme takıldı.

"En az 10 farklı kaynaktan yararlanın." 🙃

DÜNYANIN EN "SINAV SINAVI"
35 dakikada 40 soruluk bir sınav. Bu sınavın içerisinde hatalı anlatımlar, yorum sorularının bile şıkla işaretlenmesi, hatalı kelimeler ve hiçbir soruya geri dönememe durumu..
Evet evet yine doğru görüyorsunuz. İşaretlediğimiz hiçbir soru için geri dönüş hakkımız yok. İşaretlemeyi yapıp "sonraki soru" butonuna bastıktan sonra, önceki soru üzerinde değişiklik yapamıyoruz. Üniversite öğrencilerinin önüne sınav koyanlar, insan beyninin nasıl işlediğinden habersiz. Tek cümle ile özetleyeyim. "Bir soruyu görüp geçtiğinizde, doğru yapsanız da yapmasanız da beyniniz arka planda soru hakkında uğraşmaya devam eder. Bu yüzden sınavınız bittikten sonra uzun süre soruları tekrar kontrol ederseniz, doğru olduğundan fazlasıyla emin olduğunuz sorularda bile şüpheye düşersiniz çünkü beyniniz sürekli diğer olasılıklara da ihtimal verir." Lakin bundan galiba bir haber olan sistem tarafından, şıkkı işaretleyip "sonraki soru" butonuna bastığımızda artık geri dönüş olmuyor. Yani yüz yüze eğitim görsek galiba ellerimizde silgi bulundurmamız yasak olacaktı. Hatta ve hatta her soru için ayrı kağıt olacak, işaretleme yaptığımız kağıtlar anında elimizden alınacaktı muhtemelen. Sanal öğretimde böyle ise, yüz yüze eğitimde bunların olması çok uzak bir ihtimal değil.

Şimdi de biraz sorulara göz atalım. [Edit: Bahsettiğim sınav zaten bitmiş durumda. Ayrıca okul/bölüme göre özel ve karma sorular var. Yani bu soruların 27.01.2021 14:00 itibariyle hazırlandığı spesifik üniversite dahil herhangi bir okul seviyesinde kopya vb. şekilde kullanılması mümkün olmayan, geçerliliği kalmamış sorulardır.]

bkz; Gazete güçlü bir iletişim aracıdır / Doğru-Yanlış

Bu nasıl bir soru şeklidir? Neye göre güçlü? Kime göre güçlü? Hangi zaman dilimine göre güçlü? Hangi yönlerde, hangi konularda güçlü? Bu soruyu ne açıdan değerlendirmemiz gerekiyor? Neyle kıyaslayıp güçlü veya güçsüz olduğuna doğru veya yanlış diyebilecek kadar somut bir şekilde kanaat getirmemiz gerekiyor? Bariz bir yorum sorusu olduğuna inanıyorum. Hiçbir perspektiften bakılamayan, cevap vermek için yeterli olmayan bir soru. Bu soruya doğru veya yanlış demek mümkün lakin "neden yanlış?" veya "neden doğru?" demek mümkün değil. Çünkü doğru veya yanlış olarak işaretlemek için tek sebep, başka şık olmaması.

Sırada yanlış yazılan, anlatım bozukluğu olan hatta ve hatta noktalama işaretleri hatalı koyulduğu veya koyulmadığı için anlamakta güçlük çekmeye sebep olan sorular var.

bkz; "Eformasyon bilgi değildir"
Kelimenin doğrusu "Enformasyon". Lakin bir üniversite hocasının hazırladığı sınavda "eformasyon" yazıyorsa böyle hatalar olmasını bekleyip "bu enformasyondur ya" şeklinde yorumlayarak cevap vermeyi tercih etmem. Bu kelimeyi enformasyon olarak yorumlayıp cevap versem "bilerek eformasyon yazdım ters köşe yaptım" veya "soruda ne yazıyorsa o!" diyebilir. Aynı şekilde eformasyon olarak yorumlayıp cevap versem bunun tam tersini yapabilir. İki ucu boomstick.

bkz; Geçmişte ve günümüzde gazete ve geniş anlamda KİA'nın var olmasını sağlayan haberdir. Çünkü...
Cümleyi okuyorum ve bana KİA[Kitle iletişim araçları]'nın var olmasını sağlayan bir haberden bahseden cümle görüyorum. Lakin anlatmaya "çalıştığı" şey; KİA'ların var olmasının sebebi olan unsur.

Arkadaşlar bu sorular, bu ve bunun gibi ödevler üniversite öğrencilerine veriliyor. Doğalı uzun süre olmuş, gelişimini bir noktaya kadar tamamlamış, mütemadiyen canlı bireylerin not ortalamasının belirlenmesindeki faktörler bunlar. Bu soru ve ödevleri hazırlayanlar da, bu öğrencilerin geçtiği yollardan geçip bir yerlere gelmiş, öğretim üyesi olarak atanmış ve onlarca, yüzlerce belki binlerce öğrenciden sorumlu tutulan insanlar. Üniversite çağı henüz gelmemiş arkadaşlara tavsiyem, boşverin. Gitmeyin üniversiteye falan. Burada alacağınız diploma anca burada, o da şansınız dönerse işinize yarayacak. Diyalog kurabilecek düzeyde İngilizce, yanında eşantiyon niyetine en kolay dillerden olan İspanyolca çaktıktan sonra, W&T yolu ile basın gidin buradan. Kendinize eziyet çektirmeyin.

Edit: Moderatör arkadaşlardan ricam, konu başlığının "Üniversitenin 5 Temel Fıkrası Gücündeki Sistemi" olarak değiştirilmesi.
 
Hocam saçma sapan bir dönemden geçiyoruz artık açılmalı bu şekilde yürümüyor. Puanlamaların adaletli verilmediği zaten ortada. Kopya desen çekmeyen yok. Geçen bir finalimizde 10 soru 10 dakika verilmişti sorular uzun ve bir soru hatalı hazırlanmıştı. Arkadaşımın interneti koptu ve geri dönene kadar zaten süre denen şey olmadığı için bitti sınav. 20 aldı çocuk ve kaldı hocaya yazdı hala cevap vermedi. Bu böyle gitmez bir dönem daha umarım önümüzdeki günlerde beklenen güzel haberi alırız.
 
Üniversite okuyan arkadaşların bileceği gibi şu an final dönemi. Kimi hocalar ödev, kimi hocalar sınav yoluyla puanlama yapıyor. Ben daha önce üniversite okumuş biri değilim. Burada elbet vardır okumuş bitirmiş ve en önemlisi "olayını anlamış" arkadaşlar. O yüzden size anlatıyorum ki, belki benim de anlamama yardımcı olursunuz bu sistemi.

DÜNYANIN EN GARİP ÖDEVİ
Bir ödev düşünün. Maksimum 6 sayfa olmalı, 2 madde üzerinde birbiri ile ilişki 4 başlıktan bahsetmeli ve en az 10 kaynak kullanmalısınız. Çok da abartı bir şey yok değil mi? Şimdi buna şunları ekleyin;

Bu 6 sayfaya kapak ve kaynakça kısmı dahil. Yani metinleriniz için sadece 4 sayfanız var.
Bahsetmeniz gereken konular "tartışın." şeklinde bitiyor. Evet yanlış yazmadım. Hakkında makale yazmanız/bulmanız gereken konu "tartışma" üzerine kurulu. Konu başlıkları;

Sosyal tabaka ve suç olgusunu tartışınız. / Kent ve kimlik ilişkisini tartışınız.
Ödev tartış diyor. Ama aynı ödev diyor ki, hem bununla 4 sayfayı doldur hem bunu 4 sayfaya sığdır hem de en az 10 farklı kaynaktan yararlan. Bu başlıkları İnternet üzerinden araştırırsanız kaynak sayısının 10 civarında olmasının mümkün olmadığını görürsünüz. En azından "ödev" diyebileceğiniz bir ödev teslim etmek istiyorsanız, Google amca bu konuda size yardım edemez. Zaten tek tük olan bu makalelere ulaşabildiğinizde görüyorsunuz ki hem haddinden fazla uzun hem de başlıklara bölünmüş halde. Öyle ki, bu tek tük kaynaklardan parçalayarak yeni bir şeyler elde etmeyi düşünseniz bile içerik bakımından yeterli değiller. Zaten 10 farklı kaynağa çıkarmanız da pek mümkün değil. Ben Türk kaynakların yetmeyeceğini bildiğim için Türk+yabancı kaynaklardan araştırdım ve "ödev" diyebileceğim kadar verim alabildiğim site sayısı 4 oldu. [Yabancı+Türk] Ki bunları da parçalayıp birleştirdiğimde elimde 2 sayfalık, giriş gelişme sonuç olarak yeterli olmayan bir metin kaldı. "Tartış diyorsa tartış kardeşim!" diyenler olabilir. Onu da düşündüm. Dedim ki, "zaten akıl sağlığı diye bir şey kalmadı, neden kendi kendimle bir münazara yapıp bunu makale haline getirmiyorum?" İşte tam o sırada, dünyalar güzeli o cümle yeniden gözüme takıldı.

"En az 10 farklı kaynaktan yararlanın." 🙃

DÜNYANIN EN "SINAV SINAVI"
35 dakikada 40 soruluk bir sınav. Bu sınavın içerisinde hatalı anlatımlar, yorum sorularının bile şıkla işaretlenmesi, hatalı kelimeler ve hiçbir soruya geri dönememe durumu.
Evet evet yine doğru görüyorsunuz. İşaretlediğimiz hiçbir soru için geri dönüş hakkımız yok. İşaretlemeyi yapıp "sonraki soru" butonuna bastıktan sonra, önceki soru üzerinde değişiklik yapamıyoruz. Üniversite öğrencilerinin önüne sınav koyanlar, insan beyninin nasıl işlediğinden habersiz. Tek cümle ile özetleyeyim. "Bir soruyu görüp geçtiğinizde, doğru yapsanız da yapmasanız da beyniniz arka planda soru hakkında uğraşmaya devam eder. Bu yüzden sınavınız bittikten sonra uzun süre soruları tekrar kontrol ederseniz, doğru olduğundan fazlasıyla emin olduğunuz sorularda bile şüpheye düşersiniz çünkü beyniniz sürekli diğer olasılıklara da ihtimal verir." Lakin bundan galiba bir haber olan sistem tarafından, şıkkı işaretleyip "sonraki soru" butonuna bastığımızda artık geri dönüş olmuyor. Yani yüz yüze eğitim görsek galiba ellerimizde silgi bulundurmamız yasak olacaktı. Hatta ve hatta her soru için ayrı kağıt olacak, işaretleme yaptığımız kağıtlar anında elimizden alınacaktı muhtemelen. Sanal öğretimde böyle ise, yüz yüze eğitimde bunların olması çok uzak bir ihtimal değil.

Şimdi de biraz sorulara göz atalım. [Edit: Bahsettiğim sınav zaten bitmiş durumda. Ayrıca okul/bölüme göre özel ve karma sorular var. Yani bu soruların 27.01.2021 14:00 itibariyle hazırlandığı spesifik üniversite dahil herhangi bir okul seviyesinde kopya vb. şekilde kullanılması mümkün olmayan, geçerliliği kalmamış sorulardır.]

Bkz; Gazete güçlü bir iletişim aracıdır / Doğru-yanlış

Bu nasıl bir soru şeklidir? Neye göre güçlü? Kime göre güçlü? Hangi zaman dilimine göre güçlü? Hangi yönlerde, hangi konularda güçlü? Bu soruyu ne açıdan değerlendirmemiz gerekiyor? Neyle kıyaslayıp güçlü veya güçsüz olduğuna doğru veya yanlış diyebilecek kadar somut bir şekilde kanaat getirmemiz gerekiyor? Bariz bir yorum sorusu olduğuna inanıyorum. Hiçbir perspektiften bakılamayan, cevap vermek için yeterli olmayan bir soru. Bu soruya doğru veya yanlış demek mümkün lakin "neden yanlış?" veya "neden doğru?" demek mümkün değil. Çünkü doğru veya yanlış olarak işaretlemek için tek sebep, başka şık olmaması.

Sırada yanlış yazılan, anlatım bozukluğu olan hatta ve hatta noktalama işaretleri hatalı koyulduğu veya koyulmadığı için anlamakta güçlük çekmeye sebep olan sorular var.

Bkz; "Eformasyon bilgi değildir"
Kelimenin doğrusu "Enformasyon". Lakin bir üniversite hocasının hazırladığı sınavda "eformasyon" yazıyorsa böyle hatalar olmasını bekleyip "bu enformasyondur ya" şeklinde yorumlayarak cevap vermeyi tercih etmem. Bu kelimeyi enformasyon olarak yorumlayıp cevap versem "bilerek eformasyon yazdım ters köşe yaptım" veya "soruda ne yazıyorsa o!" diyebilir. Aynı şekilde eformasyon olarak yorumlayıp cevap versem bunun tam tersini yapabilir. İki ucu boomstick.

Bkz; Geçmişte ve günümüzde gazete ve geniş anlamda Kia'nın var olmasını sağlayan haberdir. Çünkü...
Cümleyi okuyorum ve bana Kia[Kitle iletişim araçları]'nın var olmasını sağlayan bir haberden bahseden cümle görüyorum. Lakin anlatmaya "çalıştığı" şey; Kia'ların var olmasının sebebi olan unsur.

Arkadaşlar bu sorular, bu ve bunun gibi ödevler üniversite öğrencilerine veriliyor. Doğalı uzun süre olmuş, gelişimini bir noktaya kadar tamamlamış, mütemadiyen canlı bireylerin not ortalamasının belirlenmesindeki faktörler bunlar. Bu soru ve ödevleri hazırlayanlar da, bu öğrencilerin geçtiği yollardan geçip bir yerlere gelmiş, öğretim üyesi olarak atanmış ve onlarca, yüzlerce belki binlerce öğrenciden sorumlu tutulan insanlar. Üniversite çağı henüz gelmemiş arkadaşlara tavsiyem, boş verin. Gitmeyin üniversiteye falan. Burada alacağınız diploma anca burada, o da şansınız dönerse işinize yarayacak. Diyalog kurabilecek düzeyde İngilizce, yanında eşantiyon niyetine en kolay dillerden olan İspanyolca çaktıktan sonra, W&T yolu ile basın gidin buradan. Kendinize eziyet çektirmeyin.

Edit: Moderatör arkadaşlardan ricam, konu başlığının "Üniversitenin 5 Temel Fıkrası Gücündeki Sistemi" olarak değiştirilmesi.

Eğitim ortaokula kadar hayatın temelini attırana kadar güzeldir. Lise kadar boş bir yıl, üniversite kadar süründüren bir sene yok. Bunların sonunda da tabii ki işsizsin :D.
 
Bu süreçte en mantıklı yöntemin sınavların ödev şeklinde olması kanaatindeyim. (ki sağ olsun benim üniversitem sınavları böyle yapıyor). Çünkü anlık internete erişemeyen var. Ya da sınav ortası kopma sorunu olan var. Anlattığınız gibi soruda hata var mesela, hocaya sorup düzelmesini sağlayabilirsin, gibi gibi sorunları önlediğini düşünüyorum. Tüm sınavlar aynı anda ödev şeklinde atılıp bir hafta süresince teslim edilmesinin en uygun sistem olduğunu düşünüyorum eldeki imkanlar ile.
 
Ben bile okurken kanser oldum siz bu zamana kadar iyi dayanmışsınız.
Bu süreçte en mantıklı yöntemin sınavların ödev şeklinde olması kanaatindeyim. (ki sağ olsun benim üniversitem sınavları böyle yapıyor). Çünkü anlık internete erişemeyen var. Ya da sınav ortası kopma sorunu olan var. Anlattığınız gibi soruda hata var mesela, hocaya sorup düzelmesini sağlayabilirsin, gibi gibi sorunları önlediğini düşünüyorum. Tüm sınavlar aynı anda ödev şeklinde atılıp bir hafta süresince teslim edilmesinin en uygun sistem olduğunu düşünüyorum eldeki imkanlar ile.
İyi dayanmışsın kanka ben olsam İbrahim tatlı ses olmuştum (Allah'ım neydi günahım)
İşin bir bu kadar da başka kötü yanı var ki, bundan bir tek benim şikayetçi olmam. Kimse de çıkıp demiyor "kardeşim böyle iş mi olur? Bu nasıl ödev bunlar nasıl sınavlar" diye. Herkes koyun gibi olmuş önlerine atılan her şeyi gözü kapalı yemekte hiçbir sakınca görmüyor. Çıkıp kendi başıma sesimi duyurabileceğim bir yol olsa yapacağım kimsenin desteği lazım değil lakin ne laf anlatabileceğim nede oturup dinleyecek birisinin olduğunu düşünmüyorum herhangi bir kuruluşta.
 
İşin bir bu kadar da başka kötü yanı var ki, bundan bir tek benim şikayetçi olmam. Kimse de çıkıp demiyor "kardeşim böyle iş mi olur? Bu nasıl ödev bunlar nasıl sınavlar" diye. Herkes koyun gibi olmuş önlerine atılan her şeyi gözü kapalı yemekte hiçbir sakınca görmüyor. Çıkıp kendi başıma sesimi duyurabileceğim bir yol olsa yapacağım kimsenin desteği lazım değil lakin ne laf anlatabileceğim ne de oturup dinleyecek birisinin olduğunu düşünmüyorum herhangi bir kuruluşta.

Çoğunluk asla ses çıkarmaz. Aman hoca bana takmasın, aman aram bozulmasın kafası sanırım. Bizim bir hocamız var en önemli dört meslek dersimize giriyor. Adam sadece anlatıyor. Ne sorumuzu yanıtlıyor, ne anlamadık deyince dönüp bir daha anlatıyor. Ders başlıyor, anlatmaya başlıyor ders bitiyor gidiyor. Sınıf grubunda herkes şikayetçi bu durumdan. En son derste açtım mikrofonu durumu anlattım tartışmaya başladık. Grupta şikayet eden, hocaya giydiren arkadaşlardan çıt yok. Tek başıma mücadele etmeye çalıştım sonuç malum kuvvetle muhtemel dönem uzatacağım.
 
Çoğunluk asla ses çıkarmaz. Aman hoca bana takmasın, aman aram bozulmasın kafası sanırım. Bizim bir hocamız var en önemli dört meslek dersimize giriyor. Adam sadece anlatıyor. Ne sorumuzu yanıtlıyor, ne anlamadık deyince dönüp bir daha anlatıyor. Ders başlıyor, anlatmaya başlıyor ders bitiyor gidiyor. Sınıf grubunda herkes şikayetçi bu durumdan. En son derste açtım mikrofonu durumu anlattım tartışmaya başladık. Grupta şikayet eden, hocaya giydiren arkadaşlardan çıt yok. Tek başıma mücadele etmeye çalıştım sonuç malum kuvvetle muhtemel dönem uzatacağım.
Aynı durumda şahsen onlara da yüklenirdim. 4 sene aynı ortamda olmak zorundayız, sonra birbirimizi tanımamıza gerek yok. Dolayısıyla bu 4 sene benim işimi zorlaştırdıkları sürece bende onların işini zorlaştırırım. "Grupta sular seller gibi konuşuyordunuz şimdi de konuşun" deseniz aslında hocayı onlara itebilirdiniz sanki. 😂
 

Yeni konular

Geri
Yukarı