Zamanda yolculuk mümkün mü?

Zamanda yolculuk dediginiz olayi nasil algiladiginiza bagli. Bu soruya insanligin mevcut bilgi birikimiyle cevap verebilmek imkansiz. Zira su gun kullandigimiz Newton fizigine dair tum yasalar zamana bagli yasalardir. Ve bu zamanin lineer bir sekilde artis yaptigi varsayilir.

Ola ki suanki alginizdaki lineer zaman kavramina olan bagdan kurtuldunuz, yani bir diger deyisle zamanda yolculuk yaptiniz diyelim. Bugunki alginizla bu yolculuga dair gozlemleyebileceginiz tek sey, zamanda yaptiginiz yolu kac saniyede kat ettiginiz olacaktir :) Cunku bildiginiz tum formuller anlamsiz bir hale gelecektir. Yaptiginiz isi algilayabilecek bir sensorunuz ve backgroundiniz olmayacak.

Yani burada asil sorulmasi gereken soru, zamanda yolculugun mumkun olup olmadigindan ziyade, "Ola ki bir gun aciklayamadigimiz bir seye maruz kaldigimizda, bunu bilecek miyiz, bilemeyecek miyiz"? olmaliydi. Ogrenmenin tek yolu maruz kalmaktir. Bunu da maruz kalmadan bilemeyiz. Belki de maruz kaliyoruz, kim bilir? Zira madde dediginiz sey her an her saniye gozumuzun onunde. Ama ne oldugunu aciklamak icin bir omur degil, 100 asir yetmedi. Neden? Cunku bugun cok mukemmel oldugunu ve her seyi ifade etmeye haiz oldugunu dusundugunuz tum bilim kurallari, insanin gorebildigi, duyabildigi, koklayabildigi, tadabildigi ve dokunabildigi ile sinirlidir. Sana ait olanlarla, sana ait olmayan seyleri asla aciklayamazsin. Ancak bir yere kadar tahmin edebilirsin. Bu yuzden de bilim tesadufler, varsayimlar ve hipotezler uzerine kurulmustur.

Bunu ispat etmek cok basit. 1 boyut nedir desem kagida bir nokta cizebilirsin. 2 boyut nedir dedigimde hic dusunmeden bir cizgi cekebilirsin. 3. boyuta geldigimde gulerek bir kup cizebilirsin. Peki 4. boyutu nasil tasvir edeceksin? Hic google'a bakmadan hic dusunmeden ve bir saniye duraksamadan... Tasvir edemezsin cunku senin dogal sensorun olan gozun 3 boyuttan fazlasini goremez. Algin o kadar. Ancak tasvir edememen hayal edemeyecegin ve uzerine dusunemeyecegin anlamina gelmez. Bugun kullandigimiz bilgisayar programlarindaki basit bir nested array ile 4. boyutu cok rahatlikla kullanabilirsin.

Bu konunun uzerinde cok fazla durmaya gerek yok. Cift yarik deneyi ve sicim teorisi gibi konular arastirildiginda aslinda cok basit gibi gorunen seylerin dahi aciklanamaz oldugunu gorebilirsiniz. Insanoglunun bunlara cok basit sifatini uygun gormesinin sebebi de tum bunlarin maruz kalinabilir, simule edilebilir, denenebilir seyler olusudur.

Uzun lafin kisasi, uzerine kafa yordugumuz cogu seye zaten maruz kaliyoruz. Kucuk bir kismini uydurdugumuz seylerle anlamlandirmaya cabalarken, buyuk bir kismini ise fark etmeden yasamaya devam ediyoruz.
 
Zamanda yolculuk dediginiz olayi nasil algiladiginiza bagli. Bu soruya insanligin mevcut bilgi birikimiyle cevap verebilmek imkansiz. Zira su gun kullandigimiz Newton fizigine dair tum yasalar zamana bagli yasalardir. Ve bu zamanin lineer bir sekilde artis yaptigi varsayilir.

Ola ki suanki alginizdaki lineer zaman kavramina olan bagdan kurtuldunuz, yani bir diger deyisle zamanda yolculuk yaptiniz diyelim. Bugunki alginizla bu yolculuga dair gozlemleyebileceginiz tek sey, zamanda yaptiginiz yolu kac saniyede kat ettiginiz olacaktir :) Cunku bildiginiz tum formuller anlamsiz bir hale gelecektir. Yaptiginiz isi algilayabilecek bir sensorunuz ve backgroundiniz olmayacak.

Yani burada asil sorulmasi gereken soru, zamanda yolculugun mumkun olup olmadigindan ziyade, "Ola ki bir gun aciklayamadigimiz bir seye maruz kaldigimizda, bunu bilecek miyiz, bilemeyecek miyiz"? olmaliydi. Ogrenmenin tek yolu maruz kalmaktir. Bunu da maruz kalmadan bilemeyiz. Belki de maruz kaliyoruz, kim bilir? Zira madde dediginiz sey her an her saniye gozumuzun onunde. Ama ne oldugunu aciklamak icin bir omur degil, 100 asir yetmedi. Neden? Cunku bugun cok mukemmel oldugunu ve her seyi ifade etmeye haiz oldugunu dusundugunuz tum bilim kurallari, insanin gorebildigi, duyabildigi, koklayabildigi, tadabildigi ve dokunabildigi ile sinirlidir. Sana ait olanlarla, sana ait olmayan seyleri asla aciklayamazsin. Ancak bir yere kadar tahmin edebilirsin. Bu yuzden de bilim tesadufler, varsayimlar ve hipotezler uzerine kurulmustur.

Bunu ispat etmek cok basit. 1 boyut nedir desem kagida bir nokta cizebilirsin. 2 boyut nedir dedigimde hic dusunmeden bir cizgi cekebilirsin. 3. boyuta geldigimde gulerek bir kup cizebilirsin. Peki 4. boyutu nasil tasvir edeceksin? Hic google'a bakmadan hic dusunmeden ve bir saniye duraksamadan... Tasvir edemezsin cunku senin dogal sensorun olan gozun 3 boyuttan fazlasini goremez. Algin o kadar. Ancak tasvir edememen hayal edemeyecegin ve uzerine dusunemeyecegin anlamina gelmez. Bugun kullandigimiz bilgisayar programlarindaki basit bir nested array ile 4. boyutu cok rahatlikla kullanabilirsin.

Bu konunun uzerinde cok fazla durmaya gerek yok. Cift yarik deneyi ve sicim teorisi gibi konular arastirildiginda aslinda cok basit gibi gorunen seylerin dahi aciklanamaz oldugunu gorebilirsiniz. Insanoglunun bunlara cok basit sifatini uygun gormesinin sebebi de tum bunlarin maruz kalinabilir, simule edilebilir, denenebilir seyler olusudur.

Uzun lafin kisasi, uzerine kafa yordugumuz cogu seye zaten maruz kaliyoruz. Kucuk bir kismini uydurdugumuz seylerle anlamlandirmaya cabalarken, buyuk bir kismini ise fark etmeden yasamaya devam ediyoruz.
Hocam yani hala bazı konularda bile bilim yetersiz mi kalıyor demek istiyorsunuz ?
 
Geçmişe gitmek münkün olabilir, çünkü geçmişteki olaylar yaşanmıştır. Fakat, daha olmamış olaylara gidemezsin, çünkü daha olmamışlardır. Bu yüzdende kendi fikrimce geleceğe gidilemez. Zaman seninle birlikte ilerler.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı